Köyde evin önündeki otoparkımız güneşin böğründe. Önceki hafta sonu demirciye korkuluklara kaynattırdığım yuvalara giren ayakları sabitleyerek 5x1.80 ölçüsündeki kaput bezinden brandayı dört köşesinden gerdim. Ancak öyle bir rüzgar alıyorki branda, gece hep huzursuz uyudum. Korkum brandanın yelken gibi şişerek ayaklardan bir tanesini kopartması ve kopacak demir ayağın araca zarar vermesiydi. Çözümü brandayı değiştirmekte gördüm ve daha hafif kumaştan ( ucuz delikli, polyester türü malzemeden) yeni bir branda diktirerek bu hafta onu gerdim aynı yere. Ama değişen bir şey olmadı derken komşu imdadıma yetişti :
Abi bu branda kalıcımı burada dedi. Evet dedim. O zaman böyle olmaz, bu rüzgarda bunu burada sağlam bulamazsın haftaya geldiğinde dedi. Ne yapcaz dedim. Çözüm kolay dedi. Çapraz olacak şekilde bir alttan bir üstten iki ipe bakıyor bu iş, ipte hazırda var geç abi karşıya direğin ucuna bağla bende burdan gerdirip bağlayayım dedi. Neticede bir de diğer iki köşeden üstten bir ip gerdik oldu bizim branda tahta...Rüzgara falan banamısın dediği yok...
İş bilenin kılıç kuşananın dememişler boşuna dedim... İnsan oğlunun her yaşta öğreneceği çok şey var.
Abi bu branda kalıcımı burada dedi. Evet dedim. O zaman böyle olmaz, bu rüzgarda bunu burada sağlam bulamazsın haftaya geldiğinde dedi. Ne yapcaz dedim. Çözüm kolay dedi. Çapraz olacak şekilde bir alttan bir üstten iki ipe bakıyor bu iş, ipte hazırda var geç abi karşıya direğin ucuna bağla bende burdan gerdirip bağlayayım dedi. Neticede bir de diğer iki köşeden üstten bir ip gerdik oldu bizim branda tahta...Rüzgara falan banamısın dediği yok...
İş bilenin kılıç kuşananın dememişler boşuna dedim... İnsan oğlunun her yaşta öğreneceği çok şey var.