İyi forumlar, selam ve saygılar...
Yaşadığım, ağırlıkla da yaşanıldığını düşündüğüm bir konu hakkında düşüncelerimi paylaşarak görüşler almak istiyorum. Paylaşımımı -alım-satım bakımından- genel bir konu olmasına karşın bu başlık altında oluşturmamın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama buna Pajero sonrası Discovery edinme arifesinde olan bir alıcı olarak, bu araçlarda daha fazla izlediğim güven/fiyat dalgalanmasının etkisi diyebilirim. Zaten herhangi bir sakınca görülürse de moderatör arkadaşlar gerekli alana taşır diye düşünüyorum.
Standart donanımda, bakımları zamanında yapılmış, yaşına göre ortalama km si olan bir araç olarak düşünülürse,
Discovery I 98-99 3.9 V8, 00-01 TD5 yada Discovery II 99-01 için fiyatlar ne olmalıdır?
Bir alıcı olarak soruyorum, ülkemiz düşünüldüğünde yukarıdaki soruya net bir aralıkta cevap verilebilir mi?
Herkesin onay vereceği üzere, 2. el araç alımı da satımı da zordur. Haklılık taşıdığı aşikar olarak dillenen şekliyle söylemek gerekirse de "çok çok zordur".
Öncelikle "nedir bu zorluk?" sorusunun -alıcı/satıcı- taraflarca ayrı ayrı cevapları olduğu düşünülse de her alıcının/satıcının zamanı geldiğinde satıcı/alıcı olacağının söylenmesi de gerekir ki bu da aslında sorunun herkesi ilgilendirdiği sonucuna temellenmektedir.
Birçok nedeni olduğunu bildiğimiz bu zorluğu alıcı tarafından ele aldığımızda kişiye özel -ihtiyaçlar, beklentiler, kullanım gerekçesinin netlik kazanmamış olması, yaşanan bölge bakımından servis/onarım/parça imkanları, yakıt/vergi yada teknik bilgi eksikliği vb.- unsurlardan -forumda yer alan eşsiz değer ve öneme sahip aydınlatıcı deneyimsel bilgiler ışığında- arındırdığımızı düşünürsek, bu defa iş güven/fiyat ikilisinde gizlenen muammaya geliyor ki yazımın başında konu edilen zorluğun aslında tam da bu muaamma da düğümlendiğini düşünüyorum.
Ve bu zorluğu da bizlerin -yani alıcı yada satıcı tarafındaki duruşumuzun- oluşturduğunu düşünüyorum.
Nasıl mı?
Hangi araca gereksinim duyduğumuzu oluşturan ilk zorluğun üstesinden; okuyarak, araştırarak, tartışmaları izleyerek, danışarak ve bilgilenerek yani paylaşımlarla geçtik. Elbette bu önemli geçişte forum ve paylaşımların ne denli önemli olduğu bir kez daha öne çıkıyor. Peki ya sonra...
Ardından "hangi araç" diye yeni bir sürece girdik. Bu kez ne yaparsak yapalım uzaktan kesinlik içeren bilgi almamız olası değil, çünkü kimse kimsenin kapalı kutu misali olan aracına haklı olarak yazılan, çizilen yada görsele taşınan bilgilerle yaklaş-a-maz. O halde paylaşımlarla edindiğimiz tüm bilgisel birikimi kullanarak seçimler yapacağız. Çünkü birkaç il dışında yaşıyorsak zaten araçları deneyimleme, o ya da şu uzmana göstererek destek ve onay alma şansımız yok. Elbette eli boş dönmeyi göze alarak seçim listelerini bu illerden yapıp, üç beş günlük kısa konaklamalarla da sonuca gidebiliriz. Tabi ki iş-güç ve yerleşik yaşam düzenine sarmalanmış olan zaman olgusu ne kadar izin verirse ki bu da her istenildiğinde çok aşılır gibi görünmüyor.
Fiyat olgusuna gelince, bu da bir diğer çıkmaz olarak karşımızda. Fiyat sorgulamasının güvenle ters orantıda gelişim gösterdiğini hepimiz biliriz. Yani ne kadar güven varsa o kadar az sorgulama yapılır. Ama bu sağlanamıyorsa, bütçe ne olursa olsun araçlar emsalleriyle kıyaslanır ve verilen paranın karşılığı aranır durur. Ama neye göre kısmı aldatıcı şekilde hep kocaman bir parça olarak eksiktir.
