Çevrilmeye Değer Sayfalar

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Doğrucu Davut Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 12
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 1,481
Mesajlar
2,133
Tepkime Puanı
2,861
Yer
Kuzey Ren / Almanya
.
Bu başlığa yabancı dildeki karavan ve karavancılıkla ilgili ilginç veya faydalı bulduğumuz web sayfalarının adreslerini, tarayıcımızın çeviri işleviyle okunması için yükleyebiliriz.
Tarayıcınızdaki çevirinin yeterli bulmadığımız kısımları için
DeepL Translate: The world's most accurate translator
sayfasından yardım alabilirsiniz.

Adresler daha sonra üzerlerinde konuşurken karıştırılmamaları için numaralanarak gönderilmesinde fayda olmalı.
İsteyenler web adresine açıklama da yapabilir.

Çevrilmeyi iki anlamıyla da alabilirsiniz.. 😉






1. Bu adresten Almanya’da karavan yapımında geçerli olan normlara ulaşabilirsiniz.
Alman yapısı karavanı olanların bilgisine, diğerlerinin olası ilgisine..

 
Son düzenleme:


.
4. Psikolojik dirençlilik yani; stres, baskı, hayal kırıklığı ve aksiliklerle daha iyi başa çıkma ve “bırak koptuğu yerden kopsun” dememe yetisi üzerine.

Sayfa sonuçta bazı kitapların reklamını yapsa da okunmaya değer çözümsel ve aydınlatıcı bir ön yazı sunmakta.





Dayanıklılık (Resiliens)

Esneklik terimi fizik, sosyoloji ve tıp dahil olmak üzere çeşitli bilim dallarında kullanılmaktadır. Malzeme biliminde, aşırı stresten sonra bile orijinal hallerine dönen maddeleri ifade eder. Genellikle "esneklik" olarak çevrilir.

İnsani açıdan dayanıklılık, bireylerin veya toplulukların krizler veya afetler gibi zorlu yaşam koşullarında kalıcı bir bozulma olmadan hayatta kalma becerisini tanımlar. Örneğin iklim değişikliğine karşı dayanıklılık, insanların küresel ısınmanın riskleri ve sonuçlarıyla yaşamayı öğrenmesi, davranışlarını buna uyarlaması ve gelecekteki krizleri önlemesi anlamına gelir.

Dirençli olmayan insanlar ve toplumlar genellikle “kırılgan” olarak adlandırılır.



Dayanıklılığın (resiliens) 7 temel direği;
iyimserlik,
kabullenme,
çözüm odaklı yaklaşım,
kurban rolünü terk etme,
başarılı bir toplumsal ağ,
olumlu gelecek planlaması ve
kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesini içerir.

Bence kişisel ve sosyal olarak, havanın kurşun gibi ağır olduğu zamanları aşmak için temel gereklilikte bir yeti. Kontrol ve gelişimi ise atlanmamalı !
 
Son düzenleme:

.
Dayanıklılığın (resiliens) 7 temel direği;
iyimserlik,
kabullenme,
çözüm odaklı yaklaşım,
kurban rolünü terk etme,
başarılı bir toplumsal ağ,
olumlu gelecek planlaması ve
kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesini içerir.

Bence kişisel ve sosyal olarak, havanın kurşun gibi ağır olduğu zamanları aşmak için temel gereklilikte bir yeti. Kontrol ve gelişimi ise atlanmamalı !
İyimserlik - Plansız ve ütopik iyimserlik, yıkım ve hüsran getirir.
Kabullenme - Neyin hangi şartlarda ne kadar kabullenileceği önemli. Bazen bazı şeyleri "asla kabullenmemek" çok daha olumlu çözümlere götürebilir.
Çözüm odaklı yaklaşım - Bunun da şartlarının belirlenmesi gerekli. Sırf dayanıklılıkla ilgili aşama kaydetmek hevesiyle, kesilip atılması gereken kangrenli bir kola çözüm aramak ölümcül olabilir.
Kurban rolünü terk etme - Kabullenme şartıyla çelişkili.
Başarılı bir toplumsal ağ - Ya o toplumun hangi başarısını neye göre kıyaslayacağız?
Olumlu gelecek planlaması - Bu, çevre ve koşullarla son derece ilişkili bir şart. 4 kişilik aile için açlık sınırının 12.000 lira, yoksulluk sınırının 40.000 lira ve asgari ücretin 11.000 lira olduğu bir ülke olsaydı mesela, asgari ücretli, 3 çocuklu ve çocukları okuyan, eşi çalışmayan bir babanın "olumlu gelecek planlamasını" beklemek ve bunu dayanıklı olmanın koşulu olarak ileri sürmek epey bir anlamsız olurdu.
Kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesi - Bu cümleyi anlayamadığım için, anlayacağım şekle sokup, kişinin "kendini bilmesi" diye çevirmek istiyorum. Bunu her bir insandan bir amaca yönelik şart olarak talep etmek, haksızlıktır. Kendini bilmek, gerçekten çok az insanın başarabildiği bir ulu özelliktir. Bu şart olmayacak duaya amin demek.

Bunları neden yazdım? ASLA SİZİN BU OLUMLU TERCÜME ÇABANIZA KARŞI OLDUĞUM İÇİN DEĞİL.

Kırılmamak için esnek olmak gerektiği malum. Evet. Bu doğru. Ancak, insanlara böyle maddeler halinde sunulan çözümler, genellikle asla bir işe yaramayan, çünkü gerçekçi olmayan ve toplumda birbirinden çok farklı koşullarda yaşayan milyonlarca insanın her biri için geçerli olmayan genellemeler. Bu maddelerin her biri bazı insanlar için geçerli olabilir, doğrudur, ancak bir çok insan için bazıları, bazı insanlar için de tamamı geçersizdir. Aslında her bir madde için derinlemesine bir tartışma yapılabilir ve olumlu ya da olumsuz bir sonuç ifade etmemek şatıyla çok değişik fikirlere ulaşılabilir.

Türkiye'de de genellikle YouTube kanalları olan bazı Psikologlar, Kişisel Gelişim Uzmanları, bu tip hap çözümler anlatan videolar yüklüyorlar. Çok büyük bir çoğunluğu da, izlendiğinde böyle "ne kadar da doğru" tepkisi alan önermelerle dolu ama düşününce aslında son derece geniş genellemelerden oluşan, neredeyse yıldız falı kadar ikna edici ama işe yaramayan safsatalar.

Bu örnek de bu videolardaki genel geçer hoş söylemlere çok benziyor. Bunlara rahatlıkla "hamaset" niteliği yakıştırılabilir. Ben bu tür "reyting" alıcı, "tıklama" getirici, "beğeni" tepkileyici yararsız, belki de zararlı eylemleri hiç hoş karşılamadığım ve bunu yapan kişileri -hele de profesyonellerse- şiddetle kınadığım için, böyle bir tepki verme zorunluluğu hissettim. Lütfen şahsi almayınız, üzülürüm.
 

Kırılmamak için esnek olmak gerektiği malum. Evet. Bu doğru. Ancak, insanlara böyle maddeler halinde sunulan çözümler, genellikle asla bir işe yaramayan, çünkü gerçekçi olmayan ve toplumda birbirinden çok farklı koşullarda yaşayan milyonlarca insanın her biri için geçerli olmayan genellemeler. Bu maddelerin her biri bazı insanlar için geçerli olabilir, doğrudur, ancak bir çok insan için bazıları, bazı insanlar için de tamamı geçersizdir.

Bu maddelerin geçersiz olduğu insanların, tam da bu nedenle kırılgan olduğunu düşündüm birden.
 



Kızım olduğunda biri yerli, biri yurtdışı çok değer verilen "Nasıl Cocuk Yetiştirilir" konulu iki kitap almıştım. 3 ay sonra her çocuğun farklı olduğunu, bu tip kitapların olabilecek her durumu anlattığını fark etmiştim. 4 yaşındayken kızımı, Yankı Yazgan kadar ünlü olmasa da işi bilen bir psikiyatriste götürdüm. Kitaplarda yazmayan, sadece kızıma özel önerilerde bulundu, yaş aldıkça olabilecek kirmizi çizgilerden bahsetti.

Kitaplar elbette faydalı ama çok genel, sadece altyapısı olan kişilere sorun çözmede anahtar olabilir diye düşünüyorum.

Deeply.com sonrası tercüme işi bu kadar kolay olmamıştı, konuya ilginç kitaplar ekleyebiliriz.


Yukarıdaki link Etiyopya ulusal dijital kütüphanesi.
Çok fazla pdf yayınlar var

Mesut Bey, girerseniz kütüphaneye kaybolmayın:smiley:
 

Lütfen şahsi almayınız, üzülürüm.
Ne münasebet. 😋
Tam tersi, karşıt ve yanal düşünce arasında gidip gelen cevaplarınızı ufuk açıcı bulmamak elde değil.

Söze hiç bir zaman Reader’s Digest veya kişisel gelişim kitapları okuyucusu olmadığımı söyleyerek başlayayım. Zaten gönderdiğim linkin böyle bir izlenim vereceğinden korkmuştum. 😏

İnsanın yüklenecek bir software ile hemen çalışmaya başlayacak bir yapıya sahip olmadığında hemfikir olmalıyız. Aslında tam da bu psikolojik çözüm kalıpları yazarları olan psikolog ve psikoanalistler kadar bu otomatizmin nafileliğini yaşayan ve bilen başkaları olmamalı ? Yoksa muayenehanelerine gelenlerin sorunlarını tek seansta bitirebilirlerdi. 😉

Yukarıda konuyla ilgili gönderdiğim açıklamaları da kırılganlığa hangi olası eksik etkenlerin yol açabildiğine sadece ad konulması amacıyla gönderdim. Uygulanarak değişimin yaratılabilmesinin farklı kişisel çetrefilliği bir kenara, dikkatini çektiğiniz çelişkiler beklentinin sınırlarını çizmekte.
Soruna ad koymak bir yana analiz etmenin bile çözümün kendisi olmadığı kesin olmalı..
Zaten ben de;
Sayfa sonuçta bazı kitapların reklamını yapsa da okunmaya değer çözümsel ve aydınlatıcı bir ön yazı sunmakta.
diyerek, kitapları bile değil yalnızca ön yazıyı işaret etmiş ve altında da etken görünen maddeleri kısaca özetlemişdim.

Bütün bu maddelere yazdığınız gibi göreceli olarak bakmak asla yanlış olmasa da yine de bunların esnekliği doğuran koşullar olduğundan şüphemiz olmamalı ?
Sanırım siz de bunların dozajından çok alınınca hemen tedavi edecek ilaç ve herkese uygun basmakalıp bir çözüm olarak sunulmasından haklı olarak rahatsız olmaktasınız ?



Konusu açılmışken, burada “
Yanal Düşünce” ile ilgili linkler var.
 
Son düzenleme:

İyimserlik - Plansız ve ütopik iyimserlik, yıkım ve hüsran getirir.
Kabullenme - Neyin hangi şartlarda ne kadar kabullenileceği önemli. Bazen bazı şeyleri "asla kabullenmemek" çok daha olumlu çözümlere götürebilir.
Çözüm odaklı yaklaşım - Bunun da şartlarının belirlenmesi gerekli. Sırf dayanıklılıkla ilgili aşama kaydetmek hevesiyle, kesilip atılması gereken kangrenli bir kola çözüm aramak ölümcül olabilir.
Kurban rolünü terk etme - Kabullenme şartıyla çelişkili.
Başarılı bir toplumsal ağ - Ya o toplumun hangi başarısını neye göre kıyaslayacağız?
Olumlu gelecek planlaması - Bu, çevre ve koşullarla son derece ilişkili bir şart. 4 kişilik aile için açlık sınırının 12.000 lira, yoksulluk sınırının 40.000 lira ve asgari ücretin 11.000 lira olduğu bir ülke olsaydı mesela, asgari ücretli, 3 çocuklu ve çocukları okuyan, eşi çalışmayan bir babanın "olumlu gelecek planlamasını" beklemek ve bunu dayanıklı olmanın koşulu olarak ileri sürmek epey bir anlamsız olurdu.
Kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesi - Bu cümleyi anlayamadığım için, anlayacağım şekle sokup, kişinin "kendini bilmesi" diye çevirmek istiyorum. Bunu her bir insandan bir amaca yönelik şart olarak talep etmek, haksızlıktır. Kendini bilmek, gerçekten çok az insanın başarabildiği bir ulu özelliktir. Bu şart olmayacak duaya amin demek.

Bunları neden yazdım? ASLA SİZİN BU OLUMLU TERCÜME ÇABANIZA KARŞI OLDUĞUM İÇİN DEĞİL.

Kırılmamak için esnek olmak gerektiği malum. Evet. Bu doğru. Ancak, insanlara böyle maddeler halinde sunulan çözümler, genellikle asla bir işe yaramayan, çünkü gerçekçi olmayan ve toplumda birbirinden çok farklı koşullarda yaşayan milyonlarca insanın her biri için geçerli olmayan genellemeler. Bu maddelerin her biri bazı insanlar için geçerli olabilir, doğrudur, ancak bir çok insan için bazıları, bazı insanlar için de tamamı geçersizdir. Aslında her bir madde için derinlemesine bir tartışma yapılabilir ve olumlu ya da olumsuz bir sonuç ifade etmemek şatıyla çok değişik fikirlere ulaşılabilir.

Türkiye'de de genellikle YouTube kanalları olan bazı Psikologlar, Kişisel Gelişim Uzmanları, bu tip hap çözümler anlatan videolar yüklüyorlar. Çok büyük bir çoğunluğu da, izlendiğinde böyle "ne kadar da doğru" tepkisi alan önermelerle dolu ama düşününce aslında son derece geniş genellemelerden oluşan, neredeyse yıldız falı kadar ikna edici ama işe yaramayan safsatalar.

Bu örnek de bu videolardaki genel geçer hoş söylemlere çok benziyor. Bunlara rahatlıkla "hamaset" niteliği yakıştırılabilir. Ben bu tür "reyting" alıcı, "tıklama" getirici, "beğeni" tepkileyici yararsız, belki de zararlı eylemleri hiç hoş karşılamadığım ve bunu yapan kişileri -hele de profesyonellerse- şiddetle kınadığım için, böyle bir tepki verme zorunluluğu hissettim. Lütfen şahsi almayınız, üzülürüm.

Gazeteleri köṣe yazarları ile dolu bir toplumuz. Her köṣe yazarı bir çok konuda yazıyor. Google veya Yapay Zeka benzeri bir durum Türkiye’de galiba internetten önce de vardı.:smiley:

Her ṣeye maydanoz olanların çokluğu bu ortamın doğal bir sonucu olabilir mi?

Konu sohbet olunca bir problem yok. Sohbet sırasında aklımıza gelen bir ṣeyi söylemeden önce doğruluğunu araṣtırmaya vaktimiz yok. Ifade özgürlüğü bu nedenle olsa gerek spontan ifadeyi kapsamına alıyor.

Türkiye’de bir kaç yıl öğretmenliğim var. Almanya’da okullarda yüzlerce öğretmen-veli konuṣmasına katıldım. Türkiye’de hala öylemi bilmiyorum, eskiden öğretmene, babaya, büyüklerin söylediklerine itiraz çok zaman saygısızlık olurdu.Almanya’da durumun farklı olduğunu gördüm. Almanya’da sorgulayan insan yetiṣtirmeye daha çok önem veriliyor diyebilirim.

Artık tren, tramvay, otobüs yolculuklarında kitap okuyan pek kalmadı. Herkesin einde bir telefon var.

Ilerde duyduğunu, okuduğunu kabul etmeden sorgulayabilecek insansanlara daha çok ihtiyacımız olacak.
 

Tam da köpürte köpürte konuşup tartışacak konu bulduk ama nasıl yorgunum, anlatamam. Dün eşimle Eskişehir'e gittik. Yeni karavanımızın imalatı bitmişti, teslim aldık. Bir gece karavanda kamp yapıp, alelacele her şeyini bir denemiş olduk. Bugün de en sonunda korkunç bir şehir trafiğinin içinden geçip eve geldik.

Yemeği zor yedim, gözüm yatakta ama zaman biraz geçsin bekliyorum, sonra gecenin bir vakti uykuyu almış olarak uyanıp oturmak hiç hoş olmaz.

Cuma günü de, geçen sene yaptığımız Kemer - Mersin güzergahını bu sefer tersten başlayarak yapacağız ve süreyi biraz da uzatacağız. Ona hazırlanacağız yarından itibaren.

Yani sizlere iyi forumlar diliyorum, eğer girebilirsem zaman zaman bakarım buralara. Ya da 1 ay kadar sonra bıraktığımız yerden devam ederiz. :smiley:

Yoksa bu "psi" ile başlayan bilim dalları, bilim adamları ve tabii ki bilim adamımsılar bir ömürdür, ömür boyu tartışılasıdır. :smiley:
 




Tam da köpürte köpürte konuşup tartışacak konu bulduk ama nasıl yorgunum, anlatamam. Dün eşimle Eskişehir'e gittik. Yeni karavanımızın imalatı bitmişti, teslim aldık. Bir gece karavanda kamp yapıp, alelacele her şeyini bir denemiş olduk. Bugün de en sonunda korkunç bir şehir trafiğinin içinden geçip eve geldik.

Yemeği zor yedim, gözüm yatakta ama zaman biraz geçsin bekliyorum, sonra gecenin bir vakti uykuyu almış olarak uyanıp oturmak hiç hoş olmaz.

Cuma günü de, geçen sene yaptığımız Kemer - Mersin güzergahını bu sefer tersten başlayarak yapacağız ve süreyi biraz da uzatacağız. Ona hazırlanacağız yarından itibaren.

Yani sizlere iyi forumlar diliyorum, eğer girebilirsem zaman zaman bakarım buralara. Ya da 1 ay kadar sonra bıraktığımız yerden devam ederiz. :smiley:

Yoksa bu "psi" ile başlayan bilim dalları, bilim adamları ve tabii ki bilim adamımsılar bir ömürdür, ömür boyu tartışılasıdır. :smiley:
Yeni karavanınızı güzel günlerde keyifle kullanın inşallah.
 



Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,807
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst