figo
TEL 312 59 42 0543 644 48 78 GÜZEL OLAN HERŞEY
Tarih, hepimizin bildiği üzere geçmişte yaşanmış olayları yer ve zaman göstererek sebep sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bilim dalıdır.
Yaklaşık 10.000 yıllık bir tarihi olan Türk milletinin geçmiş arenada sayısız devletler kurduğu ve bu devletlerin dünya medeniyetine büyük hizmetleri olduğunu görmekteyiz.
Ayrıca bir çağ açıp bir çağ kapatacak kadar önemli bir özelliği de bulunan Türk devletlerinin Asya'dan, Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir yelpazade gücünü gösterdiğini hepimiz bilmekteyiz.
Peki bütün bunların bizler için önemi var mı?
Ya nasıl olsa geçmişte yaşanmış olup bitmiş bizi niye ilgilendiriyor deme hakkımız var mı?
Artık geleceğe bakmalıyız geçmişe saplanmanın ne mantığı var dememiz doğru mu?
Tarihte hiç bir millet yoktur ki geçmişini baz almadan geleceğine yön verebilmiş olsun.
Bugün ABD kısa süreli bir tarihe sahip olmasına rağmen Amerikan tarihine o kadar önem vermektedir ki bütün amacı Amerikan şuuru oluşturabilmektir.
Bir çok batılı ülkede de bunları görmekteyiz.Evet sıra geldi özeleştiriye.
Maalesef bütün bunlar olurken bizler Türk milleti olarak tarihimize, değerlerimize bir türlü sahip çıkamıyoruz.
Söylediklerimizin çoğu lafta kalıyor ve uygulanamıyor.Lafa geldiği zaman mangalda kül bırakmayacak derecede kendinden emin bir milletken iş birşeyler yapmaya geldiğinde yani uygulama aşamasına geldiğinde tembellikte üstümüze yok.
Oysa ki milli devlet anlayışıyla kurulmuş ülkemizde Türk tarihine yönelik başta eğitsel faaliyetler düzenlenmeli, bu faaliyetler özellikle yazılı ve görsel basın tarafından da desteklenmelidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarih'e karşı çok büyük bir ilgi duymuş, Türk tarihinin zenginliklerini ortaya çıkarmak ve Türk milletinin çok eski bir millet olduğunu kanıtlamak için Türk Tarih Kurumunu kurmuştur.
Zaten tarihte yine yoktur ki başarılı devlet adamları, devlet başkanları tarihi bilgiden yoksun olsunlar.İşte Atatürk te Türk tarihini çok iyi bilen öğrenilmesini şart koşan ve geleceğe sağlam adımlarla basılması için Türk milletinin tarihini bilmesini gerektiğini savunan bu başarılı liderlerden birisidir.
Bu konuda Atatürk'ün çok önemli sözleri vardır.
"Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez" bunlardan sadece bir tanesidir.
Ayrıca Atatürk Türk tarihini bir bütün olarak düşünmüş ve parçalanmasına müsade etmemiştir.
Sonuç olarak sağlam bir tarih şuuruna sahip olmalı Türk Tarihini bir bütün olarak düşünmeliyiz.
Özellikle Türk Cumhuriyetleri'nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan soydaşlarımızla kültürel bağlarımızın çok sağlıklı ve sağlam tutulmasının zorunlu bir koşul olduğunu unutmamalıyız.
Buradaki çocuklarımıza sağlam bir Türk Tarih şuuru aşılanmalıdır.Dost ve düşmanının kim olduğunu bilmelidir, kültürünün zengin olduğunu, medeni olduğunu öğrenmelidir ve herşeyden önemlisi Türk tarihinin bir bütün olduğunu Türkiye'dekilerin kardeşleri olduğunu anlamalıdır.
İşte bütün bunları gördüğümüz, anladığımız ve bildiğimiz zaman 21. yy. dünyası Türk milleti açısından başarılı bir yy. olacaktır.
Yaklaşık 10.000 yıllık bir tarihi olan Türk milletinin geçmiş arenada sayısız devletler kurduğu ve bu devletlerin dünya medeniyetine büyük hizmetleri olduğunu görmekteyiz.
Ayrıca bir çağ açıp bir çağ kapatacak kadar önemli bir özelliği de bulunan Türk devletlerinin Asya'dan, Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir yelpazade gücünü gösterdiğini hepimiz bilmekteyiz.
Peki bütün bunların bizler için önemi var mı?
Ya nasıl olsa geçmişte yaşanmış olup bitmiş bizi niye ilgilendiriyor deme hakkımız var mı?
Artık geleceğe bakmalıyız geçmişe saplanmanın ne mantığı var dememiz doğru mu?
Tarihte hiç bir millet yoktur ki geçmişini baz almadan geleceğine yön verebilmiş olsun.
Bugün ABD kısa süreli bir tarihe sahip olmasına rağmen Amerikan tarihine o kadar önem vermektedir ki bütün amacı Amerikan şuuru oluşturabilmektir.
Bir çok batılı ülkede de bunları görmekteyiz.Evet sıra geldi özeleştiriye.
Maalesef bütün bunlar olurken bizler Türk milleti olarak tarihimize, değerlerimize bir türlü sahip çıkamıyoruz.
Söylediklerimizin çoğu lafta kalıyor ve uygulanamıyor.Lafa geldiği zaman mangalda kül bırakmayacak derecede kendinden emin bir milletken iş birşeyler yapmaya geldiğinde yani uygulama aşamasına geldiğinde tembellikte üstümüze yok.
Oysa ki milli devlet anlayışıyla kurulmuş ülkemizde Türk tarihine yönelik başta eğitsel faaliyetler düzenlenmeli, bu faaliyetler özellikle yazılı ve görsel basın tarafından da desteklenmelidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarih'e karşı çok büyük bir ilgi duymuş, Türk tarihinin zenginliklerini ortaya çıkarmak ve Türk milletinin çok eski bir millet olduğunu kanıtlamak için Türk Tarih Kurumunu kurmuştur.
Zaten tarihte yine yoktur ki başarılı devlet adamları, devlet başkanları tarihi bilgiden yoksun olsunlar.İşte Atatürk te Türk tarihini çok iyi bilen öğrenilmesini şart koşan ve geleceğe sağlam adımlarla basılması için Türk milletinin tarihini bilmesini gerektiğini savunan bu başarılı liderlerden birisidir.
Bu konuda Atatürk'ün çok önemli sözleri vardır.
"Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez" bunlardan sadece bir tanesidir.
Ayrıca Atatürk Türk tarihini bir bütün olarak düşünmüş ve parçalanmasına müsade etmemiştir.
Sonuç olarak sağlam bir tarih şuuruna sahip olmalı Türk Tarihini bir bütün olarak düşünmeliyiz.
Özellikle Türk Cumhuriyetleri'nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan soydaşlarımızla kültürel bağlarımızın çok sağlıklı ve sağlam tutulmasının zorunlu bir koşul olduğunu unutmamalıyız.
Buradaki çocuklarımıza sağlam bir Türk Tarih şuuru aşılanmalıdır.Dost ve düşmanının kim olduğunu bilmelidir, kültürünün zengin olduğunu, medeni olduğunu öğrenmelidir ve herşeyden önemlisi Türk tarihinin bir bütün olduğunu Türkiye'dekilerin kardeşleri olduğunu anlamalıdır.
İşte bütün bunları gördüğümüz, anladığımız ve bildiğimiz zaman 21. yy. dünyası Türk milleti açısından başarılı bir yy. olacaktır.