hüseyin gelici
TURTLE VE BİZ İKİMİZ
Balıkesir Ayvalıktan 5 araç 20 dost saat 13 de yola çıktık hedef yine Balıkesir’in Akçay beldesi ile yan yana Zeytinli köyü. Daha önce arkadaşlar ile bu köyde ben kamp yapmıştım, çok beğendiğim çok da keyif aldığım bir kaç gün geçirmiştim. Aynı duygularla aynı güzellikleri dostlarımda yaşasın istedim. Bu nedenle burada 13 Haziran 16 Haziran tarihleri arasında kamp yapmaya karar verdik. Kampın sonuna doğru bir zamanda doğru bir yerde karar verdiğimizi anladık. 4 günlük sürede günlerimizin içine çok şey sığdırdık ama en önemlisi dostluğu sevgiyi dayanışmayı diyebilirim.
İlk gün oksijen zehirlenmesi emareleri yavaş yavaş görülse de akşam çadırlarımızı kurduktan ve yemek hazırlığına başlandığında hava bulutlanmaya başlamıştı. Akşam yemeğimizi Atilla arkadaşımızın maharetli ellerinden yedik. Yol yorgunluğumuzu atmak için erken yatalım demiştik de ahh bir de yağmur bastırmaz mı? Gece saat 3 civarı başlayan yağmur aralıksız olarak sabaha kadar devam etti. Arada bir şimşek ve gök gürültüsü eşliğinde…
Karavanlarda kalanlar için elbette ki hiç sorun yoktu ancak, çadırda kalanlar için bayağı maceralıydı..
Gecenin hikayesi ertesi gün başladı, ancak sanıyorum ki güzel bir anı olarak ömür boyu sürecek. Islanan kıyafet ve ve malzemeleri kurutma faslı biraz uzun sürdü.Kahvaltı öğle saatlerine uzadı. Ama en azından artık hava açmıştı. Şimdi yürüyüş zamanı diyenler yola koyuldular.. Köye doğru minik bir gezi ve tabii ki alış-veriş yapıldı. Gençlerin hamak keyfiyse görülmeye değerdi. Hızlı bir tavla partisi bir tarafta, okey partisiyse diğer tarafta…
Her şey tamam gibiydi ama bir eksiğimiz vardı. TV seyredemiyorduk gökyüzünü tamamen örten asırlık çınar ve kavaklar uydudan yayın almamıza engel oluyordu ama dert etmedik .
Yanımızda bize eşlik eden iki köpeğimiz ve bir de kedimiz vardı. Gittiğimiz piknik alanında da horozlar, tavuklar, ördekler, güvercinler, tavus kuşu, kazlar ve yavru civcivlerle birlikte köpekler çevremizde dolaşıyorlardı. Esas olansa ormanda dolaşan sincaplar, cıvıl cıvıl ötüşen envai çeşit kuş türleri ve şırıltısıyla bize huzur vererek akan bir çay vardı.
İstanbul’dan bölgeyi gezmeye gelen Mesut beyin arkadaşları da 2. gün bizlerin yanına gelerek bizleri ziyaret ettiler kendilerine teşekkür ederiz. Aşçılıkta ustaların ustası Zekiye hanımın ellerinden çokkkkk nefis sıcacık pişileri çay eşliğinde yedik. Yardımcılarına ve ustaya çok teşekkür ederiz.
Akşam yemeğinde Atilla’dan enfes güveç ve meyhane pilavı ve de cacık vardı menümüzde. Mesut abimiz kampın olmazsa olmazı oldu her kampta ve piknikte almış olduğu odunlu semaver ile çay demleme işini resmen üslenerek bizlere gerçek damak tadında çaylar içiriyor eksik olmasın. Akşam sanat müziğimizin güzel eserlerinden hem çaldık hem söyledik. Doğrusunu isterseniz gecemiz renkli ve hoş sohbet geçti. 3. gün: güzel bir günün başlangıcı, sabahın erken saatlerinde uyandık nedendir bilmiyorum ama sanki tüm kamp katılımcıları saat kurmuş işe gidecekmiş gibi… herkes kendine bir iş bulmuş görev almış, alış-veriş, kahvaltı hazırlığı sonrası bulaşık, temizlik demlenen keyif çayı, gölgede sabah sohbeti, tavla okey hamakta bira keyfi, kamp yaşamı böyle bir şey.. insanın kendini yenilemesidir, kafasının boşaldığının farkında olmadan içinin huzurla dolduğu bir yaşam biçimidir. işte ben bu yüzden her fırsatta kampa atarım kendimi.Akşam üzeri Atila ustadan Akşam menüsü mangal var ben yanında yardımcı olacağım. Ondan öğreneceğimiz çok şey var mutfak konusunda… köftelerin pişirilmesi ustada bende tavukları pişirme işindeyim.. akşam yemeğinde dernekten arkadaşlarımız olan Akçay’dan misafirlerimiz Kazım abi. Selahattin ve eşleri bizlerle olacaklar. Hazırlıklar tamam… yemek vakti geldiğinde misafirlerimizde bizle birlikte.. hem yemek hem sohbet hem müzik yemek sonrası olmazsa olmazımız çaylarımız geceyi yarılamışız hiç anlamadık zaman nasıl geçti misafirlerimizi evlerine uğurladık iyi geceler söylemlerinin ardından uykuya çekildik. Sabah olmuş ne de güzel uyumuşum.. sabah kuş sesleri ile uyandım. Akan çayın şırıltısı güzel bir günün başlayacağını söyler gibiydi.. kahvaltımızı yaptık. Öncesinden planlandığı üzere mimar Mehmet İşaret arkadaşımız Ayvalığa dönmek üzere yola çıktı. Önce onu uğurladık sonrasında Atilla, oğlu Alper’i Ankara’ya yolcu etmesi gerektiğinden, Zekiye hanım ile birlikte Ayvalığa döndüler onları da uğurladık, ben ve diğer arkadaşlar en azından 1 gün daha kalma kararı aldık. 4. gün Cuma öğlen saatlerinde grubun geri kalanları ile dönüş hazırlıklarımızı tamamladık. Saat 12:30 kamp alanında ayrıldık ama inanın ben dahil hepimizin gözü arka kaldı .Kampa katılan ben Hüseyin Gelici, Fisun Yarkent ,Sevim Tezcan ,Yağmur Yarkent, Faruk Erikçioğlu, Sinan Kerimol, Atilla- Zekiye-Alper Sarıoğlu, Salim- Mine- Simay Demircan, Deniz Duman, Mesut ve Hicran Suvakçı, Sevil-Mehmet-İrem İşaret, Güler ve İsmail çifti, hepimizin memnun kaldığı bu kamptan sonra yapacağımız ilk kampı dört gözle beklemekteyiz. Tüm arkadaşlara katıldıkları bu kampta pozitif enerjileri, hoşgörü, samimiyet, pekiştirilen dostluklarından dolayı kendilerine yürek dolusu sevgilerimi gönderiyor, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Temmuzda tekrar görüşmek dileği ile.
FOTOGRAFLAR : turtle