Ynt: Pino Karavan : İzolasyon Şekli İçin Yorumlarınız
Bu gidişle termodinamikte sanal da olsa karavancılar için "Master degree" alırsak hiç şaşmam.
Terleme açısından karavandaki nem bizler için, sıcaklıktan daha önemli bir faktör. Diyelim ısıtıcınızı 24°C den gece 1 den sonra 18°C ye düşürmeye ayarladınız. Sabah kalktığınızda aracın içini buğulanmış bulma ihtimaliniz çok yüksek. Yani terleme için iç ve dış ısı farkının gerekliliğini bildiğimizden bu fenomen ilk bakışda çelişkili gibi gözüküyor. Şaşırmamak elde değil, çünkü sabaha doğru bu fark daha da azaldığı halde nedense akşam görülmeyen buğulanmayla karşı karşıyayız !
Bu olayda, (pencerelerin kapalı,içerdeki nemin ve dış ısının ayni kaldığını varsayarsak), havanın değişik sıcaklıklarda değişik bağıl nem yüzdesine sahip olması yatıyor. Örnek olarak: %100 nemde yani mutlak doygunluk durumunda, 30°C de 1m3 de ~30gr su varken bu 0°C de ~5 gr. a düşdüğü biliniyor. Bu ekstrem örnek için kısaca 6 misli daha az su demek.
Tabi bu durumda geri kalan su karavanın iç ve dışındaki ısı farkı azalsa bile kondense olmak zorunda ! Bu durumda kontrolümüzde olan tek şey, havalandırma yolu ile nemi düşürmek. Isıtıcının yüksek derecede devamında ısıyı daha fazla artıramıyacağımız düşünülür ve bizim yüzümüzden artan nem havalandırılarak düşürülemezse yine kondensasyona uğrama durumunda. Yani sonuçta yine havalandırmak gerekli.
Böylelikle Behçet beyin karavanın da ısıyı yükseltmesi ile bağıl nemin düşmesi açıklanabilir. Higrometre de zaten m3 deki su miktarını değil bağıl nemi ölçüyor. (Mutlak nem, havanın m3 deki su miktarı için zaten başka yöntemler var !) Sıcakta soğuğa göre havanın kaldırabildiği su miktarı artıkca, gittikçe ısınan karavan havası toplamda ayni su miktarına sahip olsa da higrometrenin gösterdiği değeri ve sigaraya bağlı değilse
Behçet beyin öksürüğünü açıklamalı.
Ferhat beyin yazdığı fenomen de m3 itibariyle su miktarını azaltsa da işin püf noktası ağırlıklı olarak, yukarıda yazdıklarım bence.
Ben kamperimi kış uykusuna yatırırken bile pencerelerinden en az birini havalandırma çentiğinde bırakıyorum. Gerçi 3 yaşında ama hala bakir kokusundan birşey kaybetmedi köftehor !
Karavanlarımızı üzmeyip, ağlamalarını istemiyorsak 3 şey yapmak zorundayız.
A) Havalandırmak
B) Havalandırmak
C) Havalandırmak...