Yaşanmış, Hikayeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mete Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,071

mete

Zirve
Mesajlar
1,851
Tepkime Puanı
4
Kıbırıs Barış Harekatına Teğmen olarak katılmış, sitemiz üyelerinden bir dostumuzun Land Lover sohbetleri esnasında anlattığı bir anısı

Savaşın bir başka cephesini bize göstermekte


YAŞANMIŞ BİR LAND ROVER ÖYKÜSÜ

Harp Okulunda motor ve ulaştırma dersleri hiç ilgimi çekmezdi. Tek hedefim geçer not almaktı. Mezun olduktan sonra ,Piyade Okulunda da aynıydı motor derslerinde direksiyon eğitimi de veriyorlardı. İsteyenler trafikten gelen heyet tarafından basit bir sınavdan sonra ehliyet alıyorlardı. O tarihte (1973)ehliyet bugünkü gibi hüviyet kadar yaygın bir belge değildi. Herkes de olmayan önemli, prestijli bir belgeydi.Ben ona da müracaat etmediğim için almadım.

1974 yılında Kıbrıs harekatı için Mersin Taşucu’ nda çıkarma gemisine araçlarımızı yüklerken bölüğe yeni tayinler geldi bunlardan biri de vekalet ettiğim bölüğe bölük komutanı olarak bir yüzbaşı atanmıştı. Bir yandan bölüğün savaş sorumluluğundan kurtulduğum için sevinirken diğer taraftan bölük komutanı olarak sahip olduğum ayrıcalıklardan olacaktım bunlardan biri de Bl.K. aracı idi.
Deniz piyade birliklerinin kıyı başını tutmaya çalıştığı çıkarma bölgesine geldiğimizde üzerimize yağmur gibi,top,havan,makinalı tüfek mermileri yağıyordu.12 saatten fazla süren altı dümdüz çıkarma gemisindeki yolculuk esnasında denizcilerden başka gemi tutmayan yüzbaşı ile ben vardım. Gemi sulu kapak attı ve araçları yarım metre suda yürüttükten sonra kıyıya çıkarmak gerekiyordu. Yüzbaşıyla şoförleri zorla yerlerine oturtup başına su döküp tokatlayıp kıyıya çıkartmaya çalışıyorduk. Cephane araçlarına veya tankere bir havan mermisi yada top mermisi isabet etmesi hepimizin sonu demekti. Erler arabaları kullanamıyorlardı veya suya sürmeye korkuyorlardı. O zaman araba kullanmasını öğrenmediğime lanet ettim. O sırada bizden önce çıkan deniz istihkam astsubaylarından biri bizim araçları tek tek kıyıya çıkardı.hatırlamıyorum ama adamın elini öpmediysem kesin boynuna sarılmışımdır.Şimdi bulsam yüz defa elini öperim.

Savaş biraz durulunca yani ateşkes imzalanınca ilk işim araba kullanmasını öğrenmek oldu.Birinci ve ikinci harekat esnasında ihtiyaç duyulan traktör-kamyon-otobüs gibi elimize geçen her vasıtayı kullandım.Halen o şartlarda nasıl kaza yapıp personele zarar vermediğime şaşarım.
İkinci harekatta bitip stabil duruma geçtiğimizde Benim jeep bölük komutanın olduğundan bir yere gideceğim zaman bölüğün ikinci dünya harbinden kalma Dodge ları veya silah taşıyan araçlarından biri ile gidiyordum. Bir yerde attan inip eşeğe binme durumu.
Mevzilerin hem gerisindeki evleri karargah gibi kullanmaya başlamıştık. Bir gün o bölgedeki Kıbrıslı Türkler den biri benim kullandığım evin sahibi fotoğraflarını istediğini karşılığında ne istersem verebileceğini söylediler. Bende karşı tarafdan bilgi getirirse verebileceğimi söyledim.Geçekten adam bilgi getirdi bende parça parça fotoğraflarını verdim.Aldığım bilgilerden Rumların nöbet tutmadığını hava karardıktan sonra herkesin tüydüğünü,bizden çok korktuklarını falan filan.Zaten Rum askerleri hep bana üniforma giydirilmiş siviller gibi geliyordu.Bize sadece Yunan komando birlikleri direnebiliyordu.

O tarihlerde gençliğin verdiği bir dinamizm ile,doğal olarak “ YAVAŞ OLUP BASILMAKTANSA YAVUZ OL ASIL” felsefesini benimsemiştim.Güvendiğim birkaç personelle gidip Rumlardan bir jeep almak fikri çok mantıklı gelmeye başlamıştı.Düşünüp plan yaptıkca gayet normal geliyordu. güvendiğim takım çavuşuna konuyu açtım derhal hallederiz komutanım dedi. Gözü kara ve ağzı sıkı 5 erbaş ve erle birlikte bir plan yaptık.

Ay olmayan bir akşam mevzilerden sızarak önce barış gücünün kontrolündeki ara bölgeye(Barış gücü sadece gündüz araçlarla devriye gezerdi) oradan da Rum mevzilerine sızdık 5-6 askeri aracın bulunduğu park yerine 0300 civarında geldik nöbetci falan yoktu. Sürünerek en başta duran üstü açık cipi gözüme kestirdim. Yanımızda getirdiğimiz A-2 makinalı tüfeği Rumların kullandıkları binayı ateş altına alacak şekilde mevzilendirdikten sonra arabayı boşa alıp iterek ara bölgeye kadar getirdik. Bir hayli yorulmuştuk. Mesleği araç tamircisi olan onbaşı kontak anahtarının altından kabloları söküp biraz uğraştıktan sonra aracı çalıştırdı.Farları yakmadan bizim mevzilere yaklaşıncaya kadar geldik. Nöbetçilere güvenemediğim için İlahıyatçı asteğmene biz gelene kadar yatmamasını, mevzilere yaklaşınca kendisine telsizden çağrı yapacağımı ve bölgeye gelerek nöbetcilere durumu bildirip güven içerisinde mevzi bölgesine girmemizi sağlaması talimatı vermiştim. Maalesef çağrı yapıyorum cevap yok. Sinirden çıldırıyorum mevzilerden geçmeye kalkışsam erler ateş edip bir kazaya sebep olacaklar. Neyse ki sonunda asteğmen cevap verdi. Adam, beklemiş ,beklemiş biz gelmeyince namaz kılmaya başlamış. Sağ salim aracı getirdik. Şimdi işin en zor kısmı kaldı bu aracı nasıl legal hale getirecektim. Bizden 4-5 km. gerideki bölük Kh.na gidip BL.K. na ara bölgede bir Rum cipinin arızalandığı için terk edilmiş olduğunu onu alıp bölgeye getirdiğimizi ne emrettiğini sordum.Yüzbaşı tam bir t…klı tabir edilen komando subaylarındandı durumu tahmin edip etmediğini bilmiyorum ama Ben yukarıya bildirmeyeceğim Bölük bölgesinden çıkmamak kaydıyla sen bin demişti. Sivilde badanacılık yapmış bir asker bulup aracı fırçayla bizim araçların haki rengine boyadık.(öyküyü hatırlamama ve yazmama Yavuz’un bir Land Rover in yeniden doğuşu ve Onaranların bagaj imali neden oldu)

Getirdiğimiz cip o zaman için bile eski model olan bir LAND ROVER di . O tarihlerde orduda hiç Land Rover yoktu.Belkide tek LR Mete hoca’nın çilekeşinin babası sayılacak benimki idi.(yani 36 yıl önce benim Land Rover’im vardı. Bager’in kulakları çınlasın Grin Grin)Ara sıra çalışmazdı askerler iterek çalıştırırlardı ama Ben bu aracı çok sevip benimsemiştim.3-4 ay kadar aracı kullandıktan sonra uğursuz bir gün Alay Kh.Bl.K. olan yüzbaşı bölgeye geldi ve benim LR i görünce bu ne? nerden geldi falan filan ahret soruları sormaya başladı. Ganimet olduğunu söyledim .Bize neden haber vermediniz falan filan zaten bizim yüzbaşı pek kimseyi takmadığından bir açığını bulduk diye sevindiğini sanıyorum. Aradan 3-4 gün geçince Alay kh.dan bir ekip aracı almaya geldiklerini söylediler yüzbaşıya haber verdim. Yüzbaşı Alay komutanı imzalı yazılı emir gelmeden vermememi söyledi. Adamları kibarca yolculadık.içime bir kurt düştü o kadar emekle (Yavuz kadar olmasa da) sahip olduğumuz LR elden gidecekmiydi. Aradan bir hafta geçti geçmedi yazılı emir geldi. Yüzbaşı benim arabayı ne kadar sevdiğimi bildiği için ağırdan alıyordu. Alay Komutanına şikayet etmişler Ünal Yzb.yazılı emrinize rağmen LR.i göndermiyor diye.Alay K. Yzb.ya telefonla bir fırça bir fırça o da araç arızalı demiş. Arıza olarakta motoru yanık demiş. Saat 1400 gibi kurtarıcıyla aracı alacaklar herhangi bir sorun istemiyorum demiş. Yüzbaşı bozuk bir sesle durumu anlatıp aracın motorunu yak dedi.
Bende sevgili LR imin suyunu yağını boşaltıp birinci vites tam gaz sağa sola sürüyorum her tarafından dumanlar çıkıyor stop ediyor. Yanacak diye araçtan uzaklaşıyorum sonra gelip tekrardan bastığımda çalışıyor. Bu işlem birkaç defa tekrar etti sonunda araç çalışamaz oldu. Bir yerde insanın sevdiği bir varlığı düşmanına kaptırmamak için yok etmesi gibi bir duygu benliğimi kapladı.
1400 gibi alay kh.ekibi gelip aracı kurtarıcıyla götürdüler. Birkaç hafta sonra Alay Kh.na gitiğimde aracın orada kullanıldığını gördüm. Meğerse motor yanmamış basit birkaç işlem sonra kullanılır duruma gelmiş. Boyayıp elini yüzünü düzeltmişler gözüme bayağı güzel göründü.Durumu Yzb.ya anlattım izin verirse ,A.Kh. garajından arabayı bir sabaha karşı operasyonu ile geri alabileceğimi söyledim. Bizim yaptığımız anlaşılır. Zaten alay kh.ile yeteri kadar problemimiz var birde bu çıkmasın dedi. LR maceram bu şekilde sona ermiş oldu.
 

Etiketler
Ynt: Yaşanmış, Hikayeler

şimdi,istermisiniz tiyatrocunun başına gelen sizin başınıza da gelsin rumlar sizden faiziyle aracın parasını istesin ;D ;D ;D
 

Ynt: Yaşanmış, Hikayeler

bahcivankurt' Alıntı:
şimdi,istermisiniz tiyatrocunun başına gelen sizin başınıza da gelsin rumlar sizden faiziyle aracın parasını istesin ;D ;D ;D

/quote]

Evet bana da hatırlattı :D En komiği de ''o kadar emekle (Yavuz kadar olmasa da) sahip olduğumuz LR elden gidecekmiydi. '' cümlesi :D İlginç bir hikayeymiş Mete bey.
 

Ynt: Yaşanmış, Hikayeler

Benim en çok güldüğüm kısmı

"Sivilde badanacılık yapmış bir asker bulup aracı fırçayla bizim araçların haki rengine boyadık." cümlesi oldu :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,622
Mesajlar
1,521,219
Kayıtlı Üye Sayımız
172,270
Kaydolan Son Üyemiz
Engin paslı

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst