Bir Türk Kahramanını Andık
[attachment=1]
USA’da pilotaj eğitimlerinde yer dersi kaynaklarından birinde, yapılan araştırmalarda iyi pilotların ortak özellikleri arasında kahramanlık hayalleri kurmak olduğu yazar. Ama bu herkese nasip olmaz. Bazen o fırsat ele geçmez, bazen ise ele geçen fırsat değerlendirilemez. Veya bazen de tarihin sayfaları siler o kahramanları zihinlerden... Fakat 1895 yılında öyle bir kahraman doğdu ki, 17 yaşında Balkan harbine katılan, aynı yıllarda Bağdat cephesine tayyare makinisti olarak giden, fakat aklında hep uçmak olduğu için sonunda İstanbul’a döndükten sonra Tayyare Mektebi’ne girip ilk uçuşunu 21 yaşında yapan bir kahraman. 22 yaşında Kafkas cephesinde Türk tarihinin ilk uçak düşüren pilotu ünvanını kazanan, başka bir tarihte yaralı düşmesine rağmen düşmana uçağını teslim etmemek için yakan, esir düştüğü Nargin adasından yüzerek kaçan ve yine yurdunda göklerle buluşan, asla pes etmeyen bir kahraman. Kazandığı zaferler, ürettiği uçaklar, yetiştirdiği öğrenciler ve ticari başarılar sağlayan işlere imza atan, yurdumuzu tüm dünyanın gözünde göklere çıkaran bir kahraman... Onun anılarını anlatmak buradaki birkaç sayfaya sığmaz, onun anılarının göklere sığmadığı gibi.
İşte O kahraman Vecihi HÜRKUŞ 28 Ocak 2008’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılan bir etkinlik ile anıldı. Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi ve Derneği’nin düzenlediği etkinliğe birçok davetli ve Onun anılarını yaşatmak isteyen havacılık meraklıları katıldılar. Fakat etkinliğin bir de onur konuğu vardı ki, O öz kızı Gönül Hürkuş Şarman, yaptığı kısa konuşmayla tarihe ışık tuttu.
Video ve resimli sunumlarla renklendirilen etkinlikte dikkati çeken bir diğer manzara da Vecihi Bey’in K.VI uçağının uçan ölçekli bir modelinin sergilenmesiydi.
Çok çeşitli kesimlerden ilgililerin katıldığı davette Bakırköy Sportif Havacılık Klübü üyeleri, TAI’den bir uçak mekanik sistem uzmanı, model uçakçılar, MFÖ gurubunun havacı üyesi Fuat Güner ve sadece bir İTÜ uçak mühendisliği öğrencisi ile bir pilotun katılması dikkat çekiciydi. Bu kendi kendimize “yoksa Vecihi Hürkuş’u önce havacılara mı anlatmalı” sorusunu sordurdu. Sonra kürsüye çıkan ve Türk havacılık tarihi üzerine çalışmalar yapan Amerikalı dostumuz araştırmacı yazar Stuart Kline Türkçe yaptığı vurgulu konuşması ve araştırmalarından sunduğu bölümlerle son noktayı koydu. Vecihi Hürkuş’u Vecihi Hürkuş’un torunlarına olabilecek en güzel şekilde anlattı.
Bundan sonra umarız daha çok adını duyacağımız Vecihi Hürkuş’un anılarını, uçaklarını, zihniyetini yaşatmak bir havacı olarak hepimizin görevidir. Tek Vecihi Bey değil, Fazıl Beyler, Nuri Demirağ’lar, Osman Kandemir’ler de var yaşatılması gereken ve yaşatılacak. Fakat öncelikle bu hareket Vecihi Bey ve bu toplantı ile başladı.
Tüm bu etkinlikleri düzenleyen Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi ve Derneği’ne teşekkürlerimizi sunuyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Vedat AYDIN
29.01.2008
A-300 Co-Pilot
[attachment=1]
USA’da pilotaj eğitimlerinde yer dersi kaynaklarından birinde, yapılan araştırmalarda iyi pilotların ortak özellikleri arasında kahramanlık hayalleri kurmak olduğu yazar. Ama bu herkese nasip olmaz. Bazen o fırsat ele geçmez, bazen ise ele geçen fırsat değerlendirilemez. Veya bazen de tarihin sayfaları siler o kahramanları zihinlerden... Fakat 1895 yılında öyle bir kahraman doğdu ki, 17 yaşında Balkan harbine katılan, aynı yıllarda Bağdat cephesine tayyare makinisti olarak giden, fakat aklında hep uçmak olduğu için sonunda İstanbul’a döndükten sonra Tayyare Mektebi’ne girip ilk uçuşunu 21 yaşında yapan bir kahraman. 22 yaşında Kafkas cephesinde Türk tarihinin ilk uçak düşüren pilotu ünvanını kazanan, başka bir tarihte yaralı düşmesine rağmen düşmana uçağını teslim etmemek için yakan, esir düştüğü Nargin adasından yüzerek kaçan ve yine yurdunda göklerle buluşan, asla pes etmeyen bir kahraman. Kazandığı zaferler, ürettiği uçaklar, yetiştirdiği öğrenciler ve ticari başarılar sağlayan işlere imza atan, yurdumuzu tüm dünyanın gözünde göklere çıkaran bir kahraman... Onun anılarını anlatmak buradaki birkaç sayfaya sığmaz, onun anılarının göklere sığmadığı gibi.
İşte O kahraman Vecihi HÜRKUŞ 28 Ocak 2008’de Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılan bir etkinlik ile anıldı. Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi ve Derneği’nin düzenlediği etkinliğe birçok davetli ve Onun anılarını yaşatmak isteyen havacılık meraklıları katıldılar. Fakat etkinliğin bir de onur konuğu vardı ki, O öz kızı Gönül Hürkuş Şarman, yaptığı kısa konuşmayla tarihe ışık tuttu.
Video ve resimli sunumlarla renklendirilen etkinlikte dikkati çeken bir diğer manzara da Vecihi Bey’in K.VI uçağının uçan ölçekli bir modelinin sergilenmesiydi.
Çok çeşitli kesimlerden ilgililerin katıldığı davette Bakırköy Sportif Havacılık Klübü üyeleri, TAI’den bir uçak mekanik sistem uzmanı, model uçakçılar, MFÖ gurubunun havacı üyesi Fuat Güner ve sadece bir İTÜ uçak mühendisliği öğrencisi ile bir pilotun katılması dikkat çekiciydi. Bu kendi kendimize “yoksa Vecihi Hürkuş’u önce havacılara mı anlatmalı” sorusunu sordurdu. Sonra kürsüye çıkan ve Türk havacılık tarihi üzerine çalışmalar yapan Amerikalı dostumuz araştırmacı yazar Stuart Kline Türkçe yaptığı vurgulu konuşması ve araştırmalarından sunduğu bölümlerle son noktayı koydu. Vecihi Hürkuş’u Vecihi Hürkuş’un torunlarına olabilecek en güzel şekilde anlattı.
Bundan sonra umarız daha çok adını duyacağımız Vecihi Hürkuş’un anılarını, uçaklarını, zihniyetini yaşatmak bir havacı olarak hepimizin görevidir. Tek Vecihi Bey değil, Fazıl Beyler, Nuri Demirağ’lar, Osman Kandemir’ler de var yaşatılması gereken ve yaşatılacak. Fakat öncelikle bu hareket Vecihi Bey ve bu toplantı ile başladı.
Tüm bu etkinlikleri düzenleyen Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi ve Derneği’ne teşekkürlerimizi sunuyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Vedat AYDIN
29.01.2008
A-300 Co-Pilot