Depremzedelere Giyecekler Yeni Ve Faturalı Olacak

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Akdeniz45 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 26
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,004
@bartek Forumda bir garabet var. Bu sabah alıntı yapmıyor.

El-cevap: Enkaz altındaysanız iş zor. Telsizle kime ulaşmak istediğinize ve telsizin şarj durumuna bağlı. Öncelikle o telsizin sürekli şarjlı durumda olması lazım ki lazım olduğunda çalışsın. İkincisi ulaşmak istediğiniz kişinin bulunduğu frekansını bilmeniz, o kişinin sizin kapsama alanında olması ve elinizdeki cihazın o frekansta çalışabilir olması, dahası o frekansta çalışma izniniz olması gerekir. Afet durumunda son sorun göz ardı eldilebilir. Ama diğerleri enkaz altında ya da üstünde olsanız da geçerli.
 

@bartek Forumda bir garabet var. Bu sabah alıntı yapmıyor.

El-cevap: Enkaz altındaysanız iş zor. Telsizle kime ulaşmak istediğinize ve telsizin şarj durumuna bağlı. Öncelikle o telsizin sürekli şarjlı durumda olması lazım ki lazım olduğunda çalışsın. İkincisi ulaşmak istediğiniz kişinin bulunduğu frekansını bilmeniz, o kişinin sizin kapsama alanında olması ve elinizdeki cihazın o frekansta çalışabilir olması, dahası o frekansta çalışma izniniz olması gerekir. Afet durumunda son sorun göz ardı eldilebilir. Ama diğerleri enkaz altında ya da üstünde olsanız da geçerli.
 


Çeşitli tecrübelerden sonra hiç kimseye nakit yardım yapmama kararı aldım. İster Afad veya Kızılay olsun, isterse Ahbap olsun farketmez. Nakit paranın buharlaşma sıcaklığı çok düşük olduğu için bağışladığınız paraların hepsi değilse bile bir kısmı %1500 olasılıkla uçar. Burada tabii bağımsız denetim firmalarınca hesapların denetlenmesi güzel bir şey ama resmi faturayla da para aşırılır.
Sonuçta bu denetim firmaları oturdukları yerden kağıt üzerindeki beyana göre denetim yapıyorlar. Gelenlerle gidenler birbirini karşılıyorsa hesap uygundur sonucu çıkıyor. Sahada bizzat satın alınan malzemelerin miktarını, kalitesini, başka satıcılarla fiyatlarını karşılaştırmasını ve gerçekten gerekli olup olmadıklarını incelemezler. Daha önce de yazmıştım; 2018 yılında 282 dairelik sitede bile iki senede 300bin TL'lik buharlaştırma yapılabiliyorsa, bu kadar büyük meblağlarda gerisini siz düşünün artık. Niyetim; A derneğini, B derneğini kötülemek veya töhmet altında bırakmak değil. Fakat, tepedeki kişi ne kadar dürüst olursa olsun o kadar büyük bir organizasyonda mutlaka para aşırmak için orada bulunan ve buna kafa yoran, mesai harcayan birileri mutlaka vardır.

"Ben bağışı yaptım, gerisi beni ilgilendirmez. Günahı onların boynuna" kolaycılığı ile de mesuliyetinizden kurtulamazsınız. Geçmişte Allah rızası için veya falanca yerdeki muhtaç kardeşlerimize diye toplanan paraların kimlerin cebine gittiğiyle ilgili kamuya malolmuş sayısız olay yaşandı. Bunlar bir de ortaya çıkanlar, ortaya çıkmayanlar daha fazladır. Herkes yaptığı hareketlerden ve bağışladığı paradan son kuruşuna kadar sorumludur. Sizin bağışınızla bir kurşun, bir bomba parçası satın alınıp insanlar katlediliyorsa bu cinayetlerde sizin de parmağınız var demektir. Dolayısıyla, herkes yaptığı bağışın nereye gittiğini takip etmeli. Edemiyorsa da birinci elden yardım yapılmalı. Bu sayede yardımın ziyan olmadığından emin oluruz.

Yardım yapılacaksa ihtiyaç sahibine konaklama, yiyecek-giyecek, ev eşyası, kırtasiye malzemesi vs şeklinde yardım yapılması taraftarıyım. Yardımı birince elden bile yapsanız nakit verilmemeli kanaatimce. Örneğin, bir insana para veriyorsun kış günü incecik ayakkabıyla gezen çocuğuna bot al diye, o ne yapıyor? Gidip ya kumar oynuyor ya da cep telefonu alıyor.
 

İnsanlar muhtaç duruma düşseler de sonuçta onurlarını kırmaya kimsenin hakkı yok. O yüzden kullanılmamış, temiz kıyafetlerden yanayım.

Yücel hocam, ben kullanılmış kıyafet giymeyle insan onurunu bağdaştırmıyorum. Ben de ihtiyacım olmamasına rağmen bazen arkadaşlarımın hoşuma giden kullanılmış gömleklerini ve montlarını alıp giyerim. Benzer şekilde beğenerek aldığım fakat çeşitli sebeplerle artık giymediğim kıyafetleri de arkadaşlarıma, akrabalarıma teklif ederim, hoşlarına giderse, isterlerse de veririm. Kimse de gurur meselesi yapmaz falancanın eskisini giyiyorum diye.

Hijyen konusuna gelince, don dışındaki kıyafetlerde sorun olmaz. Zaten mağazalardaki sıfır kıyafetleri de herkes deneyip alıyor. Beğenmediklerimizi görevliler geri katlayıp rafına koyuyor. Mikrop bulaşacaksa oradan da bulaşma ihtimali var. Ayidis ve hepatit de kıyafetten bulaşmaz zaten. :yum:

E-ticaretin çok arttığı son zamanlarda insanlar kıyafetleri deneyip beğenmediklerini 14 gün içinde iade edebiliyorlar. Pandeminin yoğun olduğu zamanlarda aynı modelin farklı ölçülerini alıp uymayanları iade etmişliğimiz vardı.

Temiz ve ütülü kıyafetler sağlamak her bağışçının görevidir. Kirli ve giyilemeyecek derecede yıpranmış kıyafetlerde o ayıp, kıyafeti gönderendedir.

Sizi tenzih ederek söylüyorum; itibardan tasarruf olmaz desturu ile hareket edenlerin sonuçları ortada.
 



Bilmem o şekilde anlaşılması acil bir hüküm olmaz mıydı ?
Burada Napolyon zamanından beri savaş ve afetlerde yaralılar için geçerli olan Triaj (seçim) kuralına sanırım bu sefer de giysiler açısından uyulmuş. Yani iş gücü sayısının ve onların zamanlarının kısıtlılığında duruma işlevlik kazandırma zorunluluğu doğmakta. Alışılmışın dışındaki durumlar için alışılmışın dışına çıkılan bu yaklaşıma sivri akıllılık yerine, afet lojistiği açısından bakmak sanırım daha yerinde olurdu.
Zaten AFAD ve Kızılay da giysilerin besinlere göre kendi afet düzenleriyle bütünleşmesinin daha fazla iş gücü ve zaman gerektirdiğini söylüyorlar.
Düşünün bir öğün anında ve herkese uygun, fakat tekil yapıda bir giysi için uygun yapıda birini bulmanın lojistik sorunu var. Nakit yardım ise bilindiği üzere her zaman, her durum ve her kişiye doğrudan uyması açısından en ideali olmalı.
Tabii bir de sadece yeni giysi kabul ediyoruz demenin yardım severi satın alıp gönderme külfeti yerine daha kolay ve uygun nakit yardıma yönlendirme etkisi de olmakta.

Böyle organizasyonların bizden daha profesyonel yapıda olması şaşırtıcı değil.
Belki Bekir beyin de eğitimini aldığı bu konuda ilave edecekleri vardır ?




Askerliğimi sıhhiyede yaparken öğrenmek ve uygulamak zorunda olduğum triaj ile halen benim de sorunum olsa da sahada doğruluğu açısından bu özel durumlarda şüphe edilmemekte.

Meraklısına sağlıkta savaş ve afet triyajı:
Afet triajı sınıflandırma ve önceliklendirme bileşenlerine sahip olması bakımından bilinen acil servis triyajı ile benzerlik taşımaktadır. Bununla birlikte afet triyajını acil servis triyajından ayıran belirgin farklılıklar vardır. Afet triyajı bireyin sağ kalımından ziyade kitlenin/toplumun sağ kalımını sağlamaya odaklanır.
(Burada iki uygulamayı karşılaştırırken, acil servisi normal zamanlardaki kullanılmış giysi yardımı olarak düşünmeli)

Mesut hocam, sizin de belirttiğiniz gibi savaşta ve afet durumlarında triyaj yapılır. Hastanelerin haricinde enkazda sıkışıp kalanları kurtaran ekiplerin de buna benzer bir yöntem kullandıklarına şüphe yok.

Ancak kıyafet dağıtımı konusu daha ziyade ticari firmaların kullandığı klasik depo yönetim sistemi alanına giriyor. Mesela, LCW, Koton gibi kıyafet firmaları özellikle pandemide çok yoğun bir şekilde online satış yaptılar ve bunu çok hızlı yaptılar. 10 kalem malzemeyi aynı gün içinde kargo yapabiliyorlar. Üstelik bunların yarısını iade ediyorsunuz, kargo ulaştıktan sonra 2-3 gün içinde onları kontrol edip para iadesi yapıyorlar. Bunların hepsi insan gücüyle oluyor.
Normal zamanda bile bu kadar büyük bir operasyonu kusursuza yakın şekilde yapan firmalardan, afet olmadan önce, nasıl yaptıklarına dair akıl danışılıp ölçeklendirilebilir bir organizasyon ile hazırlık yapılabilirdi. Benzer şekilde, her fırsatta haksızca enflasyonun sorumlusu olarak günah keçisi ilan edilen market zincirleri de her gün iğne iplikten etine sütüne kadar binlerce farklı marka ürünü şubelerine tedarik edip, takibini yapıyorlar.

Burada iki farklı konu var:
İlki; toplanan kıyafetlerin türüne (kazak, battaniye), cinsiyetine (kadın/erkek/çocuk) ve boyutlarına (S, M, L, XXL vb) göre tasnif edilerek barkod/etiketlenmesi, aynı zamanda bir depo sistemi yazılımına kayıt edilerek takip edilmesi.
İkincisi; ihtiyaç sahibine ulaştırılması.

Hüseyin hocamın sorduğu konu daha çok birincisiyle alakalı diye düşünüyorum. Sıfır bir ürün de olsa tasnif edilmesi gerekiyor. Bunun için de mutlaka bir "elleçleme" işlemi yapılır ve bunu yapmak için kullanılmış kıyafet kadar bir süre harcanması gerekli. Yeni kıyafette belki biraz daha az süre gerekir ama her halükarda paketli bile olsa bir insanın paketini açıp, etiketini okuyup ona uygun bir barkod yapıştırıp kendi sistemine tanıtması gerekir. Öyle bir sistem varsa tabii :smirk:

99 depreminde Gölcük'te sahada olan birisi olarak, bu kadar panik halinde ve organize olmadan yapılan yardımların ziyan olduklarını üzülerek gözlemledim. İhtiyaçtan kat kat fazla gönderilen küflenen ekmekler, kenarda çürüyen karpuz ve diğer meyveler, sağa sola saçılan kıyafetler...
Bu sefer de bazı yardımların yol kenarına saçıldıklarını gördük.

Akdeniz insanı genlerimizden dolayı şimdilik gündemimizde olan deprem ve yardım konularının çok yakın bir gelecekte unutulacağını da hepimiz biliyoruz. Yakında seçim var zaten, bu deprem konusunu yine halının altına süpürüp, bir sonraki büyük depreme kadar, talihsiz bir kaza olarak kollektif hafızamızın derinliklerine gömeceğiz.
 



Yücel hocam, ben kullanılmış kıyafet giymeyle insan onurunu bağdaştırmıyorum. Ben de ihtiyacım olmamasına rağmen bazen arkadaşlarımın hoşuma giden kullanılmış gömleklerini ve montlarını alıp giyerim. Benzer şekilde beğenerek aldığım fakat çeşitli sebeplerle artık giymediğim kıyafetleri de arkadaşlarıma, akrabalarıma teklif ederim, hoşlarına giderse, isterlerse de veririm. Kimse de gurur meselesi yapmaz falancanın eskisini giyiyorum diye.

Herkes böyle düşünmeyebilir, İnsanların Onuru da kırılabilir, İzzet'i Nefs'i de... Gönlünde bir burukluk oluşsa dahi bu çok çok çok ciddiye alınması gereken bir risktir bana göre...
Eski kıyafetler eskiden verilirdi. Hatta dolap vb uygulamalarla eski kıyafetler değerlendirilebilir.
Biz insanların onurunu kırmadan yardım etmeye çok özen gösteririz. Örneğin bir öğrenciye bir şey aldıysak onu herkesin içinde vermeyiz vs. Ayrıca bunun bir hediye gibi değerlendirilmesini sağlamaya çalışırız ki yardım ettiğimiz kişi düştüğü duruma üzülmesin. Onuru veya izzet_i nefs'i kırılmasın. Kendini kötü hissetmesin.
 




Türkiye’den ayrılalı yarım asrı geçtiği için bir çok konuya yabancıyım.

Almanya’da iyi bulduğum bir usül var. Bebekler ve küçük çocuklar çabuk büyüdükleri için giysileri fazla kullanılmadan küçük kalıyor.

Böyle durumlarda akrabalar, arkadaṣlar arasında çocukların yaṣlarına göre karṣılıklı olarak giyecekler verilir, değiṣilir. Bu davranıṣı hediye etmek olarak değil, iyi durumdaki giyecekleri karṣılıklı okarak değerlendirmek olarak görmek lazım. Aynı zamanda tasarruf.

Bu tür giysiler genellikle kaliteli, uzun ömürlü olanlardır. Yıkanmadan da verilmez.

Belki de bu alıṣkanlıkla Almanya’da afet yardımı olarak verilen giyecekler arasında az kullanılmıṣ olanlarda onur veya gurur konusu genellikle yapılmaz.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,735
Mesajlar
1,522,901
Kayıtlı Üye Sayımız
166,555
Kaydolan Son Üyemiz
07ZirveNet

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst