Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan ddilek Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 146
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 25,821

ddilek

BİDÜNYA GEZMECE
Mesajlar
416
Tepkime Puanı
20
Yer
İstanbul
Web
bidunyagezmece.com
Ekim sonu Gaziantep'te kongremiz vardı.Ne zamandır GAP turu yapmak istiyordum ama bir türlü fırsat olmamıştı.Hemen bir program yapıp ,öncesinde erken gidelim ve Antakya yapalım dedim.Sonrası da 29 Ekim tatiline denk gelince diğer şehirleri gezeriz diye bir organizasyon yaptım ve çok keyifli bir gezi yaptık.
Öğlen gibi Antakyadaydık.Eşyalaımızı atar atmaz kendimizi de dışarıya attık.
Ve işte ortasından Asi nehrinin geçtiiği Antakya şehir merkezi



 

Etiketler
Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Programa göre önce Harbiye'ye gitmeye karar verdik.Öğle yemeğimizi de orada yiyecektik.Taksiye atlayıp Harbiyedeki bir restorana gittik.Mezeler güzeldi ama etleri bizi hüsrana uğrattı.Hele künefesi yediğim en kötü künefeydi.İsim vermeyeceğim ama tavsiye edene söylediğimde aynı isim benzerliği olan diğer yere gittiğimizi söyledi.Dönüş için taksiyi bekletmekten vazgeçtik,çünkü aşağılar çok güzelmiş.İyiki de bekletmemişiz Çünkü 25TLye gittiğimiz yeri dönüşte minibüsler varmış sürekli de geçiyorlar 5TLye döndük.

İşte Harbiye şelaleleri ...Heryerden sular akıyor,çok keyifli bir yer.





 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Yanımızda sular akarken oturmak çok keyifliydi.Çay ve türk kahvesi içelim dedik.Ama kahve gelince şaşkınlığımızı gizleyemedik.Meğerse bizim yanlışlıkla geldiğini zannettiğimiz kahve Antakya'da çay bardağında gelirmiş.Buna da süvari deniliyormuş.



 

Ynt: 24-31 EKİM GAP GEZİSİ ( ANTAKYA,URFA,MARDİN,DİYARBAKIR,ADIYAMAN,GAZİANTEP)

Harbiye dönüşü Antakya'nın mozaikleriyle ünlü müzesine gittik.Müze şehir merkezinde.Muhteşem mozaikler var.
Antakya’da yaşanan zenginlik ve ihtişam dönemini simgeleyen en güzel eserler, eşi bulunmaz Antakya mozaikleridir .Yörede 1932 yılında başlayan kazılarda bulunan mozaikler, Antakya Mozaik Müzesi’nde sergileniyor

Antakya Mozaik Müzesi, sergilenen mozaiklerin büyüklüğü, sayısı ve kalitesi açısından dünyanın en zengin ikinci mozaik müzesi sayılıyor

Mozaikler Grek, Roma ve Bizans dönemine ait Samandağı, Harbiye ve Antakya’da bulunan hamam, kilise ve evlerin tabanlarını süslemiş mozaiklerin çoğunda mitolojik konular işlenmiş Bu mozaikler paneller halinde sergileniyor, Antakya Müzesi’nde Müzede ayrıca heykeller de bulunmaktadır ki, bunların en önemlisi 3 m boyundaki Apollon heykelidir 8 salonu bulunan müzede kazılardan çıkan diğer arkeolojik buluntular, sikkeler, süs eşyaları da görülebilir .

Mozaiklerin bir bölümü salonların yetersizliğinden ötürü bahçede, mozaikler için zararlı dış koşullarda sergileniyor ve ne yazık ki renkleri soluyor, değer yitiriyor.









 




Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Habib-i Neccar Cami

Anadolu’nun ilk camii olan Habib-i Neccar Antakya’da yapılmış ve Müslümanlık Anadolu’ya buradan yayılmaya başlamıştır. Habib-i Neccar Camii Hz. Ömer’in Komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah Tarafından M.S 636 yılında inşa edilmiştir.Hz. İsa’nın Havarilerine ilk inanan Habib-i Neccar bir inanç abidesi ve Kuran-ı Kerimde Yasin suresinde övülen bir şehittir.
Mezarı camide bulunmaktadır. Çok tanrılı dönemde Roma halkını Allah’a inanmaları için Antakya’ya iknaya Hz. İsa tarafından gönderilen elçiler Yuhanna, Pavlos ve Şemun Safa’nın da mezarları cami içinde yer aldığına inanılmakta ve kabirleri bulunmaktadır.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]





 


Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Kentin tarihi dokusu büyük ölçüde korunmuş. Kent farklı dinlerden insanların yıllardır birarada yaşadığı, dışarıdan fazla göç almadığı için de fazla bozulmamış bir yapıda. Eski Antakya evleri, kemerli bir yapıyla bir arabanın zar zor geçebileceği taş döşeli ara sokaklara açılır.

[attachment=1]

[attachment=2][

attachment=3]





 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Rahibe Barbaranın evi. Barış evi diye bir projeden bahsetti.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=4]

Gecenin uykusuzluğu ve yol yorgunluğuyla bugünkü son durağımız Affan kahvesiydi.Burada haytalı denilen altın muhallebi üstünde gülsuyu ve dondurma olan bir tatlı yedik.Günün sonu bu dinlendirici kahvede haytalıyla final yaptı.Ama bizi buz gibi tadıyla nasıl kendimize getirdi bilemezsiniz.Haytalı övüldüğü kadar var,içimizi ferahlattı.Mutlaka Affan kahvesinde haytalı yiyin...

[attachment=3]







 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Ertesi günü Samandağ tarafındaki Çevlik'e gitmeye karar verdik.Merkezden minübüsler gidiyor.Samandağdan tekrar binince Titus tünelinin oraya kadar gidiyorsunuz.
Samandağ: Antakya’nın 25 km güneybatısındaki bu sayfiye kenti. Samandağ plajı, şehir merkezinden 5 km ötede Ama deniz, İskenderun körfezinin genel kirliliğinden etkilenmiş Asi nehri de burada denize dökülüyor. Her şeye rağmen bölge, bir sayfiye yeri olarak ilgi görüyor.

Çevlik ören yeri ve Tutis tüneli: Samandağ’ın 4 km kuzey batısında, deniz kıyısında Kapısuyu (Çevlik) köyü var. Burada, dünyanın ilk tünelini göreceksiniz . Roma döneminde dağlardan inen suların sürüklediği tortuların limanı doldurmasını önlemek için İmparator Vespesianus tarafından bu tünelin yapımına başlanmış .Tutis zamanında da tamamlanmış 7 metre yüksekliğinde ve 130 metre uzunluğundaki tünel Tutis tüneli olarak anılıyor ve bir mühendislik harikası olarak kabul ediliyor.

Girişten itibaren tünele kadar çok güzel manzarayla tarihin ,içinde bir gezinti yaptık.
[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]







 



Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)


[attachment=1]

[attachment=2]

Bu güzel yerlerde ağaçlara çaput bağlamadan duramamışlar.
[attachment=3]

[attachment=4]







 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]







 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Beşikli mağara (ölüler şehri),burada kayalara oyulmuş 93 mezar var.Üzeri düz çatılı iki taş sandukalı mezardan dolayı bu adı almış.

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]







 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]







 

Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]









 



Ynt: Antakya, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Adıyama, Gaziantep; GAP Gezisi (24-31 Ekim 2010)

Giderken köylülerden aldığımız mis gibi yeşil am tatlı mandalinalların üçüncü kilosunu da dönüşte tükettik.Defne sabunu ve bilumum ağrı ve saç dökülmelerine iyi gelen defne yağını da almadan durmadık tabii.Ama tünelden çıkana kadar mandalinaya doyduk.
[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]