Osmanlı Toprağında Petrol

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan YOL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,685

YOL

SEDAT AÇIL
Mesajlar
10,396
Tepkime Puanı
519
Yer
İstanbul, Acıbadem
Web
www.sedatacil.com
Telsiz Çağrı Kodu
TB2FKL
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı “Osmanlı Döneminde Irak” kitabı, Osmanlının imar ve bayındırlık çalışmalarına verdiği önemi plan ve belgelerle gözler önüne seriyor.

260017.jpg


Kitabın petrol başlıklı bölümünde, petrol kaynakları ve bu kaynakların kullanımına ilişkin raporlar yer alıyor.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yusuf Sarınay, sunuş yazısında, kitabın başlıca konusunun “Osmanlının Irak’a hakim olduğu ilk yıllardaki yönetim anlayışının en önemli göstergelerinden biri olan imar ve bayındırlık” olduğunu belirtiyor.

Sarınay, dokümanların büyük bölümünün, padişahın şahsi mal varlığını yöneten Hazine-i Hassa fonlarından alındığını kaydediyor.

IRAK’IN İMARINDA OSMANLI İZLERİ
227 sayfalık kitapta yer alan belgelerin büyük bölümü mimari çizimlerden oluşuyor. Bağdat, Basra ve Musul başlıkları altında toplanan belgeler arasında inşa edilmesi öngörülen köprülerin, okul, kışla ve barajların planları ağırlık kazanıyor.

Bölgelerin coğrafi özelliklerine göre farklılık gösterebilen projelerin bir kısmında yabancıların imzası göze çarpıyor.

Kitapta, Bağdat vilayetinin 1915 tarihli haritasından, Musul’da bugün de varlığını sürdüren Sanayi Mektebinin 1902 tarihli planına günümüzle bağlantı sağlayabilecek belgeler yer alıyor.

Dönemin taşımacılık politikası konusunda ipucu verebilecek 18 Mart 1902 tarihli bir anlaşma, Anadolu ile Irak bölgesinin imarı ve ticaretinin geliştirilmesi amacıyla İstanbul-Bağdat arasında demiryolu yapımı için Anadolu Demiryolu Şirketine verilen 99 senelik imtiyazı belgeliyor.

Musul’un 1907 tarihli şehir planında ise diğer şehir planlarında bulunmayan bir bilgi kutusu dikkat çekiyor. Kayıtlı şehir merkezi nüfusunun yaklaşık 69 bin olduğu belirtilen tabloda, Musul’daki ticarethaneler ile kamu ve din kurumlarının sayılarına da yer veriliyor. Tabloya göre, Musul’da o dönemde, 56 cami, 20 kilise ve bir patrikhane bulunuyor.

“Osmanlı Döneminde Irak” kitabının bir başka zenginliği de arşiv ve süreli yayınlardan alınan fotoğraflar. Irak’ın bugüne ait fotoğrafları ile Osmanlı döneminde bazı süreli yayınlarda yer alan fotoğraflarının birlikte kullanıldığı kitapta, Osmanlı Devleti’nin izleri bu yolla takip edilmeye çalışılıyor. 1908 yılı birinci devresi Osmanlı mebuslarını gösteren albümde de, Bağdat, Basra ve Musul bölgesi milletvekillerinin fotoğrafları yer alıyor.

PETROL ZENGİNLİĞİ RAPORLARLA BELGELENMİŞ
Osmanlı yönetiminin bölgeye gönderdiği yetkili kişilerin, madenlerin yerlerini belirleyerek padişaha sundukları raporlar kitabın “Petrol” başlığı altında toplanıyor. Haritalardan birinde, 1899’da Musul ve Bağdat bölgesinde Dicle-Fırat nehirleri havzasında 65 noktada petrol araştırması yapıldığı görülüyor.

Padişaha sunulan 22 Ekim 1901 tarihli raporun sonuç bölümünde bölgedeki petrol kaynaklarının önemine dikkat çekilerek, “Fırat ve Dicle sevahilinde bulunan petrol madenleri dünyada en ziyade petrol hasıl eden menabiden biri olacaktır” deniliyor.

ARAŞTIRMACILAR İÇİN “OSMANLI YER ADLARI
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün “Osmanlı Yer Adları” isimli kitabı da, Türkiye dışında yer alan eski Osmanlı topraklarındaki idari birimlerin isimlerinin değişmesi nedeniyle yaşanan sorunların çözümünü amaçlıyor.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü görevlilerinden Tahir Sezen’in hazırladığı kitapta Osmanlı toprakları üzerinde kurulu idari birimlerin bugünkü adları ve statüleri yer alıyor.

Yeni harflerle yazılmış yer adlarının alfabetik olarak sıralandığı kitapta, idari birimlerin eski harflerle adlarına, tarih içinde sahip olduğu unvanlara ve bu unvanlara göre bağlı olduğu bir üst idari birimlere yer veriliyor.Kitapta idari birim olmayan ancak stratejik öneme sahip yerlerin adları yer alıyor.
 

Etiketler
Ynt: Osmanlı Toprağında Petrol

Bu konuda benzer bir yazıyıda ben okumuştum...Sizlerle paylaşmak istedim...


2. Abdülhamid’in Petrol Haritası

Güneydoğu’da petrol var mı, yok mu? Sultan II. Abdülhamid tarafından hazırlanan petrol haritasında bu soruya 100 yıl önce cevap verilmiş. İşte detaylar!...

24-2.jpg



Türkiye petrol denizi üzerinde mi? Sınırın öteki yakasında petrol çıkıyor da Güneydoğu’da niye çıkmıyor? Ya da başlayıp bitmeyen bir polemik; Türkiye’de petrol var ancak yabancılar çıkarmamıza izin vermiyor! Peki gerçekten petrolü bol denilen Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde petrol var mı? Bu soruya Sultan II. Abdülhamid yüz yıl öncesinden cevap veriyor. Sultan’ın hazırlattığı tespit haritasında Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamında yüksek ölçekte petrol rezervinin olduğu saptanıyor. Görevli mühendisler araştırmalarını Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı tutmayıp Osmanlı toprakları içinde bulunan Zaho, Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Musul ve Bağdat gibi bölgeleri de tarıyorlar. İşin en ilginç tarafı yüz yıl önce hazırlanan petrol haritasının birçok yerinde hâl-i hazırda petrol çıkarılıyor olması. 6 ay önce Barzani ailesi tarafında Habur Çayı’nın öteki kıyısında çıkartılan ve Türkiye’nin, tabir yerindeyse, iştihanı kabartan petrol kuyuları bunlardan sadece biri.

BİTLİS’TE PETROL

Sultan II. Abdülhamid özellikle 1800’ün son çeyreğinde tüm dünyada gündeme gelen ve stratejik bir maden olduğu kabul edilen petrol için büyük çaba harcadı. Yetişmiş jeoloji ve maden mühendisi olmaması Devlet-i Aliye’nin elini kolunu bağlıyordu. Ancak uğruna savaşların çıkartılacağı, yeni bir dünya düzeninin oluşturulacağı petrolün ehemmiyetini anlayan Abdülhamid sıkıntıları kendi fedakarlıkları ile aştı. Hazine-i Hassa’dan, yani padişahın şahsi malından ödenek çıkartılarak geniş kapsamlı bir petrol rezervi çalışmasına girildi. Sultan’ın kendi parasıyla yaptırdığı çalışmada yabancı ve yerli mühendisler yer aldı. Musul ve Bağdat havalisinde, Dicle ve Fırat nehirleri havzasında petrol taraması yapıldı. Alman maden mühendisi Paul Groskoph ve Habip Necip Efendi yönetimindeki araştırma ekibi çalışmalarını 22 Ekim 1901’de Sultan II. Abdülhamid’e sundular.

Bu zamana kadar söylenen ancak mahiyeti hakkında bir bilginin bulunmadığı “Sultan’ın petrol haritası” sadece Güneydoğu’da değil, Hakkâri ve Bitlis gibi illerde de petrol bulunabileceğini öngörüyor. Haritayı hazırlayan heyet, Bitlis Suyu denilen çayın kıyısı boyunca önemli petrol rezervleri tespit etmiş. Heyetin başkanı Paul Groskoph, petrol noktalarını tek tek tespit ettiklerini aktarırken, takip ettikleri güzergâhı da detaylı bir biçimde anlatıyor. Petrol havzasını dolaşan Paul, Siirt tarafında ve Dicle Nehri kıyısında zengin petrol rezervlerinin bulunduğunu belirtiyor. Dicle Nehri kıyısındaki noktalarda yeterli araştırmayı yükselen sulardan dolayı yapamadıklarını da raporuna ilave eden Paul, nehrin kıyısı dışında, Dicle’nin kıyı şeridi boyunca uzayıp giden yüksek dağlarda da petrol bulunduğunu kaydetmiş. Yine de o dönemin teknik imkanları açısından 900 metre yükseklikteki bu dağlardan petrolün çıkarılması ve nakliyatının zor olacağını eklemeyi unutmamış raporuna.

Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamı ve Doğu Anadolu’nun bir kısmını kapsayan petrol haritasında Diyarbakır, Mardin, Bismil, Hazro Çayı etrafı, Sinan, Batman Çayı etrafı, Dicle bölgesi, Midyat, Bedran, Tulan, Siirt, Botan Çayı etrafı, Habur, Fındık, Cizre, Habur Çayı etrafı, Bitlis Çayı kıyısı ve Hakkâri (Çölemerik)’de önemli petrol yataklarının bulunduğu kaydediliyor.

HARİTA İLK KEZ YAYIMLANIYOR

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çalışmalarını tamamlayan heyet daha sonra bugün Irak sınırları içinde kalan merkezlerde petrol taramasına devam ediyor. Kerkük, Babagürgür, Zaho, Süleymaniye, Bağdat, Musul ve Altınköprü’deki petrol noktaları kilometre ve yerleşim yerlerine göre yön tayini yapılarak kayıt altına alınıyor. Raporda Kerkük ve şehre 15 kilometre uzaklıktaki Babagürgür bölgesinde yoğun miktarda petrol rezervinin bulunduğu belirtiliyor. Babagürgür bölgesinin II. Abdülhamid’in şahsî malı olduğu, ve bu topraklarda Türkiye’deki Nefçi ve Doğramacı ailesinin pay sahibi olduğu biliniyor. Ekip yaptığı tetkikler sonucunda en kaliteli petrolün Bağdat yakınlarındaki El-Kayra ile Mendel’de olduğu sonucuna da varıyor.

Ulaşımın Dicle’de sal üstünde, karada da at ve eşek sırtında yapıldığı bir dönemde aylarca süren bir çalışma sonunda Başmühendis Paul Groskoph, ince detayların yer aldığı raporun sonuna iki önemli noktayı da ilave etmeyi unutmuyor: “Dicle ve Fırat nehirleri havzasında zengin ve mühim petroller bulunuyor. Bunların işletilmesi ve pazarlanması için Bağdat’a uzanan bir tren yolu lâzım. 1889’da inşaatına başlanan ve 1902’de biten demiryolu petrolün Anadolu’ya taşınmasını sağlayacaktır. Bunun için ana hatta sadece birkaç ilave ek hattın yapılması yeterlidir.” Başmühendisin ikinci notu ise iyi değerlendirilmesi durumunda bu petrol coğrafyasının gelecekte dünyanın en önemli merkezlerinden biri olacağı şeklinde.

Kısa bir zamanda bu kadar noktada tarama yaptırarak günün kıt imkânlarına rağmen petrol tespitini belgelendiren Sultan II. Abdülhamid’in saltanat ömrü petrol çıkartmaya yetmedi. İlk kez yayımlanacak olan ‘Sultan’ın petrol haritası’ Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak olan “Osmanlı Döneminde Irak” isimli kitapta yer alacak. Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Budak, bu çalışmayla Irak’taki Osmanlı’yı kamuoyuna sunacaklarını belirtiyor. Kitabın editörlüğünü yapan Cevat Ekici de kitaptaki birçok belge ve çizimin, özellikle de petrol bölümündeki haritaların halen üzerinde çalışılmaya değer belgeler olduğunun altını çiziyor.

Çalışmanın kapsamı petrol haritası ve bununla ilgili raporlarla kısıtlı değil. Hazine-i Hassa’ya devredilen petrol hakları ve bununla ilgili yazışmalar da bulunuyor kitapta. 18 Kasım 1902’de Yıldız Sarayı’na gönderilen belgede Musul vilayetindeki petrol madenlerinin imtiyazının Hazine-i Hassa’ya verildiği kaydediliyor. Daha sonraki tarihlerde padişaha ait araziler Maliye Hazinesi’ne devrediliyor. Ancak 12 Ocak 1920’de Maliye Hazinesi’ne devredilen padişaha ait bütün malların tekrar Hazine-i Hassa’ya devri için bir kararname çıkartılıyor.

Aksiyon dergisinin 480. sayısında yer alan “Hanedan Musul’u istiyor^” başlıklı haberde, Osmanoğullarının Sultan Abdülhamid’ten miras kalan Musul’daki gayrimenkullerini almak için hukuki bir mücadele başlattıklarına yer veriliyordu. Aynı haberde hanedanın mirasçılarının daha önceki dönemlerde Musul’daki gayrimenkulleri dava yolu ile kazandıkları, ancak birtakım siyasi manipülasyonlar sebebiyle bu kararın uygulanmadığı da vurgulanıyordu.


65 NOKTADA PETROL TESPİT EDİLMİŞ

1. Diyarbakır

2. Mardin

3. Bismil

4. Hazro Çayı

5. Sinan

6. Batman çayı

7. Dicle

8. Midyat

9. Bedran

10. Bitlis Suyu (çayı)

11. Tulan

12. Siirt

13. Botan çayı

14. Habur

15. Fındık

16. Cizre

17. Dehuk

18. Zaho

19. Habur çayı

20. Hakkari (Çölemerik)

21. Ahmediye

22. Bisan

23. Alkuş

24. Akra

25. Büyük Zap

26. Revanduz

27. Musul

28. Karakuş

29. Nemrut

30. Küçük Zap

31. Erbil

32. Köysancak

33. Altınköprü

34. Şargat

35. Hamrin Dağı

36. Kerkük

37. Taşhurmatı

38. Tavuk

39. Karadağ

40. Süleymaniye

41. Karadağ

42. Aksu

43. Tuzhurmatı

44. Kefri (Salahiye)

45. Deli Abbas

46. Tikrit

47. Samara

48. Haso çayı

49. Narbin Suyu

50. Diyale Suyu

51. Ramadi

52. Felluce

53. Mendeli

54. Bakuba

55. Kazımiye

56. Bağdat

57. Museyyeb

58. Hılle

59. Kerbela

60. Hit

61. Fırat

62. Anah

63. El-Kadim

64. Ebu Kemal

65. Meydani

Dr. Orhan Koloğlu:

HARİTA BİLİNMİYOR AMA ABDÜLHAMİT’İN PETROLE İLGİSİ MEŞHUR

II. Abdülhamid’in petrol ile ilgili çalışmaları daha çok genel olarak biliniyor. Kapsamlı ve detaylı bir şekilde bilinmiyor. Bu haritanın ortaya çıkarılması önemli bir gelişmedir. Abdülhamid dünyadaki değişimi yakından takip ediyordu. O dönemlerde petrolün yeni kullanım alanları bulduğunun da farkındaydı. Artık motorlu taşıtlar yaygınlaşıyor ve bunlarda petrol kullanılıyordu. Donanmaları ile dünyayı idare etmeye çalışan İngilizler kömürle çalışan gemilerini artık daha pratik olan petrolle çalıştırmaya başlamışlardı. Abdülhamid bunların hepsini biliyor ve petrolün gelecekte stratejik bir silah olacağının hesabını yapıyordu. Bu yüzden Musul’un petrol arazilerini satın aldı. Çünkü İngilizler ısrarla burayı istiyordu. İngilizler, 1. Dünya Savaşı’nda Bağdat’ı almak için harcadıkları paranın 7 mislini Musul’a sahip olmak için harcadılar.




www.aksiyon.com.tr
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,827
Mesajlar
1,524,043
Kayıtlı Üye Sayımız
166,620
Kaydolan Son Üyemiz
questahotel

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst