2015 De

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mehmet_mtrs Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 59
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 18,313
Resim 041


Az gittik Uz gittik deniz , derin bir körfez (fiyort) yapmış . Ne ilginçtir kumsalında yaşam belirtisi gösterir hiç bir ayak izi bile göremedik . Denizin dalga yapası bile gelmiyor içinden . Görünür de derinlik dört Parmak diyeceğim , "Atıyor " diyeceksiniz . Hadi temkinli davranıyor "Bir karış olsun" diyecegim . Su yun yüzündekiler dip de , köyleri olan bitki yaprakları . Biliyormusunuz az ilerisinde bir marketcik sağ- ilerisinde ise koskocaman bir konut siteleri var . Ortalık tertemiz , biz poşet kalıntılarına bakarak çevre durumunu kendimizce değerlendiriyoruz . Konutlara doğru gidiyoruz.

Resim 043


Ter-temiz. Çünkü kimsecikler yok in cin topatıyor . Şu keçi yavrusunu biraz sevelim diye uğraşsak da Biz yaklaştık ca o mesafeyi koruyup az ilerden yine böyle hep bize bakıyor .

Resim 042


Mevsim aslında Agustos un başı İşte burası da buranın sakinlerinin konutları . Garip görüntüler gördük pek azının kapısı penceresi var , bir çoğunda ise kapı pencere yok . Yeni yapılıyor gibi degiller , nerede ise sıva boya döküntüleri bile başlamış . Öylece bırakılmış gibiler . Kendi kendimizce yorumlar yapıp ."belki yağmalanmış , belki satılamamış belkide müteahhit tüymüştür diye aklımızdan geçirdik . Gördüğümüz bir iki kişiye (marketcik) bir şeyler soralım dedik se de sanki hoşlarına gitmedi , bizi azarlar gibi bir tavır takındılar . Ondandır ki ; Biz de gördüklerimizi hayra yoramıyoruz .

Ama hepsi bir yana , bu site bir de vıngıl-vıngıl kalabalık olsaydı bu denizin hali ne olurdu acep . Biraz sadist ce bile gelse de " aman-aman iyi ki gelmemişler diyesimiz geldi "

Resim 050


Resim 052


Yol boyunca kenar köşelerde Lasos antik kentine ait atıl bırakılmış kalıntılar var. Pazar yerine gelip de bir iki resim çekelim dedik . Yine nahoş tavırlar ile karşılaşınca tırıstık doğrusu . Kenardan kenardan gidip küçük bir limana geldik .Aslında bir de yemek yemeyi düşünüyorduk . Hiç bir lokanta da müşterisi yok gidip tek başımıza da oturmaya çekindik . Yemek üstüne bir de kötü tavır ile karşılaşmaktan çekiniyorduk . Zira "buyrun" " hoşgeldiniz" diyen bile yok .
Neyse.
Güzel bir gezi oldu . Dönüş yolunda macere arayıp başka yerleride görelim derken azıcık kaybolsak da her şey çok güzel di . Çok yaptığımız bir şey de motosiklet ile çevrede tur atmak . İşte yine kurtlarımızı döktük dönüş yollarında yine yardırıyoruz .
 
Son düzenleme:

Etiketler
Mehmet Bey antik kent "Lasos" değil, "Iasos" şeklinde yazılıyor.

Karşılaştığınız domuzlar da doğanın hoş sürprizi. Bu sene bizler de yüzerken Caretta Caretta'lara rastladık. Doğada birtakım yabani hayvanları görmek, insanı mutlu ediyor.

Veri kaybettiğiniz kartı mümkünse kullanmayın. Veri kurtarmasında yardımcı da olabilirim. Anıların kaybolmasına izin vermeyelim. Kartı kargoyla veya bir gezide bana ulaştırırsanız yardımcı olmaya çalışırım.

Selamlar
Ferhat


Evet burada düzeltiyorum (Iasos) Çok iyi yabanci dilim yok "ayasos " diye telaffuz edilebilir mi ? acama diye aklıma geliyor .

Biz de kendimizi bir hayvansever olarak görmekteyiz . Ne güzel sizde öyle olmalısınız . Buna memnun oldum .

resimlerimi cep telefonu N95 ile çekiyorum . Bu resimlerimi Bilgisayarıma aktardıktan sonra telefondakileri silmiş dim . Telefonumda cell katı dışında bir Cigabaytlık bir kartım daha var . Bilgisayarımdaki resimler bir virüsten kurtarabilmek için yardımcı olan kişi tarafından uğraşılar sırasında kaybolduğunu farkettik . Elimdeki veriler bunlar . Umarım önümüzdeki mevsimde yolumu sizin güzergaha dogru tutturmaya çalışıp da karşılaşabildiğimizde yardımlarınıza minnettar kalırım

Selamlar.
 


Mehmet Bey, çevre insanlarının tutumlarının nedeni ne olabilir? Lasos çevresinin aşağıdaki linkte gördüğümüz google maps haritasına baktım. Çevre yazlık siteleriyle dolu. Ağustos ayında buraların dolu olması lazım.
Google Maps

Yazlık (ikinci) evlerle ilgili Avrupa’da ilginç gelişmeler var. Ben hep Almanya’dan örnekler veriyorum ama bu herşey burada daha iyi anlamında değil. Fakat Almanya’da (veya Avrupa Birliğinde) olan çok şey belirli bir zaman sonra Türkiye’de de uygulanılıyor. Tekrar yazlıklar konusuna döneyim. Burada belediyeler kendi sınırları içinde olan bu tür evlerin sahiplerinden ikinci ikamet vergisi alıyorlar. Bu vergi, evin bir yılda getirebileceği kiranın %10-20 arasında değişiyor. Turistik yerler için bu vergi % 20‘ ye yakın.
 

Mehmet bey,Gezi notlarınızı keyifle okudum,emeğinize sağlık.

Sizi kolega Mehmet bey diye hatırlıyorum (yanlış ise affedin lütfen .
Begenileriniz için çok teşekkür ederim

selamlar.



Mehmet Bey, çevre insanlarının tutumlarının nedeni ne olabilir? Lasos çevresinin aşağıdaki linkte gördüğümüz google maps haritasına baktım. Çevre yazlık siteleriyle dolu. Ağustos ayında buraların dolu olması lazım.
Google Maps

Yazlık (ikinci) evlerle ilgili Avrupa’da ilginç gelişmeler var. Ben hep Almanya’dan örnekler veriyorum ama bu herşey burada daha iyi anlamında değil. Fakat Almanya’da (veya Avrupa Birliğinde) olan çok şey belirli bir zaman sonra Türkiye’de de uygulanılıyor. Tekrar yazlıklar konusuna döneyim. Burada belediyeler kendi sınırları içinde olan bu tür evlerin sahiplerinden ikinci ikamet vergisi alıyorlar. Bu vergi, evin bir yılda getirebileceği kiranın %10-20 arasında değişiyor. Turistik yerler için bu vergi % 20‘ ye yakın.



Hüseyın bey.
Çok da emin değilim ama , farz edelim işlerin kesat zamanlarında karşılaşmış olduğumuzu var sayıp , biz onları affettik zaten . Maps da da geçtiğimiz aynı güzergahı parmağımız ile takip ederek ne kadar geniş bir bölge olduğunu gördük . Belli ki tamamını dolaşamamışız . Biz aslında çok kullanılmış yollarda kalarak kaybolma riskimizi azaltmaya çalışmıştık (yinede kaybolduk) . Geri döndüğümüz marina yıda tesbit edebildik . Daha ilerisinde asvalt yol yok bile . Tozlu yollara girmedik . Bazı sitelerin içerisinde kestirme geçişler yaptık . Tek- tük yaşam belirtileri hiç yok diyemem . Ben genellemeyi baz alarak anlatmaya çalışmıştım .
Tabi , Avrupalılaşmayı ben de isterim aslında . Lakin ceremesi daha fazla uyduruk vergilendirmeler olacak ise , işlerini biraz daha ağırdan alırlarsa daha iyi olur derim . ;)
Aklıma gelen bir sebep ise size göstermiş olduğum sahil boyu olabilir Diğer sahilleri çok yakından izleyemedik fakat daha iyi olabileceklerine ihtimal vermiyorum . Ben yine aynı fikirdeyim "Ne olur yani , bazı hassas yerler de bakir kalsa" . Buralardan beklentileri olup da paralarını boşa harcamış olmalarına da üzülmüyor değilim . Vel hasılı Tarafı olmam gerekir ise ; Ben biz doğanın tarafındayız . :smiley:
Susmalıyım artık değilmi ? Affedin . Bu arada bir resmim kalmış . Limanın tam karşısı.
Resim 053


Teşekkürler.
 
Son düzenleme:





Evet burada düzeltiyorum (Iasos) Çok iyi yabanci dilim yok "ayasos " diye telaffuz edilebilir mi ? acama diye aklıma geliyor .

Biz de kendimizi bir hayvansever olarak görmekteyiz . Ne güzel sizde öyle olmalısınız . Buna memnun oldum .

resimlerimi cep telefonu N95 ile çekiyorum . Bu resimlerimi Bilgisayarıma aktardıktan sonra telefondakileri silmiş dim . Telefonumda cell katı dışında bir Cigabaytlık bir kartım daha var . Bilgisayarımdaki resimler bir virüsten kurtarabilmek için yardımcı olan kişi tarafından uğraşılar sırasında kaybolduğunu farkettik . Elimdeki veriler bunlar . Umarım önümüzdeki mevsimde yolumu sizin güzergaha dogru tutturmaya çalışıp da karşılaşabildiğimizde yardımlarınıza minnettar kalırım
Selamlar.
genel olarak Ayasos olarak telaffuz ediliyor ama Türkiyedeki bir yerleşim olduğu için ben doğrusu iasos demeyi tercih ediyorum.
Telefonunuzda SD karta kayıt yaptınızsa karttan kurtarma yapmak mümkün. Silinse de veriler içinde aslında silinmiyor. Ancak üzerine yenisi kayıt edilene kadar. Bilgisayardaki hard diskten de kuratarmak mümkün tabi ama yine üzerine yazılmamış olması gerekiyor.
Hayvanseverlik konusunda hemfikiriz. :smiley:
 

genel olarak Ayasos olarak telaffuz ediliyor ama Türkiyedeki bir yerleşim olduğu için ben doğrusu iasos demeyi tercih ediyorum.
Telefonunuzda SD karta kayıt yaptınızsa karttan kurtarma yapmak mümkün. Silinse de veriler içinde aslında silinmiyor. Ancak üzerine yenisi kayıt edilene kadar. Bilgisayardaki hard diskten de kuratarmak mümkün tabi ama yine üzerine yazılmamış olması gerekiyor.
Hayvanseverlik konusunda hemfikiriz. :smiley:


Ben bu konularda yeteri kadar bilgili olmadığım için telefon ve pc mi alışkanlıklarıma göre kullanmaya devam ettim . Sanırım işi zorlaştırmış olabilirim .
Şöyle düşüncelerim var ; Önümüzdeki mevsim Piriene -akköy yolunu tekrar kullanacağım . Menderes nehri ile yan-yana yol almayı seviyorum . Aslında beğeni göreceli olarak kabullensek de , buraları çok beğendiğimden olsa gerek dostlarımın da gelip görmelerini sağlalayabilmek di çabam . Ben yinede de aynı yörelerdeki aynı güzellikleri resimleyip Gezenbilir camiasına sunabilmeyi düşünmekteyim (kısmet'se) . Yol göstericiliğiniz için teşekkür ederim .
Selamlar.
 

Mehmet bey merhaba, her gezide olabilecek önemsiz veya ciddi sorunlardan sonra gezi bitip de dönünce akılda kalanlar hep iyiler-iyilikler-güzellikler oluyor ( ben de öyle oluyor diye genelleme yaptım :smiley: ). Şimdi evdeyken o günler özleniyor, tekrar karşılaşmak dileği ile selamlar.
 




Mehmet bey merhaba, her gezide olabilecek önemsiz veya ciddi sorunlardan sonra gezi bitip de dönünce akılda kalanlar hep iyiler-iyilikler-güzellikler oluyor ( ben de öyle oluyor diye genelleme yaptım :smiley: ). Şimdi evdeyken o günler özleniyor, tekrar karşılaşmak dileği ile selamlar.


Merhaba Ahmet bey ,
Akbük de ki mini gurubumuz içinde siz de vardınız . Haklısınız, gezilerimiz içerisindeki bize sıkıntı veren bazı olayları bile şimdi evde oturarak geçen günlerimizde tatlı bir anı oluveriyor ve bizleri gülümsetiyor .
Özledik mi ne ?
Bakarsınız yine bir yerlerde buluşuruz . Selamlar.





Selamlar Mehmet Bey paylaşımınız için sağolun.


Merhaba Sn. gemiadami.

Okumuşsunuz . Teşekkürler . Selamlar.
 

Artık Akbük den ayrılıyoruz . Hemen-hemen Ağustos u doldurduk . Daha güney bögelere inebilmenin de zamanı gelmiş olmalıdır .
Bu resimi tekrar koydum sa da sıra karışmasın diye hatırlatıcı olarak bir daha sunuyorum.

Resim 055



Meslek erbabınından bilgi ve desteğini kendimize güvence olarak destekledikden sonra tekrar yola devam ediyoruz .

Milas Ören de karavancı arkadaşlarımızdan bir gurup var . Biraz da oralarda gün geçirmek ve arkadaşlarımız ile görüşüp hasret gidermeyi gerçekleştirmek üzere düştük Ören yollarına.
Resim 057


Sırayı bozmadan en sondaki yerimize yerleştik Arkadaşlarımıza tek tek merhabaya gittik hatır sorduk , Hepsi ni mutlu ve sağlıklı bulduğumuz için memnuniyet duyduk .

Resim 056


Resim 060


Sakin ve yavaş kentlerden bir yer . Sevdik biz burayı . Denizini de fena bulmadık . Hemen hemen her gün denize girip beleş duşlarında duş aldık .
Aklımda iken ; Bu bölgedeki bu yeri , aynı bizim gibi bir karavancı arkadaşımız tertip edip biz dostlarına ücretsiz olarak sunmakta dır . Bize şöyle anlatmış dı ; Bu tarım yapılmayan araziyi resimde görünen başı dumanlı dağ da paraşüt sporu yapılan kurumun iniş pist'i olarak kiralanıp tanzim edilmiş . Karavancı arkadaşımız bu kurumda iniş pişti denetim ve ğözetim görevini ücret almadan yapmayı üstlenirken , bu arazide cadde boyundaki tek sıralık alanı da ricacı olarak bizlere sunabilme izni almış . Sağ olsun. Biz çok fedakarhane bir davranış biçimi olarak takdirimize şayan bulduk . Kendisine çok teşekkür ederiz .

Resim 061


Muhabbet dolu çok dingin geceler geçirdik .

Resim 059


Adrenalin dolu inişlere de şahit olduk .

Buradaki arkadaşlarımız ile helalleşip yolculuk hazırlıklarımıza başlıyacağız . Malum , ne güzel gezebilmek var iken bizi engelleyen arıza mız dan ötürü kaybettiğimiz zamanı geri kazanma telaşı var içerimizde . Önümüze çıkabilmesi muhtemel bize heyecan verebilecek güzel macera dolu gezimizi yaşamaya can atıyoruz
 

Resim 063


GüllükGüllük de n Milas'a dönmedik . Çıkıştan sola ayrılıp devam ediyoruz . maksadımız yine sevdiğimiz tek gidiş-geliş li koy yollarına kırdık . " Şansımıza güveniyoruz" butonuna basmışız kabul edip "Ne çıkarsa" seçeneğine razı ediyoruz kendimizi . Bu yollarda uzun-uzun tek başımıza yol alıp giderken karşımıza tek-tük birileri çıktığında bizi parmakları ile işaret edip gülümseyen yüzlere , el sallıyoruz bazen de bir kısacık korna sesi "merhaba" gönderiyoruz onlara. :smiley:

Resim 097


Bu yolBu yolu ilk defa kullandığımız , bütün ayrıntılarından türlü keyfler alıp içimize sindiriyoruz Böylece devam edip gidersek sakar rampalarını görmeden marmaris yakınlarında bir yerlerden ana yola bağlanacakmışız . Birilerine sorduğumuz zaman yorucu bir yol olduğunu tembihleseler de yeni bir yerler göreblmek adına sonuca razı olup çıkmıştık bu yola .
Sanıyorum bu yolda kazandığımız en buyuk mükafat bu oldu bize . İşte Kerimoğlu .

Resim 064


Bu Zeybek havasına uyarlanmış türküyü Öğrencilik zamanımdan hatırlıyorumm . Kerimoğlu zeybeği . İçinde bir mısrasında
Haydü len de haydüüü leeeeeeen
Şu dağların sandalı da sandalıııı

Bu zeybek oyununu okulumuzda ders olarak ögrenirken , davul zurna sesi arasından gelen söylenen türkünün sözlerine kafam takılır , Efe nin sandal ile olan ilişkisini çok merak ederdim .

Burası , hatırımda kaldığına göre Yeşilova mı Yeşilköy mü Öyle bir köy . Ama ben hikayenin geçtiği zamanlardaki ismi ile bahsetmek istiyorum . Bura yı bimem kaç göbek sonraki akrabalarından 30-30 lı yaşlarda olduğunu tahmın ettiğim genç bir adam , eldeki kalanı- kalmayanı , bildiklerini - bilmediklerini derlemiş toplamış bir "anı" evi haline getirmiş . Temizlemiş , paklamış masa-sandalye derken hem ayaküstü dinlence ve müzik evi haline getirmiş . Dedim ona ; İki biz , bir de sen üç (başka kimse yok) Haydi beraber bir kahve içelim , benden . Sana zahmet Şu işin aslını bir anlatıverirsen , bizi çok memnun edersin dedim.

Resim 070



Resim 077



O zamanlar bura da Pisi köyünde Anneleri ve iki erkek kardeş yaşarlarmış . Tam da osmanlının son zamanları 1800 lü yılların bittiği yıllar .



Bur
 

Büyük kardeş Hüseyin ve yeni yetme küçük kardeş Eyüp . Babaları ölmüş olmalı , geçimlerini ağabey hüseyin hallediyor . O devirlerde buralar da yaşam tütüncülük . Tütün bitkisini ekecek, dikecek , toplayacak , diz'ecek (ipe dizmek) , kurutacak , balyalayacak en önemlisi küflendirmeyip zamanı gelip de borsası açıldığında satacaksınız . O devirlerde başlamış "İnhisarlar " vergisini de ödeyeceksiniz.
Ağabey Hüseyin tütün ekmez miş amma alım ve satımını yaparmış . Hüseyin o zamanlar bu vergiyi haksız bulur , el altından satarak bu günkü kayıt dışı çalışırmış diyelim . Her nasılsa bu verginin bir kısmını da o günki anlaşmalara göre fransızlara öderlermiş . O günlerde bu işe tütün kaçağı derlermiş . Bizim hüseyin bazen yakayı ele verir hapislere düşermiş gariban . Etmiş - edememiş hapisten kaçıp kuşanmış martinini (tüfenk) vurmuş kendini dağlara . Kerimoğlu hüseyin efe olarak anılır olmuş yıllarca . Pek uzun sürmemiş agabey derdest edilince (belkide ölmüş) meydan bizim oğlan yeniyetme Eyüp e kalmış . Eyüp azılı çıkmış . Ünü dört bir yanı sarmış . Artık bundan böyle tütün işleri Kerimoğlu Eyüp den sorulur olmuş . Bir köyde kurulan bir düğün derneğinde , destursuz düğün alanına , arkadaşları ile birlikde dalmışlar Davulcuya vur bakalım bir zeybek havası deyip caka satacak olmuşlar . Gavakların kocaoğlan (muhtar) ,; Sizde hiç utanmak arlanmak yokmudur ? Burada bu kadar gocalar (ihtiyarlar) var iken müsaadesiz zeybek vurmak olur mu hiç ? der. Lafını geçiremez muhtar . Dellenir bizim oğlan (eyüp) Çeker Lagant ' ı ateşler muhtara karşı . Muhtar atik davranır bir sıyrık ile kurtulur . İşte o zaman muhtarın adamları almışlar Eyüp ü araya "yermisin-yemezmisin " bir güzel benzetmişler . O günün zabitlerine haber dar etmişler . Oarada bir yolunu bulup gevşeklikden faydalanıp dağlara doğru var gücü ile kaçmaya başlamış . İşte o arada eyüp lagant 'ını bir daha ateşler . Bir jandarma cansız yığılır yere ve ölür zavallı . Artık eyüp bir katil ve kaçak olarak dağlarda dolaşır dururken düğün yerinde görüp de kendini beğendirmeyi düşündüğü bir kızı kaçırıp dağa kaldırmış . Rivayet o dur ki kız da ona sevdaıymış derler . Kız dağ yaşamanıdan iyice bıktığı günlerde Eyüp ' ün aklına girer , ben anamı babamı özledim beni köye bırak der. Öyle de olur . Kaçak göçek bir hayli zaman görüşürler . Bu duruma dayanamayan kızın babası efe yi zamanın ünlü jandarması kör kara çavuşa ihpar eder. Bir çatışmada gözünü kaybetmiş olan çavuş ünlü bir zabitmiş elinden bir kaçan birde uçan kurtulurmuş . Amma Kerimoğlu Eyüp de yaman bir efe olduğu için çavuş fazlası ile tedbirli gelmiş . Şimdi burada restore edilmiş bu eve pusu kurulmuş .

Resim 075


Resim 073



O günleri bu tablolarda bu yorenin insanlarından birisi mizansen olarak canlandırmış. Çavreye ün salan kara çavuş kararlıdır bu işi burada bitirmiştir . Tüm çevre sarılmış . Bir kısım kapıda , bir kısımda pencerede hepsi birden basarlar tetiğe ve Kerimoğlu Eyüp efe burada öldürülür.
Resim 074
 



Derler ki ; annesi dayanamamış acısına . Çek geçmemiş oda ölmüş zavallı . Bir rivayet derler günün birinde ; Ağabey kerimoğlu Hüseyin görülmüş ortalarda . O da almış başını gitmiş buralardan yakın çevrede başka bir ilçede sessiz sedasız yaşamış 1960 lı yıllarda ölmüş derler .
Sordum ; Kerim oğlınun sandalı ne olmuş dedim .
Dedi ; Orada . Taaa karşıda . (ormanı gÖsterdi)
Bizim buralarda Çam ormanına "Sandal" denir . Sonunda , uzun yıllar sonra ögrendim . Ne mutlu.


Jandarma zabit Kör (gazi diyelim) kara çavuş . Namı daha bir Anılır olsa da , pek seveni Olmaz mış.


Kapı girişinde bir anı defteri açmışlar . Bizde yazdık bir kaç satır .
Resim 068



Resim 069



Ey ! Kerim oğlu . Biz geldik . Selam olsun sana .
Gezenbilir karavan dünyası grurubundan . Rûziye - Mehmet
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,424
Mesajlar
1,517,769
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst