Altmışlık Delikanlıların Likya Yolu Macerası

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan aslankurt72 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 15
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 9,714

aslankurt72

Kamp II
Mesajlar
221
Tepkime Puanı
1
LİKYA YOLU (KARAÖZ-GELİDONYA FENERİ-ADRASAN-OLİMPOS-ÇIRALI-YANARTAŞ-ULUPINAR) 7-11 NİSAN 2013
Hayrettin ,Rıfat,ve Yaşarla kararlaştırdığımız üzere, 7 Nisan Pazar günü buluşup,0800 de Ankara’dan özel arabamızla hareket ettik.İlk molamızı Afyon İkbal tesislerinde verdik.Bu tesiste porsiyonlar XL olduğunu bildiğimden araba kullanırken uyku bastırır korkusuyla yemek ve tatlıdan yarım porsiyon yedim. Gurme olan arkadaşımız doğal olarak yemeklerin hakkını verdi. Yaş ortalamamız 62 olduğundan doğal olarak verdiğimiz kısa molaları saymazsak, 1530 da Finike’ye 30 km. mesafedeki Altıntaş restoranda yemek molamızı verdik. Burası hoş bir vadide güzel ve fiyatları makul olan bir restoran sahibi Mustafa da, başta hemşerisi Yaşar olmak üzere, hepimizle ilgilendi. Burada 1,5 saat keyif yaptıktan sonra,Finike’ye hareket ettik

IMG_0668.jpg


IMG_0669.jpg


IMG_0658.jpg


IMG_0656.jpg
 

Etiketler
Ynt: Altmışlık Delikanlıların Likya Yolu Macerası

Daha Turunçova’ya gelir gelmez arabanın içini portakal çiçeği kokusu kapladı. Ciğerlerimizi bu havayla doldurduk. Portakal çiçeği kokusu için bile, bu mevsimde bunca yol kat etmeye değer. Akşam üstü Finike’yi dolaştıktan sonra,Yaşar’ın yazlığında geceledik.
8 Nisan Sabahı, aynı sitede bulunan Yücel Özin kardeşimiz bizi araçla Karaöz’e bıraktı.23 km. lik Karaöz-Gelidonya Feneri-Adrasan; 509 km.lik Likya yolunun en güzel manzaraya sahip aynı zamanda en zor parkurlarından biri olduğu kanaatindeyim. Parkur levhalarının önünde fotoğraf çekerken kuvvetli bir rüzgar,başımdaki şapkayı uçuruyordu,ani bir refleksle şapkayı yakaladım.Ancak fotoğraf makinası düşüp arızalandı.Dakka bir, gol bir.60 Km. makinayı boşu boşuna taşıyacağım.
Karaöz’den 8 km. kadar yürüdükten sonra Gelidonya feneri’ne vardık. Orada dağılmış bir muhabire rastladık. Çocuklarımızdan yaklaşık 10 yaş daha genç, motosikletln gittiği yere kadar motosikletle gelip 2 Km.kadar yürüyerek fenere gelmiş. Dün bir Alman çift parkurda yürürken bayanın ayağı sakatlanmış onu haber yapacakmış. Ayağı sakatlanan bayan sıcağı sıcağına yürümeye çalışmış iyice kötüleşince orada kalmışlar. Bölgede telefon çekmiyor. Yine bir yabancı geçerken onları görüp, Adrasan’a gidince Jandarmaya haber vermiş, Arama kurtarma ekibi akşam battaniye ve yiyecek içecek götürerek sabah almak üzere çifti bırakmışlar. Bizde fenerde kısa bir moladan sonra yürüyüşe devam ettik. Yolda kısa süreli yoğun yağışa yakalandık. Pançolar işe yaradı. Bir süre sonra sakatlanan bayanı taşıyan jandarmalarla karşılaştık. Bayanla selamlaştık iyi ve moralini yüksek bulduk. Jandarmaların komutanı yerler kayıyor dikkat edin dedi. Bizde korkmayın size iş çıkarmayız diyerek güldük. Doyumsuz manzaraların olduğu koyları seyrede seyrede bir kaç kez tepelere yükselip, vadilere indik. Adrasan koyunun gözüktüğü son sırta geldiğimizde dördümüzün birden dizinde hafif ağrılar oluşmaya başladı. Demek ki,60 yaşından sonra sağlıklı bir kişi 23 km. inişi çıkışı olan, kayalık bir arazide dizleri ağrımaya başlıyormuş sonucuna varıp,dizliklerimizi taktık.
Adrasan’da bir pansiyona geldik. Bu sezonda daha ucuz olması gerekirken iki kişi bir odada, sabah kahvaltısı+akşam yemeği için kişi başı 60 tl. ödedik. Burada denize girmeye niyetlenmiştik ancak yerlerimizi ayarlayıncaya kadar hava karardı,rüzgar kuvvetli esiyordu denize giremedik

Image00002.jpg


Image00003.jpg


Image00004.jpg


Image00005.jpg


Image00006.jpg
 







Ynt: Altmışlık Delikanlıların Likya Yolu Macerası

9 Nisan sabahı,0730 da kahvaltımızı yapıp,0800 de yürüyüşe başladık. Yol boyunca başımızdan geçen ilginç olayları paylaştık. Bol bol güldük, bazen vatanı kurtardık,bu arada epeyce küfürde salladık. Alman, Fransız, Danimarkalı,Belçikalı turistlere rastlıyorduk.Bazıları tek,kimleri çift yürüyorlardı. Zaman zaman karşımızdan orta yaşlı turist kafileleri geliyor onların başında da Türk rehberler oluyordu.
Nihayet Olimpos antik kentine ulaştık. Hükümetimizin sinekten yağ çıkarma politikasına uygun olarak buraya da bir gişe koymuşlar giriş 5 tl. Dağdan yürüyüp yola ilk çıkacağımız yerden 5 tl.vererek girmek bize Deli Dumrulu hatırlattı.Kaldı ki antik kent umurumuzda değil. Likyalılar parayı bulsalar da, iki kenti bir birine bağlayan yol üzerine birilerinin gişe kurup para alacağını tahayyül bile edemezlerdi. Neyse bizde Likyalılar zamanındaki gibi gişeden geçmeyip tel örgünün etrafından dolaşarak kente girdik. Oradan da 3 km. lik sahilde yürüyerek Çıralı’ya geldik. Pansiyon fiyatları hakkında istihbarat yapmaya çalıştığımız market sahipleri, köylü kurnazlığı ile, burada pansiyonlar çok pahalı yalnız benim bildiğim ucuz bir tane var yer var mı arayayım mı ? diyorlar. Bizde teşekkür edip bir de onlara komisyon ödemek istemedik. Portakal bahçelerinin içerisinde güzel bir pansiyon gördük. Bir arkadaşımız konuştu.Oda kahvaltı 40 tl.ye anlaştık. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra denize girdik. Biraz soğuktu ancak yüzünce insan alışıyor. Deniz tüm yorgunluğumuzu aldı. Güzel bir pansiyondu, portakal çiçekleri kokusu arasında Galatasaray maçını izledik. Galatasaray’ın turu geçemese de başarısına sevindik.

Image00001.jpg


Image00002.jpg


Image00003.jpg


Image00004.jpg


Image00005.jpg
 








Ynt: Altmışlık Delikanlıların Likya Yolu Macerası

10 Nisan 0830 da kahvaltımızı yapıp 0900 da 22 Km.lik Phaselis etabına başladık. Rent a car’ın önünden geçerken göbekli bir delikanlı biz Türkler’in de yürüdüğünü görünce, hayretle abi nereye gidiyorsunuz diye sordu.Tekirova deyince abi bana milyon verseler oraya yürütemezler dedi.Bizde, sen bin tl.ver biz yürüyelim dedik.Yok abi vermem dedi.Allah size akıl fikir versin dediğini duyar gibi olduk.
3Km.yürüdükten sonra Yanartaş’a geldik. Burada da Nasrettin hocanın türbesi gibi her tarafı açık bir yere bir tesis yapıp kapıya bilet kesen bir gariban koymuşlar. Buranın ihalesini alan patronun bu saatlerde ne halt karıştırdığını, herkesin hayal gücüne bırakıyorum.Girişte 73 yaşındaki Ozan, sazıyla deyişler söyleyip 5 tl.ye düdük gibi çalınabilen sazdan yapılmış bir çalgı satıyordu.Biraz onla lafladıktan sonra birimiz çalgıdan bir tane aldık.
Yanartaş’a çıktığımızda, turistlerden başka parkuru bizim gibi yürüyen bir Türk’e rastladık. Memleketlisini gurbette görmüş köylü gibi sevindik. Bizden başka keyfi yürüyen hem de genç bir Türk’e rastlamak olağan üstü güzel bir duyguydu. Ömer isimli kardeşimiz Ulupınar’dan geçip Tahtalı’ya yürüyecekti. Biz de Yanartaş’dan tekrar dönüp Phaselis’e yürüyecektik. Arkadaşlar’a geri dönüp,19 Km. güneş altında Tekirova mı ? yoksa orman içinde su kenarından 7 Km. Ulupınar mı ? diye sorunca çoğunluk Ulupınar’ı arzu etti. Programı değiştirdik. Bizde Ömer’i takip etmeye başladık. Ömer yerel kaynaklardan su içmediği için yanında bol miktarda su taşıyor. Ayrıca diğer barınma malzemelerini de eklersek bizlerin taşıdığı yüklerin iki katından fazla yük taşıyordu. O da yürüyüş yapan Türkleri görmekten memnundu. Bizim gevezeliğimize iştirak ediyor. Senin yolun uzun geceye kalırsın diyerek uğurluyoruz. Az sonra fotoğraf çekmek için durunca yetişiyoruz. Böylece Ömerle 5-6 defa vedalaşarak Ulupınar’a kadar geldik. Ömer’i Beyice Köyüne Uğurlarken bizde Kemer-Finike asfaltına çıkmak üzere yürüyüşe başladık.
Sağolsun Yücel gelip bizi yoldan aldı. Akşam güzel bir ziyafetle günü tamamladık.
Arkadaşlarımızın uyumu ve pozitif tutumları etkinliğin çok keyifli ve neşeli geçmesine neden oldu.Şehrin ve ortamın gerdiği ruhlarımız epeyce rahatlamış olarak Ankara'ya döndük.

Image00001.jpg


Image00002.jpg


Image00003.jpg


Image00004.jpg


Image00005.jpg
 






Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,807
Mesajlar
1,523,878
Kayıtlı Üye Sayımız
166,611
Kaydolan Son Üyemiz
halilkarabacak

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst