Çok hoşuma giden, ülkemizde havacılığın gelimesi ile yolcu haklarının da önemsenmeye başladığını gösteren güzel bir yazı.
Uçak Yolcusunun Hakları
Kaderci ve sorgulamayı bilmeyen yurdum insanı, yıllarca “bize bir şey olmaz” mantığı ile yaşamını sürdürürken, çağdaş batı ülkesi insanına göre ne kadar çok şeyi ıskaladığını bilmez ve başına gelen her olumsuzluğu kader olarak algılardı. Düşünülmesi bile tüyler ürperten, evlat kaybında, Kan Parası alan babaların yaşadığı ülkemizde, bazı anlayışların değişmeye başladığını umutlanarak izliyoruz.
Toplumda yeni oluşmaya başlayan hak arama anlayışı, şu günkü haliyle bireysel ve kabadayılık kültürü etkisinde olup çağdaş örgütlenme modellerinden uzak. Cılız örgütlenmeler olarak can çekişen bir kaç Tüketici Örgütü, konuya uzak toplumun desteğini alamadığı için etkisiz kalmakta. Allahtan AB (!) var da bizim gibi kendi kendine ADAM olmayı başaramayacağı anlaşılan ülkelere dayatma ve yaptırım uygulama yöntemleri ile haklarımızı arama yollarını öğretiyorlar. Kuşkusuz bunun nedeni; yurdum insanının yaşam standardını yükseltme değil. Herkes bilir ki, yaşadığımız dünya, kimsenin kimseyi dert etmediği bir dünya. İlgilendikleri tek şey; durumun kendilerine olan etkileri...
Bu bakımdan, şimdi sözünü edeceğimiz konuyu tamamen ticari kaygı ve HAKSIZ REKABET bağlamında algılayan batılı ülkeler, kendi yurttaşlarını korumaya alırken, biz de yararlanmış olacağız.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, AB regülasyonları doğrultusunda bir dizi yeni çalışmayı başlattı son dönemde ve bunlardan bir tanesi de; şu anda taslak olan, Havayolu İle Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Talimat. EASA’nın öngördüğü zaman diliminde devreye girecek olan talimatın taslak hali incelendiğinde oldukça detaydan bahsedildiği görülmekte. Ama, konunun direk muhatabı olan tüketicilerin mevcut örgütleri ve bunların hukuki danışmanları tam şu anda konuya müdahil olup eksiklik ve bize has detayları taslağa aldırtabilseler, sonuç daha da iyi olabilir.
Avrupa’da 2004 yılından beri uygulanmakta olan yasa ile gerek uçuş iptali gerekse tehirlerden dolayı zarar gören yolculara havayolları tarafından para cezası ödenmekte. SHGM’nin taslağında da aynı durum söz konusu olup liste şöyle açıklanmış:
Uçuş mesafesi-1500 km ve altı: 2 saat ve üstü-400TL.
Uçuş mesafesi-1500-3500 km arası: 3 saat ve üstü-700TL.
Bunun dışındaki durumlarda: 4 saat ve üstü-1000TL.
Burada taslağın çok küçük ama belirgin bir bölümüne değindik. Taslakta, havayollarının itirazi önlemlerinden tutun da yolcuların kendilerine sağlanması gerekilen birçok kolaylığa ve talep edebilinecek ek tazminatlara kadar oldukça detaya yer verilmekte.
Son dönemde neredeyse dünya ölçekli bir havayolu haline gelmiş THY dahil diğer havacılık şirketlerimizin yaptıkları operasyonun en yoğun olduğu İstanbul Atatürk Havalimanı’nın durumu, sözünü ettiğimiz talimatın yürürlüğe girmesi ile çok önem kazanacak. Zaten operasyonel becerileri tartışmalı olan havayolu şirketlerimiz, havaalanlarının ve diğer unsurların içinde bulunduğu yetersizlikler nedeniyle had safhada tehir derdiyle uğraşmakta. Bu nedenle ticari kayıplarının giderek büyüdüğünü izleyen işletmeler gelecek için endişelenmekte.
Küresel ekonomik sıkıntılar nedeniyle stres içindeki HAVACILIK endüstrinin yerli AKTÖRLERİ, umarız; gelecek için planlarını daha rasyonel temellere dayandırır ve zaten tehir konusunda kötü bir sicile sahipken bir de tehir ve uçuş iptalleri yüzünden büyük tazminatlar ödemek zorunda kalmazlar.
