Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

[gezmen]

Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Çekimleri aylarca Anadolu'nun dört bir yanında süren Anadolu'nun İsyanı kısa filmi tamamlandı. Filmin linkini paylaşarak Anadolu'nun sesini duyuralım.

Film herhangi bir kar amacı güdülmeden, konuya duyarlı insanların gönülden destekleriyle tamamlanmıştır. Amacı Anadolu’da HES’lere karşı yürütülen mücadeleye destek olmak yeni bir soluk katmaktır . HES mücadelesi içerisinde bulunan herkes, bu çekimlerin yapıldığı bölgelerdeki bütün canlılar, bu filmin dolaylı ya da dolaysız destekçisidir. Bu nedenle film, herhangi birinin isminin öne çıkartılamayacağı bir anonim çalışmadır.

http://vimeo.com/19937849

**********************************************************************************************
Netten bana ulaşan yazıyı aynen alıntıladım.

Cavid Sezen

 

[yugun]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Teşekkürler.

 

[i.güneş]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Anadolu'mun halkının, ekolojik dengenin düştüğü duruma ağlamamak elde değil. Konuya duyarlı insanları gönülden destekliyorum.

 

[melihbozkurt]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Cavit bey tesekkurler.

Anadolu'ya tarihe yapilanlar ortada. Atar damarlarimizdan suyumuzu calip, tarihi icine gomduler. Gercekten duruma aglamamak imkansiz. Fakat benim anlamadigim sey butun bunlari yapan AK parti hukumetinin en cok oy aldigi bolgelerde bu bolgeler. Neredeyse butun karadeniz, dogu anadolu ve guney dogu bunlara oy verdi. Halada veriyorlar. Bense iste buna anlam vermiyorum.

 

[aslanahmet]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Paylaşım için teşekkürler Cavid Abi. Doğanın ve insanların uğradığı zarar gerçekten üzücü. Ama bir de olaya diğer yüzünden bakmak lazım. Bu ülkeye enerji lazım. En temiz enerji de elektrikdir. HESlere karşıyız, Termik Santrallara (Kömürle, petrolle, doğalgazla çalışan) karşıyız, Nükleer Santrallara karşıyız. Peki bu kadar enerjiyi nasıl üreteceğiz? Hep dışarıdan mı (Bulgaristan, Gürcistan, İran, Azerbeycan) alacağız? Kaldı ki bu saydığımız enerji kaynakları içinde doğaya en az zarar veren HESlerdir. İyi düşünüp iyi irdelemek lazım.

 

[melihbozkurt]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Hakan bey bu noktada size katilmiyorum. Ulkemize ve dogamiza HES lerden daha az zarar verecek enerji uretme yontemleri vardir. Bunlarin basinda ruzgar turubunleri, solar enerji ve dalga turubunleri enerjisi gelir. Bu uc yontemide kullanmaya neredeyse en elverisli yer dunyada ulkemizdir. Ingiltere kendi kara sulari icerisinde deniz icerisine dalga turubunleri kurmakta, yine ruzgar alan her turlu bolgede ruzgar turubunleri ve solar enerji (ki Ingiltere'de yilin 8-9 ay gunessiz gecer) ise devlet tarafindan ozendirilmekte. Kendi evlerine solar enerji donusumu yapanlardan ilk bir kac yil vergi alanmamakta. Ayrica devlet disinda vatandasin kendi yapabilecegi bir cok yontemde var. Isi yatilimi iyi yapilmis binalar, gunes alisi iyi ayarlanmis binalar, kombi yerine sicak suyun solar panellerle isitilmasi, evin elektriginin bir kisminin yada tamaminin solar enerjiden saglanmasi gibi. Devler buyuk sirketleri HES lere ozendirecegine kendi temiz enerji uretimi yontemlerine yatirim yapsa yada sirketleri bu tip enerji santralleri yapmaya yonlendirse daha iyi olmazmiydi? Ayrica ayni devlet vatandasi kendi evlerine temiz enerji elde etmek icin yatirim yapmaya ozendirse ve bunun karsiliginda belli vergileri almasa?

Her zaman icin HES lerden, daha iyi yontemler vardir. HES ler butun dunyada terkedilmis bir enerji uretme metodudur. Butun Avrupa ve Amerika yeni enerji yontemleri elde etme pesindeler. Bunlarin baslicalari yukarda saydigim Solar enerji, Ruzgar enerjisi ve Dalga turubunleridir ve Turkiye'de uygulayarak yuksek verim alinabilecek turde enerji santralleridir.

 

[aslanahmet]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Avrupa'daki nehirlerin çoğu HES kurulmasına uygun değildir zaten. Ve bir çoğunda nehir taşımacılığı yapılır. Ama Türkiye'de ki nehirlerin hemen hemen hepsi HES için uygundur. Kişisel düşüncem bunların değerlendirilmesi yönünde. Çocukluğumuzda bütün öğretmenlerimiz ve büyüklerimiz nehirlerimizin boşa aktığından bahsederlerdi . O zamanlardan kalma "su akar Türk bakar" sözünü çok işittik. Belki bu sebelerden dolayı kişisel olarak HES lere sıcak bakıyorum. Türkiyenin ilk büyük barajı Keban barajının doğaya verdiği zarardan sonra şimdi de doğaya ve çevreye verdiği güzellikler insanlara oluşturduğu yeni iş imkanları konuşuluyor.

Rüzgar enerjisi için Türkiye'nin rüzgar haritası çıkarılıyor. Verimli rüzgar olan yerlere yavaş yavaş Rüzgar trübini yatırımı yapılıyor. Özellikle özel müteşebbisler bu konuda yoğun çalışmaları var. Ama sonuç olarak Türkiye'nin büyük bir alanı Rüzgar Enerjisi için uygun değil. Güneş enerjisi konusunda size katılıyorum. Türkiye güneş enerjisi için çok uygun. Ama kişisel kullanım harici bir girişim yok. Bir santral çalışması yok. Herhalde kurulum maliyeti yüksek diye girilmiyor diye düşünüyorum. Dalga tribünlerinin türkiye kıyıları için uygun olup olmadığı konusunda bir bilgim yok. İnternetten araştırdım, pek çok makaleler var ama somut bir girişim yok.

Sonuç olarak insanları zehirlemeyen hertürlü enerjiyi kullanmamız lazım. Kendi enerjisini üreten ülkeler dünyada hep söz sahibi olmuştur.

 

[melihbozkurt]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Peki o zaman soyle diyeyim. HES ler dogaya daha az zarar veren bir yontem olabilir fakat bu Turkiye'deki gibi butun suyu alip santrallere yonlendirip. Dere yataklarini kurutarak dogaya ve koyluye zarar vererek yapilmaz. Suyun belli oranini kullanip, belli bir oranini ise koylunun ve doganin kullanimi, suyun geri donusumu icin dere yatagina birakmaz zorundasiniz. Turkiye'de isler zaten duzensiz ve kontrolsuz yapildigi icin bir cok santral ve isletmede suyun neredeyse tamamini kullanmaya kalkiyor. Amac daha cok kar. Zaten cevrecilerin ve koylulerin isyani bu noktada.

Barajlara gelince universitede derslerde en cok tartisdigimiz konu barajlardi. Faydalarinin yaninda olcukya buyuk zararlarida var. Bolgedeki flora ve faunayi tamamiyle yok ediyor. Ozellikle o bolgede yasayan endemik turler mevcutsa bu yok olus geri donusumu olmayan bir yok olus. Ve sunuda unutmamak gerekir ki bir barajin kullanim omru 50 yildir. 50 yil icin ulkemizin guzelliklerini oldurmeye deger mi?

Tabiiki barajlar, HES ler yapilmasin demiyorum. Suyun teslim edilecegi en yakin noktaya baraj yaparak tarihimizi bir cok bitki ve hayvan turumuzu yok ediyoruz. 50 yil icin dogaya zarar veriyoruz. Bunun cozumu baraj yapilacak bolgeler kar amaci gudulmeden Cevre Etki Degerlendirme kisaca CED raporlari goz onune alinarak secilmelidir. Cunku endemik bitki turlerimizi, hayvan turlerini, hasankeyfleri, allionileri, zeugmalari geri getiremeyiz.

Sadece konu bence barajlarla ve HES ler ile de sinirli degil. CED raporlari sonrasinda uygun bulanan yere yapilan baku-ceyhan boru hattinin gectigi yer gok yuzunden ap acik ortada. Yapimina izin verilmesi icin gerekli CED lerdeki ilgili bir cok maddeye uyulmamis. Bunlardan en onemlisi ise yapim sonrasi peyzaj onarimi. Yapilmasi gereken proje baslamadan, her turlu endemik turun toplanmasi, Degerli ve verimli toprak olan ust ortunun toplanip belli yerlerde korunakli olarak saklanmasi gerekmekteydi. Projenin butun kazi islemleri bittikten sonra bolgeye ait bu verimli toprak katmani tekrar belli kalinlikta araziye serilmeli ve toplanan endemik turler tekrar dikilmeliydiler. Endemik turler disindada bu bolgede yetisecek bitkilerle peyzaj onarimi tamamlanmaliydi. Fakat yapilan su oldu direk araziye dalindi ve kepceler vuruldu. Endemik turler yok oldu, verimli ust toprak katmani alt ust edildi. Proje bitiminde ise rastgele toprak duzlendi ve bitkilendirme dogru duzdun yapilmadi. Bunun sorumlusu tamamen denetimsizliktir. Ayni HES lerde oldugu gibi.

 

[aslanahmet]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Melih Bey, bu yazdığın bütün cümlelere katılıyorum.

 

[giosué]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Cavid Sezen abim valla çok ii yaptın bunu paylaşmakla sert mizaçlı biriyim ama filmin sonunda resmen ağladım ya

Allah razı olsun abi bu filmi çeken kardeşlerimizden emek harcamış kim varsa hepsinden bunlar gerçek vatan sever emekçi insanlar

Binlerce yıllık insanlık tarihinin belkide en acımasız en arsız merhamet duygusu kalmamış paraya tapan ruhunu aldırmış hayvansı insanlarıyla yaşıyoruz

Ya arkadaş bu ülkede birtane şey bile birtane ya neden düzgün gitmez abi nedendir biri bişey söylesin

Sanki bu dünyada binlerce yıldır yokmusuz da yeni gelmişçesine istila edercesine acımasızca fikir alınmaksızın ortayol bulunmaksızın alelacele ama sinsice özel

kanunlar çıkarta çıkarta klimalı odalarında ütülü grantuvalet takımlarıyla cilalı ayakkabılarını parlata parlata banka hesaplarınıda doldura doldura bu kararları

alıyolar her kararıda böyle alıyolar eminim bu ülkenin doğal kaynakları o ülkenin tüm halkının ve nesillerinin geleceği değilmi buna nasıl bir grup insan karar verir

yapmak için kirli yollara başvurur bumu bizi yönetenler bunlar cebini doldurup doğamızı katledenler yarın içecek bir bardak temiz su bulamadığımız zaman

4000 hesin suyunu sıkıp içerler sadece su olayı değil uzayda su bulundu ama neden hayat yok çunku hayatın olması için gerçek anlamda hayatın, suyun

akışkan olması gereklidir akan su gerçektende hayattır insan eliyle yapılmış baraj göllerinin sayısı arttıkça akarslarıımz akmaz olunca iklimi ve bitki örtüsünü

etkileyip değiştricek zaten hersene korkunç toprak kaybı erezyonlara maruz kalıyoruz çöl olmaya az kaldı uyanın millet uyanın artık yeter bir dur diyelim

izlediğimiz filmdeki yerli halkı sanki oranın doğal yaşamının süs bitkileri muamelesi hiç mi insaının içini acıtmaz ya bunlar insan insan atalarıda orda yaşamış kendileri

de orda yaşıyo kaç kuşak kültürün temsilcileri onlar yuzyıllarca orada yaşayan insalara yapılan muameleye bakın ya hadsizlerin Öyle halkki toprağına suyuna

sahip çıkıyor yinede savaşırız diyor anlamışlar yapılanı anlatmak istiyolar bizlere ne olur bunlarada duyarsız kalmayalım yok enerji politikasıdır falan yok rüzgar

enerjisidir güneş enerjisidir bunlar yetmez de nükleer olsun bunlar yetmezde termikolsun bunlara gerek yok tartışmaya işin ehli insanlar zaten biliyo neyin yetip

neyin yetmiyceğini bunlar tamamen siyasi politika ve rantdır denizler kaldı zaten birtek balıklarında neslini tüketicez yakında onlarında

sırası gelicek ormanlarında göllerinde bu doğa hakkını öcünü alır insandan herzaman da almıştır ey insan !

 

[giosué]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Herkes destek olmuş gezenbilir yok malesef değerlendirmeniz için web sayfalarının linki http://www.anadoluyuvermeyecegiz.net/Vermeyoz.html
lütfen forum grup yöneticileri incelesin rica ederim

 

[zengi]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

cavit hocam
bu hayati bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim

 

[schweps]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Halkımız uyanıyor mu ne?

İlgili videonun 13:37'de konuşan vatandaş hislerime tercüman olmuş.

[attachment=3]


[attachment=2]
[attachment=1]

 

[virago]

Ynt: Anadolu'nun İsyanı (Kısa Film)

Arkadaşlar

Bu harekete katkıda bulunmak artık çok kolay ve heyecan verici. Birçok STK'nın aynı çatı altında, hiçbir ayrışma/öne çıkma ve politize olmaksızın buluştuğu bir hareket. Türkiye'nin 8 bölgesinden kervanlar yola çıktı veya çıkacak, bu kervanların nihai buluşma yeri Ankara olacak. Kervanlar hakkında bilgi ve iletişim için http://www.facebook.com/notes/anadoluyu-vermeyece%C4%9Fiz/b%C3%BCy%C3%BCk-anadolu-y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F%C3%BC-kervanlar-ve-ileti%C5%9Fim-bilgileri/175096222541988

Dün akşam İstanbul'dan yapılacak katılım için bir toplantı düzenlendi http://www.facebook.com/home.php?sk=group_207521012610897 Hareketin İstanbul ayağını düzenleyenlerin iletişim bilgileri:
İSTANBUL İLETİŞİM: Asu Özdemir , 0533 337 95 40, ozdemirasu@hotmail.com Güven Yüksek, 0 533 382 3777, guven.usa@juno.com
Yapabilinecek destekler basit:
1. 24 Nisan Enez'den yola çıkacak kervan İstanbul'a varıp 2 Mayıs'ta İstanbul'dan Ankara'ya doğru harekete geçecek. Bu kervanın ana yürüyüşçüleri mevcut. Bizim yapabileceklerimiz zamanımız elverdiği müddetçe bu kervana katılmak, şahsım olarak çalıştığımdan dolayı hafta sonları katılmak niyetindeyim.
2. Bu hareketin yayılmasını sağlayacak hareketlerde bulunmak: sözlü, basılı mecra (web sayfasındaki afişleri büyütüp dikkat çeken yerlere asmak), sosyal medyada tanıtım yapmak.

NOT: hareketin organizatörlerinden değilim, ama zaten kendi kendine organize olup büyüyen bir heyecan bu. Neresinden yakalanırsa katkı olacaktır.

Sevgilerimle

Cenk Oskay