Nükleer Karşıtı Platformu üyeleri, Türkiye'de nükleer santral yapılmaması için topladıkları 100 bin imzalı dilekçeyi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy'a verdiler.
İstanbul, Sinop, Mersin, Adana ve Samsun'dan otobüslerle Ankara'ya giden platform üyeleri, TBMM'nin Dikmen kapısı önünde toplandı. Ellerinde “Nükleer santrale geçit yok”, “Nükleer tehdidi durduralım” yazılı pankartlar taşıyan grup, “Nükleer santral istemiyoruz” sloganları attı.
Burada yapılan basın açıklamasında konuşan CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, nükleer enerji karşıtlarının haklı mücadelelerine destek verdiklerini dile getirerek, AK Parti Hükümetinin, 5 yıllık süre içinde enerji alanında tek bir projeyi hayata geçirmediğini ileri sürdü. Seyhan, “Hükümetin, nükleer enerjiyi topluma sunmasını kınıyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından, grup üyelerinden belirlenen 8 kişi, TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Aksoy'u ziyaret etti.
Aksoy, ziyarette yaptığı konuşmada, komisyonlarında nükleer enerji konusunda bir kanun tasarısı bulunduğunu, bu tasarıyla nükleer enerji santrallerinin kurulması durumunda hangi hukuki esaslara göre yapılacağının düzenlendiğini söyledi.
Bulgaristan'da yeşil bir alana kurulan bir nükleer santrali gezdiğini, 3. nesil olan bu santralin çevreye hiçbir şekilde zarar vermediğinin dile getirildiğini anlatan Aksoy, Türkiye'nin de enerjisini çeşitlendirmesi gerektiğini kaydetti.
Aksoy, 10 yıl sonra Türkiye'nin enerji ihtiyacının 160 milyar kilovat saatten 500 milyar kilovat saate çıkacağını ifade eden Aksoy, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerjinin de düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
Platform üyelerinin eleştirileri üzerine Aksoy, “Hİçbir hükümet, milletvekili, Türkiye'ye zarar verecek bir şeyi yapmaz, yaptırmayız” dedi.
Aksoy, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bir yasa çıkarttıklarını, bu yasa kapsamında 500 kişinin, kendi elektriğini üretmek için lisans başvurusunda bulunduğunu ifade ederek, doğalgaz, petrol, hidroelektrik gibi enerji kaynaklarının, Türkiye'nin gelişen sanayisine yeterli olmayacağını kaydetti.
Soner Aksoy, dünyanın en tanınmış nükleer karşıtı örgütü olan Greenpeace'in başkanının da eskisi kadar nükleer enerjiye karşı olmadığını dile getirerek, kanun tasarısı üzerinde çevre örgütlerinin yanı sıra bilim dünyasının görüşlerini dikkate alacaklarını sözlerine ekledi.
“NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ”
Nükleer Karşıtı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Cengiz Göltaş ise ne Sinop, ne Mersin Akkuyu, ne de Türkiye'nin hiçbir yerinde nükleer santral istemediklerini dile getirerek, ülkede yüksek bir güneş, rüzgar ve hidroelektrik potansiyeli bulunduğunu ve bunların kullanılması gerektiğini söyledi.
Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz, Türkiye'nin nükleer enerji santrallerine ihtiyacı olmadığını, güvenli olan yenilenebilir kaynakların ülkeye yeteceğini savundu.
Sinop'a nükleer santral kurulması durumunda Karadeniz'in kirleneceğini, Sinop'un yok olacağını savunan Oğuz, komisyon üyesi AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin'e, “Çernobil'in etkisi sonucu 10 yılda 5 yakınımı kaybettim. Şu an yetim 2 çocuğa bakıyorum. Siz de bir annesiniz. Lütfen bizi böyle bir acıya mahrum etmeyin” diye seslendi.
Cengiz Göltaş, daha sonra 100 bin imzanın bulunduğu dosyayı, Komisyon Başkanı Aksoy'a teslim etti.
İstanbul, Sinop, Mersin, Adana ve Samsun'dan otobüslerle Ankara'ya giden platform üyeleri, TBMM'nin Dikmen kapısı önünde toplandı. Ellerinde “Nükleer santrale geçit yok”, “Nükleer tehdidi durduralım” yazılı pankartlar taşıyan grup, “Nükleer santral istemiyoruz” sloganları attı.
Burada yapılan basın açıklamasında konuşan CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, nükleer enerji karşıtlarının haklı mücadelelerine destek verdiklerini dile getirerek, AK Parti Hükümetinin, 5 yıllık süre içinde enerji alanında tek bir projeyi hayata geçirmediğini ileri sürdü. Seyhan, “Hükümetin, nükleer enerjiyi topluma sunmasını kınıyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından, grup üyelerinden belirlenen 8 kişi, TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Aksoy'u ziyaret etti.
Aksoy, ziyarette yaptığı konuşmada, komisyonlarında nükleer enerji konusunda bir kanun tasarısı bulunduğunu, bu tasarıyla nükleer enerji santrallerinin kurulması durumunda hangi hukuki esaslara göre yapılacağının düzenlendiğini söyledi.
Bulgaristan'da yeşil bir alana kurulan bir nükleer santrali gezdiğini, 3. nesil olan bu santralin çevreye hiçbir şekilde zarar vermediğinin dile getirildiğini anlatan Aksoy, Türkiye'nin de enerjisini çeşitlendirmesi gerektiğini kaydetti.
Aksoy, 10 yıl sonra Türkiye'nin enerji ihtiyacının 160 milyar kilovat saatten 500 milyar kilovat saate çıkacağını ifade eden Aksoy, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra nükleer enerjinin de düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
Platform üyelerinin eleştirileri üzerine Aksoy, “Hİçbir hükümet, milletvekili, Türkiye'ye zarar verecek bir şeyi yapmaz, yaptırmayız” dedi.
Aksoy, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bir yasa çıkarttıklarını, bu yasa kapsamında 500 kişinin, kendi elektriğini üretmek için lisans başvurusunda bulunduğunu ifade ederek, doğalgaz, petrol, hidroelektrik gibi enerji kaynaklarının, Türkiye'nin gelişen sanayisine yeterli olmayacağını kaydetti.
Soner Aksoy, dünyanın en tanınmış nükleer karşıtı örgütü olan Greenpeace'in başkanının da eskisi kadar nükleer enerjiye karşı olmadığını dile getirerek, kanun tasarısı üzerinde çevre örgütlerinin yanı sıra bilim dünyasının görüşlerini dikkate alacaklarını sözlerine ekledi.
“NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ”
Nükleer Karşıtı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Cengiz Göltaş ise ne Sinop, ne Mersin Akkuyu, ne de Türkiye'nin hiçbir yerinde nükleer santral istemediklerini dile getirerek, ülkede yüksek bir güneş, rüzgar ve hidroelektrik potansiyeli bulunduğunu ve bunların kullanılması gerektiğini söyledi.
Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Hale Oğuz, Türkiye'nin nükleer enerji santrallerine ihtiyacı olmadığını, güvenli olan yenilenebilir kaynakların ülkeye yeteceğini savundu.
Sinop'a nükleer santral kurulması durumunda Karadeniz'in kirleneceğini, Sinop'un yok olacağını savunan Oğuz, komisyon üyesi AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin'e, “Çernobil'in etkisi sonucu 10 yılda 5 yakınımı kaybettim. Şu an yetim 2 çocuğa bakıyorum. Siz de bir annesiniz. Lütfen bizi böyle bir acıya mahrum etmeyin” diye seslendi.
Cengiz Göltaş, daha sonra 100 bin imzanın bulunduğu dosyayı, Komisyon Başkanı Aksoy'a teslim etti.