KAYNAK : FARUK SAYILIR, www.airkule.com
Uçak Yolcusunun Hakları
Kaderci ve sorgulamayı bilmeyen yurdum insanı, yıllarca “bize bir şey olmaz” mantığı ile yaşamını sürdürürken, çağdaş batı ülkesi insanına göre ne kadar çok şeyi ıskaladığını bilmez ve başına gelen her olumsuzluğu kader olarak algılardı. Düşünülmesi bile tüyler ürperten, evlat kaybında, Kan Parası alan babaların yaşadığı ülkemizde, bazı anlayışların değişmeye başladığını umutlanarak izliyoruz.
Toplumda yeni oluşmaya başlayan hak arama anlayışı, şu günkü haliyle bireysel ve kabadayılık kültürü etkisinde olup çağdaş örgütlenme modellerinden uzak. Cılız örgütlenmeler olarak can çekişen bir kaç Tüketici Örgütü, konuya uzak toplumun desteğini alamadığı için etkisiz kalmakta. Allahtan AB (!) var da bizim gibi kendi kendine ADAM olmayı başaramayacağı anlaşılan ülkelere dayatma ve yaptırım uygulama yöntemleri ile haklarımızı arama yollarını öğretiyorlar. Kuşkusuz bunun nedeni; yurdum insanının yaşam standardını yükseltme değil. Herkes bilir ki, yaşadığımız dünya, kimsenin kimseyi dert etmediği bir dünya. İlgilendikleri tek şey; durumun kendilerine olan etkileri...
Bu bakımdan, şimdi sözünü edeceğimiz konuyu tamamen ticari kaygı ve HAKSIZ REKABET bağlamında algılayan batılı ülkeler, kendi yurttaşlarını korumaya alırken, biz de yararlanmış olacağız.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, AB regülasyonları doğrultusunda bir dizi yeni çalışmayı başlattı son dönemde ve bunlardan bir tanesi de; şu anda taslak olan, Havayolu İle Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Talimat. EASA’nın öngördüğü zaman diliminde devreye girecek olan talimatın taslak hali incelendiğinde oldukça detaydan bahsedildiği görülmekte. Ama, konunun direk muhatabı olan tüketicilerin mevcut örgütleri ve bunların hukuki danışmanları tam şu anda konuya müdahil olup eksiklik ve bize has detayları taslağa aldırtabilseler, sonuç daha da iyi olabilir.
Avrupa’da 2004 yılından beri uygulanmakta olan yasa ile gerek uçuş iptali gerekse tehirlerden dolayı zarar gören yolculara havayolları tarafından para cezası ödenmekte. SHGM’nin taslağında da aynı durum söz konusu olup liste şöyle açıklanmış:
Uçuş mesafesi-1500 km ve altı: 2 saat ve üstü-400TL.
Uçuş mesafesi-1500-3500 km arası: 3 saat ve üstü-700TL.
Bunun dışındaki durumlarda: 4 saat ve üstü-1000TL.
Burada taslağın çok küçük ama belirgin bir bölümüne değindik. Taslakta, havayollarının itirazi önlemlerinden tutun da yolcuların kendilerine sağlanması gerekilen birçok kolaylığa ve talep edebilinecek ek tazminatlara kadar oldukça detaya yer verilmekte.
Son dönemde neredeyse dünya ölçekli bir havayolu haline gelmiş THY dahil diğer havacılık şirketlerimizin yaptıkları operasyonun en yoğun olduğu İstanbul Atatürk Havalimanı’nın durumu, sözünü ettiğimiz talimatın yürürlüğe girmesi ile çok önem kazanacak. Zaten operasyonel becerileri tartışmalı olan havayolu şirketlerimiz, havaalanlarının ve diğer unsurların içinde bulunduğu yetersizlikler nedeniyle had safhada tehir derdiyle uğraşmakta. Bu nedenle ticari kayıplarının giderek büyüdüğünü izleyen işletmeler gelecek için endişelenmekte.
Küresel ekonomik sıkıntılar nedeniyle stres içindeki HAVACILIK endüstrinin yerli AKTÖRLERİ, umarız; gelecek için planlarını daha rasyonel temellere dayandırır ve zaten tehir konusunda kötü bir sicile sahipken bir de tehir ve uçuş iptalleri yüzünden büyük tazminatlar ödemek zorunda kalmazlar.
KAYNAK : FARUK SAYILIR, www.airkule.com