Kabul etmek gerekiyor ki artık maalesef sadece sözde kalarak pratikte kayıplara karışan "güven" olgusunun ülke genelinde topyekün inşa edilmesi hayal olur. E alım-satım mevzuatındaki -ver parayı al arabayı- oldu bittisi ve sonrasında muhataplar arasında yasal bir kollama pratiği de olmadığına göre ne/ler yapılabilir?
Durum=Fiyat bakımdan ele alınan araç değerlendirmeleri için organize biçimde düşünüldüğünde -belki çok fantastik yada sakıncalı gelebilir ama- satışta olan araç markaları için ayrı ayrı havuzların oluşturulması gibi bir fikir şekilleniyor. Satıştaki araçlara yönelik ama herkesin değerlendirme yapabileceği bir havuz inşa edilse, bu denli ilgili-bilgili ve geniş üye sayısına sahip bir platformda konu edilecek herhangi bir aracın illaki bir bileni tanıyanı vardır düşüncesinden hareketle ilanlardaki yada kişilerdeki araçların şifreleri yorumlarla çözülebilse, hem hali hazırda konuşulan bu araç nedir ne değildir sorguları disipline edilmiş olur, hem de araçlar için sağlıklı fiyatlar belirlenir ve değerlendirmeler o aralıkta yapılarak satıcı ve alıcı arasındaki güven köprüsü kurulabilir. Ne kadar faydalı ve bilinç dolu olur, alan istediğine, satan emeğine ulaşır ve sapla saman ayrışır diye düşünüyorum.
Siz ne dersiniz? Neler yapılabilir? Öneriler nedir? Saygılar...
Bu noktada belirtmeliyim ki konuya "yahu ne olacak araca verdiğimin üstüne en fazla 10-20-30-... binim daha gider, hem aracımı kendim yapmış olurum hem de içime siner" modunda yaklaşanlara lafım yok, o vakit zaten hiiiç sorun da yok, böyle yazıları yazıp üzerinde kafa yormaya gerek de... Çünkü zaman zaman izlediğimiz baaazı -ki bir avuca sığacak- kişiler için ekonomi de hobi olabiliyor, öyle ki 2. 3. 4. aracım dedikleriyle yada sadece bagajlarına koyduklarıyla körler sağırlar misali -güya- mütevazi sohbetler içinde uzayıp giden metinlerde tatmin olarak coşuyorlar, güldüm...
Yaşadığım, ağırlıkla da yaşanıldığını düşündüğüm bir konu hakkında düşüncelerimi paylaşarak görüşler almak istiyorum. Paylaşımımı -alım-satım bakımından- genel bir konu olmasına karşın bu başlık altında oluşturmamın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ama buna Pajero sonrası Discovery edinme arifesinde olan bir alıcı olarak, bu araçlarda daha fazla izlediğim güven/fiyat dalgalanmasının etkisi diyebilirim. Zaten herhangi bir sakınca görülürse de moderatör arkadaşlar gerekli alana taşır diye düşünüyorum.
Standart donanımda, bakımları zamanında yapılmış, yaşına göre ortalama km si olan bir araç olarak düşünülürse,
Discovery I 98-99 3.9 V8, 00-01 TD5 yada Discovery II 99-01 için fiyatlar ne olmalıdır?
Bir alıcı olarak soruyorum, ülkemiz düşünüldüğünde yukarıdaki soruya net bir aralıkta cevap verilebilir mi?
Herkesin onay vereceği üzere, 2. el araç alımı da satımı da zordur. Haklılık taşıdığı aşikar olarak dillenen şekliyle söylemek gerekirse de "çok çok zordur".
Öncelikle "nedir bu zorluk?" sorusunun -alıcı/satıcı- taraflarca ayrı ayrı cevapları olduğu düşünülse de her alıcının/satıcının zamanı geldiğinde satıcı/alıcı olacağının söylenmesi de gerekir ki bu da aslında sorunun herkesi ilgilendirdiği sonucuna temellenmektedir.
Birçok nedeni olduğunu bildiğimiz bu zorluğu alıcı tarafından ele aldığımızda kişiye özel -ihtiyaçlar, beklentiler, kullanım gerekçesinin netlik kazanmamış olması, yaşanan bölge bakımından servis/onarım/parça imkanları, yakıt/vergi yada teknik bilgi eksikliği vb.- unsurlardan -forumda yer alan eşsiz değer ve öneme sahip aydınlatıcı deneyimsel bilgiler ışığında- arındırdığımızı düşünürsek, bu defa iş güven/fiyat ikilisinde gizlenen muammaya geliyor ki yazımın başında konu edilen zorluğun aslında tam da bu muaamma da düğümlendiğini düşünüyorum.
Ve bu zorluğu da bizlerin -yani alıcı yada satıcı tarafındaki duruşumuzun- oluşturduğunu düşünüyorum.
Nasıl mı?
Hangi araca gereksinim duyduğumuzu oluşturan ilk zorluğun üstesinden; okuyarak, araştırarak, tartışmaları izleyerek, danışarak ve bilgilenerek yani paylaşımlarla geçtik. Elbette bu önemli geçişte forum ve paylaşımların ne denli önemli olduğu bir kez daha öne çıkıyor. Peki ya sonra...
Ardından "hangi araç" diye yeni bir sürece girdik. Bu kez ne yaparsak yapalım uzaktan kesinlik içeren bilgi almamız olası değil, çünkü kimse kimsenin kapalı kutu misali olan aracına haklı olarak yazılan, çizilen yada görsele taşınan bilgilerle yaklaş-a-maz. O halde paylaşımlarla edindiğimiz tüm bilgisel birikimi kullanarak seçimler yapacağız. Çünkü birkaç il dışında yaşıyorsak zaten araçları deneyimleme, o ya da şu uzmana göstererek destek ve onay alma şansımız yok. Elbette eli boş dönmeyi göze alarak seçim listelerini bu illerden yapıp, üç beş günlük kısa konaklamalarla da sonuca gidebiliriz. Tabi ki iş-güç ve yerleşik yaşam düzenine sarmalanmış olan zaman olgusu ne kadar izin verirse ki bu da her istenildiğinde çok aşılır gibi görünmüyor.
Fiyat olgusuna gelince, bu da bir diğer çıkmaz olarak karşımızda. Fiyat sorgulamasının güvenle ters orantıda gelişim gösterdiğini hepimiz biliriz. Yani ne kadar güven varsa o kadar az sorgulama yapılır. Ama bu sağlanamıyorsa, bütçe ne olursa olsun araçlar emsalleriyle kıyaslanır ve verilen paranın karşılığı aranır durur. Ama neye göre kısmı aldatıcı şekilde hep kocaman bir parça olarak eksiktir.
Kabul etmek gerekiyor ki artık maalesef sadece sözde kalarak pratikte kayıplara karışan "güven" olgusunun ülke genelinde topyekün inşa edilmesi hayal olur. E alım-satım mevzuatındaki -ver parayı al arabayı- oldu bittisi ve sonrasında muhataplar arasında yasal bir kollama pratiği de olmadığına göre ne/ler yapılabilir?
Durum=Fiyat bakımdan ele alınan araç değerlendirmeleri için organize biçimde düşünüldüğünde -belki çok fantastik yada sakıncalı gelebilir ama- satışta olan araç markaları için ayrı ayrı havuzların oluşturulması gibi bir fikir şekilleniyor. Satıştaki araçlara yönelik ama herkesin değerlendirme yapabileceği bir havuz inşa edilse, bu denli ilgili-bilgili ve geniş üye sayısına sahip bir platformda konu edilecek herhangi bir aracın illaki bir bileni tanıyanı vardır düşüncesinden hareketle ilanlardaki yada kişilerdeki araçların şifreleri yorumlarla çözülebilse, hem hali hazırda konuşulan bu araç nedir ne değildir sorguları disipline edilmiş olur, hem de araçlar için sağlıklı fiyatlar belirlenir ve değerlendirmeler o aralıkta yapılarak satıcı ve alıcı arasındaki güven köprüsü kurulabilir. Ne kadar faydalı ve bilinç dolu olur, alan istediğine, satan emeğine ulaşır ve sapla saman ayrışır diye düşünüyorum.
Siz ne dersiniz? Neler yapılabilir? Öneriler nedir? Saygılar...
Bu noktada belirtmeliyim ki konuya "yahu ne olacak araca verdiğimin üstüne en fazla 10-20-30-... binim daha gider, hem aracımı kendim yapmış olurum hem de içime siner" modunda yaklaşanlara lafım yok, o vakit zaten hiiiç sorun da yok, böyle yazıları yazıp üzerinde kafa yormaya gerek de... Çünkü zaman zaman izlediğimiz baaazı -ki bir avuca sığacak- kişiler için ekonomi de hobi olabiliyor, öyle ki 2. 3. 4. aracım dedikleriyle yada sadece bagajlarına koyduklarıyla körler sağırlar misali -güya- mütevazi sohbetler içinde uzayıp giden metinlerde tatmin olarak coşuyorlar, güldüm...