4 L
Kamp III
Bazı arkadaşlar bilirler, şu anda son on yıl içindeki 8. JLX kasa vitaramı kullanıyorum. Daha önceden elimden 97 model V6 2,0 , 98 model 1,6 3 kapı düz, otomatik, beş kapı üç kapı o bu derken 2010 sonunda hep merak ettiğim ve JLX içerisinde denemediğim tek seri olan Peugeot nun 2,0 litre HDİ makinesi ile donanmış Vitara JLX , HDİ 2,0 ı almaya karar verdim. 2 yıl önce aracı alırken yerli forumlarda hiç bir şey bulamadım desem yalan olmaz. Yabancı forumlarıda dilimiz döndüğünce anlamaya çalıştık. İşte bu sebeple istedim ki HDİ diesel vitara alacak arkadaşlar için de bir kaynak olsun.
Çünkü satın alma aşamasında hep "mış, muş, imiş" gibi cümlelerle hiç kimsenin bilgi sahibi olmadan fikir yürüttüğünden, araçla ilgili olumsuz ön yargılarla karşılaşmıştım.
Aracı 2010 kasım ayında Samsundan 118 bin KM de iken aldım. 2003 model.
Genel olarak bakınca arabayı benzinli versiyonundan ayıran içte ve dışta çok büyük direkt göze çarpan bir fark yok. Yanlızca santana 1,6 JLX de mevcut jantlara göre çok az daha fazla offsetli ve daha hoş görünümlü jantları ile bagaj kapağında yazan 2,0 litre HDİ yazısından başka benziliden hiç bir görsel farkı yok.
İçte ise dashboardda yer alan dijital saatin yanına küçük bir çakmak-sigara gözü ilave etmişler. Gösterge panelini ise benzinliden ayıran tek fark 6000 devir gösteren devir saati. Gerisi aynı.
Yaşının daha yüksek olması sebebi ile trim, döşeme gibi unsurlardaki gençlik, akranlarına göre nispeten hissediliyor.
Gelelim aracın kalbine ; Orjinal Peugeot grubunun motoru olan 2,0 litre hacmindeki HDİ teknolojisine sahip 4 silindirli diesel motor 8 valf ile donatılmış. Aynı motor peugeot'da 506, 406, 306 (TR de yok) , 206 (TR de yok) modellerinde, Citroen C5 , Xsara, Mazda 5 de de kullanılmış. Bunu bir çok parçasını satın alırken görebilirsiniz. Yaygın bilinenin aksine bu motor berlingo ve partnerde hiç kullanılmadı.
Motor, turbo intercooler desteği ile 4000 d/dk da 87 HP güç üretiyor ve bu gücü maximum 170 nm tork ile 1700 d/dk da tekerlere iletiyor. 17,6 / 1 gibi iyi bir sıkıştırma oranına sahip. Azami hızı 160 km / saat. 4,30 / 1 diferansiyel oranına sahip araç 100 kilometrede ; şehir içinde 7,7 Litre , uzun yolda 5,6 , ortalamada ise 6,6 litrelik yakıt tüketim verilerine sahip.
Buraya kadar anlattıklarım katalog veriler.
Aracı standart hali ile aldıktan sonra Türkiyedeki ilk modifiye edilmiş HDİ vitara JLX i yapmak üzere işe koyuldum. 3" süspansiyon yükseltme sistemi , 45 mm kupa yükseltme , 8000 lb vinç , 30*9,50*15 MT lastik , 5083 serisi 40 mm alüminyumdan karter koruma ve sepet ilave aydınlatmalar ile ana hatlarını tamamladım.
Ardından 4,30/1 olan ayna mahrutisini, otomatik 1,6 larda standart olan 5,12/1 oranlı ayna mahruti ile değiştirerek %17 lik bir tork artışı ile 30" lastikten kaynaklı güç kaybını fazlası ile yerine koydum.
Temel işlemleri bitirdikten sonra bakım aşamasına girdim. Motora ait hava filtresi hariç tüm parçalar peugeot. Üstelik çok kolay bulunabiliyor hatta suzukiden bulmaktan daha kolay ve oldukça ucuz. Bakımı , triger seti, enjektör bakımı vs ile işlemleri tamalayıp , can alıcı ikinci önemli noktayı uygulamak üzere harekete geçtim.
Bu adımda atosferik Turbo diesel motorlarda kolaylıkla uygulanabilen chip tuning işlemiydi. Araştırmalarım chip box'ın uygun olmadığı doğrudan beyin üzerinden performans tuning yapılması gerektiği yönünde sonuçlandı.
Bu aşamada çözmem gereken başka bir konu daha vardı; Tüm HDİ vitaralar elektronik bir şifre sistemi ile donatılmıştır. Yani aracı çalıştırmadan önce direksiyon kolonunun altındaki küçük bir kapağı açarak tıpkı cep telefonunu açarken girilen PİN kodu gibi size özel bir şifreyi buradaki klavyeye girerek marşa basabiliyorsunuz. Size özel şifrenizi girmeden araç çalışmıyor.
Yabancı forumların neredeyse tamamında aracın elektronik sistem kaynaklı sorunlarının temelinde bu şifreli çalıştırma sisteminin kaynaklandığını okuyunca, Almanyadan istediğimiz chip tuning yazılımında (124 excel sayfalık bir yazılım) elektronik şifreli çalıştırma sistemini beyinden iptal ettim. Şu an araç anahtar ile kontağı çevirince çalışır halde.
Tuning uygulaması ile %19 güç artışı ile 105 HP güç ve 1760 d/dk da 184 Nm tork elde ettiğimizi gördük. İyi rakamlar.
Daha sonra incik boncuk işlerine giriştim , tavandaki yetersiz aydınlatmayıiptal edip içine 5 sıra led döşeyerek mükemmel bir gece aydınlatması elde ettim.
Benzer şekilde arkada sağ ve sol koltuk minderlerinin görünmeyen tavana bakan kısmına, önde sağda ve solda tabana bakan görünmeyen kısımlara 30 cm lik led şeritler çekip bunları da kapı switchlerine bağladım. Böylelikle kapılar açıldığında tavanda ve zeminde kaynağı görünmeyen endirekt aydınlatmalar yapmış oldum.
H4 far ampullerini 55 w osram cool blue H4 5000 k ampul ile değiştirerek aydınlatmayı daha güçlü hale getirdiim.
Yükseltme uygulamaları sırasındaki bazı görseller;
vinç montajımızı yaptık
ortaya orjinale çok yakın bir kolçak monte ettim ıvır zıvırımı toplasın diye.
LPG gibi ikinci bir sistemin olması avantajı daha geniş bagaj hacmi anlamına geliyor. Sürekli arabamda taşıdığım masa, sandalye, çadır, şişme yatak, uyku tulumu, avadanlık, yağmurluk gibi malzemelerimi göz önünden kaybetmek ve daha derli toplu olması günlük bagaj alanı olması için; arka çamurlukların üzerine menteşeli bir platform yapıp halı ile kapladım. Tüm kamp malzemelirini platformun altına attım.
ve daha küçük ıvır zıvırları toplasın diye, bagaj kapısına bir organizer monte ettim, şu an içinde 3ü bir arada kahveden, poşet çaya, cırt kelepçeden, koli bantına pek çok malzemeyi bulunduruyor
Kaşındıkça orjinal standartlarında neler yapabilirim diye düşündüm ve ön tampona gömme sis farı monte etmeye karar verdim, tamamen sıcak işlem uygulayarak kesmeden mevcut tamponu eğerek sis farı yeri açtım
Bu arada son resimde de görülmekte öndeki mevcut çeki yerinin çok kuvvetli olmaması, arazide güven vermemesinden dolayı ön tamponu keserek şaseden destek alan iki adet lama uzatarak mapa kullanımına hazır hale getirdim.
Çünkü satın alma aşamasında hep "mış, muş, imiş" gibi cümlelerle hiç kimsenin bilgi sahibi olmadan fikir yürüttüğünden, araçla ilgili olumsuz ön yargılarla karşılaşmıştım.
Aracı 2010 kasım ayında Samsundan 118 bin KM de iken aldım. 2003 model.
Genel olarak bakınca arabayı benzinli versiyonundan ayıran içte ve dışta çok büyük direkt göze çarpan bir fark yok. Yanlızca santana 1,6 JLX de mevcut jantlara göre çok az daha fazla offsetli ve daha hoş görünümlü jantları ile bagaj kapağında yazan 2,0 litre HDİ yazısından başka benziliden hiç bir görsel farkı yok.
İçte ise dashboardda yer alan dijital saatin yanına küçük bir çakmak-sigara gözü ilave etmişler. Gösterge panelini ise benzinliden ayıran tek fark 6000 devir gösteren devir saati. Gerisi aynı.
Yaşının daha yüksek olması sebebi ile trim, döşeme gibi unsurlardaki gençlik, akranlarına göre nispeten hissediliyor.
Gelelim aracın kalbine ; Orjinal Peugeot grubunun motoru olan 2,0 litre hacmindeki HDİ teknolojisine sahip 4 silindirli diesel motor 8 valf ile donatılmış. Aynı motor peugeot'da 506, 406, 306 (TR de yok) , 206 (TR de yok) modellerinde, Citroen C5 , Xsara, Mazda 5 de de kullanılmış. Bunu bir çok parçasını satın alırken görebilirsiniz. Yaygın bilinenin aksine bu motor berlingo ve partnerde hiç kullanılmadı.
Motor, turbo intercooler desteği ile 4000 d/dk da 87 HP güç üretiyor ve bu gücü maximum 170 nm tork ile 1700 d/dk da tekerlere iletiyor. 17,6 / 1 gibi iyi bir sıkıştırma oranına sahip. Azami hızı 160 km / saat. 4,30 / 1 diferansiyel oranına sahip araç 100 kilometrede ; şehir içinde 7,7 Litre , uzun yolda 5,6 , ortalamada ise 6,6 litrelik yakıt tüketim verilerine sahip.
Buraya kadar anlattıklarım katalog veriler.
Aracı standart hali ile aldıktan sonra Türkiyedeki ilk modifiye edilmiş HDİ vitara JLX i yapmak üzere işe koyuldum. 3" süspansiyon yükseltme sistemi , 45 mm kupa yükseltme , 8000 lb vinç , 30*9,50*15 MT lastik , 5083 serisi 40 mm alüminyumdan karter koruma ve sepet ilave aydınlatmalar ile ana hatlarını tamamladım.
Ardından 4,30/1 olan ayna mahrutisini, otomatik 1,6 larda standart olan 5,12/1 oranlı ayna mahruti ile değiştirerek %17 lik bir tork artışı ile 30" lastikten kaynaklı güç kaybını fazlası ile yerine koydum.
Temel işlemleri bitirdikten sonra bakım aşamasına girdim. Motora ait hava filtresi hariç tüm parçalar peugeot. Üstelik çok kolay bulunabiliyor hatta suzukiden bulmaktan daha kolay ve oldukça ucuz. Bakımı , triger seti, enjektör bakımı vs ile işlemleri tamalayıp , can alıcı ikinci önemli noktayı uygulamak üzere harekete geçtim.
Bu adımda atosferik Turbo diesel motorlarda kolaylıkla uygulanabilen chip tuning işlemiydi. Araştırmalarım chip box'ın uygun olmadığı doğrudan beyin üzerinden performans tuning yapılması gerektiği yönünde sonuçlandı.
Bu aşamada çözmem gereken başka bir konu daha vardı; Tüm HDİ vitaralar elektronik bir şifre sistemi ile donatılmıştır. Yani aracı çalıştırmadan önce direksiyon kolonunun altındaki küçük bir kapağı açarak tıpkı cep telefonunu açarken girilen PİN kodu gibi size özel bir şifreyi buradaki klavyeye girerek marşa basabiliyorsunuz. Size özel şifrenizi girmeden araç çalışmıyor.
Yabancı forumların neredeyse tamamında aracın elektronik sistem kaynaklı sorunlarının temelinde bu şifreli çalıştırma sisteminin kaynaklandığını okuyunca, Almanyadan istediğimiz chip tuning yazılımında (124 excel sayfalık bir yazılım) elektronik şifreli çalıştırma sistemini beyinden iptal ettim. Şu an araç anahtar ile kontağı çevirince çalışır halde.
Tuning uygulaması ile %19 güç artışı ile 105 HP güç ve 1760 d/dk da 184 Nm tork elde ettiğimizi gördük. İyi rakamlar.
Daha sonra incik boncuk işlerine giriştim , tavandaki yetersiz aydınlatmayıiptal edip içine 5 sıra led döşeyerek mükemmel bir gece aydınlatması elde ettim.
Benzer şekilde arkada sağ ve sol koltuk minderlerinin görünmeyen tavana bakan kısmına, önde sağda ve solda tabana bakan görünmeyen kısımlara 30 cm lik led şeritler çekip bunları da kapı switchlerine bağladım. Böylelikle kapılar açıldığında tavanda ve zeminde kaynağı görünmeyen endirekt aydınlatmalar yapmış oldum.
H4 far ampullerini 55 w osram cool blue H4 5000 k ampul ile değiştirerek aydınlatmayı daha güçlü hale getirdiim.
Yükseltme uygulamaları sırasındaki bazı görseller;
vinç montajımızı yaptık
ortaya orjinale çok yakın bir kolçak monte ettim ıvır zıvırımı toplasın diye.
LPG gibi ikinci bir sistemin olması avantajı daha geniş bagaj hacmi anlamına geliyor. Sürekli arabamda taşıdığım masa, sandalye, çadır, şişme yatak, uyku tulumu, avadanlık, yağmurluk gibi malzemelerimi göz önünden kaybetmek ve daha derli toplu olması günlük bagaj alanı olması için; arka çamurlukların üzerine menteşeli bir platform yapıp halı ile kapladım. Tüm kamp malzemelirini platformun altına attım.
ve daha küçük ıvır zıvırları toplasın diye, bagaj kapısına bir organizer monte ettim, şu an içinde 3ü bir arada kahveden, poşet çaya, cırt kelepçeden, koli bantına pek çok malzemeyi bulunduruyor
Kaşındıkça orjinal standartlarında neler yapabilirim diye düşündüm ve ön tampona gömme sis farı monte etmeye karar verdim, tamamen sıcak işlem uygulayarak kesmeden mevcut tamponu eğerek sis farı yeri açtım
Bu arada son resimde de görülmekte öndeki mevcut çeki yerinin çok kuvvetli olmaması, arazide güven vermemesinden dolayı ön tamponu keserek şaseden destek alan iki adet lama uzatarak mapa kullanımına hazır hale getirdim.