Denizli Gezilecek Yerler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan penguen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 39
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 106,927
Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

HONAZ SAKLI GÖL


Saklıgöl`e Denizli-Ankara karayolunun 32. km`sinden sonra Kaklık`a varmadan, sağda 10 kilometre dağ yolunda araba ile orman içinde gidilerek ulaşılabiliyor.

honazsaklgl.jpg

honazsaklgl2.jpg


Denizli`nin Honaz ilçesine bağlı Yukarı Dağdere köyünün sınırları içinde yer alan Saklıgöl dar gelirli ve orta halli ailelerin tatilini geçirmek için geldiği yerlerden birisi olarak tanınıyor. Çevrede fazla tanınmayan 1080 m. yükseklikteki Saklıgöl`ün çapı 300 metreyi geçmediği gibi çay ve dereyle de beslenmiyor. Suyunun berrak ve temiz olmasının sebebi ise dibinden kaynaması. Gölde sazlıklardan oluşan 7 tonluk yüzen bir ada mevcut. Ada rüzgârın etkisiyle zaman zaman yer değiştiriyor. Gelenlerin rahat etmesini sağlamak amacıyla gölün kenarlarına çeşme, kamelya inşa edilmiş . Burası Denizli`ye göre daha serindir. Okul ve fabrikalar burada yemek veriyor. Gölde balık avlanabiliyor.
 

Etiketler
Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

KAKLIK MAĞARASI


Mağara, Denizli-Afyon-Ankara ve Denizli Çivril Karayolu üzerinde, Denizli İl Merkezi’ne 30 km. mesafede, UNESCO Miras Listesi’nde bulunan Pamukkale’ye 45 km.de, uluslararası Çardak Havaalanı yol güzergahında bulunan ana tur güzergahına 2 km. mesafede, Honaz İlçesi Kaklık Kasabası’ndadır.

honaz_kaklik_magarasi_3.jpg


Büyük bir yer altı deresinin oluşturduğu yer altı boşluğunun tavanının çökmesi sonucu oluşan Kaklık Mağarası, son derece ilginç özelliklere sahip bir mağaradır. Şekil olarak obruk gelişim özelliği gösteren mağaranın içinde, büyük bir traverten kitlesi vardır. Pamukkale’nin benzeri olan travertenler mağaranın hemen yakınında bulunan Kokarhamam Pınarı ( Haydarbaba Pınarı) sularının mağaraya şelaleler yaparak akması sonucu oluşmuştur. Basamaklar halinde havuzlardan meydana gelen travertenlerin gelişimleri, hala devam etmektedir. Ayrıca mağaranın kuzey duvarından küçük şelaleler şeklinde sızan sular da yer yer duvar travertenleri oluşturmaktadır. Daire şekilli geniş bir ağzı olan Kaklık Mağarası’nın büyük bir bölümü güneş ışınları almaktadır. Bu nedenle mağara duvarlarında yosun ve küçük sarmaşıklar gelişmiştir.

kaklkmaaras.jpg

kelolanmaaras2.jpg


Mağara, damlataş, sarkıtlar ve dikitlerle süslü olup , eşine rastlanmaz güzelliktedir. Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunmaktadır. Berrak, renksiz ve kükürt kokulu olan bu su varlığının bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

YAMAÇ PARAŞÜTÜ

Honaz Dağı'nın geniş bir ovada tek başına 2500 metre civarında yükseltisi olması önemli bir coğrafi özelliktir. Bu özelliği nedeniyle Paraşüt Delta (Yelken) Kanat Yamaç Paraşütü gibi sporlar için çok uygundur. 1997 yılında dünyada ilk kez yapılmış olan 1. Dünya Hava Oyunları Honaz Dağı ve Çökelez Dağı eteklerinde Pamukkale ören yerinde gerçekleştirilmiştir. Halen bu yörelerde yamaç paraşütü yapılabilmektedir.

honazda.jpg
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

MAĞARALAR


Teresuyu Mağarası: Çivril ılçesi Akdağ'ın 1600-1700 metre seviyelerindedir. Takriben uzunluğu 15X10 metre boyunda damla damla su akmaktadır. Sarkıt ve dikitler mevcuttur.

Akkale Mağarası: Çivril ilçesi Homa kasabası Akkale mevkii'ndedir. Mağara 40 metre uzunluğundadır. Su damlacıkları oluşmaktadır.

Merdivenli Kuyu Mağarası: Çal ilçesi Belevi köyü Büyük Malda mevkii'ndedir.

İncirpınar Mağarası: Babadağ ilçesi ıncirpınar köyü Köprü mevkii'ndedir.

Köy Çukuru Mağarası: Tavas ilçesi Kozlar köyü civarındadır.

Öğle Kayası Mağarası: Tavas ilçesi Pınarlar kasabası civarındadır. Mağaranın iç genişliği 15 metre kadardır. Derinliği bilinmemektedir.

Karabey İni Mağarası: Güney ilçesi sınırları içinde Büyük Menderes nehri kenarındadır.

Çakıroluk Mağarası: Tavas ilçesi Kızılcabölük Kasabası civarındadır.

Eski Kale Mağaraları: Kale ilçesi Eski Kale mevkiindedir. Eskiden yerleşim birimi olarak kullanılmış çok sayıda mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların antik dönemlerde yapıldığı ve yerleşim birimi olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu mağaraların içinde yerleşim yeri olan Eski Kale'nin tüm altını dolaşan mağaraların bulunduğu söylenmektedir.

Kapuz Mağarası: Çameli ilçesi Gürsu köyü Karagöz yaylası-Karkın dağındadır. ıkiye ayrılmış dik uçurum arasından geçilen mağara görülmeye değer yerlerdendir.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

YAYLALAR

Kale ilçesinde Karayayla, Çameli Karagöz Yaylası, merkez ilçede Bağbaşı ve Uzunpınar Yaylaları, Tavas'ta Yorgan ve Sahman Yaylaları, Acıpayam'da Eşeler Yaylası, Buldan'ın Sazak dağı üzerinde Süleymaniye Yaylası, Çivril üzerinde Akdağ-Homa Yaylası, Çal ilçesi Beşparmak Dağı'nda Kuyucak Yaylası yer alır.


KEFE YAYLASI

Kefe Yaylası , benim çocukluğumun geçtiği kasabanın yaylasıdır. Daha önce Yurt İçi Gezi Notlarında Ege Bölgesinde bu yaylayı da yazmıştım.

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=30043.0


SL274783.jpg



Yatağan kasabasına 5 km. mesafede olan Kefe yaylası, Yatağan ile Honaz ilçesinin bazı köylerini birbirine bağlayan asfalt yol üzerinde yer alıyor. 1100 m. rakımlı yaylada karaçam, kızılçam ve ardıç ağaçları bol miktarda bulunuyor.

SL272201.jpg


SL274813.jpg


SL274735.jpg



Denizli-Antalya otoyolu olan yolu takip ederek Serinhisar’a geldikten sonra buradan soldaki yola dönerek Denizli Yatağan’a gelebilirsiniz. Yatağan Kasabası yerleşim yeri olarak çok eskiye dayanan geçmişe sahip. Burada insanlar yıllarca demiri işlemiş, çeliğe su vermiş. Osmanlı askerlerinin kılıç,kasatura ve palalarını imal etmiş. Kasabamızın halkı o kadar çalışkan ve azimli ki hemen hemen her evin alt katında bir demir atölyesi yer almakta, hepsinden de pres ve şahmerdan sesleri duymak mümkün. Keşke kasabalılar bu yoğun emeklerinin ve alın terlerinin karşılığını alabilseler. Denizli`nin Yatağan Kasabası`bıçak imalatı konusunda dünyanın bir numarası. Ancak ne devlet, ne de özel işletmeler ilgilenmediği için, Yatağanlılar bıçaklarını ne iç pazarda nede dış pazarda pazarlama imkanı bulamıyorlar. Yatağan`da 300 adet bıçak imalatı yapan aile var. Almanya`nın ünlü Solingen bıçaklarından bile daha kalitelidir. Halbuki Solingen bıçaklarının sahibi de bu işi Türkiye`de öğrenip, Almanya`ya gitmiştir.

Orman turizmi bakımından yaylarımız insan sağlığına olağanüstü hizmet eden bir zenginliğe sahip. Turizme açılabilecek o kadar çok yaylamız var ki, hiçbirini değerlendiremiyoruz. Kasabanın imalatı olan bu mamulleri tanıtmak için Yatağan Belediyesi her yıl Ağustosun ilk pazarı ( 5-6 Ağustos tarihlerinde ) Kefe Yaylası’nda Bıçak Festivali düzenlemektedir.

Kasabaya ismini veren Yatağan Baba türbesinde metfun bulunan yatır, Selçuklu uç beyi olup 1199 yıllarında yaşamış ve bu bölgeyi feth ederek Türklere geçmesini sağlamıştır. Asıl adı Osman Bey olan Yatağan Baba’nın 1223 tarihinde vefat ettiği mezar taşında yazılıdır.

Kasabanın içinden geçerek Kefe yaylası yoluna yöneliyoruz. Yol halen asfalt ve bakımlı olduğu için araçalarla rahatça çıkılabiliyor. Yaklaşık 5 km. gittikten sonra Kefe yaylasına gelmiş bulunuyoruz. Yatağan Belediyesi buraya büfe, wc, futbol sahası, 5 adet çeşme ve at koşu pisti yaptırarak halkın hizmetine sunmuştur. Yaz mevsiminde buraya çok rahat kamp kurulabiliyor ve bütün ihtiyaçlar buradan temin ederek günlerce kalınabiliyor. Öyle ki kasabalılar ve yakın köylerden gelenler burada yetiştirdiğ sebze ve meyveleri , kasaplar etlerini satışa sunuyor. Yurdumuzda yayla turizmine en güzel örnek burası olsa gerek.




YUKARI ERİKLİ-AŞAĞI ERİKLİ YAYLASI:
Honaz ilçesine 10 km uzaklıktadır. Yolu topraktır, konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Etrafı tamamen çam ağaçları ile kaplı geniş düz arazide, Denizli ilinin bütünü ve Honaz ilçesinden Pamukkale'ye kadar olan kısmı tamamen görünür. Kaynak suları vardır

LALA BAĞLARI YAYLASI:
Honaz ilcesine 3 km. uzaklıktadır. Yolu topraktır. Konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Etrafı çam ormanı ile kaplıdır

GÜNDOĞMUŞ YAYLASI:
Honaz ilcesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu topraktır. Konaklama ve alt yapı tesisleri yoktur. Çevresi çam ormanları ile kaplıdır.

SÜLEYMANLI YAYLASI:
Buldan ilçesine uzaklığı 8 km.dir. Yolu asfalttır. Konaklama ve alt yapı hizmetleri ile alış-veriş imkanları vardır. Yayla geniş ve düz bir alandadır. ıçi sazlıkla kaplı bir gölü vardır. Çam ormanı ile çevrilidir.

TASDELEN YAYLASI:
Babadağ ilçesine uzaklığı 5 km.dir. Yolu stabilizedir. Konaklama ve alt yapı hizmeti yoktur. Yayla engebeli arazide olup, çam-kestane- ceviz ve benzeri ağaçlarla kaplıdır. Kaynak suları çoktur. Manzarası güzel, güvenli bir yerdir, yer yer turist çadırlarına rastlanır.

TOPUKLU YAYLASI: Beyağaç ilcesine 15 km. uzaklıktadır. Yolu stabilizedir. Konaklama ve altyapı tesisleri yoktur. Engebeli bir araziye sahiptir. Yaylanın 10 km. kuzeyinde 1903m yükseklikteki Kartal Gölü çevresinde 1200 yıllık "Anit Ormanları" görülmeye değer yerler arasındadır

KARAGÖZ YAYLASI :
Kapuz Mağarasının da yer aldığı bu yayla Çameli ılçesindedir.Çam ağaçlarıyla kuşatılmış bu yaylada bol su bulunmaktadır..
 



Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

ANTİK KENTLER


1)Pamukkale Hierapolis Antik Kenti

Aslında Pamukkale ve Hieropolis ile ilgili o kadar çok anlatılacak şey var ki, ancak konuyu açtığında 'penguen' zaten fazlasıyla söz etmiş bu yüzden tekrarlamaya gerek yok diye düşünüyorum.

Frontinus_Caddesi.jpg




Antik Havuzu yazmadan geçemeyeceğim; tarihi eserlerin içinde yüzebildiğiniz Antik Havuz

Antik Havuz, özellikle Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık merkezi durumundaydı. O yıllarda antik kente ve etrafına kurulan 15’ten fazla hamama binlerce insan gelir ve sağlıklarına kavuşurlardı. Bugün antik havuzu meydana getiren İ.S. VII. Yüzyılda oluşan depremdir. Sütunlu caddenin yanında yer alan sivil agoraya ait ion düzeninde yapılmış olan (İ.S. I.yy) portik bu deprem sonucunda oluşan kırık içinde meydana gelen havuzun içine yıkılmıştır.

ANTKHAVUZ.jpg


Antik Havuz, suyun sıcaklığı nedeni ile rahatlatıcı bir etkiye sahip olmasının yanı sıra, birçok hastalığın tedavisi konusunda da etkilidir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre Antik Havuz’un suyu, kalp hastalığı, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıklarına, içildiğinde de spazmlı midelere çok iyi gelmektedir. Bu da Roma Dönemi’nden itibaren Antik Havuz’un etrafında sürekli olarak sağlık merkezlerinin kurulmasının nedenini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.


Kleopatra’nın havuzu

Termal havuzdaki su sıcaklığı 36 C°- 57 C°, PH değeri 5,8, radon değeri 1480 piccocuri/
litredir. Kaplıca suları, bikarbonatlı, sülfatlı, kalsiyumlu, karbondioksitli, kısmen demirli ve radyoaktif bir bileşime sahiptir. Aynı zamanda buradaki sular banyo ve içme kürlerine de elverişli olup, 2430 MG/litre eriyik mineral değerine sahiptir.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

2) Laodikya Antik Kenti

Denizli ilinin 6 km. kuzeyinde yer alan antik Laodikeia kenti, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.

laodikeia.jpg

laodikeia_laodikya__19_.jpg

laodikyasuriye_cadde.jpg

suriye_caddesi.jpg


Laodikeia, MÖ. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat eserleri bu döneme aittir. Romalılar da Laodikeia'ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır.

İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS. 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir


Laodikeia'nın Yapıları

Büyük Tiyatro: Antik kentin kuzeydoğu tarafında, Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak Roma inşa tarzında yapılmıştır. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrası oldukça sağlam durumdadır. Yaklaşık 20.000 kişiliktir

Küçük Tiyatro: Büyük tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatısında yer almaktadır. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak, Roma tarzında inşa edilmiştir. Scene'si tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrasında da bozulmalar mevcuttur. Yaklaşık 15.000 kişi alabilecek büyüklüktedir

Stadyum ve Gimnazyum: Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS. 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS. II. YY. 'da yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina'ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.

Anıtsal Çeşme: Kentin ana caddesi ile ara caddesi köşesinde yer almaktadır. Roma dönemi yapısıdır. İki cepheli olarak yapılmış havuz ve nişleri vardır. Bizans zamanında onarım görmüştür

Meclis Binası: Kentin güneybatısındadır. Dikdörtgen planlı olan anıtsal yapı, doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Ana giriş doğu cephesindedir.

Zeus Tapınağı: Antik Laodikeia kentinin sütunlu caddesinin doğu kesiminde, küçük tiyatro ile Nymphaeum arasında bulunmaktadır.

Sütunlu caddenin güneyinde caddeye bitişik olarak inşa edilmiştir. Sadece taşıyıcı bölümlerinden bir kısmı ayakta kalmıştır. Ana giriş batısındadır.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler


3) Tripolis Antik Kenti

Tripolis Antik Kenti; Denizli merkezine 40 km. uzaklıktaki Buldan İlçesi, Yenicekent Kasabası ile Menderes Nehri arasındaki yamaç üzerinde kurulmuştur. Tripolis , batıya ve kuzeye açılan vadilerle Ege’ye güneydoğusundaki Çürüksu Ovası ve vadileri ile İç Anadolu ve Akdeniz’e ulaşımı bulunan antik kentlerden birisidir. Kentin güneyinde Çürüksu Vadisi’nde kurulmuş olan çağdaşı Laodikeia’ya 30 km. , Hierapolis’e ise 20 km. uzaklıktadır. Tripolis’in ilk kuruluşu hakkında kesin bilgilere sahip olunamamıştır. Ancak, kaynaklarda Tripolis’in ilk adının Apollonia olduğu daha sonra Geç Helenistik Dönem de Tripolis olarak adlandırıldığı ve ilk kuruluşunun Lidya Devleti zamanında olduğuna ilişkin belgelere rastlanılmaktadır

tripolis_kazisi_2007237.jpg

tripolis_kazisi_2007245.jpg

tripolis_mezar.jpg


Tripolis Lidya Şehirleri arasında yer almasına karşın Frigya ve Karya bölgelerine ulaşımı sağlayan önemli sınır, ticaret ve tarım merkezlerinden biri görünümündedir. Menderes Nehri ile Çürüksu Çayı’nın bereketlendirdiği, Çürüksu Ovası’nın büyük bir bölümüne hakim kentlerden biri olup, kuruluş biçimiyle ve şehircilik anlayışı ile yörenin en zengin kentleri arasında yer almaktadır.

Tripolis’in ilk kuruluşunun Lidyalılar zamanında olmasına karşın, yüzeydeki kalıntılar uslup olarak Roma ve Bizans Dönemi mimari özelliklerini ve yapı örneklerini göstermektedir.
Tripolis Antik Kenti İ.Ö. II.yy sonları ile İ.S. I.yy. ortalarında ve IV. Yy. ortalarında birçok deprem ve savaşlara sahne olduğundan çok tahrip olmuştur. Kent en görkemli dönemini Roma devrinde yaşamıştır. Kentin Ana Cadde’sinde 1993 yılında Müze Müdürlüğü’nce kazı yapılmış olup, burada kazı çalışmalarına 2007 yılında tekrar başlamıştır.


TRİPOLİS’İN BAŞLICA YAPILARI:

Tripolis Tiyatrosu :
Antik kentin mevcut yerleşiminin merkezi bir bölgesine inşa edilmiştir. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun inşa edilmiş, Roma mimari tarzında yapılmıştır. Tiyatro üç bölümden oluşmaktadır.

-Cavea : Yarım daire şeklinde olup, üç diazoma ile bölünmüştür. Oturma kademeleri tamamen orkestra bölümüne doğru tahrip olmuştur. Tonoz çıkışları caveanın üst kısımlarında ve yanlarda yer almaktadır. Oturma kademeleri büyük mermer taşlardan yapılmıştır. Yaklaşık 8.000 kişi alabilecek kapasitededir.
-Orkestra: Cavea’nın oturma kademeleri ve malzemeleri ile tamamen toprak altındadır.
-Scene ( Sahne ve Sahne Binası ): Sahne binasının üst yapısı iç ve dış kısımlara doğru yıkılmış harap durumdadır. Sahne binasına ait sağ ve sol istinat duvarlarının az bir kısmı yüzeyde görülmektedir.

Tripolis Hamamı:
Tripolis Tiyatrosu’nun 200 m. batısında bir düzlük üzerinde bulunmaktadır. Geç dönemde kenti çeviren sur duvarının dışında kalmıştır. Yapıya ait yüzeydeki kalıntılardan beş bölümü tespit etmek mümkündür. Her bölüm kendi arasında tonozlarla ve büyük nişlerle geçildiğine dair kemer izleri bulunmaktadır. Alt yapısı ve duvarlarının kesme traverten blok taşlardan, kemer ve tonozlarında ise aynı malzemeyle tamamlandığı anlaşılmaktadır. Hamam, tipik Roma Hamamı geleneğinin bir örneğidir.

Şehir Binası :
Hamamın yaklaşık 200m. güneyinde yer almaktadır. Üst yapısı tamamen yıkılmıştır. 40X65 m. ölçülerinde büyük bir yapıdır. Temel duvarları çok geniştir. Yapının batı duvarına bitişik sur duvarı devam etmektedir. Yapı Roma Mimari karakteri göstermektedir.


Apsisli Yapı :
Şehir Binası ile Tiyatro arasındadır. Dikdörtgen planlı yapının kuzey duvarının iç kısmı apsisli olduğundan bu ad verilmiştir. Yapının üst bölümü tamamen yıkılmış harap durumdadır.

Kale ve Surlar :
Tripolis Geç Roma ve Bizans Dönemi’nde sur ile çevrilmiştir. Eğimli arazide kurulan kentin surları yer yer burçlarla, gözetleme kuleleri ve kalın duvarlarla desteklenmiştir. Tiyatroya bitişik devam eden sur, kentin kuzeyindeki en yüksek tepede kule ile birleşir. Kule hem savunmaya hem de gelecek düşman tehlikesini gözetlemeye yöneliktir.

Su Yolları :
Tripolis Antik Kenti her ne kadar Menderes Nehri kenarında kurulmuş olsa bile, kentin ihtiyacını karşılayacak olan gerekli suyu, kente 25 km. uzaklıkta bulunan şimdiki Güney İlçesi yakınındaki kaynaktan temin etmişlerdir. Kaynak ile Tripolis arası dağlık ve engebeli arazi olduğundan bu güzergahta su yortusunu, tünel, künk ve kemer izlerinin kalıntıları bulunmaktadır.

Nekropol :
Antik Tripolis Kenti’nin doğu ve güney yamaçları Nekropol Alanı olarak
kullanılmıştır. Dik ve meyilli tepelerin sarp kayalık bölgelerinde, kayaya oyulmuş kaya mezarları bulunmaktadır. Ayrıca alt kısmı podyumlu, üst kısmı lahit şeklinde mezarlar yer almaktadır.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

4) Tabea Antik Kenti


Denizli-Muğla karayolunun 78.km'sinde bulunan Tabae, doğal bir kalegörünümündedir. Şimdiki Kale İlçesinin 1 km.kadar güney batısında yeralır.30 yıl öncesine kadar eski kale üzerinde iskan sürmekteydi.Tabae, Büyük İskender'den sonra Anadolu'da kurulan kent devletlerindendir. Tabae, Hellenistik dönemden günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahne olmuştur. Antik dönemde kendi adına sikke bastırmıştır. Sikkeler önceleri gümüş daha sonra bronz olarak basılmıştır

tabea_kaya_mezarlari_3453.jpg

tabea_kaya_mezarlari_535.jpg


Akropoldeki belli başlı yapılar şunlardır:

KAYAYA OYULMUŞ NİŞLİ BİNA:
Akropolün kuzey doğusundadır.Bina kuzey güney doğrultusunda yapılmış olup,Plan bakımından dikdörtgen şeklindedir.Duvarın doğu kanadının iç kısmında kayaya oyularak yapılan dört niş bulunmaktadır.Duvarın batı tarafında nişlere rastlanmaz.Binanın çevresinde ve içinde arşitrav parçası,sunak ve sütun bulunmaktadır.Yapı tarzına bakılarak tarihlendirme yaparsak Roma dönemine vermemiz gerekir. Ama bina Selçuklu ve Osmanlı dönemindede kullanılmıştır

KAYALARA OYULMUŞ TEK ODALI EVLER:
Doğal kayalar oyularak tek odalar halinde yapılmıştır.Ev olarak kullanılmış olmalılardır.Evlerde bulunan kapı nişleri ve sıvanalardan kapılarının ahşaptan olduğu anlaşılmaktadır.Odaların iç kısımlarındada nişler yeralmaktadır.Bu evler genellikle kayalık platonun uçurum ve sarp kısmında yeralır.


CAMİLER:

Cevher Paşa Cami :

Denizli-Muğla karayolu güzergahındaki Tabae Ören Yeri içinde bulunan Cevher Paşa Camii dikdörtgen planlı,kuzey tarafında son cemaat yeri,kuzeybatı köşesinde minaresi yer almaktadır.
Harimin doğu ve batı duvarında dörder,güney ve kuzey tarafında ikişer pencere açılmıştır. Dikine dikdörtgen formlu pencerelerin etrafı kesme taşla çevrelenmiş olup,üzeri sağır kemerle dekore edilmiştir. Son cemaat yerinin kuzey batısına bitişik minarenin kürsü kısmı yüksek tutularak caminin çatı seviyesine getirilmiştir. Kesme taşla kaplı minarenin birinci şerefesinin üzerindeki petek kısmından itibaren eski yıllarda yıkılmış olduğundan üzeri metal külahla örtülerek bodur bir minare görünümü kazandırılmıştır.
Caminin haremi dörder adet ahşap iki sütun sırasıyla üç sahına ayrılmıştır. Sütunların üzerine antik kompozit başlıklar yapılarak kalem işi teknikle boyanmıştır. Harimin kuzey bölümünde ise altı adet ahşap sütunun taşıdığı mahfil yer alır. Bu sütunlar da harimin diğer sütunları gibi dekore edilmiştir.
Mihrabı niş şeklinde olup içinde dökümlü perde ve ortada mizan terazisi işlenmiştir. Mihrabın üzerinde ise bitkisel motifli üçgen alınlık oluşturulmuştur. Harimin duvarlarında kare ve daire şeklinde boya ile panolar oluşturulmuş,içi yazı ve bitkisel geometrik desenlerle süslenmiştir.
Son cemaat yerinde altı adet ahşap sütun dizisi yer alır. Sonradan dışa karşı kapatılmıştır. Son cemaat yerinin iki tarafından ahşap merdivenle mahfile geçiş sağlanır. Son cemaat yerinden harime yuvarlak kemerli bir giriş kapısından geçilir. Kapının üzerindeki yazı bandında Hicri 1235 tarihi okunmaktadır. Bundan başka duvarlarda yazı panoları oluşturulmuştur.
Yapının üzeri kırma çatıyla örtülü olup Marsilya kremidi ile kaplanmıştır. Orijinal örtüsü düz dam örtü olmasına rağmen daha sonraki yıllarda kırma çatı yapılarak yapının korunması sağlanmıştır. Ancak Eski Kale yerleşiminin başka yere taşınması nedeni ile cami uzun süre kullanılmadığı ve bakımının yapılmadığından çatısında büyük açıklıklar oluşmuştur. Osmanlı döneminde 19 yy. batılılaşma sürecinde yapılan ahşap destekli kalem işi süslemeli camilerden olan Cevher Paşa Camii çatısının yenilenmemesi halinde yapının içindeki tahribat her geçen gün artmaktadır.

tabea_cevher_pasa_camisi_0543.jpg

tabea_cevher_pasa_camisi_355.jpg

tabea_cevher_pasa_camisi_767.jpg

tabea_cevher_pasa_camisi_8678.jpg
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

5 ) Colossae Antik Kenti


Denizli ilinin 25 km. doğusunda, Honaz ilçesinin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. Denizli-Ankara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden karayolu Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) dağının kuzeyinde, Aksu çayının kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon'a göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir.

colossae_1.jpg

colossae_7.jpg



Pers egemenliğinde de en parlak çağlarını yaşamıştır. MÖ. III. yüzyıldan itibaren Hierapolis ve Laodikeia'nın kurulması ile önemini yitirmiştir. MS. I. YY.' da Neron döneminde meydana gelen depremle harap olmuştur. MS. 692-787 yıllarında şimdiki Honaz ilçe merkezinin bulunduğu yerde Chonae adıyla kurulan kent deprem nedeniyle tamamen terk edilmiştir. Chonae kentinde, St. Micheal kilisesinin bulunduğunu eski kaynaklardan öğrenmekteyiz. Osmanlı dönemine ait bir kale kalıntısı mevcuttur. Colossae antik kentinin kalıntılarına, Akropol olan, höyük tepesi ile çevresindeki arazilerde rastlanmaktadır. Höyüğün kuzeyindeki bölgede kayaya oyulmuş oda ve ev tipi mezarlar bulunmaktadır.
 



Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

6 ) Eumania Antik Kenti

Antik kent, Çivril-Dinar karayolu üzerindeki Işıklı kasabasının bulunduğu alandadır. Kent Bergama Kralı II. Eumenes adına kurulmuştur. Işıklı kasabasının güneydoğusunda bulunan su kaynağı yakınlarında antik döneme ait izler görülmektedir. Bugün “Sarıbaba Tepesi” olarak adlandırılan dağlık bölgenin üzerindeki düzlük, özellikle Bizans döneminde kale olarak kullanılmıştır. Bu tepenin yamaçları ise Eumenia'nın nekrapolüdür.

isikli_eumeneia_56.jpg

isikli_eumeneia_675.jpg

isikli_eumeneia_su_kaynagi_ve__kybe.jpg
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

7 ) Heraklia Salbace Antik Kenti

Herakleia antik kenti Denizli ili, Tavas ilçesi, Vakıf Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Bugün antik kentin bir kısmının üzerinde köy yerleşimi bulunur. Kent, Tabae (Davaz) Ovası’nın kuzey-doğu sonunda Salbacos (Babadağ) dağ silsilesinin eteklerinde Vakıf Köyünün bulunduğu alandadır. Antik kentin yönetim alanı, Aphrodisias’a komşu olarak küçük Timelos nehri tarafından sınırlandırılmıştır. Bu nedenle hem Aphrodisias’ın, hem de Herakleia’nın nehir tanrısı Timelos’tur. Bu tanrı her iki antik kentin Roma İmparatorluğu sikkeleri üzerinde gösterilmiştir. Kent adı Sikkeler üzerinde HERAKLEOTON olarak geçmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere kent yarı tanrı kahraman Herakles adına kurulmuştur.

heraklia_salbace_2.jpg

heraklia_salbace_53.jpg


Antik kentin, bugüne kadar hiç araştırılmadığı için, ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak kentte ele geçen sikkelerin en erken tarihlisi M.Ö. 1. yy’ dan daha geriye gitmemektedir. Bu da kentin Hellenistik dönemde kurulmuş olduğunu göstermektedir.

Antik dönemde Karia Bölgesi sınırlarında yer alan Herakleia Salbace, Roma Dönemi öncesi yönetim birliği olarak Alabanda Conventus’ una dahil edilmiştir. Roma dönemin de ise Aphrodisias yönetim birliğine dahil olmuştur. Bizans döneminde M.S. 5.yy’ da tüm bölge kentlerinde olduğu gibi antik kentin etrafı sur duvarıyla çevrilmiştir. Bizans döneminden sonra 12.yy’ dan itibaren bölge Türklerin eline geçmiştir.
Roma dönemine ait sikkeler üzerinde Glykon İmparator Neron (M.S.54-68) zamanında Herakleia rahibi, Stephanephoros, Gymnasiarch, Boule, Priteneion ve Statilios Attalos olarak zikredilmiştir. Hatta bu sıfatlar M.S.2.yy’ da Antoninler Dönemi sikkeleri üzerinde dahi görülmektedir.

Herakleia sikkeleri üzerinde; sakallı Herakles, Serapis, arka yüzlerde; ayakta Herakles, tanrıça ya da Amazon çift yüzlü balta taşır şekilde, iki erkek geyik arasında ya da bir tapınak içinde Efes Artemisi, önünde yılan ile tahtında oturan Asklepios, Hygeia, İsis, Hermes, Athena, Dionysos, Aphrodite betimlenmiştir.

Antik dönem de Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Sallbace ve Eumeneia kentlerinde tıp bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir.
Yazıtlardan ve antik kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre; Herakleia Salbace (Tavas,Vakıf Köyü)’de tıp bilimi çok ileriye gitmiştir. Özellikle aynı aileden olan doktorlar, Roma İmparatorları Trajanus (M.S.98-117), Marcus Aurelius (M.S.161-180) ve Lucus Verus (M.S.161-169)’un baş hekimliklerini yapmıştır. Yazıtlardan elde ettiğimiz bilgilere göre İmparator Trajanus’un doktoru ve danışmanı Titus Statilius kriton’dur. Yine kentte ele geçen bir yazıtta M.S.50 yıllarında Archelaos’un önemli bir tıp doktoru olduğunu göstermektedir. Yine eldeki belgelere göre, Roma İmparatoru Antoninus Pius (M.S.138-161) ve Marcus Aurelius’un (M.S. 161-180) doktoru Damokrates’tir. Şüphesiz Roma İmparatorları Marcus Aurelius (M.S. 161-180) ve Lucus Verus (M.S.161-169) dönemlerin de şef doktor Statilius Attalos’tur. Yazıtlarda adı geçen diğer önemli doktor ise Diogenianost’tur. Herakleia Salbace antik kenti güç tanrısı Herakles adına kurulmuş olmasına rağmen, kentin baş tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia’dır. Bu da antik kentin tıp alanında ne kadar ileriye gittiğini ve antik dönemde burada yetişen doktorların tüm dünyada ün saldıklarını göstermektedir. Ayrıca Herakleia antik kentinde kabartmalar ve heykeller üzerinde sağlık tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia sıkça betimlenmiştir. Bunlarla ilgili olarak antik kentte bir tıp okulu vardı ve burada antik dünyanın en meşhur hekimleri yetiştiriliyordu. Bunlarla ilgili bilgiler yapılacak kazılar sonucu kesinleşecektir.

Herakleia antik kenti Aphrodisias, Apollonia Salbace ( Medet Köyü) üzerinde Kibyra (Gölhisar) ‘ya ulaşan ana yol güzergahında yer almıştır. Bu yol daha sonra güneye Attaleia (Antalya)’ya kadar ulaşmaktadır. Bu nedenle kent geçiş noktası üzerinde olması yönüyle çok önemli stratejik bir konuma sahiptir.
Günümüzde antik kent üzerinde Vakıf Köyünün olması sebebiyle fazlaca bir kalıntı göze çarpmaz. Buna rağmen kentin sur duvarlarını, stadyumunu ve tanımlanamayan bazı yapılarını görmek mümkündür. Yer yer köy içinde yapılan tarımsal çalışmalar sırasında bazı temel kalıntıları, heykel, kabartma, yazıt zahire küpleri gibi eserlere rastlanmaktadır. Köy içinde sağa sola dağılmış halde bir çok mimari bloklara, başlık ve sütun parçalarına da rastlanmaktadır. Herakleia antik kentin de ele geçen sağlık tanrıçası hygeia heykeli, Zeus Ktesios Patrios ( Çobanların koruyucu babası kabartması, heykel torsoları gibi mermer eserler Hierapolis Arkeoloji Müzesin de sergilenmektedir. Ayrıca antik kentin önemli bir şahsiyetine ait Ören Sırtında yer alan anıtsal Hieron mezarda Denizli Müze Müdürlüğü kazılar yapmış olup, bu anıta ait kabartmalar bugün yerinde koruma altına alınmıştır. Bu anıta ait bazı mimari parçalar daha önce çevredeki mezarlıklara taşınarak burada mezar taşı olarak kullanılmıştır.

Herakleia antik kenti ve Herakleia Hieron’ unda yapılacak, bilimsel ve sürekli olacak kazı ve restorasyon çalışmaları, bölgeye büyük hareketlilik ve kazanç sağlayacaktır. Çünkü antik kent ve mezar anıtı Aphrodisias turistik yol güzergahı üzerinde bulunmaktadır. Burada yer alan arkeolojik eserlerin açığa çıkarılması sonucu, bölgeye gelecek olan turistler, el sanatları ve tekstil ürünlerini alacak böylece hem bölgenin arkeolojik zenginlikleri tanıtılacak, hem de ticari hareketlilik ve canlılık sağlanacaktır.

Stadyum
Antik kenti çevreleyen sur ile bugünkü Vakıf köyünün arasındadır. Doğu-batı yönünde olan stadyuma ait yamaçlarda bazı basamaklar görülmektedir. Batı kısmındaki basamaklar ise tamamen tahrip olmuştur.

Herakleia Hieronu
Herakleia Salbace antik kentinin yaklaşık 4 km. doğusunda, bugünkü Tavas-Kızılcabölük kasabasının 1 km. kuzeydoğusunda, Ören Sırtı ve Kocapınar mevkii diye adlandırılan yerdedir. Salbacos (Babadağ) dağının sırtında yer alan Hieron dikdörtgen şeklindedir. Dört tarafını plakalardan oluşan kabartmalar çevirir. Kabartmalarda Armetis, Apollon, Pan, Dionysos ve Herakles ile ilgili mitolojik sahneler işlenmiştir. Milattan sonra 1.yy Roma dönemine aittir. Üçgen alınlıklarda 12 burcu temsil eden simgeler yer almaktadır.Aphrodisias lı ustalar tarafından yapılmıştır. Yörenin ileri gelen bir yöneticisine ait bir anıt mezardır. Burada mezar sahibi kendini tanrılarla birlikte göstererek tanrılara yakınlığını anlatmaya çalışmıştır. Hieron'un yer aldığı Höyüğün eteklerinde neolitik döneme ait el aletleri bugün Pamukkale Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

8 ) Dionisopolis Antik Kenti

Denizli'nin Çal ilçesinin yaklaşık 8 km kuzeybatısında bulunan Ortaköy kasabası yakınındaki Dionysopolis kenti, Suriye Krallığı “Seleukoslar” döneminde kurulmuş olup, daha sonra Bergama Krallığı egemenliğine girmiştir.
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

9 ) Apollon Lermenos Tapınağı

Bahadırlar köyüne 4 km uzaklıktadır. Menderes vadisine uzanan tepenin ortasında bulunan tapınak dikdörtgen planlıdır. Yapının temelleri Hellenistik, üst bölümleri ise Roma dönemine aittir. Tapınağın güneyindeki bir sıra sütun kaidesinden peripteros planlı olduğu anlaşılmaktadır. Tapınağın batısında bulunan portikonun bir bölümü ayaktadır. Bahadırlar Köyü Camii'nde bulunan yazıttan portikonun Domitian döneminde Apollon Lermonos Tapınağı köleleri tarafından yapıldığı ve Apollon'a ithaf edildiği anlaşılmaktadır. Hieron'da bulunan heykel kaidelerindeki yazıtlardan buranın çok önemli bir dinsel merkez olduğu anlaşılmaktadır. Bu dinsel merkezde, Apollon Lermonos “çifte balta” motifi semboldür.

apollon_lermenos_tapinagi_10.jpg

apollon_lermenos_tapinagi_4.jpg

apollonia_salbace.jpg
 

Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

10 ) Sebastapolis Antik Kenti

Sebastopolis, Denizli ili Tavas ilçesinin 19 km. güneyinde bulunan Kızılca Kasabası'nın 2 km. doğusunda yer almaktadır.Sebastopolis kentinin geniş yerleşim izlerine rağmen yüzeyde yapı dokularını tesbit etmek mümkün değildir.Yapıların ancak bazı bölümlerini yüzeyde izlemekte ve görmekteyiz.Şehirin büyük bölülümü erozyon nedeniyle toprak altında kalmıştır.Ancak tarım arazisi olarak kullanılan özel mülkiyetlede arazinin sürümü sırasında bazı izlere rastlayabiliyoruz. Antik kentin ilk kuruluşu bilinmemekle beraber yüzeydeki kalıntılar Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Kalıntıları,Höyük Tepesi, stadyum ve nekropoldür.

a) Höyük Tepesi :
Yaklaşık 150 m. Çapında ve 7 m. Yüksekliğinde bir höyüktür.Kentin akropol bölümünü oluşturmaktadır.Höyük üzerinde bir anıtsal yapının izleri yeralmaktadır. Temel izlerinden ve çevredeki frizler ve mimari parçalardan burada şehrin tapınağının yeraldığı düşünülmektedir.

b) Stadion :
Yaklaşık 60x150m. Ölçülerinde olup,tarımsal ekim dikimler sırasında tahrip olmuştur.Sadece bazı basamaklar kalmıştır.Erozyon nedeniyle taban kısmı dolmuş;güney kısmı kapalı,kuzey kısmı ise açıktır.

c) Nekropolis :
Kentin doğu bölümündedir.Akropolisin 1.5 km doğusunda, yolun sağında ve solundadır. Lahit mezarlar bugün toprağın yüzeyindedir.Yüzeydeki lahitler Roma Döneminin tarihini vermektedir.
 



Ynt: Denizli Gezilecek Yerler

11 ) Trapezapolis Antik Kenti

Denizli ili, Babadağ ilçesi, Bekirler köyü, Boludüzü mevkiinde bulunmaktadır. Antik kentin kuzeyden güneye doğru uzanan düzlük üzerine, arazinin coğrafi yapısına göre kurulduğu anlaşılmaktadır. Yüzeyde bazı yapı kalıntıları izlenebilmektedir. Yüzeydeki kalıntılar Roma ve Bizans dönemi özellikleri göstermektedir
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,745
Mesajlar
1,523,086
Kayıtlı Üye Sayımız
166,561
Kaydolan Son Üyemiz
Alkan033

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst