Tasmanya'dan

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Solana Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 18
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 10,789
Yeni Konu Aç
Cevapla

Solana

Kamp II
Mesajlar
320
Tepkime Puanı
2
Gezimiz http://www.gezenbilir.com/index.php/topic,9347.0.html baglantisindan, kaldigi yerden devam ediyor...

Adelaide’dan ucaga biniyor, Avustralya’nin guney ucunda bulunan ve 7 eyaletinden biri olan Tasmanya Adasina geliyoruz. Burasi dogal bakimdan bozulmamis dunyanin ender koselerinden biri.. Onbinlerce yillik Aborjin gecmisine sahip olan bu ada, batililar tarafindan ilk kez 1642 yilinda kesfedilmis. 1804 yilinda ilk ingiliz kolonisi kuruldugunda adada 5 bin kadar Aborjinin yasiyormus. Bunlarin tamami 30 yil icinde yok edilmis. Tasmanya bugun balta girmemis iliman iklimli yagmur ormanlari, sayisiz nehir ve golleri ile resmi olarak dunyadaki en temiz havaya sahip bolgesi olarak kabul ediliyor.





Ilk duragimiz eyaletin baskenti ve Avustralya’nin Sydney’den sonra ikinci en eski sehri olan Hobart... Tasmanya Adasinin guneydogusundaki bu sehir 1804’te kurulmus. Ucagimiz Hobart havaalanina girerken girintili cikintili sahiller, koylar ve yemyesil tepeler gozlerimizin onunde sergileniyordu. Derwent nehri genis bir agiz yaparak burada okyanusa dokuluyor. Sehre indigimizde gozumuze ilk carpan durgun limanin guzelligi ve limanda sakince dinlenen balikci tekneleri oldu.



Burada her cumaretesi gunu, Salamanca meydaninda, uzun cadde boyunca halk pazari kuruluyor. Yiyecek, giyecek, hediyelik vs. her turlu ihtiyaclar tezgahlar uzerinde sergileniyor. Buralari anlamak ve kucuk alis-veris icin de bize iyi bir firsat oluyor. Zaten oldum olasi halk pazarlarini sevmisimdir.
 

Etiketler
Ynt: Tasmanya'dan




Kiraladigimiz araba ile Hobart’in guneydogusuna, anakaraya ince bir yol ile baglantili Tasman yarimadasina gidiyoruz. Burasi da 1830’lardan itibaren Ingiltere’den gonderilen suclularin cezalandirilma yeri olarak secilmis (o zamanki Avustralya’nin neredeyse tum yerleri gibi).


Bu dar gecitli yol o zamanin en vahsi kopekleriyle korunuyormus. Kacmaya calisan mahkumlarin hic sansi yok. Denizde kopek baliklari, karayolunda vahsi kopekler.
 

Ynt: Tasmanya'dan




Tasman yarimadasini gezerken Tasmanya’nin baska bir meshuruna rastliyoruz.. Tasmanya canavari (Tasmanian Devil).. Hayvan barinagi, buradaki yarali ve yasam kosullari zorlasmis hayvanlari iyilestiriyor, bakim altina aliyor. Cok vahsi ve saldirgan olan Tasmanya canavarlari les ile besleniyorlar.





Beslenme saatinde bakici, fare lesleri ile geliyor. Cene yapilari cok guclu bu hayvanlar, bakicinin elinden fare lesi duserken kapiyor ve kapanin agzindan digerleri cekistirmeye basliyor. Bu cekistirme daha sonra kovalamacaya donusuyor... Bir parca koparmayi basaran kaciyor digerleri onu kovaliyordu. Bize de eglence oluyordu. Tabii barinakta degil de dogal ortamda gorsek eglenirmiydik bilemiyorum...


Barinakta yanlizca Tasmanya canavari yoktu. Kangurular, papaganlar, kuslar ve bu topraklarin diger canlilari da bakim altindaydi...
 

Ynt: Tasmanya'dan






Hobart’ta 3 gun gecirdikten sonra Tasmanya’nin guneyinden batiya dogru yol almaya devam ediyoruz. HUON bolgesindeyiz. Kucuk koylerden, orman iclerinden gecerek yol almaya devam ediyor ve DOVER kasabasina geliyoruz. Burada yine karavan parkta bir kabinde kaliyoruz. Hava tam ada havasi. Hafif yagis sonrasi cikan gok kusagi ve gunes isiltilari arasindaki kucuk renkli tekneler manzaramizi olusturuyordu.


Tasmanya’nin batisina dogru yolumuzu devam ettiriyoruz. Yolda bir sigir ciftligine rastladik. Buradaki sigirlar bildiklerimize benzemiyordu. Tuylu, sacli garip sigirlar Tynan sigirlariymis.
 

Ynt: Tasmanya'dan


Tasmanya’nin batisi, sulak ve yesil, ayni zamanda daglik olan bu yoreler koruma altina alinmis Milli Park bolgesi..Once LAKE St. CLAIRE civarinda konakliyoruz. Tasmanya’nin bu bolgesi uzun trekking yollari (80 km) ve kamping alanlari ile bol turist ceken yerler. Biz de gol etrafinda, yagmur ormanlari icerisinde yaklasik 2 saatlik bir yuruyus yaptik.


Buralar tam bir doga cenneti. Simdiye kadar hic bu kadar cok cesitli hayvan ve bitki gormemistim. Dunyada yumurtlayan memeli olarak iki canli varmis. Biri suda yasayan ordek agizli “Platypus” (gol kenarinda gormek icin cok bekledik, goremedik), digeri de karinca ile beslenen kirpiye benzeyen uzun sivri agizli “Echidna” (kolaylikla yolumuza cikiyordu).


Echidna
 



Ynt: Tasmanya'dan


Bundan sonraki yolumuz, bati kiyisindaki tek sehir olan STRAHAN. Bol virajli yollardan, milli park alanlarindaki kisa yuruyus yollari ile seyirlik yerlerden gecerek sehre variyoruz. Burasi neredeyse sadece turistlere hizmet eden bir merkez. Civardaki milli parklara gidenlerin toplanma noktasi ve aktivitelerin yapildigi yer.


Buyuk Gordon nehri burada okyanusa dokuluyor. Bu nehir boyunca Katamaranla gunu birlik, yemekli ‘Cruise’ gezisi yapiliyor. Biz de bu tura katildik..




.. Nehrin suyu, dunyanin en el degmemis suyu, bu nedenle cok temiz. Bu ormandaki agaclarin kabugundaki tanen maddesi, suyun rengini bordo yapiyor.



Once bir kiyiya yanasiyor ve dunyanin en sık agacli yagmur ormanlari olarak kabul edilen yerde kisa bir yuruyus yapiyoruz. Gezintimiz somon baliklari ciftlikleri yanindan devam ediyor.


.Yolumuzda Kucuk Sarah adasi var buraya gemimiz yanisiyor ve buranin 1822-1836 yillari arasinda Ingiliz mahkumlarinin calistirildigi ada oldugu bilgisini aliyoruz. Kacmaya tesebbus edenlerinin cogunun basaramadigini ancak bir kisinin Hobart sehrine kadar gidebildigini ogreniyoruz. Bu kisiyi de buralari cok iyi bildiginden onu devlet hizmetlisi yapmislar.
 

Ynt: Tasmanya'dan


Yolumuzu kuzeye dogru yine Milli Park alanlarinin diger bolgelerini gezmek uzere ceviriyoruz. Yaklasik 150 km sonra CRADLE MOUNTAIN Milli park alanina variyoruz. Kaldigimiz yer yine alistigimiz turden.. Kamping bolgesinde Karavan Park kabini



Kabin icerisinde her turlu mutfak ihtiyaclari var. Camasir yikama yerleri, barbeku kullanimi burada da mevcut. Ilave olarak gece misafirligine gelen orman canlilarimiz var, yani Opossum, Tasmanya canavari, Wombat gibi ilginc hayvanlar kabinimizin catisinda tikir tikir, kapimiz ve penceremizi tirmaliyorlardi..



Cradle Dagi, Dove golunun civarinda 1550mt. yuksekliginde.. Burada da uzunlu kisali yuruyus alanlari ve daga tirmanma aktiviteleri var. Biz kolay olanini yaptik, yani golun etrafinda inisli cikisli parkurda 2 saat yuruyerek Cradle Daginin guzelligini gorsel olarak her acidan izledik. Onumuze cikan bitki ve hayvanlar her seferinde bizi hayrete dusuruyordu..
 

Ynt: Tasmanya'dan


Bundan sonraki duragimiz Tasmanya Adasinin kuzeyinde ve Hobart’tan sonra ikinci buyuk sehri olan LAUNCESTON..
Burada, internette yazistigimiz ve “Home exchange” kanali ile karsilikli ev takasi yapacagimiz Leslie bizi bekliyordu. Leslie son anda Turkiye’ye gelmekten vazgecmisti. Ama biz Tasmanya planlarimizi yapmistik. Leslie birkac gun de olsa evinde misafir olmamiz icin israrli davranmisti.
Leslie’nin evi tek katli, 2 oda 1 salon, bahcesi, garaji var. Bol suslu yatak ortuleri, bebekler, kucuk susler ve kacinilmaz fotograflar. Cok heyecanli ve Avustralya ingilizcesi ile cabuk konusuyor ve ben anlamakta zorluk cekiyordum.


Aksam yemegimiz icin bahcede barbeku hazirlaniyor. Bizim serefimize komsu dostlarini da cagirmis. Sosisler, pirzolalar, kofteler elektirikli izgara uzerinde.





Ilk konuklar gelmeye baslayinca anladikki bir emekliler mahallesindeyiz. Leslie, ciddi bir kilise takipcisi, Salvation Army’de calisiyor. Konuklarin en genci Leslie ile yasit, 66 yasinda !! 75’ler 80’ler mevcut. Bir kisim konuklar birbirleriyle yeni tanisiyor. Turkiye’den gelen bizler ise “visitor” statusundeyiz ve ilgi cekiyoruz.
 

Ynt: Tasmanya'dan





Ertesi gun Leslie bizim icin bir piknik sepeti hazirlatmis. Icinde tavuklu sandvic, meyvalar, peynirler ve icecekler var. Bizi agirlamak icin cok gayretli, bu da bizi acikcasi biraz rahatsiz etti. Cunki teleferike binecegimizi dusunerek -kendisi isleri yuzunden bizimle gelemediginden- teleferik parasini bize vermek istedi. Ama belki de burada adetler boyle.


Hava guzeldi; Launceston’dan gecen Tamar nehri boyunca kuzeye dogru yol aldik. Cicekli bahceler, guzel boyali evler, nehir manzaralari izleyerek denize ulasincaya kadar gittik. Yolda begendigimiz yerde piknik sepetimizi actik. Leslie bir de hediye koymustu. Tasmanya fotograflari olan bir kitap.


Donuste bir lavanta ciftligini ziyaret ettik. Guzel kokularini icimize sindirdik.
 

Ynt: Tasmanya'dan


Evde Leslie bizi bekliyordu. Aksam sehir parkinda “Carols by Candlelight” vardi. Malum, Christmas haftasindayiz. Leslie ilgimizi cekecegini dusunerek bizi oraya goturmek istiyordu. 80 bin kisilik bu kucuk sehirde, yilin onemli olaylarindan biriydi.



Sehir parkina geldigimizde 3-4 bin kisiyi, cimenlerin uzerine yayilmis bulduk. Ortuler, battaniyeler, piknik sepetleri ile gelmislerdi.. Kucaktaki bebeklerden 90’lik ihtiyarlara kadar her yastan insan vardi..


Once Iskoc giysili gayda grubu, daha sonra genclik korosu ile icimiz disimiz christmas sarkilari oldu. Hava karardiktan sonra herkesin elinde pilli kandiller de hazirdi…
 



Ynt: Tasmanya'dan




Leslie bizim icin aksam programini 30’lu yaslarindaki oglu John ile yapmisti bile.. John’un kamyoneti ile hep beraber ciktik. Amacimiz, gecenin karanliginda, noel suslemesi yapan evleri gormek, hayran kalmak, ne guzelmis demek.. 2 saat suren bu durum bana sanki 2 yil gibi geldi.. Launcesten’da ve cevre yerlesim yerlerinde gormedigimiz isikli, geyikli noel babali, ev kalmadi.. Bu sevimsiz isiklandirma adeti Tasmanya’ya sadece 10 yil once gelmis ve biz bu adete zorunlu begenir birakildik..
 

Ynt: Tasmanya'dan

Avustralya’li (Tasmanya’li) Leslie’nin evinde 2 gun konakladiktan sonra vedalasip yolumuzu adanin dogusuna ceviriyoruz. Guneyden batiya, sonra kuzeye ve son olarak dogusunu da gorerek butun Tasmanya adasini gezmis olacagiz.





Once St. Helens”deyiz… Tasmanya’nin dogu kiyilarinda sicak su akintisi oldugundan buralar Akdeniz ikliminde… Okyanusun rengi turkuaz.. icinde yuzulmesi icin cok davetkar duruyor ama sansimiza havalar biraz serin geciyor. 18 derecelerde. Yarin Bicheno kasabasinda olacagiz…
 


Ynt: Tasmanya'dan




BICHENO kasabasi, kiyisi ve yerlesim bicimi ile diger kasabalardan biraz daha farkli, sevimli bir goruntu veriyor. Cunki icerlek bir koyda kurulmus, okyanusun firtinalarindan biraz korunakli. 3 gun burada zaman geciriyoruz. Nedeni de hem kasabanin sevimliligi, hem de Freycinet National Park’in buraya yakin olmasi… Daha once aldigimiz Tasmanya milli parklar pas biletimiz burada da gecerli…



Ilk gun, Freycinet Milli Park dahilinde olan “Wineglass Beach”i tepeden gormek icin, yarim saat daga tirmaniyor, sonra da plajin kiyisina iniyoruz. Butun bu yollari tekrar cikip, yeniden inerek toplam 3 saatlik efor gerektiren bir dag yuruyusu yapiyoruz.




Wineglass Beach adina uygun, bir sarap kadehi goruntusunde, piril piril kumsali ve turkuaz rengi suyu olan bir yer… Bu efor gerektiren yokuslu patikalari 5-6 yasindaki cocuklari ile aileler ve hatta yasli ciftler ile birlikte tirmanmak ilgincti dogrusu.
 

Ynt: Tasmanya'dan




Ertesi sabah ilk isimiz, bu yoreye ozgu renkli kayalarla dolu sahillerde dolasmak oluyor… Bu cok sert granit kayalarin yuzeyi sanki okside olmus gibi pas renginde… 3.gunumuz yine milli park sinirlari icinde “Cape Tourville” burnuna gidiyoruz.. Hava sisli ve puslu olmasina ragmen yine de manzara cok guzel. Okyanus 150 mt. asagimizda, bulutlar ise nerdeyse yanibasimizda.. Bu seyirlik yer icin 600 metrelik, kenari yuksek korkuluklu, yuruyus yolu yapmislar… Bundan sonra yine ayni milli park icinde yer alan “Friendly beaches” hedefimiz. Kilometrelerce uzanan bu bembeyaz kumsalda,saniyorum havanin ruzgarli ve kapali olmasi nedeniyle sadece bir aile var…


 



Ynt: Tasmanya'dan

Tasmanya’da kalan son gunumuzu icerlerde bulunan, korunma altina alinmis, tarihi koyleri gormeye ayiriyoruz. ROSS koyunde eski tas evler, cogu restore edilmis, turizme hazir hale getirilmis.




1836 yapimi tas kopru guzelligi ile bu kucuk yerlesim yerinin bas rol oyuncusu.. Zamaninda bu kopruyu insa eden iki tas ustasi mahkum, isin sonunda serbest kalmislar. Uzerinde hayvan figurleri ve mahkumlarin sevdigi, sevmedigi arkadaslari ile albayin oyma figurleri var.


Korunma altindaki diger kucuk tarihi yerlesim yeri OATLANDS.. Burada 1820’lerden kalma eski bir degirmen var. Simdi restore edilip turizme acilmak uzere.. Bu koy de bol bol sevimli tas evlerle dolu.. Sessiz caddelerde bu tas evleri izlemek insani eski zamanlara goturuyor..


 

Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.


Menü
Giriş yap
Kayıt Ol