.
Dayanıklılığın (resiliens) 7 temel direği;
iyimserlik,
kabullenme,
çözüm odaklı yaklaşım,
kurban rolünü terk etme,
başarılı bir toplumsal ağ,
olumlu gelecek planlaması ve
kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesini içerir.
Bence kişisel ve sosyal olarak, havanın kurşun gibi ağır olduğu zamanları aşmak için temel gereklilikte bir yeti. Kontrol ve gelişimi ise atlanmamalı !
İyimserlik - Plansız ve ütopik iyimserlik, yıkım ve hüsran getirir.
Kabullenme - Neyin hangi şartlarda ne kadar kabullenileceği önemli. Bazen bazı şeyleri "asla kabullenmemek" çok daha olumlu çözümlere götürebilir.
Çözüm odaklı yaklaşım - Bunun da şartlarının belirlenmesi gerekli. Sırf dayanıklılıkla ilgili aşama kaydetmek hevesiyle, kesilip atılması gereken kangrenli bir kola çözüm aramak ölümcül olabilir.
Kurban rolünü terk etme - Kabullenme şartıyla çelişkili.
Başarılı bir toplumsal ağ - Ya o toplumun hangi başarısını neye göre kıyaslayacağız?
Olumlu gelecek planlaması - Bu, çevre ve koşullarla son derece ilişkili bir şart. 4 kişilik aile için açlık sınırının 12.000 lira, yoksulluk sınırının 40.000 lira ve asgari ücretin 11.000 lira olduğu bir ülke olsaydı mesela, asgari ücretli, 3 çocuklu ve çocukları okuyan, eşi çalışmayan bir babanın "olumlu gelecek planlamasını" beklemek ve bunu dayanıklı olmanın koşulu olarak ileri sürmek epey bir anlamsız olurdu.
Kişinin kendini görebilerek yansıtabilmesi - Bu cümleyi anlayamadığım için, anlayacağım şekle sokup, kişinin "kendini bilmesi" diye çevirmek istiyorum. Bunu her bir insandan bir amaca yönelik şart olarak talep etmek, haksızlıktır. Kendini bilmek, gerçekten çok az insanın başarabildiği bir ulu özelliktir. Bu şart olmayacak duaya amin demek.
Bunları neden yazdım? ASLA SİZİN BU OLUMLU TERCÜME ÇABANIZA KARŞI OLDUĞUM İÇİN DEĞİL.
Kırılmamak için esnek olmak gerektiği malum. Evet. Bu doğru. Ancak, insanlara böyle maddeler halinde sunulan çözümler, genellikle asla bir işe yaramayan, çünkü gerçekçi olmayan ve toplumda birbirinden çok farklı koşullarda yaşayan milyonlarca insanın her biri için geçerli olmayan genellemeler. Bu maddelerin her biri bazı insanlar için geçerli olabilir, doğrudur, ancak bir çok insan için bazıları, bazı insanlar için de tamamı geçersizdir. Aslında her bir madde için derinlemesine bir tartışma yapılabilir ve olumlu ya da olumsuz bir sonuç ifade etmemek şatıyla çok değişik fikirlere ulaşılabilir.
Türkiye'de de genellikle YouTube kanalları olan bazı Psikologlar, Kişisel Gelişim Uzmanları, bu tip hap çözümler anlatan videolar yüklüyorlar. Çok büyük bir çoğunluğu da, izlendiğinde böyle "ne kadar da doğru" tepkisi alan önermelerle dolu ama düşününce aslında son derece geniş genellemelerden oluşan, neredeyse yıldız falı kadar ikna edici ama işe yaramayan safsatalar.
Bu örnek de bu videolardaki genel geçer hoş söylemlere çok benziyor. Bunlara rahatlıkla "hamaset" niteliği yakıştırılabilir. Ben bu tür "reyting" alıcı, "tıklama" getirici, "beğeni" tepkileyici yararsız, belki de zararlı eylemleri hiç hoş karşılamadığım ve bunu yapan kişileri -hele de profesyonellerse- şiddetle kınadığım için, böyle bir tepki verme zorunluluğu hissettim. Lütfen şahsi almayınız, üzülürüm.