pasolvon
karavansız karavancı
Forumda beni tanıyanlar bilir. Araştırmayı severim. Diğer kişi tecrübelerine çok değer veririm ancak yine de farklı kaynaklardan sorgularım. Her çekme karavan potansiyel alıcısı gibi karavanımı almadan önce benim de aklımda ilk olarak çekme karavanda yaşayabileceğim olumsuzluklardan en büyüğü olan aracı kontrolden çıkartması yani yolda yılan çizmesi takılmıştı. Bu konuyu forumda araştırdığımda farklı farklı başlıklarda farklı şeyler yazmaktaydı. Derken bunun akademik bir araştırmasını araştırıp bulmuştum. Bu araştırmayı sizlerle de paylaşıp kafalardaki soru işaretlerini gidermek ve en önemlisi korkularımızın bilimsel tanımını ve başedebileceğimizi görmenizi istedim. Korkunuzu tanırsanız onu yenmek için tüm donanıma sahipsinizdir.
İlgili akademik çalışma İngiltere'deki University of Bath'de 2009 yılında yapılmış. Zaten o tarihe kadar bu detayda bir araştırma yapılmamış bu konu ile ilgili. Araştırmayı alttan sizler de indirip detaylarını inceleyebilirsiniz;
http://citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.1029.4946&rep=rep1&type=pdf
İlgili araştırmayı yapan arkadaşlarımız bu araştırmayı yapmak için kendi düzenledikleri çekici düzeneği ile 600 deneme yapmışlar ve sonuçları kayıt altına almışlar. Çekici araç olarak Ford Mondeo 1.8T kullanmışlar. Römork içinse römorku Bailey Discovery 2000 marka çekme karavan parametrelerine ayarlamışlar. Yani çektikleri römorkun ağırlığını, çeki demirine bastığı yükü, aks mesafesini vs bu karavanın karakterini kopyalamışlar.
Sonrasında salınımı oluşturmak için belirli hızlarda testlerine başlamışlar ve "Sönümleme Oranı" adında bir değer formüle etmişler. Bunun detayına girmeyeceğim çünkü yazıdan kopartmak istemem sizleri. Teknik detay isteyen üstte verdiğim linkten takip edebilir.
Bu Sönümleme Oranı özetle şudur; Karavanınız yalmalamaya başladığında yalpalamanın sönümlenip sönümlenmeyeceğinin göstergesidir. Bu değer 0'ın üstünde ve ne kadar yüksekse o kadar iyidir, yalpalama olsa bile ne kadar yüksekse o kadar hızlı toparlar. Bu değer 0 ise yalpamala sabittir ve şartları değiştirmeden (hız vs.) kendi kendine toparlayamaz. Bu değer 0'ın altında ise yalpalama artan şekildedir ve her yalpalama bir öncekinden daha fazladır. Yani biz bu Sönümleme Oranı 0 ve altında olmasından korkmalıyız.
Bu araştırmacılar çektikleri römorku salınıma düşürmek için yöntem olarak 600 defa farklı farklı hızlarda direksiyonu 0.7 saniyeliğine 90 derece kırmışlar ve oluşan parametreleri toplamışlar. Bu kadar tanımdan sonra gelelim araştırmanın sonuçlarına;
1- Burun Ağırlığı (Topuza Binen Yük)
Bu araştırmayı yaparken topuza römork ağırlığının 0% ve 10% arası yük bindirmişler. Kullandıkları 900 kiloluk römork için 0kg'dan 92 kiloya kadar testler yapmışlar. Burada çarpıcı bir sonuç ortaya çıkmış. Sönümleme Oranının 0'a inmesi yani salınımda kararsız hale gelmesi topuz yükü 0 iken 88km/h'de ortaya çıkarken bu oranın yüzde 6 ve üstüne çıkması durumunda 104km/h'a kadar yükselmiş. Bu çok çarpıcı ve etkili bir sonuç. Buradan çıkartacağımız vazife topuza binen yükün karavanımızın en az yüzde 6'sı olması gerektiği. Yani karavanımızın yürüyen ağırlığı 1000kg ise en az 60 kilo basması.
2- Salınım Ataleti (Yaw Interia - Aks Yükü)
Teknik bir hesaplamadır. Anlaşılabilir haliyle ağırlık merkezinde yani aks üstündeki yüktür. Yani esasında tecrübeli karavancıların dengeli yükleme dedikleri olaydır. Sonuçlardan gördüğümüz kadarıyla bu da en az burun ağırlığı kadar önemli bir konu. Yükü ağırlık merkezine yani aksa ne kadar yakın tutarsak o denli azalıyor Sönümleme Oranının 0'a düşmesi. İşte tam bu nokta genelde üreticilerin tecrübelerinin ve mühendisliğie saygılarının sorgulanması gereken noktadır. Üreticiler tarafından bu hesaplamalar doğru yapılıp ana yükler dengeli bir şekilde aks üstüne yüklenirse karavanınız o kadar güvenli olacaktır. O nedenledir ki merdiven altı üreticileri tercih etmeyin der pek çok tecrübeli karavancı. Harici ağır yüklerinizi aks üstüne koyun denmesinin sebebi de budur.
3- Karavan Ağırlığı
Şaşırtıcı bir şekilde karavan ağırlığının salınıma bir etkisi bulunamamış bu araştırmada. 800kg'dan 1200kg'a kadar farklı ağırlıklarda denemelerini yapmışlar ve sönümleme oranında bir korelasyon yakalanamamış. Bu demek değil ki karavanın ağırlığı önemli değil? Tabi ki hayır. Aracınızın ağırlığına uygun bir karavan almanız temel fizik kurallarına göre hala gerekiyor. Bu sadece hız ve salınım etkisi araştırması
4- Aks Mesafesi
Çeki demirinden aksa kadar olan mesafe de çarpıcı bir sonuç üretiyor. Örneğin bu mesafe 3,53m iken Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesi 93km/h süratte oluyorken 4,32m olduğu durumda 112km/h süratte oluyor. Burada konu üreticileri ilgilendiriyor. Bilhassa şasilerini kendileri üreten üreticileri. Bu şasilere taktıkları çeki tertibatının kısa tutulması karavan stabilitesini düşürüyor. Bununla birlikte hafif ve kısa karavan alanların düşünülenin aksine daha düşük stabiliteye sahip oldukları da ortaya çıkıyor bu araştırma ile.
5- Lastik Basıncı
30 ve 40 psi ile test yapmışlar. 40 psi iken lastik Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesi 112km/h'da olurken 30psi'da 104km/h'da olmuş. Bu pek yazılıp çizilmeyen bir konuydu ancak lastik basınçlarımızı kontrol etmek şartmış.
6- Stabilizatör Kullanımı
Benim en merak ettiğim konulardan birisi buydu. Çok bilinen markaların disk sıkıştırmalı stabilizatörleri Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesine etkisi 98km/h'dan 106km/h'a çıkmasıymış. Güzel bir artış olduğunu düşünüyorum.
Özetleyecek Olursak;
Sizin elinizde olanlar;
1- Topuza karavan dolu ağırlığının en az %6'sı bassın.Yüklemeyi ona göre yapın.
2- Karavandaki ağır yükleri mümkün olduğunca aksa yakın yerleştirin.
3- Karavanınızın lastik basıncını kontrol edin.
4- Disk sürtünmeli stabilizatör kullanabilirsiniz.
5- Merdiven altı üreticilerden uzak durun.
Üreticilerin elinde olanlar;
1- Ağır yükleri aksa yakın tutup salınım ataletini yükseltmeliler. Modeli üretmeden önce bu mühendislik çalışmalarını tamamlamalılar.
2- Bilhassa hafif ve kısa karavanlarda kendi şasilerini yapıyorlarsa çeki başlığını kısa tutmamalılar.
Gördüğünüz üzere hıza bağlı salınımın ana parametreleri bu kadar. Dikkatinizi çekerim yazıda riskli tüm süratler 80km/h'ın üstünde. O nedenle çekme karavan kullanıyorsanız amacınız varmak değil yoldan keyif almak olsun.
İlgili akademik çalışma İngiltere'deki University of Bath'de 2009 yılında yapılmış. Zaten o tarihe kadar bu detayda bir araştırma yapılmamış bu konu ile ilgili. Araştırmayı alttan sizler de indirip detaylarını inceleyebilirsiniz;
http://citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.1029.4946&rep=rep1&type=pdf
İlgili araştırmayı yapan arkadaşlarımız bu araştırmayı yapmak için kendi düzenledikleri çekici düzeneği ile 600 deneme yapmışlar ve sonuçları kayıt altına almışlar. Çekici araç olarak Ford Mondeo 1.8T kullanmışlar. Römork içinse römorku Bailey Discovery 2000 marka çekme karavan parametrelerine ayarlamışlar. Yani çektikleri römorkun ağırlığını, çeki demirine bastığı yükü, aks mesafesini vs bu karavanın karakterini kopyalamışlar.
Sonrasında salınımı oluşturmak için belirli hızlarda testlerine başlamışlar ve "Sönümleme Oranı" adında bir değer formüle etmişler. Bunun detayına girmeyeceğim çünkü yazıdan kopartmak istemem sizleri. Teknik detay isteyen üstte verdiğim linkten takip edebilir.
Bu Sönümleme Oranı özetle şudur; Karavanınız yalmalamaya başladığında yalpalamanın sönümlenip sönümlenmeyeceğinin göstergesidir. Bu değer 0'ın üstünde ve ne kadar yüksekse o kadar iyidir, yalpalama olsa bile ne kadar yüksekse o kadar hızlı toparlar. Bu değer 0 ise yalpamala sabittir ve şartları değiştirmeden (hız vs.) kendi kendine toparlayamaz. Bu değer 0'ın altında ise yalpalama artan şekildedir ve her yalpalama bir öncekinden daha fazladır. Yani biz bu Sönümleme Oranı 0 ve altında olmasından korkmalıyız.
