Sukuşu
Moderatör
- Mesajlar
- 536
- Tepkime Puanı
- 4
Ondört strateji, sekiz ipucu
Sınıflandırma, daha az hava kullanmanın kolay bir yoludur. Gereksiz malzemeyi almayın, göstergeleri kaldırın ve ellerinizi bedeninize yakın tutun. Palet vuruş stiliniz en etkin vuruşla olsun ve palet vuruşlarınız gövdenizin dümen suyunda kalsın.
Basit formül: Daha fazla hava eşittir daha uzun dipte kalış ve daha uzun dipte kalış eşittir daha çok keyif. Bir tüpten azami yarar sağlamak için bundan daha iyi neden olabilir mi? Başka nedenler de var, tabii: örneğin acil durumlar için daha büyük bir güvenlik rezervi ve tüpteki hava bitiyor endişesi duymaksızın
bir dalışı kısa kesmek zorunda olmama lüksü.
Nereye Gitti Bu Hava?
Dalış esnasında çoğu dalıcı, etkin nefes almadığından, daha ciğerlerine ulaşmadan havayı sızdırır ve gereğinden çok enerji harcar. Enerji kullanmak hava kullanmak demektir çünkü kalori “yakmak” için oksijen gerekir.
Hava tüketim hızınızı hemen düşürmek için aşağıda çoğunlukla ekipman değiştirmede bir kaç adım verilmektedir. Sonra da dalma alışkanlıklarınızın gelişmesi nedeniyle tüketim düşüşü gelir.
Hemen Yapılacak İşler
Sızdıran O halkalarını ve bağlantılarını tamir edin. Konsol bağlantılarını ve BC şişirecekerini de unutmayın. Sırtınızda taşıdıklarınız içinde sızdıran şeyleri bulmak için partnerinizin yardımına gereksiniminiz olabilir.
Regülatörünüze bakım yapın. Mükemmel çalıştığında, hava çekmek için daha az enerji harcarsınız.
Ahtapotunuz serbest kalmamalı. Yapabiliyorsanız, ayarlayıp öyle takın ki ağız kısmı daima aşağı doğru olsun.
Ekipmanınızı sınıflandırın. Suda, daha çok dümen suyuna zıt hareket, daha çok enerji harcamak demektir. Dalışta kullanmayacağınız hiç bir şeyi yanınıza almayın. Kalanını ise, bir D-halkasından sallandırmak yerine BC ceplerine koyun. Sallandırmak zorunluysa, gövdenize yakın yere takın. Şnorkel almak isterseniz, BC ceplerinden birine koyun ya da bacağınıza kayışla takın.
Uzun Süreli Çözümler
Suyun altındayken “normal” soluk almamız öğütlenir ancak bu öğüt, havayı boşa harcamaktan çok öğrencinin daha rahat olmasını sağlamaya ve dersi basitleştirmeye yöneliktir. Aslında, en etkili soluk alıp verme biçimi, hiç mi hiç “normal” değildir.
Derin nefes alın. Daha derin bir nefes, değişimin sağlandığı yer olan ciğerlerdeki küçük “hava keseciklerine” (alveoli) daha çok oksijen göndermek demektir. Ayrıca, bir önceki nefesten ciğerde, genizde ve ağızda arta kalan ölü havaya temiz hava katar. Her ne kadar her nefesle daha fazla hava harcansa da daha az nefes alınacağından, net sonuç daha az oksijen tüketimi olur.
İpucu: Tümüyle nefes vermeye de odaklanın. Böylece “ölü hava”yı tekrar alma oranınız düşer ve karbon dioksit seviyeniz azalır. Yüksek CO2, kandaki oksijen seviyesi yeterli olsa bile bir sonraki nefesi tetikler. Diğer yandan, derin nefes almak, bir daha nefes alma gereksinim süresini uzatır.
Yavaş soluyun. Hava, tüpten ciğerlere geçerken, her dar geçitte ve dönülen her köşede oluşan çalkantı, hava akımını kısıtlar. Bu nefes biçimi, en iyi regülatörden bile hissettiğiniz dirençte açıkça görülür. Bazı çalkantılar kaçınılmazdır ancak bunun miktarı siz hızlı nefes alırsanız çok artar –tıpkı daha hızlı yol alan teknenin daha büyük dalga yapması gibi. Direnci en aza indirmek için, havayı yavaşça hareket ettirin –havayı yavaşça içeri alın, yavaşça dışarı verin.
İpucu: Derinde, daha yavaş soluk alıp verin. Derinlikle birlikte çalkantı artar çünkü hava daha yoğundur. Düşük soluma temposuna odaklanmak, daha derine dalışlarda kazancınızı arttırır.
Nefes aldıktan sonra bekleyin. Hava keseciklerine daha fazla zaman verin ki nefes vermeden önce havayı bir kaç saniye daha barındırabilsinler. Amboli riskine karşı, ciğerinizi diyafram yardımıyla genişletin. Epiglottisi kapatmayın ama göğüs şişmiş ve hava yolu açık kalsın. Yüzeydeki normal soluma biçiminiz nefes al-nefes ver-bekle şeklindedir. Sualtında ise daha etkin soluma şöyledir: nefes al-bekle-nefes ver.
İpucu: Yoga yapmayı deneyin. Yoga çalışması, soluma biçimi farkındalığını ve kontrolunu öğretir. Yoga yapan dalıcılar, genellikle hava kullanım oranının düştüğünü söylerler.
Uzun Vadeli Çözümler (davam)
Rahatlayın. Söylemesi kolay tabii. Ama rahat olduğunuzda, doğal olarak daha yavaş ve daha derin soluk alıp verirsiniz. Diğer yandan, sık sık ve kısa nefes, bedenin endişeye gösterdiği bir tepkidir. Fiziksel ve duygusal stres biriktiğinde, endişe oluşur. Rahatlamak için, durun, endişeye neden olan ne bulun ve onu halledin.
Aerobik koşullanmalarınızı düzeltin. Daha iyi aerobik koşullanma, daha yavaş nefes temposunda daha çok şey yapabilmek demektir. “Nefes nefese” kalmak, “idmansız, ham” olmakla neredeyse aynidir. Kanıtlanmadıysa bile, olasılıkla daha güçlü bir kardio-vasküler sistem, nitrojen salıvermede de daha etkilidir.
Yavaş hareket edin. Bu, yavaş nefes almanın doğal sonucudur. Su bedeninizde dolaşırken çalkantı-sürtünme yarrtır. Çalkantı, hız faktörüyle artar, bunun anlamı, iki kat hızlı yüzmek dört kat çalkantı demektir ki onu yenmek için dört katı enerji gerekir. Bu enerjiyi sağlamak da dört katı hava kullanmak anlamına gelir. Yalnızca yüzme değil tüm hareketleriniz yavaş olmalıdır. Balçığa saplanmışçasına yavaşça dönün, uzanıp paletinizi yavaşça gevşetin.
Etkin palet vurun. Yineliyorum, amaç çalkantıyı en aza indirmek. Genelleme yaparsak, bedenin akıntı suyunda kalan oldukça kısa palet vuruşlarıyla en az sürtünme-en fazla ilerleme sağlanır. Ayni şekilde, çoğunlukla kalçadan palet vurun, dizden değil. “Pervane” paletler, öteki paletlere oranla daha kısa, daha hızlı vuruş gerektirir.
İpucu: Yüzeydeki gezintiyi şnorkelinizle yapın ya da sırtüstü yüzün. Su üstündeyken palet vurmak etkili olmaz ayrıca hava da bedavadır. Amacınız, enerjinizi uzun bir yüzüş için saklamaksa, daldığınızda yapın. Ama amacınız havayı idareli kullanmaksa, oksijen tüpünüzü gerekmedikçe kullanmayın.
Ellerinizi kullanmayın. Suda ilerlemeyi sağlayan ön bölgeyi minimuma indirmek için ellerinizi yanda tutun. Bunun kolay yolu ellerinizi önde ya da arkada kavuşturmaktır. Mümkün olduğunca yatay bir duruş sağlamaya çalışın ki paletleriniz bedeninizin suda açtığı “delikten” geçebilsin. Kendinizi sürüklemeyin.
İpucu: Ellerinizi kullanın. Ellerin kürek gibi kullanılması enerji sarfiyatıdır ama dipte kayadan kaya tutunmakla enerji tasarrufu yaparsınız. Özellikle bir akıntıyla boğuşuyorsanız. Ayni şekilde, çırpıntıda ya da akıntıda belli bir duruşu sürdürmek için bir kayaya tutunun. (Tabii ki bu işi nerede yaptığınıza dikkat edeceksiniz. Canlı mercanlara tutunmak kabul edilemez.)
Uzun Vadeli Çözümler (devam)
Ağırlığınızı en aza indirin. Ekstra ağırlık, nötr duruşu sağlamak için BC’yi fazladan şişirmek anlamına gelir. BC’yi şişirmek için gerekli hava önemsiz olabilir ama daha büyük ve şişirilmiş bir BC’nin neden olacağı fazladan sürtünme, hiç azımsanamaz. Yüzmede en az çaba için, neredeyse boş bir tüple 15 fitte nötr kalmanız için gerekenden daha fazla ağırlık taşımayın.
İpucu: Bir kursa gidin. En az ağırlığı taşıma, suda duruş kontrolünüze bağlıdır. Bu da yalnızca pratik yapmakla kazanılır. Ağırlık taşıma ve suda duruş kontrolü için kurslar vardır ve öğrenme eğrinizi büyük ölçüde kısaltırlar.
Kendinizi sıcak tutun. Sıcak kalabilmek için yeterli dış koruyucunuz olsun. Üşüdüğünüzde, bedeniniz ısınmak için kalori yakar ve oksijen kullanır. Soğukla mücadele, hava sarfiyatıdır.
İpucu: Tekrarlanan dalışlarda, koruyucu giysiniz olmazsa, 27 derece bile sizi üşütmeye yeter. Üşüdüğünüzü hissetmezsiniz ama beden ısı kaybeder ve bunu yerine koymak için enerji kullanır.
İpucu: Başlığınız takın. Başlık ya da bone, daha ince bir giysi kullanmanızı sağlar zira başınız oldukça büyük bir ısı kaybı kaynağıdır.
Korkulan o sorudan çekinmeyin: “Ne kadar havan kaldı?”
Bir dalış bitiminde, öteki dalıcı sizden 20 bar daha fazla havayla dalışı tamamladığı için övünüyorsa, olasılıkla sizden daha iyi bir dalıcı, daha sakin ve suyla daha uyumlu daha vs. olduğunu söylemeye çalışıyordur. Öyle de olabilir ya da sizden daha ufak tefektir ya da metobolizması farklıdır ya da biraz daha düşük bir dalma profili izlemiştir. Ya da o bir hanım olabilir: çoğu hanım bir çok erkekten daha az hava kullanır.
Ancak, rakamlar kolaylıkla karşılaştırılabildiğinden, sizde kalmış hava, ne kadar iyi bir dalıcı olduğunuzun yararlı bir göstergesi de olabilir. Yararlı ama pek doğru değil. Aslında, dalıcılar eşit yaratılmamışlardır ve tüm dalıcılar için ideal bir hava tüketim hızı yoktur.
Ayni süre içinde partnerinizden 100bar daha fazla hava tükettiyseniz
pek tabii ki çözmeniz gereken ve çözebileceğiniz bir sorununuz var demektir. Ancak, 15 ya da 20 bar`lık bir fark, bir anlam taşımaz.
Sınıflandırma, daha az hava kullanmanın kolay bir yoludur. Gereksiz malzemeyi almayın, göstergeleri kaldırın ve ellerinizi bedeninize yakın tutun. Palet vuruş stiliniz en etkin vuruşla olsun ve palet vuruşlarınız gövdenizin dümen suyunda kalsın.
Basit formül: Daha fazla hava eşittir daha uzun dipte kalış ve daha uzun dipte kalış eşittir daha çok keyif. Bir tüpten azami yarar sağlamak için bundan daha iyi neden olabilir mi? Başka nedenler de var, tabii: örneğin acil durumlar için daha büyük bir güvenlik rezervi ve tüpteki hava bitiyor endişesi duymaksızın
bir dalışı kısa kesmek zorunda olmama lüksü.
Nereye Gitti Bu Hava?
Dalış esnasında çoğu dalıcı, etkin nefes almadığından, daha ciğerlerine ulaşmadan havayı sızdırır ve gereğinden çok enerji harcar. Enerji kullanmak hava kullanmak demektir çünkü kalori “yakmak” için oksijen gerekir.
Hava tüketim hızınızı hemen düşürmek için aşağıda çoğunlukla ekipman değiştirmede bir kaç adım verilmektedir. Sonra da dalma alışkanlıklarınızın gelişmesi nedeniyle tüketim düşüşü gelir.
Hemen Yapılacak İşler
Sızdıran O halkalarını ve bağlantılarını tamir edin. Konsol bağlantılarını ve BC şişirecekerini de unutmayın. Sırtınızda taşıdıklarınız içinde sızdıran şeyleri bulmak için partnerinizin yardımına gereksiniminiz olabilir.
Regülatörünüze bakım yapın. Mükemmel çalıştığında, hava çekmek için daha az enerji harcarsınız.
Ahtapotunuz serbest kalmamalı. Yapabiliyorsanız, ayarlayıp öyle takın ki ağız kısmı daima aşağı doğru olsun.
Ekipmanınızı sınıflandırın. Suda, daha çok dümen suyuna zıt hareket, daha çok enerji harcamak demektir. Dalışta kullanmayacağınız hiç bir şeyi yanınıza almayın. Kalanını ise, bir D-halkasından sallandırmak yerine BC ceplerine koyun. Sallandırmak zorunluysa, gövdenize yakın yere takın. Şnorkel almak isterseniz, BC ceplerinden birine koyun ya da bacağınıza kayışla takın.
Uzun Süreli Çözümler
Suyun altındayken “normal” soluk almamız öğütlenir ancak bu öğüt, havayı boşa harcamaktan çok öğrencinin daha rahat olmasını sağlamaya ve dersi basitleştirmeye yöneliktir. Aslında, en etkili soluk alıp verme biçimi, hiç mi hiç “normal” değildir.
Derin nefes alın. Daha derin bir nefes, değişimin sağlandığı yer olan ciğerlerdeki küçük “hava keseciklerine” (alveoli) daha çok oksijen göndermek demektir. Ayrıca, bir önceki nefesten ciğerde, genizde ve ağızda arta kalan ölü havaya temiz hava katar. Her ne kadar her nefesle daha fazla hava harcansa da daha az nefes alınacağından, net sonuç daha az oksijen tüketimi olur.
İpucu: Tümüyle nefes vermeye de odaklanın. Böylece “ölü hava”yı tekrar alma oranınız düşer ve karbon dioksit seviyeniz azalır. Yüksek CO2, kandaki oksijen seviyesi yeterli olsa bile bir sonraki nefesi tetikler. Diğer yandan, derin nefes almak, bir daha nefes alma gereksinim süresini uzatır.
Yavaş soluyun. Hava, tüpten ciğerlere geçerken, her dar geçitte ve dönülen her köşede oluşan çalkantı, hava akımını kısıtlar. Bu nefes biçimi, en iyi regülatörden bile hissettiğiniz dirençte açıkça görülür. Bazı çalkantılar kaçınılmazdır ancak bunun miktarı siz hızlı nefes alırsanız çok artar –tıpkı daha hızlı yol alan teknenin daha büyük dalga yapması gibi. Direnci en aza indirmek için, havayı yavaşça hareket ettirin –havayı yavaşça içeri alın, yavaşça dışarı verin.
İpucu: Derinde, daha yavaş soluk alıp verin. Derinlikle birlikte çalkantı artar çünkü hava daha yoğundur. Düşük soluma temposuna odaklanmak, daha derine dalışlarda kazancınızı arttırır.
Nefes aldıktan sonra bekleyin. Hava keseciklerine daha fazla zaman verin ki nefes vermeden önce havayı bir kaç saniye daha barındırabilsinler. Amboli riskine karşı, ciğerinizi diyafram yardımıyla genişletin. Epiglottisi kapatmayın ama göğüs şişmiş ve hava yolu açık kalsın. Yüzeydeki normal soluma biçiminiz nefes al-nefes ver-bekle şeklindedir. Sualtında ise daha etkin soluma şöyledir: nefes al-bekle-nefes ver.
İpucu: Yoga yapmayı deneyin. Yoga çalışması, soluma biçimi farkındalığını ve kontrolunu öğretir. Yoga yapan dalıcılar, genellikle hava kullanım oranının düştüğünü söylerler.
Uzun Vadeli Çözümler (davam)
Rahatlayın. Söylemesi kolay tabii. Ama rahat olduğunuzda, doğal olarak daha yavaş ve daha derin soluk alıp verirsiniz. Diğer yandan, sık sık ve kısa nefes, bedenin endişeye gösterdiği bir tepkidir. Fiziksel ve duygusal stres biriktiğinde, endişe oluşur. Rahatlamak için, durun, endişeye neden olan ne bulun ve onu halledin.
Aerobik koşullanmalarınızı düzeltin. Daha iyi aerobik koşullanma, daha yavaş nefes temposunda daha çok şey yapabilmek demektir. “Nefes nefese” kalmak, “idmansız, ham” olmakla neredeyse aynidir. Kanıtlanmadıysa bile, olasılıkla daha güçlü bir kardio-vasküler sistem, nitrojen salıvermede de daha etkilidir.
Yavaş hareket edin. Bu, yavaş nefes almanın doğal sonucudur. Su bedeninizde dolaşırken çalkantı-sürtünme yarrtır. Çalkantı, hız faktörüyle artar, bunun anlamı, iki kat hızlı yüzmek dört kat çalkantı demektir ki onu yenmek için dört katı enerji gerekir. Bu enerjiyi sağlamak da dört katı hava kullanmak anlamına gelir. Yalnızca yüzme değil tüm hareketleriniz yavaş olmalıdır. Balçığa saplanmışçasına yavaşça dönün, uzanıp paletinizi yavaşça gevşetin.
Etkin palet vurun. Yineliyorum, amaç çalkantıyı en aza indirmek. Genelleme yaparsak, bedenin akıntı suyunda kalan oldukça kısa palet vuruşlarıyla en az sürtünme-en fazla ilerleme sağlanır. Ayni şekilde, çoğunlukla kalçadan palet vurun, dizden değil. “Pervane” paletler, öteki paletlere oranla daha kısa, daha hızlı vuruş gerektirir.
İpucu: Yüzeydeki gezintiyi şnorkelinizle yapın ya da sırtüstü yüzün. Su üstündeyken palet vurmak etkili olmaz ayrıca hava da bedavadır. Amacınız, enerjinizi uzun bir yüzüş için saklamaksa, daldığınızda yapın. Ama amacınız havayı idareli kullanmaksa, oksijen tüpünüzü gerekmedikçe kullanmayın.
Ellerinizi kullanmayın. Suda ilerlemeyi sağlayan ön bölgeyi minimuma indirmek için ellerinizi yanda tutun. Bunun kolay yolu ellerinizi önde ya da arkada kavuşturmaktır. Mümkün olduğunca yatay bir duruş sağlamaya çalışın ki paletleriniz bedeninizin suda açtığı “delikten” geçebilsin. Kendinizi sürüklemeyin.
İpucu: Ellerinizi kullanın. Ellerin kürek gibi kullanılması enerji sarfiyatıdır ama dipte kayadan kaya tutunmakla enerji tasarrufu yaparsınız. Özellikle bir akıntıyla boğuşuyorsanız. Ayni şekilde, çırpıntıda ya da akıntıda belli bir duruşu sürdürmek için bir kayaya tutunun. (Tabii ki bu işi nerede yaptığınıza dikkat edeceksiniz. Canlı mercanlara tutunmak kabul edilemez.)
Uzun Vadeli Çözümler (devam)
Ağırlığınızı en aza indirin. Ekstra ağırlık, nötr duruşu sağlamak için BC’yi fazladan şişirmek anlamına gelir. BC’yi şişirmek için gerekli hava önemsiz olabilir ama daha büyük ve şişirilmiş bir BC’nin neden olacağı fazladan sürtünme, hiç azımsanamaz. Yüzmede en az çaba için, neredeyse boş bir tüple 15 fitte nötr kalmanız için gerekenden daha fazla ağırlık taşımayın.
İpucu: Bir kursa gidin. En az ağırlığı taşıma, suda duruş kontrolünüze bağlıdır. Bu da yalnızca pratik yapmakla kazanılır. Ağırlık taşıma ve suda duruş kontrolü için kurslar vardır ve öğrenme eğrinizi büyük ölçüde kısaltırlar.
Kendinizi sıcak tutun. Sıcak kalabilmek için yeterli dış koruyucunuz olsun. Üşüdüğünüzde, bedeniniz ısınmak için kalori yakar ve oksijen kullanır. Soğukla mücadele, hava sarfiyatıdır.
İpucu: Tekrarlanan dalışlarda, koruyucu giysiniz olmazsa, 27 derece bile sizi üşütmeye yeter. Üşüdüğünüzü hissetmezsiniz ama beden ısı kaybeder ve bunu yerine koymak için enerji kullanır.
İpucu: Başlığınız takın. Başlık ya da bone, daha ince bir giysi kullanmanızı sağlar zira başınız oldukça büyük bir ısı kaybı kaynağıdır.
Korkulan o sorudan çekinmeyin: “Ne kadar havan kaldı?”
Bir dalış bitiminde, öteki dalıcı sizden 20 bar daha fazla havayla dalışı tamamladığı için övünüyorsa, olasılıkla sizden daha iyi bir dalıcı, daha sakin ve suyla daha uyumlu daha vs. olduğunu söylemeye çalışıyordur. Öyle de olabilir ya da sizden daha ufak tefektir ya da metobolizması farklıdır ya da biraz daha düşük bir dalma profili izlemiştir. Ya da o bir hanım olabilir: çoğu hanım bir çok erkekten daha az hava kullanır.
Ancak, rakamlar kolaylıkla karşılaştırılabildiğinden, sizde kalmış hava, ne kadar iyi bir dalıcı olduğunuzun yararlı bir göstergesi de olabilir. Yararlı ama pek doğru değil. Aslında, dalıcılar eşit yaratılmamışlardır ve tüm dalıcılar için ideal bir hava tüketim hızı yoktur.
Ayni süre içinde partnerinizden 100bar daha fazla hava tükettiyseniz
pek tabii ki çözmeniz gereken ve çözebileceğiniz bir sorununuz var demektir. Ancak, 15 ya da 20 bar`lık bir fark, bir anlam taşımaz.