Ynt: Motosiklete Bin Oğlum, Çünkü Motosiklet Hayattır
Her anne ve baba evlatları kaç yaşına gelirse gelsin daima onları çocuk olarak görüyorlar onları her türlü olaylara karşı koruma altına alıp onlara zarar gelmesini önlemeye çalışırlar.Ben zamanında çok yaramazdım hele birde motosiklet sevdam vardı ailemin tek çocuğuydum o nedenle üzerime titrerlerdi ben arkadaşlarımdan motor kaptımmı dünyalar benim olurdu ne kadar çok motor istedimsede almadılar bende para biriktirdim ailemden habersiz motor aldım onu bir arkadaşımın orada bırakmaya başladım artık her istediğimde ona binebiliyordum tabi bu arada benim motora binmem babamın kulağına gitmiş bir gün akşam eve geldiğinde bir güzel fırçaladı ben bu motor benim değil desemde inanmadı arkadaşımın babasına giderek durumu izah ederek motoru sattırdı tabi ben yine boş durmadım yine sağdan soldan motor buldum vücudumda kırılmadık kemik kalmadı bu arada biraz daha büyüdüm ve kendi feribotumuzla Marmaris-Rodos adası arasında çalışmaya başladık bu arada yavaş yavaş çevre edinmeye başladık bir arkadaşım vasıtasıyla Rodos Türklerinden biriyle tanıştım bu kişinin hem motor hemde araba kiralama servisi vardı her gün o yıllarda Türkiye de olmayan motorları kullanıyordum her gün değişik motor kullanıyordum o zamanlar kullanmadığım motor kalmamıştı.Bir gün yıllarca bizim yatlarda mavi yolculuk yapan bir İtalyan aile geri dönüşlerini Rodos üzerinden yapmak istemişler ve ben ,babam ,gemicilerimizle Rodosa gittik o akşam dışarıda İtalyan aile bize yemek verdi bir güzel eğlendik ve yatta geceyi geçirdik.Sabahleyin akşamın etkisiyle biraz geç kalktık kahvaltıdan sonra son gün olması sebebiyle İtalyan aile şehri gezmeye çıktı bizde onlara ziyafet çekmek için çarşıya alış verişe çıktık.Akşam yemeğe geldiklerinde onlara süper bir ziyafet çektik bu arada bizim İtalyan aile rakıyı hızlı içmeye başladılar babamın o kadar ikazına rağmen çok çabuk sarhoş oldular benim biraz canım sıkıldı İtalyan ailenin oğluna ve kızlarına dışarı çıkıp eğlenmeye gitmeyi teklif ettim olarda kabul ettiler biraz gezdikten sonra danın en büyük diskosuna gitmek istedik disko Faliraki yolu üzerinde şehirden biraz uzak bir yerdeydi ben taksiyle gidelim deim onlar istemediler ve motor kiraladık diskoya gittik orada uzun bir süre eğlendik sabaha karşı yata dönerken bizim İtalyan arkadaş motoru çok hızlı kullanmaya başladı ben 3-4 sefer ikaz ettiysemde beni dinlemedi ,bu arada kız kardeşiylede kavga etti ve deli gibi yanımzdan geçip son hızla motoru sürmeye başladı 1-2 kilometre gittikten sonra şehrin girişindeki bir kavşağa hızla girdi bu arada kırmızı ışık yandı hiç hız kesmeden geçmek istedi aniden karşısına bir araba çıktı o panikle fren yapınca hızın etkisiyle motoru kaydırdı dahada panik yaptı o anda ön fren yapınca motorun üzerinden ön tarafa doğru uçup kafasını yere vurar vurmaz kafatası dağıldı bu arada bende onun boşta kalan motoruna çarptım motorun üzerinden uçup sol omuzumun üstüne doğru düştüğüm anda dünyam karardı 2 gün sonra hastanede kendime geldim her tarafım kırıklar içindeydi İtalyan aile bu arada kızını ve oğlunu kaybetmiş benimle beraber olan kızının vücudunun bir çok yerinde kırıklar varmış bu arada aile bir kaç gün geçtikten sonra İtalyaya geri döndüler ben uzun bir müddet hastanede kaldıktan sonra taburcu oldum o uzun hastane günlerinde uzun uzun düşünüp bir daha motora binmemeye karar verdim.Daha sonraki yıllarda bizim İtalyan aile yine bizim tekneyle mavi yolculuk yaptılar ama ne kazadan bahsedildi nede Rodos adasından onlar geçmişi sildiler ama ben silemedim bu olayı daha dün gibi hatırlarım işte bu yüzden oğluma Kanuni Buffalo 150 tipinde bir motor almak istiyorum.Şimdi onun gençlik çağı kanının kıpır kıpır olduğu zaman geçenlerde ona Motosiklete Bin Oğlum,Çünkü Motosiklet Hayattır yazısını okuttum ve bu konuda ne düşünüyorsun dediğinde merak etme sen baba ben senin ne demek istediğini anladım bana bu yazıyı okuttuğun için çok teşekkür ederim dedi işte o an yüreğime su serpildi .Bende diyorumki Motosiklete Bin Oğlum,Çünkü Motosiklet Hayattır onu kullanmasını bilene.