Neden Çekme Karavan Yapmaktan Vazgeçtim ?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan EvliyaCelebi2 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 54
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 34,454
Benim de dikkatimi çekmiştir zaman içerisinde. İçini güzel yapabilinirse bence iyi olabilir. Boyutların ufak olması da çok iyi. Belki ilave ayna bile gerektirmeyebilir bakmak lazım genişliğine...
 

Etiketler
Sn. @AKMühendis Çok güzel açıklamışsınız. Filton benimde uzun zamandır ilgimi çekiyor. Geçen yıl aradığımda senede yirmi, otuz karavan (yada yük kabini diyelim) sattıklarını bunun için belge çıkartma masrafına değer mi? Karar veremedik gibi bir şey demişlerdi. Anladığım kadarı ile hala belge yok. Kullandıkları malzemeye bakılırsa cam açmak sorun değil gibi duruyor ve içini kendi yapmak isteyenler için neredeyse tek alternatif gibi. Belgeli olsa düşünülebilir mi? Ne dersiniz?
-----------------------------------------------------------------
Bu arkadaşımızla görüşülerek,
böyle yük kabini değil, karavan imalatına yöneltmekte fayda var.

Tabii, O1 belgesi alması şart.
Yalnız TSE yi işe bulaştırırsa belge alması çok zor.
Benim bildiğim sadece GÜNEY in belgesi TSE den.

Yurt dışı firmalar var bu belgeyi veren.
Asgari gerekleri yerine getirin, basın parayı alın belgeyi.
Kasaba karavancıları bile bu firmalardan belge aldı..

Hatta daha büyük ve eski karavan imalatçıları bile,
bu yola döndüler..!
TSE nin inceleme ve test şartları çok zorlu ve uzun süreli.

400 - 4.25 karavanların farklı yerleşim planları ile ilgili
bir başlık açacağım yakında.
Bu arkadaşa da gönderirirz.
Belki faydası olur..
 
Son düzenleme:

.
Çekme karavan yapımından benim gibi gözü korkmayan bazı forum üyelerinin yaklaşımlarının, istemeseler de beklenen çözümü uzaklaştırdığı kanısındayım.

Şase;
Başta çekme olmak üzere, taşımak ile beraber şasenin iki ayrı ödevi var.
Forumda yapılan ve planlanan bütün çekme karavan şaselerinin bu iki işlev için de gerektiğinden fazla element taşıdığı ve böylelikle ağırlığı arttırdığı görülmekte.

Aşağıda çizdiğim eskizde görüldüğü üzere sarı işaretli olarak çekim kuvvetinin en uygun ulaştığı tekerleklere en yakın iki nokta, kaplinin bulunduğu kırmızı nokta ile beraber çekim işlevinin sınırlarını belirlemekte. Sonuçta mavi hatların dışındaki her alanın ve elementin, çekme işlevine hiçbir katkısı olmaması yanında dolaylı ve kaynaklı bağlantılar, gerilim yüzünden sorun kaynağı durumundalar. Şaselerde perçin ve ve bazen de civata kullanılması boşuna değil..
Taşıma işlevi için en az üç noktanın gerekmesine karşın şase iki sarı ve dört yeşil nokta ile tam altı destek sunmakta. Üstelik karavanı taşıma fonksiyonunun bir bölümünü tabanın kendisine verilerek, metal atkılar yerine daha hafif olan onun kerestesi sisteme girmiş olurdu..

Bunların hiçbiri benim özgün düşüncem değil...
Profesyonel firmaların yıllar içindeki tecrübe ve araştırmalarının sonuçları..
Al-Ko aşağıdaki Web sayfalarında ve resimde görüldüğü üzere çıtayı daha da yükseltmiş durumda.

Karavan karkası;
Karavanın iskeletinin asla metal olmamasını bırakın, iskelet diye bir kavramdan bahsedilmek bile oldukça zor. Çünkü ahşap duvar konturları ile kapı, pencere destekleri ve birkaç yine ahşap inçe atkı dışında bu paneller iç mobilyalar desteği ile ayakta durmaktalar. İstisna
Bu yapı 750 kg üstü karavanlar için bile standart olduğu halde 750 kg altı karavanları için metal bir iskeleti ön görmenin mantığını anlamak ise bence pek kolay değil..

Sase


Örn.
Al-Ko Vario X
1601486540229


Alman Caravaning dergisinde Al-Ko Vario X 2020 için çıkan Almanca bir yazı.
.
Aşağıda bu kadar senedir forumda bu kadar çekme karavanını yapan olduğu halde nedense hala rastlayamadığım, panellerin taban köşebent birleştirme eskizlerini gönderiyorum..

Bağlantılar karavanını kendi yapanlar için düzenlenmiş durumda. Marka üreticiler ise daha karmaşık sistemler kullanmakta ve sıklıkla yapıştırma yönteminden de destek almaktalar.

Kösebent.png

.
 
Son düzenleme:

Fizik işin temel sartı. Cok güzel bir bilgi beslemesi olmuş elinize sağlık. Ancak Mesut bey kervan yolda düzülür mantığında bunu yapabilmek zor diye düşünüyorum. Zira yapılan, konumuz olan üretimleri inceledikce (özellikle DIY konseptinde olanlar); bunun bu şekilde oldugunun en gercek örnekleri oluyor diye düşünüyorum.
 

Selam,

Bu taşıyıcı aks mantığında çatı makasları yapıldığı düşünülürse dayanımda hiç sıkıntı olmaz.

Yukarıdaki mükemmel tasarımlar -tahminimce ST52- siyah sacdan lazer kesimle yapılmış. Sonra bükümler yapılmış 10.9 veya 12.9 kalite cıvatalarda bağlanmış. Arada sıcak daldırma galvanizleme işleminden bahsetmiyorum bile. Bu prosedür kutu profil ile imalata göre daha pahalı ve çetrefilli. Haliyle pek tercih edilmiyor.

Seri üretim için mükemmel bir yöntem. Azcık CAD veya teknik resim bilen biri için ise kaynakçı falan uğraşmadan çok güzel yaptırılabilecek bir tasarım.

Saygılar.
 



kafamda bazı noktalar daha iyi şekillendi. Yaptığım tasarımı defalarca değiştirmiştim ama bu son oldu ve imalata başladım. Hatta şase ve gövde bitti. Sadece kaplama ve elektrik kısmı kaldı. Vakit bulursam inşallah tamamlayacağım.

Merhabalar, forumda yeniyim uzun süredir bakıyorum sanırım sorumla alakalı en uygun başlık bu. Ben elektrik elektronik mühendisiyim ve arabamla çekebileceğim ufak bir çekme karavana ihtiyacım var. Fakat normal bir çekme karavan değil iç kısmında değişiklik yapmam gerekiyor, aynı zamanda yaz kış kullanacağım şekilde olmalı. Tuvalet, banyo ve mutfağa ihtiyacım yok. İçinde sadece yatak, çalışma masası, kütüphane ve ufak bir gardırop olmalı.(Amacım doktora çalışmalarım için bir iki haftalık istirahate çekilmek ve de ihtiyacım olanlar bunlar.) Aklıma ufak bir çekme karavan alıp içini baştan tasarlamak geldi ama daha önce yapılmış bir örneğine rastlamadım.(Bilemiyorum belkide gözümden kaçmıştır.)
Sizlerin bildiği özel üretim çekme karavan yapan profesyonel yeler var mi?
Kendim aldığım 750 kg altı bir çekme karavanın içini boşaltıp baştan tasarlayabilir miyim?
Ve bu çalışma sonrasında uygulamam gereken yasal işlemler var mi?
niewiadow serilerinde aradığınızı bulursunuz.
 

NEDEN ÇEKME KARAVAN YAPMAKTAN VAZGEÇTİM ?


7-8 sene kadar evvel karavanlı yaşama başlama aşamasında, kendi yapabileceğim çekme karavan düşüncemden, birkaç gün bile sürmeyen araştırmalarımın sonucu vaz geçtim.

Kısaca kazın ayağı hiç de öyle değilmiş... :confused:


Nedenleri :
* Önce çekme karavan yapımının, panelvandan karavan yapımına göre neredeyse 3 katman daha zorlu olduğunu tesbit ettim. İlk olarak 1) şasi, arkasından 2) karavanın gövdesi ve nihayetinde de 3) mobilya ve tesisatların imalatına sıra gelecekti. Panelvan yapımında ise sadece son aşama söz konusuydu. Bu üç aşamada yapı tekniği açısından birbirlerinden tamamen ayrı karakterlerde olmakta, dolayısı ile farklı bilgi, beceri ve alet gerektirmekteydiler. Aslında modern imalat sırasına göre şasi üzerine tabanı yerleştirdikten sonra, önce iç aksamın yapımına geçiliyor, ancak en sonunda dış duvarlarla karavan sonlandırılıyordu. Üstelik kapalı bir mekanın gerekliliği de ayrıca gözden kaçırılmamalıydı.

* Hadi bunlar işin tabiatında vardı ama asıl sürprizi modern bir karavan şasisini görünce yaşadım. Tam bir bilmece gibiydi. Benim aklımda olanlarla yada internette kendi imalatı olanların plan ve videoları ile yakından, uzaktan hiçbir ilişkisi yoktu. Herşeyden önce sağdan sola iki taraf arasında dingil dışında hiçbir transversal bağlantı göremedim. ( Bazılarında stepne için kullanılan atkının bağlantı fonksiyonu yok ) Karkas taban yapısının stabiliteyi sağlamaya yeterli olduğu ve ön köşe bağlantılarının şasiden çıkan tali uzantılarla karşılandığını gördüğümde biran şüpheye düşsem de, bütün marka karavan üreticilerinin bu cins modern şasi kullandığını bildiğimden, aslında kendi düşünce sistemimi değiştirmek zorunda olduğumu anladım. Şasinin ağırlığını azaltmak için herşeyi araştırarak bulmuşlar ve üstelik dediklerine göre, özel bilgisayar programları ile uygun şekil ve boyutlarını da hesap ve kontrol etmişlerdi. Bu durumda demek ki, benim kağnıdan hallice römork planlarını, amatörce akıl yürütmelerimi, hele internetten yüklediğim ilk hatta tek defa yaptıkları şasileri, "bu ancak böyle yapılır" havası ile yayınlamış olanların video ve resim kayıtlarını bir kenara bırakmalıydım.
Merakla incelemeye koyuldum.

Ekli dosyayı görüntüle 528690


* Öncelikle şaside kaynak yoktu. Bütün elementler birbirlerine vida yada perçinle bağlıydı. Mesleğimden bildiğim üzere kaynak yapılan yerler esnekliğini kaybediyor özellikle hareket ve baskı altında daha kırılgan oluyorlardı. Bildiğim bu noktanın daha evvel aklıma gelmemiş olması, bilmeden atlayabileceğim daha başka noktaların da olabileceğinin açıkça sinyalini verdi. 750 kilo altı karavanlarda belki (?) tolere edilebilecek bu fenomen, amaçladığım karavan büyüklüğü için kendime ve benle gezenlerle olduğu gibi trafikteki diğerleri için de sorumsuz riziko almak demekti. Kaplinle başlayan "A" kollarının şasinin gövdesine herhangi biryerden değilde, en uygun olarak dingile direk bağlanması gerektiği bilinsede, bu noktanın eski karavan şasilerinde olduğu gibi kaynak olması durumunda en sorunlu noktaların buraları olacağını öğrendim. Kırılmalar engebeli yollarda özellikle fazla ağırlıkta varsa en çok buralarda oluşmaktaydı. Saşi kısaca kalplinden başlayan sağ ve sol elementlerin sadece aksa direk bağlanmasından başka bir özellik taşımıyordu. Bu uzun vertikal elementler tek birleşim noktası dışında sülün gibi en arkaya kadar yekpare uzanıyorlar böylelikle çekim gücünü en optimal şekilde, bilhassa aksların en son sağ ve sol ucuna bağlı şekilde iletip, nihayetinde karavanın en arkasını taşımak üzere sonlanıyorlardı. Böylelikle kırılma tehlikesi olan kaynaklı ikinci bir bar yerine bütün çekim gücü sadece direk aksa ulaşıyordu. Hem de yalpalamalara karşı en uygun büyük bir açıyla ! Sonuçta şasiye sadece karavanı A) taşıma ve B) çekme fonksiyonu verilmiş, C) karavanı şasiyle beraber birarada tutma ödevi ise karkasın kendisine bırakılarak ağırlıktan tasarruf edilmişdi. Bu noktada örneğin kamyon, traktör römörklerinin şasileri ile karavan şasilerinin bir farkını hatırlamak faydalı olmalı. Karavancılar park ederken son etapta çoğunlukla kendi el güçlerini kullanma durumundalar. Manevraları kolaylaştırmak için de şasinin tek akslı, hatta çift akslı olsada karavanın tam ortasında yanyana konumlandırılması gerekiyor. Diğer römörk cinslerinde aksların ön ve arka uçlarda olmasının kaynaklı bir yapıyı daha kolay tolere etme durumu olabilir ? Açıkcası benimle ilgisi olmadığından bu araştırdığım bir konu olmadı. Bilenler başlığa ilave edebilir.

* Bu modern karavan şasilerinde , yanlarda kullanılan vertikal taşıyıcı elementler dörtköşe metal boru yerine , oldukça enli metal levhalar şeklinde. Bunların stabililtesi ise kenarlarının "U" şeklinde iç tarafa kıvrılması ile sağlanmış. Sanırım deney ve bilgisayar hesapları bu uçları birleştirecek karşı yüzü lüzumsuz ağırlık olarak tanımlıyor. Bu elementlerin sadece karkasla beraberliği torsiyon tehlikesini önemsiz kılıyor olmalı. Hafifleme uğruna bu elementlerde elips şeklinde delikler bulunmakta fakat olası stabilite kaybını önlemek için de bu boşlukların kenarları da bükülerek hafifçe kabartılmış. Oldukça akıllı bir çözüm ! Elementler sonlara doğru gereksiz enden (ağırlıktan da) kurtulup kemikli yapıları bozulmadan yukarı kenara doğru birleşiyorlar. Anlaşılan bu işe kalkışılmadan ciddi kafa yorulmuş diye düşünmemek elde değil. Tabi şasi ile aklın harmanlanması burada bitmiyor.
Dörtköşe boruları kaynak yapıp şasi imal etmeyi düşünen biri için, gel de hevesin kırılmasın.

Ekli dosyayı görüntüle 511259

* Modern şasiler yekpare galvanize edilmiş ya da bu cins çeşitli muamelelerden geçirilmiş durumda. Metali astarlı da olsa sadece boya ile korumaya çalışmak, yollarda özellikle taş darbelerine karşı yeterli bulunmuyor diye biliyorum. Hatta bu yüzden bazı araç altı gaz depoları, ekstra plastik kaplamalı. Şasiyi bu yüzden düşündüğüm gibi sadece boya ile korumaya çalışmak, yeterli olmazdı. Şasiyi toptan taklit bir çalışma ise en azından teknik açıdan benim harcım olmadığı gibi, sonradan galvanizlettirmenin yüzü de astarından daha pahalıya çıkmalıydı.

* Daha sonraları girdiğim forumlardaki başlıklar da bazı şüphelerimi doğruladı. Ağırlığı 750 kg. altı olarak hedeflenen oldukça fazla karavan ya sonuçta boş haliyle bile neredeyse birkaçyüz kg. fazlalıkla bitirilebiliyor ya da nedense ağırlığından hiç bahsedilmeden sonuçlandırılarak konu kapatılıyor ve foruma uğranılmıyor, bazen de artık satılmış olduğu söyleniyordu. Yerli ve yabancı forumlarda bitim sonucu tartım yaptırıp sonucunu açıklayanların sayısı bir elin parmaklarını geçmediğini tesbit ettim. Hepsi de dedikleri gibi "Happy-End" değildi ! Yapım aşamasında iftiharla her detayı paylaşırken, resmen en önemli nokta olan ağırlıktan bahsedilmemesi bence oldukça şüphe çekiciydi. Kanunlarda 750 kg altı karavan yapımının serbest oluşu belli bir şasi zorunluluğu getirmese de, modern şasilerin hemen 500 kg ağırlıktandan sonra çözüm sunmaları sadece ticari amaçlı değil edindiğim teknik bilgiler açısından bilakis gerekli olmalı. Özellikle kanuni sınır aşıldıktan sonra. Diğer lisanslı üretimler için şasi tekniği açısından Türkiye'deki kanun müeyyideleri ise bilgim dışında. Bu noktaya da bilenler isterlerse katılım yapabilir.

* Böylelikle kanunlara göre bitim yani boş ağırlığının değil, yollardaki dolu ağırlığının tartımlarda 750 kg. dan fazla olmaması temel alınırsa, amatörce yapılması planlanan karavanların ancak içinde ayakta durulamayacak "Teardrop" gibi küçük boyutlarda olması gerektiği ortaya çıkmış oldu. Aslında "Gözyaşı damlası" deyimi yeterli değil, "Yumurta" demek daha isabetli. Çünkü bu karavan çeşidinde asıl hedeflenen, yumurta kabuğunun kendini taşıyabilen statik yapısı taklit edilerek, bükülebilen cidar elementleri ile iskeletsiz olarak karkas üretmek ve dolayısıyla taban hariç iskeletin olmayışı yüzünden ciddi oranda ağırlıktan kazanmak. Yani işaret edilen şekil değil, aslen bir karavan yapım sistemi. Boyutların küçük olması ise düşünülebileceği üzere yapıyı daha da dayanıklı yapıyor. Duvardan duvara kullanılan 2-3 transversal bağlantılar ise bazen bir ikisi hariç iskeletten çok, ayak tarafında konumlandırılan dolapları karkasa sabitleme görevi yapmakta. Bu karavan sisteminde bazen kullanılan alüminyum kaplama ve ahşap yerine kullanılan transversal sabitleme levhaları dışında metale yer yok ! Forumlarda sanırım yanlış anlama ya da doğru kaynaklardan araştırma eksikliği yüzünden, metal iskeletli çeşitlerine bile rastlamak mümkün. Malzemeyi tartarak kullanma hassasiyetine pek rastlanmadığından, sonuçta bitim sonrası tartımların (tabi yapılırsa) sürpriz olması şaşırtmamalı. Bence bitim sonrası 500-600 kilogramı geçmemeli ki, insan karavana akıllı uslu birşeyler koyabilsin !
Buyurun buradan yakın...

Ekli dosyayı görüntüle 511260
Ekli dosyayı görüntüle 511261


* Modern karavan dingillerinin iki tekerleği sadece direk merkezden birleştiren, hatta makasla süspanse edilen cinslerden bile olmadığı görülmekte. Örneğin resimde altı köşeli kauçuk süspansiyonlu aks (torsiyonlu dingil), ayrıca amartisörle de desteklenmiş durumda. Karavanın her kasiste zıp zıp zıplamaması için en akıllı çözüm bu olmalı. Üstelik farklı kuvvetlerdeki sağ sol zıplamaların, hızla orantılı olarak salınmalara yol açma tehlikesi de var.

Ekli dosyayı görüntüle 511262

Ekli dosyayı görüntüle 511263

Ekli dosyayı görüntüle 61590

Ekli dosyayı görüntüle 61591

Ekli dosyayı görüntüle 61592

Ekli dosyayı görüntüle 61593

Ekli dosyayı görüntüle 61594

Ekli dosyayı görüntüle 61596
Selam Evliya Çelebi,
Yazınızı okumadan önce benzer nedenler ile kendi karavanımı yapmaktan vazgeçtim.
Kimya Mühendisiyim.
Çoğunlukla insanların Çekme değil moto karavan seçme sebepleri kaza yapmaktan korkmalarıdır. Birsürü para verip satın aldıkları ürünün yolda geçen yolculuklarında kaza yaşamak istememektedirler.
Buna rağmen ağırlık ve (ağırlığın dağılımı) denge konusunu göz ardı ederek kendi karavanını yapmaya çalışanları ilgi ile izlemekteyim. !! :smiley:) ? !!
Yazdıklarınızın hepsi bilimsel veri olduğundan katılmamak elde değil.
Yalnız son 1 yıldır benim yaptığım araştırmalar gözlemler neticesinde.
Yerli karavanlar ile Avrupa karavanlar arasındaki farkların yapım yöntemi dışında.(Bizimkiler ŞASİ-karoseri bitirdikten sonra iç aksama yöneliyor.)(Yabancılar Şasi-iç aksam bittikten sonra karoseri duvarları tavanı yapıyor.)

Bu farkın haricinde.
Karavanın içindeki küf oluşumunu engelleyen, iç dolapların dizaynına hiç bir yerli üretici dikkat etmiyor. Hiç bir yerli karavanda iç havalandırma tesisatı dağıtılmamış. Isıtma yapılırken iç dolapların içine hava üflemesi yapılmamış.
Fark ettiğim en büyük fark budur.
Ayrıca,Karavan pencereleri avrupa karavanlarda daha hafif ve gerekirse karartılmış. Bizimkiler minibüs dolmuş camı. Ağır vede hırsızlığa karşı kolay açılır.(Bu bir çok konuda yazıldı.)

Ülkemize avrupa standartlarında karavan üreten bir firmanın fabrika açmasını diliyorum.Böylelikle teknoloji transferi daha rahat olur.
Ülkemizde Avrupa standartlarında karavan üreten butik bir firma olsa tasarımları sizin istediğiniz gibi yapsa ve fiyatlandırsa.
Neden o firmayı tercih etmeyelim EFENDİM.
Mersin'de alko şasi üzerine kendi projesi olan karavan üreten bir firma var.
Yalnız dediğim gibi imkanları kısıtlı. Ve diğer yerli üretim yapan firmaların üretim tarzını kullanıyor.

KARAVAN benim gördüğüm hafiflik ve denge unsurunun ön planda olduğu malzemelerin özel üretim olduğu bir alan.
EV için tasarlanmış denge ve ağırlığın önemsenmediği cihazların ve eşyaların gelişi güzel monte edilerek. Ev ortamına benzetilecek bir yapı değil.

Çekerken 30km/saat i geçmeyecek yürüyen bir EV yapmak istiyorsanız, bunu zaten yapıyoruz.

Henüz karavan almadım, sipariş verdim. Parama göre (Yoksa neler var) bir avrupa karavan tercih ettim.
İşlemleri bitirip Ruhsatı cebime koyduğumda. Buradan neden nasılı paylaşırım.

Selamlar
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,445
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

SON KONULAR



Geri
Üst