Defender 130 Alkovenli Karavan Yollarda II

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan kenanyama Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 331
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 55,722
Firdevs Bey Bedesteni

Mimar Sinan (Firdevs Bey Paşa) Caminin giderlerini karşılamak üzere 1561 yılında, Firdevs Paşa tarafından bir de bedesten yaptırılmıştır.

Mimar Sinan (Firdevs Bey Paşa) Camii

Üzüm pazarı civarında, Ispartanın en eski camileri arasında yeralan cami Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Isparta Valisi Firdevs Paşa tarafından, 1561 yılında Mimar Sinan stilinde yaptırılmıştır. Kare planlı ve tek kubbeli olan cami, kuzeyde beş kubbeli bir son cemaat yeri ile kuzeybatı köşesinde bir minareye sahiptir. İnşa kitabesi bulunmamakla beraber H. 973/ M. 1565 tarihli bir vakfiyesi vardır. Ayrıca Tezkiret-ül Bünyan, Tezkerat-ül Ebniye, Tuhfet-ül Mimarin'de adı bulunması ile Mimar Sinan eserleri içinde yer almaktadır.









 

Etiketler
Peygamber (Kavaklı)Camii

Kaymakkapı meydanı yakınında Çinili Camii olarak da bilinen yapının kitabesine göre H. 1196-97/M. 1782-83 yıllarında inşa edilmiştir. Caminin inşa edildiği sahada bulunan harap durumdaki "Kadı Mescidi" yıktırılarak yerine bu cami yapılmılştır. Kare planlı, ahşap tavanlı ve üstten kırma çatıyla örtülü caminin kuzeyinde son cemaat yeri kuzeybatı köşesinde bir minaresi vardır. Camii 1832, 1879, 1888, 1914 ve 1950 yıllarında onarım görmüştür.









 

Dalboyunoğlu Hamamı

Isparta'daki hamamların en büyüğü ve en önemlisidir. Kadın ve Erkek hamamı olmak üzere iki hamam bitişiktir. Bunun külhan ve kazanları bir olduğu halde, biri daima kadınlara mahsusdur. İkisinin de kapıları ayrıdır. Bu hamamı Sav Köylü Dalboyunoğlu Hacı Ahmet Ağa yaptırmıştır. Bu kişi adına düzenlenen H. 1100 / M. 1697 tarihli vakfiye suretinde, Isparta'ya bağlı Sav Köyü ahalisinden Mısır'da yerleşen ve dört sene evvel vefat eden Yeniçeri Ocağı ihtiyarlarından Dalboyunoğlu Hacı Ahmet Ağa'nın sağlığında, hamamın yapılması için vekil tayin ettiği Ispartalı Kethüda Yusuf Ağa ve Hacı Ahmet Ağanın Mısır'dan gönderdiği 14.918 kuruşla yaptırmakta iken, inşaatın bitiminden evvel vefat etmesiyle Yusuf Ağa geri kalan parayı kendi kesesinden harcayarak, noksan kalan su, kazan ve camekanları ikmal etmiş ve getirttiği suyun 6 masurasını hamama vermiş, hamam gelirinin 2/3'nin Ahmet Ağa, geri kalanının Yusuf Ağa Vakfı olmak üzere Sav'daki cami ile okula ve Karaağaç Mahallesinde Yusuf Ağanın yaptırdığı cami ve okula tahsis edildiği görülmüştür.









 

Halil Halit Paşa (İplikci) Camii

Caminin bulunduğu yerde İplik Pazarı kurulduğu için İplikçi Camii olarak adlandırılmıştır. Çarşıcivarında, Ispartalı zenginlerden Abdi Ağa tarafından 1562 tarihinde inşa edilmeye başlanmış, 1569 yılında bitirilmiştir. İlk binanın üstü tahta ile örtülmüş; fakat, kurşun kaplanmamıştır. Yıpranan çatı örtüsü 1725 yılında eski haliyle onarılmıştır. 1782 yılında Sadrazam olan Halil Hamid Paşa tarafından caminin doğu ve batı tarafına birer kanat ekletilmiş, doğu yanına kövkeden bir minare ve kitaplık yaptırılarak genişletilmiştir. Daha sonra kubbeli cami tamamı yıkılarak yerine bugünkü cami yapılmıştır. İlaveler yapan Halil Hamid Paşa'dan dolayı cami Halil Hamid Paşa Camii olarak da anılmıştır.









 








Eski Eğirdir Evi

Eğirdir' in tarihini yansıtan mimarisi ve iç dizaynıyla "Eğirdir Evi" önemli bir kültür mirasıdır.



 



Eğirdir Kalesi

Eğirdir Kalesi, Eğirdir Gölüne uzanan yarımada üzerinde bulunur. Kuzey-güney doğrultusunda yarımada boyunca uzanan sur duvarları üzerinde konutlar vardır. İç ve dış kaleden oluşan Eğirdir Kalesinin inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bugünkü kalıntılar Bizans döneminden kalmadır. Çeşitli zamanlarda onarılan kale surları bir sıra tuğla ve taş olarak inşa edilmiştir. Dış kaplama, iç moloz dolgudur. Timur'un Eğirdir'i istilası sırasında hasar görmüş,







 

Dündar Bey Medresesi

Medrese, 1237 yılındaSelçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir. Medrese iki katlı olup, 30 hücresi vardır.

Büyük dış kapısının fevkalâde süsü ve mimarî değerinin üstünlüğü ile şöhret bulmuştur. Dış kapıdan içeriye girilince, küçük antreden sonra ikinci bir kapıdan geçilerek ortasında şadırvan olan avluya girilir. İkinci kata 12 basamaklı bir merdivenden çıkılır. Medrese 11 odalı olup, 6'sı avlunun sağında, 5'i solundadır. Kitabeleri Selçuklu sülüsü ile büyük kapının etrafına kazılmıştır.









 

Hızır Bey Camii

Ulu Camii olarak da bilinip, resmi kayıtlardan caminin yapılış tarihi hakkında bir bilgiye rastlanılamamıştır. Bununla birlikte Hızırbey (Ö. 1328) tarafından duvarlar kargir ve üstü toprak damlı olarak yaptırıldığı düşünülmektedir. 3000 kişinin aynı anda ibadet yapabildiği caminin damında kışın biriken karları atmak için damın bir bölümü açık bırakılmış ve caminin içinde bir kar kuyusu yapılmıştır.

Cami, 1814 Eğridir de çıkan yangında yanmıştır. Eğridir mütesellüm ve muhafızı Yılanlıoğlu Şen Ali Ağa tarafından halktan toplanan yardımlarla eski tarzına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiştir. 1883 yılında da Hacı Murat Ağa öncülüğünde çatısı kiremitle örtülmüştür. Caminin minaresi Dündar Bey Medresesi ile Hızırbey Camiinin ortak duvarını oluşturan kale suru üzerinde kale kapısı üzerinde inşa edilmiştir. Bu şekliyle oldukça orjinaldir.









 

Aya Stefanos (Yeşil Ada) Klisesi

Eğirdir ilçesi Yeşilada içinde bulunur. Doğu batı yönünde uzanan kilise dikdörtgen planlı olup, üç nefli ve apsislidir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Yan duvarlar moloz taş ile örülmüştür. Çatı beşikçatı olup, içyüzü harç sıvalıdır. Dışı sıvalı ahşap direkler üzerine oturan çatı alaturka kiremitle kaplıdır.









 

Baba Sultan Türbesi

Yazla Mahallesindedir. Anayolun hemen kuzeyinde, sekizgen gövdeli ve konik çatılıdır. Kövke taşı ile yapılan türbe Selçuklu sitilindedir. Her yüzde kör kemerler olup, karşılıklı ikisinde pencere, birinde giriş kapısı vardır. Çatı da sekizgen koniktir. Türbe kapısında bulunan kitabeye göre, Hamidoğlu İlyas Bey tarafından H. 759 / M. 1358 yılında İsa bin Musa isimli şahıs için yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Türbe içinde Baba Sultan'dan başka Sureti Baba (Zorti Baba) ile Palaz Baba adlı kişiler de vardır.

Türbe içindeki kişinin, Timur'un Eğirdir'i zapt ettiğinde adaya kaçan halkı öldürülmekten kurtardığı söylenir. Rivayete göre, Timur Eğirdir'e gelip halka işkenceye başlayınca bu kişi halka eziyet etmemesi için Timur'a ricada bulunmuştur. Timur bu ricayı kabul etmeyince "Senin gibi Emir'e zort" demiş, o da öfkelenip boynuna taş bağlatarak göle atmış; fakat, gölde batmayan ve askerlere taş atan şeyh gölden çıkarak, her rastladığı yerde Timur'a "Zorttt" demeye devam etmiştir. Bu nedenle adı Zorti Baba olarak kalmıştır.







 




SON KONULAR - FORUM