Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
[SIZE=small]sahil yolu çok güzel sınıra yaklaştıkça tır konvoyları çoğalıyor.... yüzlerce tırın arasında sınıra geldik. henüz kimlikli geçiş başlamamıştı... kimlikli geçiş sadece yörenin halkına imiş... ama net olarak bilemiyorum... kimseyi yanıltmayayım... [/SIZE]sınır kapısında çok güzel bir park var . biraz dinlendikten sonra aydere gitmek üzere geri dönüyoruz...
sahil yolu boyunca ilerliyoruz... her yerde yerleşim var herhangi bir ihtiyaç anında güçlük çekmiyorsunuz... aslında herbirini gezmek istiyoruz ama vakit daralmadan aydere yetişmek lazım...
ardeşeni çıkarken sola çamlıhemşin yolu ayrılıyor... mükemmel bir yol. fırtına deresi solunuzdan akıyor. ilerledikçe raftingcileri, alabalık lokantalarını görüyorsunuz... pınar lokantasında alabalık molası verdik... fırtına deresinin gümbürtüsü eşliğinde çocuklar salıncakta oynarken biz taze alabalıklarımızı götürdük...
akşam üzeri aydere geldik... yayla havasını içimize doya doya çekerken... kalacak yer bakmaya başladık... moteller kişi başı 80 istediler. biz de 100 liraya ahşap evlerden bir tanesini kiraladık. ahşap evler 3 yataklı banyosu sıcak suyu olan 9-10 metrekarelik mini apart.. altından dere akması insana değişik duygular yaşatıyor...
[SIZE=small]fırtına deresinin kolları üzerinde bir çok asma köprü var... biz de sevdiğimiz birinin üzerine çıkıp dinlendik...[/SIZE]
üst resimdeki mikron köprüsü
zilkale uzaktan haşmetli göründü gözümüze... sanırım yeni restore edilmiş. osmanlının ileri karakolu imiş. restorasyon güzel fakat çok bir anlamlı olmamış... zilkale herhangi bir duygu uyandırmadı bizde... madem yeniden yapıldı çok daha güzel projelendirilebilirdi...