İkinci el araç alıyorsanız otomobil, panelvan veya minibüs fark etmez, markası ya da sınıfı ne olursa olsun mutlaka ekspertiz yaptırın. Aracın şasesinde problem olmadığına emin olun. Sonrasında izleyebileceğiniz iki yol var. Birincisi; imkanınız varsa, şasesinde problem olmayan bütçenize göre en uygun fiyatlı aracı satın alıp motor, şanzıman ve hidrolik yağlarını,filtrelerini, fren balatalarını, yağ soğutucusunu, devridaim pompasını,termostatı, radyatörü, turbo hortumunu, marş motorunun ve alternatörün kömürlerini değiştirmek. Bu şekilde sizi yolda bırakacak muhtemel arızaların bir çoğunun önüne geçer ve büyük ihtimalle aracınızı içiniz rahat bir şekilde uzun zaman kullanırsınız. İkincisi; ilanda yazan '' tüm ağır bakımları yapıldı , alan kişi sadece mazotunu koyacak , dosta gidecek araçtır vb. '' ifadelere, satıcının sözlerine ve ekspertize güvenerek, bakımlı olan ( olduğu iddia edilen ) bir aracı biraz daha fazla ödeyerek satın almak ve aracın söylendiği gibi çıkmasını umut etmek.
Her iki seçenekte de hemen hemen aynı parayı harcarsınız. Birinci seçenek için tanıdık vb. usta yok diye düşünmeyin, çünkü eskiyi sök yeniyi tak için çok uzmanlık gerekmez. İkinci seçenekte olmadık bir yerde yağ soğutucu bozulabilir, turbo hortumu patlayabilir vb vb . kötü de olsa usta bulamayabilirsiniz.
Ayrıca şunu da belirtmek isterim; aracın çok yol yapması model yılının eski olması kadar ne kadar bakımlı olduğu da önemlidir. Özellikle askeriyede eski ama bakımlı bir çok aracın çalıştığını ve görevini yaptığını askerlik yapan hemen herkes kabul eder. Gemi ve uçak motorlarını da örnek verebiliriz. Aracı bu yönden de değerlendirmek gerekir.