ufukmehmedov
Yeni Üye
- Mesajlar
- 19
- Tepkime Puanı
- 1
www.barkurt.com Bulgaristan Gezisi sitesinden alıntıdır.
Rodoplarda bulunan ve adı kadar da güzel olan bu kayalıklar gerçekte mağaraya benzemektedirler. Mağaradan tek farkı, kayalıkların iki tarafının da açık olmasıdır. Bundan yıllar önce Osmanlılar bu bölge için, eski Türkçede taş köprü anlamına gelen ‘erküpiya’ adını vermişlerdir.
1961 yılında bu doğal köprülerin devlet tarafından turistik bölge ilan edilmesinden sonra, mucizevi yapıları görmek için birçok yerli ve yabancı turist akın etmiştir. Siz de bu doğa harikası yapıları görmek isterseniz, Paşmaklı (Smolyan) veya Filibe (Plovdiv) den 70 km. yol giderek ulaşabilirsiniz.
Bu doğal köprülere ait öykü ise bir ejderhanın ıztırabıyla ilgilidir. Bundan yıllar önce bölgede yaşayan köylüler, hayvanlarını otlatmak için köprülerin bulunduğu alana gelirlermiş. Onları gören devasa ejderha defalarca köylülere ve hayvanlarına saldırmış. Bu acı verici durum karşısında köylüler ejderhadan kurtulmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan hazırlamışlar. Onlarca çuval kum yüklü bir eşeği ejderhanın olduğu yere göndermişler. Eşeği gören ejderha, eşeği ve kum torbalarını olduğu gibi yutuvermiş. Ejderhanın midesine oturan kumlar belli bir süre sonra kendisine dayanılamayacak ıztıraplar ve acılar çektirmeye başlamış. En sonunda acılara dayanamayan ejderha köprülerin bulunduğu kuytu alana saklanıp ölmüş. Bu kuytu alanda yüzyıllar sonra ejderhanın kemikleri bir bir koparak mucizevi köprülerin oluşumunu sağlamış.
Oysa gerçekte bu doğal köprüler, Dol Nehrinin yüzyıllar boyunca kayaları aşındırması sonucu meydana gelmiştir. En büyük köprü 70 m. ortanca köprü 23 m. yüksekliğindedir. Ortanca ve daha küçük olan köprüleri ziyaret etmek sakıncalıdır. Şimdilik turistlere en büyük köprüye gitmeleri önerilmektedir.
Erküpiya Köprülerini ziyaret etmek için en uygun zaman yaz mevsimidir. Fakat kış aylarında Rodopları görmeye gelen turistlerin sayısı da oldukça fazladır. Bölge yılın her mevsimi pekçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Rodoplarda bulunan ve adı kadar da güzel olan bu kayalıklar gerçekte mağaraya benzemektedirler. Mağaradan tek farkı, kayalıkların iki tarafının da açık olmasıdır. Bundan yıllar önce Osmanlılar bu bölge için, eski Türkçede taş köprü anlamına gelen ‘erküpiya’ adını vermişlerdir.
1961 yılında bu doğal köprülerin devlet tarafından turistik bölge ilan edilmesinden sonra, mucizevi yapıları görmek için birçok yerli ve yabancı turist akın etmiştir. Siz de bu doğa harikası yapıları görmek isterseniz, Paşmaklı (Smolyan) veya Filibe (Plovdiv) den 70 km. yol giderek ulaşabilirsiniz.
Bu doğal köprülere ait öykü ise bir ejderhanın ıztırabıyla ilgilidir. Bundan yıllar önce bölgede yaşayan köylüler, hayvanlarını otlatmak için köprülerin bulunduğu alana gelirlermiş. Onları gören devasa ejderha defalarca köylülere ve hayvanlarına saldırmış. Bu acı verici durum karşısında köylüler ejderhadan kurtulmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan hazırlamışlar. Onlarca çuval kum yüklü bir eşeği ejderhanın olduğu yere göndermişler. Eşeği gören ejderha, eşeği ve kum torbalarını olduğu gibi yutuvermiş. Ejderhanın midesine oturan kumlar belli bir süre sonra kendisine dayanılamayacak ıztıraplar ve acılar çektirmeye başlamış. En sonunda acılara dayanamayan ejderha köprülerin bulunduğu kuytu alana saklanıp ölmüş. Bu kuytu alanda yüzyıllar sonra ejderhanın kemikleri bir bir koparak mucizevi köprülerin oluşumunu sağlamış.
Oysa gerçekte bu doğal köprüler, Dol Nehrinin yüzyıllar boyunca kayaları aşındırması sonucu meydana gelmiştir. En büyük köprü 70 m. ortanca köprü 23 m. yüksekliğindedir. Ortanca ve daha küçük olan köprüleri ziyaret etmek sakıncalıdır. Şimdilik turistlere en büyük köprüye gitmeleri önerilmektedir.
Erküpiya Köprülerini ziyaret etmek için en uygun zaman yaz mevsimidir. Fakat kış aylarında Rodopları görmeye gelen turistlerin sayısı da oldukça fazladır. Bölge yılın her mevsimi pekçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.