Ulubatlı Hasan to Kağıthane

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VitaEsMorte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 20
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,680

VitaEsMorte

Zirve
Mesajlar
2,896
Tepkime Puanı
39
Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Uzun bir aradan sonra yine yollara düşme vakti geldi. Rota çıkardığım program, rotayı bu şekilde adlandırdığı için ben de yazının başlığını aynı şekilde çağırmayı uygun gördüm. Oldukça sıkıntılı geçen bir çalışma ortamını sonlandırıp yenisine başlamadan evvel hem çakraları açmak, hem de kadim dostları ziyaret etmek için Orta ve Batı Anadolu ağırlıklı bir rota çıkardım. Refiksiz yola çıkmayı iyi saymazlar, fakat yoldaş adaylarım da benim gibi değil ki ha deyince bulasın. Bu nedenle tüm riskleri göze alarak yola yalnız çıktım.

1. Gün

Evden çıkmadan evvel baktığım ve açık olduğunu gördüğüm trafik, on dakikada fotoğraftaki gibi olmuştu.

trafik-1.jpg


İstanbul’un havasına ve kızına olduğu kadar trafiğine de güvenilemeyeceğini bir kez daha teyit etmiş olduk.

Yol gayet keyifliydi. Birkaç saat sonra bastıran uyku, gezinin nazar boncuksuz olamayacağı gerçeğiyle birden dağılmıştı. Bir kamyonu sollarken aniden araç gaz kesiyor. Zor durumda kalıyorum. Sonra yine gaza basınca kendine geliyor fakat içime de bir kurt düşüyor. Bunu yol boyunca toplamda iki kez yapıyor. Hadi hayırlısı…

Rotaya aslında Kütahya üzerinden başlayacaktım. Fakat yolda Safranbolu’dan tanıdığım kadim dost Cengiz Bey arayınca vardır bir hayır diyerek o tarafa gitmeye karar verdim. Cengiz Bey, Tabak Ahmet Bey Konağı’nın şu anki sahibi ve işletmecisi… Uzun zamandır uğramadığım bu huzur dolu konak, Cengiz Bey’in muhabbeti ile tüm yol yorgunluğunu alıyor.

2. Gün

Sabah erken kalkıp Araç üzerinden Kastamonu’ya gidiyorum. Burada Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesini ve kaleyle saat kulesini ziyaret edip fotoğrafladıktan sonra yeni durağım Ilgaz. Her ne kadar kent merkezinde Ilgaz’da kar yağdığını ve zincir takmak gerektiğini belirten uyarı levhası varsa da günlük güneşlik bir hava ve bol çamur içerisinde Ilgaz’a gidip birkaç kare fotoğraf alıyorum. Çamur ve kar gayet tatmin edici seviyedeydi :D

Saat kulesi
kastamonusaat.jpg


Ilgaz’dan inerek Çankırı üzerinden Ankara’ya çeviriyorum rotayı. Yol üzerinde 27 yıllık kuyu kebabı müessesesi Koru Restoran’ı da teftiş etmezsek olmaz tabi! Bu fotoğraf da Ankara buluşmasında beni az yemekle suçlayan sayın arkadaşlarıma bir şeyler anlatır umarım!

buryan.jpg
 

Etiketler
Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

3. Gün

Öğlene kadar arkadaşımın evinde kalıp yol yorgunluğunu attıktan sonra akşam kalabalık Ankara ekibiyle (!) buluşmaya gidiyorum. Erken çıkarak olası yol kaybetmelerinin önüne geçmeyi umsam da sonuç olarak Ankara içerisinde birkaç tur atarak ve bir amcayı da yoldaş olarak yanıma alarak buluşma mekanına ulaşıyorum. Bu vesile ile misafirperverliklerinden ötürü Zerrin ve Meral Hanımlar’a çok teşekkür ediyorum. Ayrıca beni evinde misafir eden Akın arkadaşıma da teşekkür ederim.

Bu buluşmanın değil ama Gezenbilir Ankara buluşmasının olduğu mekan, Gordion Hotel
gordion.jpg


4. Gün

Sabah erken kalkıp Konya’ya doğru yola çıktım. Kapalı bir havada aşağı yukarı 2.5 saatte Konya’ya vararak hemen Hz. Mevlana’nın türbesini ziyaret ediyorum. Uzun süredir böyle huzurlu bir mekânda bulunmamıştım. İçerisi ile dışarısı arasında sanki perde var. Müzedeki eşyaları da inceliyorum. Ne yazık ki fotoğraf çekmek “yassah” olduğundan ancak türbenin dışardan birkaç fotoğrafını alabiliyorum.

hz.jpg


Konya gerçekten büyük bir şehir. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan bir yer olduğu, yol boyunca uzanan kervansaraylardan belli oluyor. Kent içerisindeki keşifler biter bitmez, Karapınar tarafına yola çıkıyorum, güneş batmadan birkaç kare fotoğraf alabilmek için. Burada Meke Gölü ile Acıgöl bulunuyor. Yol boyunca nereden yakıt almak için dursam birçok soru ve tipik Anadolu misafirperverliği ile karşılaşıyorum. Tabi her güzel şeyin bir kusuru olduğu gibi ne yazık ki doğal hayatımız bu misafirperverlikten payını alamıyor. Bunu Meke Gölü’nde iyice anlıyorum. Hep fotoğraflarını gördüğümüz o alan şimdi çok pis bir koku altında ve gölün üzerinde beyaz köpükler uçuşuyor! Kuraklığın yanında gölün pisliği dikkatimi çekiyor. Acıgöl ise nispeten temiz, fakat keşke doğal güzelliklerimizin kıymetini bilebilsek…

meke-1.jpg


Yolda aracı arızalanan birini aracıma alıyorum. Tesadüf de bu ya, kendisi harita mühendisi ve bendeki GPS’in bilmediğim bir sürü özelliğini yol boyunca bana anlatıyor.
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

5. Gün

Bugünkü programımda Konya’nın bir ilçesi olan Beyşehir var. Buradan fırsat bulabilirsem dağ yolundan Yalvaç’a inmeyi planlıyorum. Sabah erkenden kalkarak yola düşüyorum. Beyşehir sadece gölü ile değil, tarihi birçok eseriyle de ünlü. Burada Eşrefoğlu Camii adlı bir yer var ki tamamen ahşaptan yapılmış devasa bir eser. 700 yıllık bu caminin içinde, ahşabın ihtiyaç duyduğu nemi toplaması için bir de kar kuyusu var. Bu kar kuyusuna atılan karlar, bir sene boyunca caminin yapımında kullanılan ahşabın nem ihtiyacını karşılıyormuş. Zaten 700 yıl boyunca onarıma ihtiyaç duymaması da tekniğin gelişmişliğini gösteriyor. Camide bana bunu anlatan imam, sitemizden birinin daha buraya geldiğini ve kendisine selamını iletmemi söyledi. O kendini bilir ;)

Eşrefoğlu Camii
esrefoglu.jpg


Camideki tüm çiniler gibi minberin olduğu yer de orjinal
esrefminber.jpg


Kar kuyusu
esrefcukut.jpg


Su kemeri
beysehir.jpg


Beyşehir Gölü’nün etrafını dolaşarak Kızıldağ üzerinden Yalvaç’a inme düşüncem, zaman kıstı nedeniyle suya düşüyor. Ne diyelim, bir dahaki sefere inşallah.

Gelelim yiyenbilir bölümüne :D Konya’da tavsiye edeceğim mekanlar Havzan Etli Ekmek Salonu ile Hacı Şükrü’nün tandır salonu. İlkinden Konya’da birkaç tane var, benim gittiğim Meram’daydı. Hacı Şükrü’nün yeri ise Maliye binasının karşısında. Özellikle Hacı Şükrü konusunun altını çizmeden geçemeyeceğim, ahlaka mugayir bir durum olmaması için fotoğraf eklemiyorum ;D ::smiley:
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Konya’daki ziyaretlerimi bitirdikten sonra Akşehir’e geçiyorum. Burada Nasreddin Hoca’nın türbesi var. Aşağıdaki fotoğrafta herhangi bir oynama yoktur ::smiley:

nhoca-1.jpg


Ölçmek isteyen varsa mezurasını alıp Akşehir'e... ::smiley:
aksehir.jpg


Akşehir’den Yalvaç’a 24 km’lik bir dağ yolundan ulaşılıyor. Yalnız yolun çok dik uçurumlarla dolu olduğunu ve yer yer heyelanların meydana gelebileceğini söylemeden edemeyeceğim. İki yıl önce geldiğimde yol daha dardı, genişletmeye başlamışlar. Buradan geçme düşünceniz varsa gündüz gözüyle geçmenizi tavsiye ederim.

Yalvaç’ta tanıdık bir dostun yanına uğruyorum. Hoşbeşten sonra damla sulama sistemi ile ilgili bir köye gideceğini ve istersem gelebileceğimi söylüyor. Akşam 7 gibi Aşağıkaşıkara Köyü’ne gidiyoruz. Burada çiftçilerle istişareden sonra 11 gibi dönüyoruz. Muhabbet gece 2’ye kadar sürüyor. Gece yarınki rotamı çıkarıyorum: Kovada – Salda – Afyon…

6. Gün

Sabah erkenden yola düşüyorum. Gideceğim yerler birbirine ters istikamette. Önce Eğirdir üzerinden Kovada Gölü’ne ulaşıyorum. Güzel fotoğraf manzaraları veriyor bana. Gölün çevresinde bir mesire yeri de var.

kovada.jpg


Daha sonra yakıt takviyesi yapıp bu sefer Burdur’un Salda Gölü’ne gidiyorum. Yol boyunca birçok gölü fotoğraflama şansım oluyor. En sonunda nihai hedefe varıyorum. Salda Gölü, bütün cazibesiyle karşımda. Gölün suyu o kadar berrak ve kumsalı o kadar temiz ki. Orman Bakanlığı’nın mesire yerine kilit vurmuşlar. Önce kızsam da başka türlü bu temizliğin olamayacağını düşünerek birkaç kare fotoğraf alarak Afyon’a doğru yola çıkıyorum.

salda-1.jpg


salda2-1.jpg


salda3-1.jpg
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Son

Geceyi Afyon'da geçirdikten sonra sabah erkenden Kütahya yollarına düşüyorum. Burada ünlü Aizonoi antik kenti bulunmakta. Zeus Tapınağı, dünyadaki ilk borsa ve hamam kalıntıları görülebilir eserler. Yolda aldığım otostopçu bir dayı sağolsun tüm harabeleri gezdiriyor.

aizonoi.jpg


aizonoi2.jpg


aizonoi3.jpg


Kütahya'ya kadar gelmişken buradaki porselen imalatçılarının çalışmalarını görmeden geçmedim tabi ki. Bazıları çok büyük ve detaylı çalışmalar olduğu için Kütahya dışında bulunamayacak harika eserler var. Tavsiye ederim.

Daha sonra Frig Vadisi'nden devam ederek Bilecik üzerinden İstanbul'a dönüyorum. Toplamda 2600 km civarı bir yol yaptım. Darısı İran seyahatinin başına... :smiley:

rotayaplan.jpg
 




Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Güzel gezi olmuş.. Paylaşımlar için teşekkürler. Burdur'da Salda gölü Antalya'ya doğru giderken yanından geçtiğimiz göl mü? Ancak günlük KM dikkatimi çekti. İyi yol almışsınız.
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Murat güzel gezi olmuş paylaşım için teşekkürler.
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Murat Can Hocam

Sesizliğini bozdun sonunda :D Bu iyi alamet ;D :D
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Teşekkür ederim dostlar :smiley:

Türkiye'de epey dolaştık, şimdi sıra komşulara bir beş çayı içmeye geldi :D Özellikle İran çok ilgimi çekiyor. Fakat karayolu seyahati için en az bir 15-20 günlük süre olması lazım.

Bir de Salda Gölü, Burdur - Denizli karayolu üzerinde; Yeşilova'ya yakındır. Orada irili ufaklı birçok göl var.
 




Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Murat Can , gerçekten çok güzel gezmişsin ve anlatmışsın , asıl ben Ankara'ya da uğradığın için teşekkür ederim, bir daha ki sefere programı ben de bilirsem Ankara'nın görülecek yerlerini programa dahil ederim, görülecek çok yer var burada :D
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Çok güzel gezi olmuş Murat bey, imrene imrene okudum.
Geniş açı, bulutlu göl fotoğraflarına bayıldım.
Seyahat boyunca aracın herhangi bir arızası, problemi vs. oldu mu? Yazılarda benim dikkatimi çekmedi.
Hani diyorum bir süre önce LR'ları yerden yere vuran mesaj sahiplerini aydınlatır belki cevabınız.
Bu arada gps datasını paylaşmanız mümkün mü acaba?
 

Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Şenol Bey herhangi bir sorun olmadı. Sadece bir gaz kesme problemi yaşadım ki o da mazotun kalitesinden. Aynı akaryakıt markasından daha önce de aynı şekilde sorun yaşamıştım, bir daha kullanmayacağım. GPS'i arkadaşlarımın elinden kurtarır kurtarmaz paylaşacağım :smiley:
 




Ynt: Ulubatlı Hasan to Kağıthane

Aslında kesin birşey yok, bu sadece benim tahminim. Aynı olayı aynı markayla ikinci kez yaşayınca dedim herhalde sorun bunda. Çünkü bunun dışında bir olay olmadı. Geziden geldim kaç ay oldu daha geçen hafta gittim filtre-yağa :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,875
Mesajlar
1,524,921
Kayıtlı Üye Sayımız
166,661
Kaydolan Son Üyemiz
Necmierdan

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst