TÜVTÜRK merkezinin teknik bölümünden 3 arkadaş ve müşteri diyalogları bölümünden 1 arkadaşımızla toplantı yaptık.
Kendilerine olan ilk sorumuz bildiğiniz gibi ''araçlarımızın muayede karşılaşacağı sorunlar nerelerdir'' ? oldu.
Çok şey konuşulmasına rağmen bizi alakadar edebilecek ana detaylar şöyle özetleyeyim :
Kanunda eksiklikler olduğu muhakkak. Avrupa standartlarında kanunlar uygulansa dahi, TÜVTÜRK'ün yaptığı uygulamalar ile Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi'nin yaptığı uygulamalarda çakışmalar olduğunu söylediler. Bu eksiklikler için sürekli yazışıyorlarmış.
Ulaştırma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu konuya dahil oldukları için, daha tam oturmayan aksaklıklar varmış.
Kanunun ruhsata işlenmesini istediği sadece LPG'dir.
Vinçlerin ruhsata işli olup olmadığına bakmıyorlarmış. Araçtan aşırı derecede taşmış olmasın yeter diyorlar. Ama trafik ceza keserse onu bilmem diyorlar.(kanun boşluğu)
Avrupa ''E'' belgeli ürünlere göre hareket edildiği için, Sanayi Bakanlığının ithalatına izin verdiği ekipmanlar zaten araca proje çizilmeden takılabilirmiş. Bun ürünler zaten üretim aşamasında araca has üretildikleri için onay almış sayılırlar. Winçler universal oldukları için zaten bizde sorun olmaz diyorlar. Bu ithal ürünlerin arasında Amerikan malı olanlar hariçmiş. Çünkü Türkiye Avrupa normlarında hareket ediyormuş. Fakat Amerika'nın Avrupa'ya ihraç ettiği ürünler kabul ediliyormuş.
Sanayilerde el yapını çelik tamponlar ''Dikkat çekici kadar büyük, köşeleri sivri değilse'' karışmıyorlarmış.
Aynı şekilde lastikler çok dışarı taşmadan takıldıktan sonra ebatlar pek önemli değilmiş.
Üst port bagaj (sahra sepeti) yasak değilmiş.
Yan krom v.b. marşpiyel yasak değilmiş. Sadece araç dışından çok taşmayacak. Bütünlük korunacak.
Sis farları üstü kapalı geldikten sonra sorun olmazmış.
Ruhsatta belirtilen koltuk sayısının önemi var. Koltuk eksiği olmayacakmış.
Aracın üretildiği tarihindeki özelliklerden fazlası asla istenmezmiş. Örneğin eski model CJ de üretildiği tarihte geri vites lambası yoksa aranmazmış, uzun selektör aranmazmış.
Cam filmi yasak değil (hafif kusurdan geçer)
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Geçmiş olsun.
Kendilerine olan ilk sorumuz bildiğiniz gibi ''araçlarımızın muayede karşılaşacağı sorunlar nerelerdir'' ? oldu.
Çok şey konuşulmasına rağmen bizi alakadar edebilecek ana detaylar şöyle özetleyeyim :
Kanunda eksiklikler olduğu muhakkak. Avrupa standartlarında kanunlar uygulansa dahi, TÜVTÜRK'ün yaptığı uygulamalar ile Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi'nin yaptığı uygulamalarda çakışmalar olduğunu söylediler. Bu eksiklikler için sürekli yazışıyorlarmış.
Ulaştırma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu konuya dahil oldukları için, daha tam oturmayan aksaklıklar varmış.
Kanunun ruhsata işlenmesini istediği sadece LPG'dir.
Vinçlerin ruhsata işli olup olmadığına bakmıyorlarmış. Araçtan aşırı derecede taşmış olmasın yeter diyorlar. Ama trafik ceza keserse onu bilmem diyorlar.(kanun boşluğu)
Avrupa ''E'' belgeli ürünlere göre hareket edildiği için, Sanayi Bakanlığının ithalatına izin verdiği ekipmanlar zaten araca proje çizilmeden takılabilirmiş. Bun ürünler zaten üretim aşamasında araca has üretildikleri için onay almış sayılırlar. Winçler universal oldukları için zaten bizde sorun olmaz diyorlar. Bu ithal ürünlerin arasında Amerikan malı olanlar hariçmiş. Çünkü Türkiye Avrupa normlarında hareket ediyormuş. Fakat Amerika'nın Avrupa'ya ihraç ettiği ürünler kabul ediliyormuş.
Sanayilerde el yapını çelik tamponlar ''Dikkat çekici kadar büyük, köşeleri sivri değilse'' karışmıyorlarmış.
Aynı şekilde lastikler çok dışarı taşmadan takıldıktan sonra ebatlar pek önemli değilmiş.
Üst port bagaj (sahra sepeti) yasak değilmiş.
Yan krom v.b. marşpiyel yasak değilmiş. Sadece araç dışından çok taşmayacak. Bütünlük korunacak.
Sis farları üstü kapalı geldikten sonra sorun olmazmış.
Ruhsatta belirtilen koltuk sayısının önemi var. Koltuk eksiği olmayacakmış.
Aracın üretildiği tarihindeki özelliklerden fazlası asla istenmezmiş. Örneğin eski model CJ de üretildiği tarihte geri vites lambası yoksa aranmazmış, uzun selektör aranmazmış.
Cam filmi yasak değil (hafif kusurdan geçer)
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Geçmiş olsun.