Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

[ankirali]

Uzun zamandır babam Çanakkale şehitliklerini görmek istiyordu. Bende 30 Ağustos tatiline Cuma gününü de ekleyerek dört günlük bir zaman diliminde bu gezinin yapılabileceğine karar verip hazırlıklara başladım. 29 Ağustos akşamüstü önce evde yiyecekleri çakmaklıkla çalışan oto buzluğuna, plastik tabak, kaşık ve diğer şeker, çay gibi malzemeleri ikinci bir buzluğa koydum. Çekme Karavanımdan arabada yatmak üzere yaptırdığım süngerleri alarak arabaya yerleştirdim. Daha önce hazırladığım listeye göre karavandan alınacakları portbagaja, arabanın arka koltuklarına ve bagaja dağıttım. Saat 18.00 de yola çıktım.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Mengen’deki köyüme babamı almak üzere geldim. Babam akşamdan valizini hazırladı. Sabah saat 06.00 da arabaya binerek yola çıktık. Dışarısı buz kesiyordu. Arabanın göstergesi 2,5 dereceyi gösteriyordu. Kaloriferi tam sıcağa alarak yaklaşık iki saat bu şekilde gittik. Babam otobana girince uyudu. Bolu Dağı tünelini göremedi ama dönüşte gördü. Düzce civarında uyandı. Saat 07,30’da Sapanca yakınında daha önce İstanbul’a karavanımızı teslim almak üzere giderken mola verdiğimiz çok hoşumuza giden yerde kahvaltı molası verdik.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

İzmit’te gaz alıp yola devamla saat 10.00 da İstanbul Boğaz köprüsünden geçtik. 10.30 da arabayı otoparka park edip Eyüp Sultan camisine geldik. Babamın çocukken beraber okuduğu ve Eyüp Sultan cami imamlığını da yapan “Mehmet” adındaki bir arkadaşını cami müezzinine sorduk. Oda “sizlere ömür üç ay oldu vefat edeli” dedi. Babam buna çok üzüldü. Benim yaşlardaydı demesi beni de üzdü. Kafasını meşgul etmek için yakınlarda biraz gezdik ve mezar taşlarındaki eski yazıları okuttum. Öğle namazını burada kılmak istedi babam. Bu yüzden biraz dolanarak vakit geçirdik ve namazdan sonra aradığı bir kitabı çevredeki kitapçıda bulunca çok sevindi. Sonra otopark ücretini ödeyerek arabayı çalıştırdım ama marş basmadı. Bagajdaki buzluk çakmaklıkta takılı olduğundan aküyü boşaltmıştı. Arabanın aküsü zaten zayıftı. Burada birkaç saat zaman geçirince 50 wattlık buzluk aküyü boşaltmıştı. Otoparkçı bu konularda tecrübesini konuşturdu ve iki metre iteklemekle arabayı çalıştırdı. Bundan sonra her kontağı kapatıp inince, bagajı açarak buzluğu düğmesinden kapattım .

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

İstanbul’da oyalanmak istemedi babam ve yola çıktık. Tekirdağ’dan sonra karnımız acıktı. Yol kenarında müsait bir mekan bulamadığımızdan birkaç saat daha yola devam ettik. Yol Tekirdağ’dan sonra oldukça bozuktu. Malkara civarında saat 16.00 da, bir tarlada durarak üç tane çam ağacı gölgesine masa ve kamp sandalyelerimi portbagajdan çıkararak kurdum. Bir daha da masa ve sandalye lazım olmadı. Rüzgârlı bir havada biber dolma, taze fasulye, salata ve helvadan oluşan öğle yemeğimizi yedik.
Yola devam ettik ve saat 18.30 da Gelibolu’ya 5 km kala shell istasyonunda gaz almak için durduk. Burada bol miktarda almancı arabasının mola verdiğini gördüğümde kalmaya karar verdim. Zaten Gelibolu-Lâpseki feribotunu almancılar daha yoğun kullanıyordu. Birinci gün yaklaşık 600 kilometre yol yapmıştım.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Gelibolu’ya gelerek içini, öğretmenevini ve limanı gezdik. Kalenin yanında 30 Ağustos nedeniyle askeri bandonun müzik ziyafetini izledik. Sonra 5 km dışarıdaki Shell istasyonuna geri geldik. Zafira camperi yatış için hazırlamaya başladım. Arka koltuktaki ve bagajdaki buzluk ve valizleri ön koltuklara aldım ve koltukları yatırdıktan sonra sünger yatakları yan yana dizdim. Sonra çarşafı serdim. İki yastık ve uyku tulumunu çıkardım. Camların açılabilmesi ve sinek girmemesi için diktirdiğim siyah tül perdeyi cama geçirip, camı da beş-altı parmak kadar açtım. Bu işler yaklaşık 10 dakikamı aldı. Hava rüzgarlıydı ama kenarda dikili olan mazılardan dolayı aranın önündeki yemek masamıza rüzgar gelmedi. Arabanın içi ne sıcak nede soğuktu. Hatta uyku tulumunu örtmeden yattım. Yol yorgunu olduğumdan yatınca hemen uyumuşum. Gece birkaç kez tuvalete kalktım. Hava biraz daha serinlediğinden uyku tulumunu üzerime çektim. Benzinliğin karşı kenarında lastikçi, mescit ve lavabolar vardı. Hatta elektrik ısıtıcılı duş bile vardı. Babam duş almak istedi ama ısıtıcı bozukmuş. Sabah saat 07.30 da kalktığımda babam arabanın içinde oturuyordu.
Camper in yataklarını topladım ve bagajları yerleştirdikten sonra kahvaltı masasını hazırladım. Babam benzinliğin restoranından 4 tane pişmiş yumurta getirdi. İkisini doğradık. İkisin buzluğa koyduk. Kahvaltıdan sonra buradan ayrılarak tekrar Gelibolu’ya geldik. Bayraklı Baba türbesi, fener ve namazgâhı gezdikten sonra saat 10.00 da Eceabat’a doğru hareket ettik.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Eceabat’ta “Tarihe Saygı Parkı”nı gezdikten sonra yola devam ettik. Saat 11.00 gibi Kilitbahir tabyalarını gezdik. Kalede yenileme olduğundan girilmiyordu. Yola devam ederek Seyit Onbaşı heykelini de gördük. Saat 13.00 de Alçıtepe köyüne geldik ve buradaki Özel Salim Mutlu Müzesini gezdik.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Burayı da gezdikten sonra Seddülbahir’i ve Kabatepe yolunda Kum Kampingde karavanları gördük. Kabatepe Orman Kampında biraz denize girip duşumuzu aldıktan sonra hemen yakındaki Tanıtım Merkezine geldik. 11 tane odadan odaya geçerek sunuyu bir saatte izledik. Burası Orman Bakanlığına bağlı ve girişte babamdan 10 benden öğretmen olduğumdan dolayı 2,5 lira aldılar. Sonra tek yönlü bir yolu takip ederek 57. Alay şehitliği ve Atatürk’ün savaşı yönettiği Conk bayırını gezdik. Saat 18.30 da Eceabat’a geldik. Ama dönüşe bıraktığım Atatürk’ün karargâhının bulunduğu Bigalı Köyü’nü bilmeden geçtiğimizden göremedik. Eceabat’ta ben kalmak istedim ama babam karşıya geçmekte ısrar etti. Araç sırası uzun olduğundan birinci gemide sıra gelmedi. Yaklaşık bir saat bekledikten sonra ancak ikinci gemiye binebildik. Hava da kararmıştı saat 19.30 da Çanakkale’ye çıktık.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Çanakkale’den yatacak yer bulmak amacıyla şehrin dışına, İzmir yolunda benzinliklere bakarak yola devam ettik. Saat 20.30 gibi geldiğimiz petrol ofisindeki görevli bize burayı kullanabilirsiniz dedi. Arabanın yataklarını hazırladıktan sonra mescidin önündeki masayı kullanarak resimleri bilgisayara attım. Biraz da internete girdim. Saat 23.00 gibi yattık. Saat 07.00 gibi kalktık ve kahvaltıyı masada yaptık. Yalnız saat başı Bulgarlar turistleri gezdiren otobüsler mola veriyordu burada. Bir anda otobüsten çıkan 30-40 kişi benzinliğe dağılıyor ve etrafımızdan bize garip garip bakarak geçiyordu. Babam tuvaletteyken bayanlar bir anda erkek tuvaletine bile girmişler. Burada birde küçük bir hayvanat bahçesi yapmışlar. İkinci gün daha çok yarımadanın tarihi mekânlarını gezdiğimizden yaklaşık 100 kilometre yol yapmıştım.
Saat 09.00 da Truva’ya girdik. Babam 65 yaşını geçtiğinden ücret ödemedik. Ben de müze kartla her yere girdim. Truva alanını bir grubun rehberine takılıp dinleyerek gezdik. Burası artık geldiğimiz yolun sonu oldu. Geri dönüşte Turgut reis tabyasını gezdikten sonra gaz aldık. Babam tekrar şehir gezmek istemediğinden Çanakkale’ye girmeden devam ettik. Saat 14.30 da Bursa yakınında Gölpark Tesislerinde köfte yedik.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Bursa’ya geldiğimizde yol yapımı nedeniyle adım adım ilerleyen trafik bizi bunalttı. Saat 16.30 da çok katlı otoparka arabayı park edip Ulucami ‘yi gezdik. Camiden çıkınca meydanda her cumartesi yapılan mehter ve kılıç-kalkan gösterisini izledik. Sonra yakın olarak Orhan ve Osman Gazi türbelerini gezdik. Otoparktan arabamızı alarak yine yoğun trafikte bir-iki saatte ancak Bursa’dan çıktık. İnegöl yolunda yöresel marketi de olan Shell istasyonunda kalmaya karar verdik. Üçüncü gün yaklaşık 350 kilometre yol yapmıştık.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Sabah saat 07.00 de kalktıktan sonra yolda kahvaltı yapmak üzere buradan ayrıldık. Babam artık bir an önce köye gitmek istiyordu. Bu nedenle İnegöl’den kuzeye yönelerek Bilecik’e geldik. Saat 09.00 da Şeyh Edebalı türbesini ziyaret ettik. Türbe bakımda olduğundan kapalıydı. Belediye buranın çevresini tam çok güzel bir piknik alanı olarak düzenlemiş. Bizde kahvaltımızı burada yapmaya karar verdik. Adapazarı’na az bir yolumuz kaldığında saat 11.00 gibi iki karavan fabrikasını ve karavanları gezdik. Otobana girip Bolu Dağında dondurma yedik ve gaz aldıktan sonra saat 16.00 da köye girdik. Köyde annemin hazırladığı yemeği yedik ve çay içtikten sonra saat 17.00 de yola çıkıp eski yoldan saat 19.30 da Ankara’ya geldim. Dördüncü gün sonunda yaklaşık 550 kilometre yol yapmıştım.
Babam zaman zaman da tansiyon aleti ile nabız-tansiyon kontrol etti. bazen küçük tansiyon düşük çıksa da Allah'a şükür sağlık sorunu yaşamadı.

 

[ankirali]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Gezinin genel değerlendirmesini yaparcak olursak:
Üç gece dört gün süren gezimizde hava şartları gayet uygundu. Ne çok sıcak ne de soğuktu. Gece yarısından sonra biraz serinliyordu hava. Çanakkale çevresi biraz rüzgârlıydı. Araba içerisinde camları biraz açtığımdan bunalmadık. Camlarda film olduğundan gece veya sabah bizi dışarıdan kimse görmüyordu. Yalnız arabayı yatarken ve kalkınca hazırlamak 10-15 dakikamı alıyordu.
Toplam 1790 kilometre yol yaptık ve 410 liralık (180 litre) otogaz yaktık. Gündüz genelde klimamız açıktı. Yiyeceklerimizi buzlukla getirdiğimizden harcamalarımız daha çok müze, otopark ücreti, vapur geçişi gibi yeme-içme dışında oldu.

 

[dalyan]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Hakan (aslanahmet)arkadaşımız ve sizin babalarınız ile şehitlikler gezilerinizi gördükçe,keşke bende sağlarken annem ve babamla gidebilseydim diyorum ama kısmet değilmiş.Sizler gerçekleştirebildiniz ne mutlu sizlere.

İnsan arıyor gerçekten ama ne çare,giden gitmiş.Sağlarken değerlerini bilmek gerekiyor,ne mutlu sizlereki...

 

[oguz28]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

sayın abim güzel gezi olmuş. büyük dua almşışsımnızdır Allah kabul etsin...

 

[gezmen]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Gezmek, güzel şey; paylaşım için teşekkürler.

Cavid Sezen

 

[fsirin]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Paylaşım için teşekkürler.

Aynı zamanda aynı yerde bulunmuşuz. Biz de 29 Ağustos gecesi Gelibolu'ya ulaştık. 30 Ağustosta ise Gökçeada'ya geçmiştik.
Fotoğraf 30 Ağustos Sabahı.

 

[mustafayetim]

Ynt: Zafira Camper ile Baba-Oğul Çanakkale Gezimiz (29 Ağustos-2 Eylül 2012)

Çok güzel .... teşekkürler.