Bu araştırmacılar çektikleri römorku salınıma düşürmek için yöntem olarak 600 defa farklı farklı hızlarda direksiyonu 0.7 saniyeliğine 90 derece kırmışlar ve oluşan parametreleri toplamışlar. Bu kadar tanımdan sonra gelelim araştırmanın sonuçlarına;
1- Burun Ağırlığı (Topuza Binen Yük)
Bu araştırmayı yaparken topuza römork ağırlığının 0% ve 10% arası yük bindirmişler. Kullandıkları 900 kiloluk römork için 0kg'dan 92 kiloya kadar testler yapmışlar. Burada çarpıcı bir sonuç ortaya çıkmış. Sönümleme Oranının 0'a inmesi yani salınımda kararsız hale gelmesi topuz yükü 0 iken 88km/h'de ortaya çıkarken bu oranın yüzde 6 ve üstüne çıkması durumunda 104km/h'a kadar yükselmiş. Bu çok çarpıcı ve etkili bir sonuç. Buradan çıkartacağımız vazife topuza binen yükün karavanımızın en az yüzde 6'sı olması gerektiği. Yani karavanımızın yürüyen ağırlığı 1000kg ise en az 60 kilo basması.
2- Salınım Ataleti (Yaw Interia - Aks Yükü)
Teknik bir hesaplamadır. Anlaşılabilir haliyle ağırlık merkezinde yani aks üstündeki yüktür. Yani esasında tecrübeli karavancıların dengeli yükleme dedikleri olaydır. Sonuçlardan gördüğümüz kadarıyla bu da en az burun ağırlığı kadar önemli bir konu. Yükü ağırlık merkezine yani aksa ne kadar yakın tutarsak o denli azalıyor Sönümleme Oranının 0'a düşmesi. İşte tam bu nokta genelde üreticilerin tecrübelerinin ve mühendisliğie saygılarının sorgulanması gereken noktadır. Üreticiler tarafından bu hesaplamalar doğru yapılıp ana yükler dengeli bir şekilde aks üstüne yüklenirse karavanınız o kadar güvenli olacaktır. O nedenledir ki merdiven altı üreticileri tercih etmeyin der pek çok tecrübeli karavancı. Harici ağır yüklerinizi aks üstüne koyun denmesinin sebebi de budur.
3- Karavan Ağırlığı
Şaşırtıcı bir şekilde karavan ağırlığının salınıma bir etkisi bulunamamış bu araştırmada. 800kg'dan 1200kg'a kadar farklı ağırlıklarda denemelerini yapmışlar ve sönümleme oranında bir korelasyon yakalanamamış. Bu demek değil ki karavanın ağırlığı önemli değil? Tabi ki hayır. Aracınızın ağırlığına uygun bir karavan almanız temel fizik kurallarına göre hala gerekiyor. Bu sadece hız ve salınım etkisi araştırması
4- Aks Mesafesi
Çeki demirinden aksa kadar olan mesafe de çarpıcı bir sonuç üretiyor. Örneğin bu mesafe 3,53m iken Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesi 93km/h süratte oluyorken 4,32m olduğu durumda 112km/h süratte oluyor. Burada konu üreticileri ilgilendiriyor. Bilhassa şasilerini kendileri üreten üreticileri. Bu şasilere taktıkları çeki tertibatının kısa tutulması karavan stabilitesini düşürüyor. Bununla birlikte hafif ve kısa karavan alanların düşünülenin aksine daha düşük stabiliteye sahip oldukları da ortaya çıkıyor bu araştırma ile.
5- Lastik Basıncı
30 ve 40 psi ile test yapmışlar. 40 psi iken lastik Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesi 112km/h'da olurken 30psi'da 104km/h'da olmuş. Bu pek yazılıp çizilmeyen bir konuydu ancak lastik basınçlarımızı kontrol etmek şartmış.
6- Stabilizatör Kullanımı
Benim en merak ettiğim konulardan birisi buydu. Çok bilinen markaların disk sıkıştırmalı stabilizatörleri Sönümleme Oranı'nın kararsız hale gelmesine etkisi 98km/h'dan 106km/h'a çıkmasıymış. Güzel bir artış olduğunu düşünüyorum.
Özetleyecek Olursak;
Sizin elinizde olanlar;
1- Topuza karavan dolu ağırlığının en az %6'sı bassın.Yüklemeyi ona göre yapın.
2- Karavandaki ağır yükleri mümkün olduğunca aksa yakın yerleştirin.
3- Karavanınızın lastik basıncını kontrol edin.
4- Disk sürtünmeli stabilizatör kullanabilirsiniz.
5- Merdiven altı üreticilerden uzak durun.
Üreticilerin elinde olanlar;
1- Ağır yükleri aksa yakın tutup salınım ataletini yükseltmeliler. Modeli üretmeden önce bu mühendislik çalışmalarını tamamlamalılar.
2- Bilhassa hafif ve kısa karavanlarda kendi şasilerini yapıyorlarsa çeki başlığını kısa tutmamalılar.
Gördüğünüz üzere hıza bağlı salınımın ana parametreleri bu kadar. Dikkatinizi çekerim yazıda riskli tüm süratler 80km/h'ın üstünde. O nedenle çekme karavan kullanıyorsanız amacınız varmak değil yoldan keyif almak olsun.
Son düzenleme: