Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan ceranus Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 15,984
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 999,191

Etiketler









Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

loganrory' Alıntı:
Murat bey keyifler yerinde herhalde Trakyalılardan alıştım gerçi kapı gıcırtısına oynuyorlarda

Yok canım o kadar da keyifli değilim.

Ama 5 Nisan yürüyüşümüz ile 11-12 Nisan Kampımızın duyurularını hazırlıyordum.

<a href="http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=28078.new#new"> 5 Nisan yürüyüşümüzün duyurusu için tıklayınız!.</a>
 




Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

AÖF sınavlarında şimdiden başarılar Sana Fatma.

Bende Sınav gözetmenlik görevlerimin Cumartesi ye rastlamasını istiyorum
Pazar günü rahat rahat dağda dolaşırız.
 

Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

Aöf sınavları değil,ama sağolun Murat bey. Normal vizelerim var ayın 13'ünde başlıyor... Ayın 10'u ile 20 'si arası tamamen off'um yani.
 

Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

yahu ben kendimi uzaylı gibi hissetmeye başladım. Yaş sitede 25 gözüküyormuş ama 26. Ama evet normal örgün öğretimde okuyorum.Hemde 90 doğumlu kardeşlerimle.Okumanın yaşı filan olmuyor ispatıdır.Bizim sınıfta benden 3 tane daha var. Yaşlar 25-45 arası değişiyor.Daha yaşlı olsaydımda okurdum. Git evlen kızım,senin yaşındakiler çoluk çocuk yaptı diyen tüm dost,akraba ıvır zıvırada kapakdır benim durumum.
Sütümüde koy ocağa içeceğim abi Hemde sek kakao filan istemiyorum... efkar yaptım
 





Ynt: Serbest Muhabbet Köşesi (Trekking)

Bir lise öğretmeni günün birinde derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: "Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?"

Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin." Öğrenciler bunu da yaparlar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz! "

Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama, ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

"Şimdi, bugüne dek affetmeyi istemediğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."

Bazı öğrenciler torbalarına üçer–beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.

Öğretmen, kendisine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde.. hep yanınızda olacaklar."

Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:

– "Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."

– "Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf gözlerle bakıyorlar bana artık."

– "Hem sıkıldık, hem yorulduk..."

Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir..