Gittikçe daha sık duymaya başladığımız kelimeler, full off road modifiyeli araç, off road modifiye yaptım, off road modifiye yapıcam, sahibinden full off road modifiyeli araç vs vs… Peki nedir bu Off-Road modifiye ve doğruları yanlışları nelerdir? İşte bu yazıda dilimiz döndüğünce, tecrübelerimiz ve ustalarımızın anlattıkları doğrultusunda bildiklerimizi paylaşıcaz.
4×4 araçlarda Off-Road modifiye aracımızı çıkacağımız yoldışı şartlarına hazır hale getirmektir basitçe. Ve benzer her yazımda ısrarla vurguladığım gibi doğru Off-Road modifiye tamamen araç sahibinin yapmayı planladığı Off-Road şekline ve dozuna göre değişir. Bazen sadece bir lastik değişimi sizin için doğru modifiye iken bazen roll cage yaptırmadan yola çıkmamanız gerekebilir. Bunu tamamen karar verdiğiniz Off-Road hedefiniz belirler.
Ülkemizde Off-Road Modifiye Adına Yapılan Yanlışlar:-Öncelikle her zamanki sorunumuz olan amaçsızlık bu konudada başı çekiyor. İlk başta sadece pikniğe gidicem diye alınan araçlar daha sonra etrafdaki daha donanımlı araçların görüntülerinden etkilenerek paramız yettiğince gerekli-gereksiz, doğru-yanlış ne bulursak arabanın üstüne koymakla devam ediyor. Piyasada bu sektöre modifiye malzemeleri satanlarında bu konuda katkıları büyük oluyor.
Örneğin piknik ve aile ile zaman zaman yayla ve köy yollarında kullanılmak üzere alınan bir araca, sadece AT sınıfı bir lastik ve çok tedbirli kişiler için ilaveten standart tampon içine yerleştirlecek bir vinç yeterliyken. Araç önce gereksiz yere takozlar ile veya kitler ile yükseltiliyor, demir tamponlar takılıyor, vinç takılıyor, port bagaj ve üstünde olabildiğince büyük ek aydınlatmalar olmazsa olmaz, lastiklerde bizi daha sert göstersin MT hatta olmuşken Extreme MT olsun daha dişli havalı görünüyor, hemen port bagaja bir kürek ve balta koyalım, hiç kullanmasakda güzel görünüyor, Hi- Jack diye bişey varmış çok güzel sarılı kırmızılı ve aracı sert gösteren bir alet , nasıl kullanılır bilmiyorum ama olsun onuda alıp takalım. Kum paletleride olsun çocukken Camel Trophy’de izlemiştim kullanıyorlardı çok havalıydı, aracım lpg li ama olsun yedek yakıt bidonuda alayım aracı sanki az sonra katmanduya seyahate gidicekmişim gibi gösteriyor… diyerek modifiye alıp başını gidiyor.
Sonuç olarakda artık asfalt performansı yarıya düşmüş, üstüne binen lüzumsuz ağırlıklar ve hatalı – eksik modifiyelerden sürekli arıza çıakrtan yada bişeyleri kıran, gereksiz lastik seçimleri ve gereksiz- bilinçsiz yükseltilmiş araçlar yüzünden can gücenliğini tehlikeye atan, birkaç şeyi çok iyi yapabilen bir araçken harcanan onca paraya rağmen artık hiçbirşeyi iyi yapamayan ama dıştan bakınca sizi çok havalı sert gösteren araçlarınız oluyor.
Olması gereken doğru yöntem ise 4×4 bir araç alırken yapmayı planladığımız amaç ile eşleşen modifiyeler yapmak. Aşırıya gitmemek, eksik bırakmamak.
-Teknik olarak modifiyede yapılan yanlışların başındaülkemizde TUV onaylı veya dünya çapında güvenilirliğini kanıtlamış kitler kullanmak yerine yay üstüne veya kupa – şase arasına konan takozlar ile görüntüde aracı yükseltip büyük lastiği bir şekilde çamurlukların içerisine sığdırmak geliyor. Bunun sonucunda orjinal lastik çapının 2-3 birim üstünde lastikler ile yine çok havalı görünen ama asfalt yolda bile zaptetmekde zorlandığımız, arazide artikülasyon namına hiçbirşey yapamayan kütük gibi olmuş, biraz zorladığınızda yürür aksamda sürekli birşeyleri kıran yada kolayca devrilen araçlar ortaya çıkıyor. Genelde sonuç olarakucuza kaçıcam diye yapılan bu işler zaman içinde bize birkaç tane markalı tükseltme kiti fiyatına gelen masraflar çıkartıyor, bununla kurtulabilirsekde şanslıyız.
Yapılması gereken doğru şey ise TUV onaylı veya yurtdışında başarısı tartışmasız olan kit markaları ile araçlarımızı yükseltmek veya standart olarak binmek. Can ve mal güvenliğiniz, yaptığınız Off-Road hobinizide doğru yapabilmek için.
- İkinci teknik yanlışımızolarak hatalı lastik seçimlerimiz geliyor, yılda bir kere çamura giren yada girmeyen araçlara MT lastikler, sene içerisinden yaptığı km nin çok küçük bir kısmını yol dışında yapan araçlara Extreme lastikler alıyoruz. Tamam paranız çoksa israf kısmını bir kenara bırakıp sizin sorununuz diyebiliriz ama bu lastikler ile asfalt yolda bıçak sırtında gittiğinizi de unutmayın.
Ayrıca Off-Road lastiği diye satılan lastikler içerisinde de zemin ve Off-Road türlerine göre farklılıklar varken bizim ülkemizde malesef sadece güzel göründüğü yada ucuz olduğu için hayatı boyunca Kaya Off-Road’u yapmayacak kişiler araçlarının altına Kaya Off-Road’u lastikleri alıp takıyor. Sonuç olarakda ne asfaltta güvenli ne Off-Road da işlerine yarayan saçma sapan bir modifiye ortaya çıkıyor.
Unutmayın zemin ile aramızdaki tek temas noktamız lastiklerimiz ve bu lastikleri ilerlediğimiz zemine uygun seçmediğimiz sürece her an sorun yaşamaya hazırıdır. Lastiklerimizi görüntüsü yada fiyatına göre değil kullanım amacımıza göre seçelim.
-Üçüncü teknik yanlışımızyine lastikler ile alakalı ama bu sefer lüzumsuz ve bilinçsiz lastik çapı büyütme çılgınlığımız. Bir aracı stok olarak kullanıyorsak yürür-mekanik aksamda. O araç için en sorunsuz ve performanslı lastik çapı üzerindeki stok lastik ebatlarıdır. Bunlar yılların mühendislik birikimleri sonucu ortaya konulan ebatlardır. Fakat Off-Road modifiye için yola çıkınca aracın kabul edilebilir sınırlar içerisinde bazı şeylerden kayıplar vermesini göze alarak Off-Road kabiliyetini arttırmak adına lastik ebatlarına ufak oynamalar yapabiliriz. Dediğim gibi aracın teknik altyapısının izin verdiği kabul edilir sınırlar içerisinde.
Bunun dışına çıkan her türlü lastik çapı büyütme, size yarardan çok zarar getirir. Şanzıman, difransiyeller, akslar ve kalan bütün yürür aksam binen aşırı yükden ömürlerini kısaltır, daha sık arızalar yaşamaya başlarsınız. Yakıt tüketimleriniz artar, aracın yol ve arazi performansı düşer.
Lastik çapı büyütmek yapılan Off-Road türüne ve Off-Raod yapılan yerlere göre kaçınılmazda olabilir, bu durumda önce aracı düşündüğünüz lastik çapına mekanik ve teknik olarak hazırlayıp sonra lastik takılırsa sorunlar minimuma iner.
-Dördüncü yanlışımızaraçlarımızı amaçlarımıza uymayan şekilde gereğinden fazla ağırlaştırmak. Unutmayın, sizin arazi ve yol performansınız aracınızın kilo başına verebildiği güç ile doğrudan alakalıdır. Bu yüzden günümüzde üretilen performans arabalarında motor gücü arttırmakdan çok aracı hafifletmeye yönelinmiş ve başarı sağlanmıştır. Ayrıca ülkemizde yapılan Off-Road’un büyük çoğunluğunu çamur Off-Road’unun oluşturduğunu düşünürsek çamur üstünde birim alana uygulanan ağırlık ne kadar fazla ise aracınız o kadar fazla gömülür, ve aracınız ne kadar fazla gömülürse o aracı ordan çıkartmak yada yürütmek için harcamanız gereken güçde o oranda katlanarak büyür.
Eğer derin kanalları olan yerlerde Off-Road yapmıyorsak, yada kaya Off-Road’u yapmıyorsak lastik çaplarımızı makul sınırlar içerisinde tutalım, aracımızı ve kesemizi yormayalım. Lastik çapı büyütmekde zorunlu isek o zamanda aracımızın dişli oranlarını, yükseltme kitlerini, şaft ve difransiyel açılarını bu lastik çaplarına uygun hale getirelim, güçlendirilmesi gereken parçaları büyük lastik çaplarına göre güçlendirelim.
-Beşinci yanlışımız vinç seçimleri , vinç tesisatı ve vinç ile onu besleyen akülerimizin uyumundaki hatalarımız. Bu işe yeni başlayanların çoğu vinçlerin arazide ne kadar kilit önem taşıdığını, sadece aracı sert göstermek için takılan birer aksesuar olmadığını arazide yaşayarak öğreniyor. Düzgün seçilmiş ve tesisatı yapılmış bir vinç sizi en kötü batakdan 10 dakikada kurtarabilecekken, yapılan bir vinç hatası yüzünden araç günlerce orada masur kalabiliyor. Ucuz olsun diye aracımızın ağırlığına yetmeyecek vinçler alıyoruz, yada zamanla aracı öyle ağırlaştırıyoruzki vinç kapasitesini aşıyoruz. Malesef ülkemizde oto elektirikçisi olarak iş yapan ve Off-Road araçları ile çok ilgisi olmayan elektirik ustalarının büyük çoğunluğu Off-Road vinçlerini hatalı monte ediyor, tesisatları yetersiz veya yanlış oluyor. Sonuç olarakda arazide yaşanan yok yere rezillikler ve suçsuzken suçlanan vinç markaları.
Aracımızın toplam ağırlığına ve o ağırlığın çamur içerisinde battığında vinç üzerine yapabilecğei yüke göre vinç seçimlerimizi yapalım, mutlaka yeterli ve iyi bir akü-tesisat kablosu seçimimiz olsun vede mutlaka vinç tesisatı konusunda tecrübesine güvendiğimiz ustalara montajları yaptıralım.
-Altıncı olarak aklıma gelen yanlış, şnorkel montajları ile ilgili. Şnorkeli alıp gereken yerleri kesip taktıkdan sonra aracımızın su ile hiçbir sorunu kalmadığını düşünüyoruz. Oysa yapılan şnorkel montajlarının yarısı hatalı yada eksik, bu hatalarıda genelde şanslıysak su içinde stop eden bir araçla, şanssız isek motorumuzu bitirdikden sonra öğreniyoruz. Şnorkeller kesinlikle aracımıza %100 uygun modeller olmalı, tüm bağlantılar silikon veya benzeri yapıştırıcılar ile defalarca kontrol edilerek yapıştırılmalı, izole edilmeli. Hava filtresi kutumuzun şnorkelden bağımsız olarak tam kapandığında içeri su almadığına emin olunmalı.
Daha saymakla bitmez sayıda belki detaylar üstünde yapılan yanlışlar var, ama ilk aklıma gelen belli başlılarını yazdım, belki sizlerde yorumlarınızla katkıda bulunur ve tecrübelerinizi aktarırsınız. Doğru amaç, amaca uygun modifiye can ve mal güvenliğinizi korumanın en temel yoludur.
Saygılarımla
Kürşad Ergan
Kaynak: 4x4Dergi