Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan KanyaK Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 7
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,419

KanyaK

wish me luck.
Mesajlar
721
Tepkime Puanı
16
Web
www.kaanyakar.com
TÜRKİYE MADENCİLER DERNEĞİ nin aylık olarak yayımladığı SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTEN'nin Aralık 2009 sayısında "Bay yeşile Açık Mektup" başlığıyla yayınlanan yazı.

Ayrıca bende "Bay Yeşil!!!!"in programını izlemiştim, izlerken "bundan daha fazla saçmalayamaz" dedikten birkaç gün sonra TOYOTA Land Cruiser 4 bin bilmem kaç motor modelini tanıtırken araç için çevreci dediğini duyunca yanıldığımı anladım tabi. Allah bu müthiş haberci! abilerimizi başımızdan eksik etmesin.

Neyse, kısa keseyim işte yazı;


BAY YEŞİL’E AÇIK MEKTUP,



Sizi, bir dağ başında elinizde kablolu bir mikrofon, kameranın önünde tökezleyerek ilerlerken
bir yandan nefes nefese ‘’Bakın burada bir ağaç kesilmiş, kesikteki halkalardan en az 30 yaşında olduğunu anlıyorum’’ derken izledim NTV YEŞİL EKRANDA. "Bu işe artık bir SON VERMEK gerek!" diyordunuz.

Madenciliği kastediyordunuz bu sonlandırma isteğinizde. Bu isteğinizle neleri sonlandırmak
İstediğinizin farkındasınızdır sanırım, çünkü siz son derece iyi eğitimli, zeki, bilgili bir gazetecisiniz.

Kısaca bir bakalım mı bu sonlandırmayla nelerden vazgeçmeniz gerekiyor bay çok Yeşil?

-Önce o elinizdeki mikrofonu hemen bırakın, çünkü demir, bakır ve alüminyum madenleri kullanılarak yapılmıştır.

-Ya sizi takip eden kameranız, merceği silisyum (kuvars) gövdesi alüminyum, elektronik kısımları altın, bakır, vb. metallerden imal edilmiş. Bu kamerayı ne yapalım şimdi, bence hemen toprağa gömün onu.

-Cep telefonunuz mu çaldı ne? Aman hemen yok edin onu, tamamı metallerden ve petrokimya ürünlerinden yapılmış.

-Size tavsiyem (sizin sonlandırma isteğinizin gerçekleşmesine yardımcı olmak için) üstünüzdeki eşyaları bir bir gözden geçirin saat, anahtar vb doğrudan madenlerden imal edilmiş eşyalarınızla, bir de madenlerden imal edilmiş makineler (her türlü teksil makinaları vb.) vasıtasıyla yapılmış eşyalarınızdan hemen kurtulun. Galiba çıplak kaldınız ,keşke bunu bir incir ağacının yakınında yapsaydınız. Hani yapraklarını kullanırlarmış ya ilk atalarımız. Bu arada kış kapıda,bir koyun postu edinseniz iyi olacak bay yeşil, nede olsa kömür üretimi de yok.

-Bu arada o çok konforlu konutlarınızdan da vazgeçmeniz gerekecek. Çünkü size bu konforu sağlayan bu yapıların tamamı madencilik ürünlerinden inşa edilmiştir (Kalker ocaklarından agrega ve çimentonun hammaddeleri, demir ocaklarından inşaat demirinin hammaddeleri, lüks banyolarınız için mermer ocaklarından mermer, pırıl pırıl armatürleriniz için krom, bakır çinko ocaklarından hammaddeler, camlarınız için silis-kuvarsit ocaklarından cam hammaddesi ve daha binlercesi).

-Sizin çevre anlayışınızı doğrusu çözebilmiş değilim. Bir yandan kesilmiş birkaç ağaca zum yaparak en temel sektörlerden birini hedef tahtasına oturturken diğer yandan herkesin çevreye zararı konusunda birleştiği otomotiv sektörünün reklamını yapabiliyorsunuz.

Silindir hacimlerinden beygir güçlerinden bahsederken gözleriniz parlıyor, sesiniz titriyor. Ama Bay Yeşil bu çok sevdiğiniz araçların tamamının madenlerden yapıldığını da her halde biliyorsunuzdur. Öyle ki ortalama bir otomobil için 5 ton maden üretimi gerekmektedir. Neyi sonlandırmak istediğinizi bir kez daha düşünmeniz için oldukça çarpıcı değil mi?

-İnsanlık ve uygarlık için olmazsa olmaz bir sektör olan Madenciliğe bu düşmanlık neden? Bu tarz ucuz popülizmin ülkemizi nereye götürdüğünün farkında mısınız? Burnuna mikrofon
dayadığınız, TV’ ye çıkardığınız her köylüye ‘’istemezük’’ dedirterek nereye varmak istiyorsunuz? Gırtlağına kadar borca batmış, yılda 52 milyar dolar sadece faiz ödeyen bir ülkenin kendi öz kaynaklarını kullanmaktan başka çıkış yolu olabilir mi? Sizin o çok sevdiğiniz otomotiv sektörünün ülkeye sağladığı katma değer yüzde 10 ‘u 15’ i geçmezken
madencilikte bu oran yüzde yüze yakındır. Borçla borç ödenmez sayın Bay Yeşil, yerli kaynak yaratmak zorundayız.

Bugün ülkenin neresinde bir yatırım planlansa (bu madencilik yatırımı olabilir, enerji amaçlı baraj olabilir, termik santral olabilir, havaalanı olabilir yol vb. olabilir) hemen birileri ayağa kalkıyor koro halinde “İstemezük” diye bağırıyorlar. Bunlar bindirilmiş kıtaların öncülüğünde yerel halkın katıldığı gösterilere dönüşüyor ve TV’ ler bu görüntüleri vatan kurtarıyormuş gibi devamlı kullanıyorlar.

Bir an için bu tehlikeli popülizm batağından uzaklaşıp hem üretimin yapılacağı hem de çevrenin en az etkilenebileceği uygulamalardan bahsedelim. Sizin gibi iyi yetişmiş birinin “Sürdürülebilir Kalkınma’’ ilkesinden habersiz olduğunu düşünmek abesle iştigal olur sanırım. Yani “Buna artık bir son vermek gerekir” yerine o işletmenin eksik ya da yanlış yaptığı bir şey mi var? Alması gereken izinleri almış mı? İlgili idareler denetimlerini düzgün yapıyorlar mı? Eğer niyetimiz bağcı dövmek değilse, sorumlu bir gazetecinin üzerine gitmesi gereken hususlar bunlar değil midir?

“Buna artık bir son vermek gerek “ derken, maden işletmelerinin izinlerini alırken madencilik sonrası uygulanmak üzere rehabilitasyon projeleri yaptıklarını, ormanlık alanlarda kesilen bir ağaç karşılığında idareye 10 ağaç dikecek miktarda bedel ödediklerini, Türkiye’nin Dünyada orman varlığını artıran ender ülkelerden biri olduğunu, orman idaresinin madencilerle hiçbir problemi olmadığını defalarca açıkladığını, aksine madencilerin orman yangınların karşı bir sigorta görevi yaptığını bekli bilmiyorsunuz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak var mı bay Yeşil?

Bu ülke hepimizin sayın Bay Yeşil . Unutmamak gerekir ki hepimiz aynı gemideyiz.

Saygılarımla,

Atılgan Sökmen
 


Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

bence hoş bir yazı olmamış.

türkiye madenciler derneği nin çıkardığı kendi dergisinde sataşma ve yersiz benzetmelerle dolu, madencilik firmalarını koruyup haklı gibi göstermeye çalışan ve türbüne oynanan bi yazı. ayrıca çakma çevreci ne demek.. eğer çevreci insanlara özel bir gıcıklığınız yoksa diyeceksiniz ki efemdim biz gerçek bilinçli , duyarlı, şöyle çevrecileri böyle çevrecileri kastetmemiştik. onlarda çıkıp derler ki bizde çakma madencileri kastetmiştik zaten.

çevrecilerin madencilik sektörüyle olan asıl sorunu son yıllarda devletin peynir ekmek dağıtır gibi herkese maden arama veya maden çıkarma izni vermesi, hatta bu izinlerin büyükşehirlerdeki son ormanlık ve yeşil alanlarda ,taş ocağı açma bahanesiyle ağaç katliamı yapılmasıdır. her konuda haklı olduğunuzu varsayım, taş ocağı açacak başka hiçbir yer kalmadı da kentlerdeki son yeşil alanlar yok ediliyor.

bana hiç kimse o ocaklar ekonomik ömrünü bitirince kapatılıyor, herşey eski haline dönüyor felan demesin, o zaman devamlı gördüğümüz , faaliyet olmadığı halde yıllardır duran ocaklar ne? taş ocağı açma bahanesi ile , başka türlü yoketmesi çok zor olan ormanlardaki rant kavgasını görmezlikten gelmek, başımızı kuma gömmektir.

yazıda diyor ki, gerekli yasal izinler alınmış mı, yetkili idareler gerekli denetimleri yapıyor mu, önemli olan bu. hayır önemli olan bu felan değil. kimse o madenin kaçak göçek çalıştığını, ruhsatı, lisansı olmadığını iddia etmiyor ki. zaten üzücü olan bu işlerin kılıfına uydurularak yapılması ve hukuken sorunsuz olmaları.

bay yeşil i tanımam etmem ama değişik konularda gereksiz yere üzerine gidilmiş. o madenleri çıkarmasaydık yok şu nimetten yararlanamazdınız, yok bu imkandan yoksun kalırdınız, iyi ki biz varız, bu madenleri çıkardık da insanlık rahat ediyor demeye getirilmiş laf. iyi de siz bu işi vatan millet sakarya için yapmıyorsunuz ki. insanlığa şu katkımız olsun , böylece bi hayır duası alırız da demiyorsunuz. bu işi para için değilde , şu sosyal sorumluluk projesi için yapıyorum diyen tek bir madencilik fiması gösterin, herşeye tamam diyeyim. yok.

hiç böyle bir kimliğim yokken, bu kadar taraflı ve rahatsız edici bir yazı yazarak dikkatimi çekip, türklere özgü mazlumun yanında yer alma içgüdüsüyle bana da bu yazıyı yazdıran sn Atılgan Sökmen e sırf bu yüzden teşekkür ederim. bu da çakma madencilere açık mektup olsun.

velhasıl kelam, bence hoş bir yazı olmamış.
 

Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

Çakma Çevreci: Çevrenin korunması adına en ufak bir lüksünden kaçınmayıp o lükslerin nasıl üretildiğini düşünmeden, tüketim toplumunun en baba bireyi olup üretimin nasıl yapılacağını bilmeyen (veya bilmek istemeyen), hayatın kendine sunduğu her türlü nimeti sömürüp manzarasını bozacak tüm işlere karşı çıkan (ve bilinçliyse ülke madenciliğinin geri gitmesini isteyen yabancıların aleti, bilinçsizse cahil) çevrecidir.

Sonuçta herkes yaptığı işi para için yapıyor olsada, yapılan işin içinde olmadan o işten nasıl para kazanıldığı hakkında atıp tutmakta bir o kadar kolay. Şimdi kolay anlaşılsın diye şöyle sorayım; elinizde 3-4 milyon TL paranız var ve siz bu parayı götürüp binbir türlü tehlike, insan kaprisi ve riskin olduğu bir yere çoğu zaman hiç uğruna gömebilirmisiniz. İnanın madencilik sektörü hem işçisi hem yöneticisi hemde patronu için çok zor bir yerdir. Elbette işin ucunda para kazanılacak, elbette sektörde gözünü para bürümüş birçok insan var. Ama hepsi değil.

Ayrıca madenin olmadığı yerde maden ocağı açılmasını talep edebilen insanlarıda anlayabilmek kesinlikle mümkün değil. Bu konuyla ilgili olarakta Allah akıl fikir versin demekten başka yapılabilecek hiçbirşeyde zaten yok.

Şu bir gerçekki madencilik tüm sektörlerde olduğu kadar çevreyi kesinlikle etkilemektedir. Etkilemediğini kimse söyleyemez, öenmli olan bu etkiyi minimuma indirgeyebilmektir. Bu bağlamda hiçbir ülke yatırımcıyı kendi bozduğunu, düzeltme konusunda kişinin hür vicdanıyla serbest bırakamaz. Bırakırsa böyle olur. Devlet denetim ve ceza mekanizmalarını her zaman aktif olarak kullanmalı. Yatırımcıya yatırımı yaparken değil, üretimi gerçekleştirirken ve üretim tamamlandıktan sonra soğuk terler döktürmeli. İnanın sektörün göbeğinden biri olarak konuşuyorum, öyle boş teraneler değil bunlar. Ayrıca bunu yapan kimse yokmu?? Elbetteki var ancak görmek istenilmediği için bakılmıyor.

Bir konu daha varki bu iyice idrak edilmeli bence, madencilikten elde edilen gelirin %100'ü ülkeye katma değer getirmektedir, madencilik yerinde istihdam sağlayarak kırsaldan göçü engellemektedir, madenciliği gelişmemiş bir ülke diğerlerinin elinde oyuncak olmaya mahkumdur.
 

Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

Madenciliğin çok farklı uygulama şekilleri var, bunlarında genelde ne kadar çevreye az zarar vereni olursa firmalar açısından maliyeti o kadar yüksek ve kar marjı düşeceğinden, bulundukları devletten onay alabilecekleri oranda çevreci sistemler kuruyorlar. Örneğin Türkiye'de 20 sene öncesinin çevreci olmayan teknolojisi ile maden kurup çalıştırıp sorun yaşamazken, herhangi bir avrupa birliği ülkesinde bu teknolojiyi kullanmaları zaten 10 sene önce yasaklanmıştır. Geneldede karşı çıkılan madenciliğin kendisi değil uygulanma şekilleridir. Yada ekolojik olarak koruma altında olması gereken yerlere maden ocakları, termik santraller , nükler santraller yapılmaya kalkıldığında karşı çıkılır. Bu tip mevzularda bu işlerden maddi manevi çıkarları olanlar her iki taraf içinde diğerini mahalle kavgası ağzıyla yada belden aşağı vurarak karalayanlar olur. Bunlara uymamak lazım. Buna benzer sorunlarda bir taraf diğerini ötekileştirerek yada ben senden daha çevreciyim sen çevrecimisinki tarzına çevirmek ucuz siyasetçi muhabbetine döner ve kimseye bir faydası olmaz mevzuyu dağıtmak dışında.

Benimde 4500 cc bir toyotam var ve muhtemelen yenileri kadar çevreci bile değil. Ama bu ülkedeki 1.2 motorlu araçlara binen yada toplu taşıma araçları kullanan insanların %80 inden daha fazla çevreye faydam olan işler yaptığımada eminim.
 



Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.



eğer madencillik sektöründe çalışmasaydınız belki biraz daha olaya dışardan bakıp daha objektif olabilirdiniz. ayrıca '' bu işten nasıl para kazanıldığı konusunda atıp tutmak kolay'' demişsiniz, ben bu konudaki düşüncelerimi ifade ettim, karşığında yine aynı uslup kullanılmış, sizi bu konuda önce seviyeli olmaya davet ediyorum.

ayrıca büyükşehirlerimizde kalan son ormanlık alanlarda taş ocağı açılmasını , bu ocakların ulaşımı, servisi ve işletmesi için zaten bir avuç kalmış ağaçların kesilmesi konusundaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

bölgesinde maden açıldı diye hangi bölgemizde göçün durduğunu, hangi bölgemizin bu yüzden kalkındığını , refaha ,huzura kavuştuğunu da merak ediyorum. bölgesinde maden açıldığı için tarlalarından, arazilerinden olan , değişik sağlık sorunlarıyla muhatap olan köylülerimizin halini yazılı ve görsel basından takip ediyoruz.

birbirimizi kandırmaya çalışmayalım, çalıştığınız sektör itibariyle çevrecilere karşı madencilik söktörünü korumaya çalışmanızı biryere kadar anlayabilirim ama daha önce de belirttiğim gibi bu size konu başlığında yazdığı gibi bir saldırı hakkı da vermez.

benim aracım da 4200 cc. , fakat masanın bu tarafında oturan benim.
 

Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

Kim madencilik sektöründe çalışıyor , kim kime hakaret ediyor pardon? :smiley:
 

Ynt: Bay Yeşil'e ve Gıyabında Çakma! Çevrecilere Açık Mektup.

alıntı yapmadan yazdığım için haklısınız,karışmış. yanıtımı '' kanyak'' nickli arkadaşımız için yazmıştım.
 

SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,904
Mesajlar
1,525,367
Kayıtlı Üye Sayımız
166,706
Kaydolan Son Üyemiz
Ayhnn

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst