Ynt: Fethiye Marmaris ve Datça'yı Özleyenlere!!!
Şelaleden sonraki durağımız ise Kızkumu oldu.
Kızkumu’nun iki ayrı efsanesi var var;
Bir rivayete göre;
Eski zamanlarda civarın kralının kızı ile bir balıkçı birbirlerine aşık olmuş. Lakin Kral kızı balıkçıya varamaz ancak kız ile delikanlı gizli gizli buluşurlarmış.Kral baba bunu zaman içerisinde öğreniyor ve bir gece takip ettiriyor kızını,balıkçı denizden geliyor, kız kumsalda onu bekliyor, bulunduğu yeri ışıkla işaret ediyor delikanlıya. Ve kral kızı ile delikanlı, gün ağarana kadar vakit geçiriyor. Kral bir gece askerlerine kızını yakalamalarını ve kumsalda ışıkla balıkçıya işaret göndermelerini buyuruyor. Delikanlı ışığı görünce atlıyor kayığına ve kürek çekiyor bir manga askerin üzerine doğru... Kız askerlerin elinden kurtuluyor ve koşmaya başlıyor sevdiğini kurtarabilmek için ama koyun taaa öbür ucuna yetişmesi imkansız... Ama sevda bu; kural falan dinlemiyor, atıyor kendini sulara... İşte o anda bir mucize gerçekleşiyor! Kızın adım attığı her yer kumsala dönüşürken peşinden koşan askerler bastıkça denize gömülüyor onca ağırlıkla... Kız kayığa kadar koşabiliyor... Ancak bir okçu tam o anda delikanlıyı hedefleyip salıyor okunu. Kız ile delikanlı birbirlerine sarılmışlardır bile ve ok gelip kızla saplanmış. Derler ki; o kumlar, kızın kanı denize karışınca kırmızıya boyanmış... Delikanlı ise aldığı gibi gidiyor kızı, sonrasını ne gören var ne duyan...
Derler ki: Kumun sonuna kadar yürüyen ve orada aşkla ilgili dilek tutanın dileği gerçekleşirmiş.
Denizin içinden giden bu yolun uzunluğu 600 metre ve küçük çakıl taşlarından oluşuyor. Yolun başında küçük bir kadın heykeli de bulunuyor, bu heykel o kızı temsil ediyormuş....
Diğer bir rivayete göre ise;
Kızkumu’na girişte tabelada yazan ve ilkine benzer bir efsanede anlatıldığı üzere; 3 bin yıl önce Baybassos kentinin kralı uzun savaş günleri sonrası savaşı kaybetmiş.Kent ele geçirilmiş ve kral öldürülmüş. Baybassos Kralı’nın güzeller güzeli prensesi korsanlardan kaçmak ister. Prenses yüzme bilmediğinden eteğine kum doldurur ve karşı kıyıya geçmek için eteğindeki kumları serperek kendisine yol yapmaya çalışır. Fakat gece yönünü kaybettiği için eteğindeki kum bitince boğularak ölür.
Kızkumu'nda yürürken denizin içinde bir taş var; köylülere göre büyük bir zatın veya ermiş birinin mezarıymış bu taş...