Maske sualtında görmemizi sağlayan temel ekipmandır. Maske olmadan sualtı sporlarını yapabilmek mümkün olmayacaktır. Bu açıdan bakıldığında belki de dalış ekipmanları zincirinin en önemli halkasıdır. SCUBA da kullanılan maskeleri de bu anlamda değerlendirmek gerekir.
Ortamdaki ışık, ortamı oluşturan elemanlardan yansıyarak gözbebeğinden geçer ve retina tabakasına ortamın şekli belirir. Böylece görme gerçekleşmiş olur. İnsan için doğal ortam olan havanın kırılma indisi objelerden yansıyan ışığın retina üzerine tam olarak düşmesini sağlar ve görüntü net olarak belirir. Oysa su havadan daha yoğun bir ortamdır. Işığın kırılma indisi suda farklı olduğundan, objelerden yansıyan görüntü retina üzerine tam olarak düşmez ve bu da bulanık görmeye neden olur. Maske kullanıldığında maskenin camı ile göz arasında bulunan hava tabakası kırılma indisini düzelterek, görüntünün retina üzerine tam olarak düşmesini ve net görmeyi sağlar. Ancak bu görüntü net olmasına rağmen, ışığın sudan, maske camının arkasındaki hava ortamına geçerken kırılmasından dolayı objeler %33 oranında büyük ve %25 oranında da yakın görmemize neden olur.
Suda, havaya göre farklı kırılma nedeniyle bulanık görmemiz ve denizdeki tuzluluktan ötürü, dalış sırasında gözlerimizin yanması da maske kullanarak giderilmiş olur.
Sırası gelmişken, yeni balıkadamlar arasında espri konusu olan, maske-gözlük arasındaki farka da değineyim.Maskelerin gözlükten farkı burnu da içerisine almasıdır. Burun kısmı olmaya sadece yüzme amaçlı kullanılan gözlükler ile su tahliyesi yapabilmek mümkün olamayacağı için SCUBA için uygun değildirler.
Maskeler
1 Maske Camı/Camları
2 Maske çerçevesi
3 Maske eteği (Yüze oturan kısım)
4 Maske kayışı
5 Maske tokaları
6 Klipsler
olarak temel 6 unsurdan oluşur.
Maskeler, başlangıçta plastik veya metal çerçeveye bağlı cam ile doğal kauçuk malzemeden yapılmış olsa da, günümüzde polikarbonat çerçeve, temperli cam veya polikarbonat cam ve silikon esaslı malzemeden yapılmaktadır.
Günümüzde polikarbonat esaslı şeffaf malzemeden yapılan camlar kullanıldığı gibi, ışıl işlemden geçirilerek sertleştirilmiş ve basınç mukavemeti artırılmış camlar da kullanılmaktadır. Polikarbonat esaslı camlar da yeterince basınç dayanımına sahip olsalar da, darbe tesirli çarpmalarda polikarbonat camın elastikiyeti dolayısıyla anlık bir form çarpılmasına neden olabilir. Ve bu anlık form değişikliği camın çerçeve ile birleştiği yerlerde geçici olarak ayrılmalarla beraber su kaçağına sebep olabilir. Çizilme mukavemeti açısından da polikarbonat esaslı camlar daha zayıftır,çizilir. Bu anlamda temperli tabir edilen ışıl işlemden geçirilerek sertleştirilmiş camlı maskeler tercih edilmelidir. Bu tür camların üzerinde “T” veya açık yazılmış “Tempered” ifadesi vardır.
Araba tamponundan, far camına kadar birçok üretimde kullanım alanı bulan Polikarbonat malzeme Maske çerçevesi, toka ve klips imalatında da kullanılmaktadır. SCUBA amacı dışında snorkel yapmak ve yüzme amaçlı maskelerde çerçeveler plastik esaslı mika veya bakalitten yapılır. Bu tür maskeler basınç ve darbe tesirlerine karşı mukavim değildir.
Doğal kauçuk pahalı olduğundan ve daha çabuk yıprandığından alternatif olan silikon esaslı malzemeden yapılan maske eteği daha yaygın kullanım alanı bulmuştur. Maske eteklerinde kullanılan silikon şeffaf, siyah veya metal renkli olabilmektedir. Siyah silikon maskeleri daha çok mağara dalgıçları, zıpkınla balık avı yapanlar tercih etmekteler. Daha aydınlık görüş hissi veren şeffaf silikon etekli maskeler daha büyük bir kesimin tercihi olmaktadır. Estetik kaygılarla ve daha ucuz fiyatlarla satıldığından metal renk (metalflex) silikon maskeler de kullanıcılar tarafından tercih edilebilir. Teknik açıdan siyah, şeffaf veya metalflex silikon esaslı malzeme değerleri arasındaki fark ihmal edilebilir düzeydedir.
Piyasada bilinen maskelerin kayışları da silikon esaslı malzemeden yapılmaktadır. Bazıları tek bir banttan oluşmakta bazıları ise baş arkasına gelen kısmı çit olarak dizayn edilmiştir. Baş arkasına gelen kısmı çift bantlı olanlar kaymaya karşı daha emniyetli olduğundan tercih edilebilir. Çoğu maske kayışında ayarlamayı kolaylaştıran, enine dişler mevcuttur.
Maske kayışlarının maske ile birleştiği yerde ayarlanabilir tokalar vardır. Bu tokalar bazı modellerde, belli bir açıyla hareket edecek şekilde oynar bir düzenekle bağlıdır. Bu oynar düzenekliler, maske kayışının, maske çerçevesi ile birleştiği yerde ufak oynamalarına izin verir ve maskenin yüze yaptığı basının yüze eşit dağıtılmasına sebep olur. Bu da tercih edilebilir bir özelliktir.
Maske tokaları marka ve modellere göre farklı kullanım şekli sunar. Öyle ki, bazı modellerin tokaları üzerindeki düğme, tek bası ile kontrol edilebilir. Toka içerisinde kayışın kolayca kaymasını sağlayan silindir her modelde olmayabilir. Basit şekilde gevşetip sıkılabilen tokalar tercih edilmelidir. Maske tokasında eskiden çok kullanılan metal malzemeler günümüz maskelerinde tamamen polikarbonat malzemeye dönüşmüştür. Bu da oksidasyonun önüne geçen bir çözümdür.
Sportif dalış amacıyla kullanılan Maskeleri
1 Tek camlı maskeler
2 Çift camlı maskeler
3 Full face maskeler
şeklindeki başlıklarda toplamak mümkündür.
Başlangıçta çok kullanılan oval tek parça camlı maskeler nostaljik bir görüntü verseler de su tahliyesi modern maskelere oranla daha zor olarak yapılabilir.
Tek camlı maskeler, kullanıcıya daha ferah bir görüş sağlar.Ancak görüş açısı çift camlı maskeye oranla ihmal edilecek ölçüde artış gösterir.
Çift camlı maskelerin, bazı markaların bazı modelleri için camlarının, numaralı optik camlarla değiştirilebilir özelliği vardır. Numaralı gözlük kullanan kişilerin, maske satın alırken göz önünde bulundurması gereken bir özelliktir. Bu tür optik numaralı camlar da gene temperli tiptendir. Numaralı cam ile maske kullanmak isteyenlerin, satın alma sırasında cam fiyatları ile maske fiyatını toplayarak farklı marka ve modellerle mukayese etmeleri daha uygun olur. Çünkü bazı modellerin camları oldukça pahalı olmasına rağmen, maskeler daha uygun fiyatlıdır.
Full face maskeler yüzün tamamını içerisine alacak şekilde dizayna sahiptir. Bu tür maskeler derin dalış, görüşün yetersiz olması, çok soğuk su dalışı gibi şartlarda kullanım alanı bulurlar. Bu tür maskelerin birçok modelinde, regülatörün 2. kademesi maskeye monte edilmiştir, bazılarında ise regülatörün montajına izin veren yapıdadır. Gene çoğu full face maske sualtı haberleşme sisteminin montajına imkan verir niteliktedir.
Havadaki kırılma indisi yerine sudaki kırılma indisi baz alınarak üretilen camların kullanıldığı maskeleri de günümüzde temin etmek mümkündür. Bu tür maskelerin camları artık %33 daha büyük ve %25 daha yakın görme yerine normal su üzerinde olduğu gibi gerçeğe çok yakın görüntü vermekteler. Bu sayede mesafe ve boyut tahmini daha gerçekçi yapılabilir.
Çok nadir de olsa renkli, temperli cam kullanılarak üretilmiş maskeler de vardır. Bu camlar kırmızı ve mavi renkte olabilir. Renkli camlar ışığı filtre ederek kullanıcıya (Fotoğraf makinesi filtrelerinde olduğu gibi) görüntünün farklı renklerini ve ultraviyole ışınlarını absorbe ederek kullanıcıya konfor sağlar. Ancak bu çok yaygın kullanılan bir cam türü değildir. Özel amaçlı dalışlarda kullanılabilir. Dalış amacıyla kullanılması uygun olmayan bazı maske türleri de renkli fakat temperli olmayan cam ihtiva edebiliyorlar. Bu tür maskelerden uzak durmamız dalışın emniyeti açısından önemlidir.
Maske içerisine verilen havayı bir silikon kanal vasıtasıyla dış kulağa ulaştıran maske türü, dalış sırasınca kulak yolunun kuru kalmasını sağlar. Öyle ki, kulak zarı perfore olan balıkadamlar dahi, bu türden maske kullanarak dalma olanağı bulurlar. Maske hacmine burundan verilen hava, kanal vasıtasıyla dış kulağa gönderilerek ortam basıncı dış kulağa iletilir. Dalış boyunca dış kulağın hiç ıslanmaması sağlanır.
Aynı malzemeler kullanılarak yapılmış olsalar da maskenin dizaynı tercihte büyük etkendir. Kullanılan malzeme kalitesi aynı olmasına rağmen tutulan dizayna sahip maskeler diğerlerinden daha pahalıdır. Bu da tamamen üretici firmaların fiyat politikası olarak karşımıza çıkar.
Bazı maske dizaynları bazı kullanıcıların yüzüne uygun olmayabilir. Yüzünüze uygun olup olmadığının tek yolu test ederek doğrulamaktır. Maskeyi, kayışı kafanıza geçirmeden yüze oturtup, burnunuzdan maske içindeki havayı çekerek maske içerisinde vakum yaratın. Elinizle tutmadan vakumlamaya devam ettiğiniz sürece, maske yüzünüzde durmaya devam ediyorsa o maske yüzünüze uygun demektir. Zaten bu sürede elinizle maskeyi çıkarmaya çalışsanız da, maske direnç göstererek çıkarmanızı engelleyecektir. Bazı maske tipleri anlatılan vakumlama testinde, eteğinden hava alarak yüzünüzde durmaz ve düşer. Bu tip maskelerin, sualtında kullanım sırasında da su alacağı kesindir ve uygun değildir.
Maskesiz olarak görüş açısı, yatayda yaklaşık 170 derecedir. Maskeler genellikle bu açıyı 140 dereceye kadar düşürürler. Amaç daha fazla alanı görme olduğundan, bu açıyı daha fazla düşürmeyen maskeler tercih edilmelidir. Bazı maskelerin camı/camları 15-20 derecelik bir açı ile öne eğik olarak dizayn edilmiş olduğundan, kullanıcının kendi üzerindeki ekipmanı kolayca kontrol etmesine izin verir. Gene aynı anlamda camları silindirik veya köşeli olarak dizayn edilmiş, böylece görüş açısını artıran tipte de maskeler vardır.Ancak optik numaralı cam ile kullanıma uygun değildir.
Küçük hacimli maskede, burundan hava göndererek basıncı dengelemek daha az hava ile mümkün olduğundan serbest dalanların tercih etmesine neden olsa da bu özellik SCUBA için önemli sayılmaz. Günümüz maskeleri söz konusu olduğunda Küçük hacimli maske ile daha büyük hacimli maske arasındaki hacim farkı ihmal edilecek düzeydedir.
Buğulanmayan maske var mıdır? Bu sorunun olumlu cevabı maalesef yoktur, her maske buğu yapar. Maskeyi buğulandıran sebep, maske camının iç tarafı ile dış tarafı arasındaki ısı farkıdır. Bu ısı farklılığı maske içerisindeki havada bulunan nemin, camın iç tarafındaki yoğunlaşmasından kaynaklanır.
Buğu önlemenin birçok metodu vardır. Buğu önleyici spray veya sıvı kullanmak dahi bazen kesin çözüm olmaz. Ayrıca buğu önleyici spray veya sıvılar genellikle pahalı çözümlerdir. Maske kuru iken, cam veya camlarına iç taraftan tükürmek ve tükürüğü cama sıvamak daha sonra su ile yıkamak en yaygın ve ekonomik yöntemdir. Ayrıca yosun ile camı iç taraftan silmek de bazen çözüm olabilmektedir. Bir diğer yöntem şeffaf, sıvı bir deterjan damlası ile camı içten sıvamaktır.
Maske camını/camlarını akşam diş macunu ile sıvamak, dalıştan önce de kurumuş macunu su ile yıkayarak uzaklaştırmak da buğulanmayı en aza indirir.
Bazı marka ve modellerde tüm parçaları temin ederek değiştirebilmek mümkündür. Yedek olarak yanınızda bir adet maske kayışı ile bir adet yedek toka bulundurmak da bir sürprizle karşılaşmamanızı sağlar. Tercih ettiğiniz maskenin yedek parçalarının olması, maskenizin uzun süre size hizmet etmesini sağlayacaktır.
Maskelerinizi maske kutusunda muhafaza etmek de ömrünü uzatacaktır. Kutu içerisinde maskenin herhangi bir bası altında kalmayacak şekilde muhafazası en uygun saklama şeklidir. Piyasada estetik görünüşlü, neopren maske çantaları da vardır. Bu tür çantalar, üzerlerine yapılan basıyı içerisinde bulunan maskeye aynen ilettiklerinden uygun değillerdir. Genellikle balıkadamlar maskelerini palet içinde bırakarak muhafaza ederler. Bu da maskelerin her zaman bası altında kalarak silikon esaslı malzemenin yorulmasına neden olur. Uzun süreli muhafazalarda maskeyi kayışından asmak da, maske kayışına zarar verir.
Güneşin malzemeler üzerindeki etkisi her balıkadam tarafından bilinir. Maskeler de bu bağlamda güneşte mümkün olduğunca az kalmalıdır. Güneş altında unutulan bir maskede bazen kullanılmayacak ölçüde form değişikliği olur. Aynı şekilde ısı kaynaklarına yakın muhafaza etmek de maske formunda kalıcı deformasyon yaratır. Kimyasal etkileri nedeniyle kolonya,aseton,benzin gibi kimyasallarla temas da maskenizde kalıcı zararlar verecektir.
Şeffaf silikon malzemeden maskelerde ışık da sararmalara yol açar. Öyle ki bazan bu sararmalar demli çay kıvamına dahi gelir ve teknik açıdan evsafını korusa da kötü bir görünüm kazanır. Uzun süre saklamalarda, maskenin ışık almadan saklanması da gerekir. Genellikle maske kutuları şeffaf ışığı geçiren yapıda olduğundan, maskenin siyah bir poşete sararak kutuya konulması çözüm olabilir.
Eskiler uzun süren saklamalarında, maskelerini pudralayarak muhafaza ederler. Bu kauçuk esaslı maskelerin kullanıldığı dönemden kalan alışkanlık, silikon maskeler için uygun değildir.
Maskelerin dalıştan sonra hemen kutusuna koymak, herhangi bir dikkatsizlik sonucu üzerine basılma ihtimalini de ortadan kaldıracaktır.
Her dalış serisinden sonra tatlı su ile yıkamak, sudaki tuzun kristalleşerek kesici hüviyet kazanıp, silikon malzemeden yapılan kısımlara zarar vermesini önler.
Uzun süre kullanım sonucu silikon malzeme üzerinde bir takım tuz ve kireç birikerek kötü bir görünüme neden olacaktır. Bu zaman zaman maskeyi, karbonat veya diş macunu ile sıvayıp, eski bir diş fırçası kullanarak temizleme yoluyla giderilebilir. Biraz su yardımıyla fırçalamak ve daha sonra karbonat veya diş macununu su yardımıyla uzaklaştırmak yeterli olacaktır.
İyi dalışlar...
Ortamdaki ışık, ortamı oluşturan elemanlardan yansıyarak gözbebeğinden geçer ve retina tabakasına ortamın şekli belirir. Böylece görme gerçekleşmiş olur. İnsan için doğal ortam olan havanın kırılma indisi objelerden yansıyan ışığın retina üzerine tam olarak düşmesini sağlar ve görüntü net olarak belirir. Oysa su havadan daha yoğun bir ortamdır. Işığın kırılma indisi suda farklı olduğundan, objelerden yansıyan görüntü retina üzerine tam olarak düşmez ve bu da bulanık görmeye neden olur. Maske kullanıldığında maskenin camı ile göz arasında bulunan hava tabakası kırılma indisini düzelterek, görüntünün retina üzerine tam olarak düşmesini ve net görmeyi sağlar. Ancak bu görüntü net olmasına rağmen, ışığın sudan, maske camının arkasındaki hava ortamına geçerken kırılmasından dolayı objeler %33 oranında büyük ve %25 oranında da yakın görmemize neden olur.
Suda, havaya göre farklı kırılma nedeniyle bulanık görmemiz ve denizdeki tuzluluktan ötürü, dalış sırasında gözlerimizin yanması da maske kullanarak giderilmiş olur.
Sırası gelmişken, yeni balıkadamlar arasında espri konusu olan, maske-gözlük arasındaki farka da değineyim.Maskelerin gözlükten farkı burnu da içerisine almasıdır. Burun kısmı olmaya sadece yüzme amaçlı kullanılan gözlükler ile su tahliyesi yapabilmek mümkün olamayacağı için SCUBA için uygun değildirler.
Maskeler
1 Maske Camı/Camları
2 Maske çerçevesi
3 Maske eteği (Yüze oturan kısım)
4 Maske kayışı
5 Maske tokaları
6 Klipsler
olarak temel 6 unsurdan oluşur.
Maskeler, başlangıçta plastik veya metal çerçeveye bağlı cam ile doğal kauçuk malzemeden yapılmış olsa da, günümüzde polikarbonat çerçeve, temperli cam veya polikarbonat cam ve silikon esaslı malzemeden yapılmaktadır.
Günümüzde polikarbonat esaslı şeffaf malzemeden yapılan camlar kullanıldığı gibi, ışıl işlemden geçirilerek sertleştirilmiş ve basınç mukavemeti artırılmış camlar da kullanılmaktadır. Polikarbonat esaslı camlar da yeterince basınç dayanımına sahip olsalar da, darbe tesirli çarpmalarda polikarbonat camın elastikiyeti dolayısıyla anlık bir form çarpılmasına neden olabilir. Ve bu anlık form değişikliği camın çerçeve ile birleştiği yerlerde geçici olarak ayrılmalarla beraber su kaçağına sebep olabilir. Çizilme mukavemeti açısından da polikarbonat esaslı camlar daha zayıftır,çizilir. Bu anlamda temperli tabir edilen ışıl işlemden geçirilerek sertleştirilmiş camlı maskeler tercih edilmelidir. Bu tür camların üzerinde “T” veya açık yazılmış “Tempered” ifadesi vardır.
Araba tamponundan, far camına kadar birçok üretimde kullanım alanı bulan Polikarbonat malzeme Maske çerçevesi, toka ve klips imalatında da kullanılmaktadır. SCUBA amacı dışında snorkel yapmak ve yüzme amaçlı maskelerde çerçeveler plastik esaslı mika veya bakalitten yapılır. Bu tür maskeler basınç ve darbe tesirlerine karşı mukavim değildir.
Doğal kauçuk pahalı olduğundan ve daha çabuk yıprandığından alternatif olan silikon esaslı malzemeden yapılan maske eteği daha yaygın kullanım alanı bulmuştur. Maske eteklerinde kullanılan silikon şeffaf, siyah veya metal renkli olabilmektedir. Siyah silikon maskeleri daha çok mağara dalgıçları, zıpkınla balık avı yapanlar tercih etmekteler. Daha aydınlık görüş hissi veren şeffaf silikon etekli maskeler daha büyük bir kesimin tercihi olmaktadır. Estetik kaygılarla ve daha ucuz fiyatlarla satıldığından metal renk (metalflex) silikon maskeler de kullanıcılar tarafından tercih edilebilir. Teknik açıdan siyah, şeffaf veya metalflex silikon esaslı malzeme değerleri arasındaki fark ihmal edilebilir düzeydedir.
Piyasada bilinen maskelerin kayışları da silikon esaslı malzemeden yapılmaktadır. Bazıları tek bir banttan oluşmakta bazıları ise baş arkasına gelen kısmı çit olarak dizayn edilmiştir. Baş arkasına gelen kısmı çift bantlı olanlar kaymaya karşı daha emniyetli olduğundan tercih edilebilir. Çoğu maske kayışında ayarlamayı kolaylaştıran, enine dişler mevcuttur.
Maske kayışlarının maske ile birleştiği yerde ayarlanabilir tokalar vardır. Bu tokalar bazı modellerde, belli bir açıyla hareket edecek şekilde oynar bir düzenekle bağlıdır. Bu oynar düzenekliler, maske kayışının, maske çerçevesi ile birleştiği yerde ufak oynamalarına izin verir ve maskenin yüze yaptığı basının yüze eşit dağıtılmasına sebep olur. Bu da tercih edilebilir bir özelliktir.
Maske tokaları marka ve modellere göre farklı kullanım şekli sunar. Öyle ki, bazı modellerin tokaları üzerindeki düğme, tek bası ile kontrol edilebilir. Toka içerisinde kayışın kolayca kaymasını sağlayan silindir her modelde olmayabilir. Basit şekilde gevşetip sıkılabilen tokalar tercih edilmelidir. Maske tokasında eskiden çok kullanılan metal malzemeler günümüz maskelerinde tamamen polikarbonat malzemeye dönüşmüştür. Bu da oksidasyonun önüne geçen bir çözümdür.
Sportif dalış amacıyla kullanılan Maskeleri
1 Tek camlı maskeler
2 Çift camlı maskeler
3 Full face maskeler
şeklindeki başlıklarda toplamak mümkündür.
Başlangıçta çok kullanılan oval tek parça camlı maskeler nostaljik bir görüntü verseler de su tahliyesi modern maskelere oranla daha zor olarak yapılabilir.
Tek camlı maskeler, kullanıcıya daha ferah bir görüş sağlar.Ancak görüş açısı çift camlı maskeye oranla ihmal edilecek ölçüde artış gösterir.
Çift camlı maskelerin, bazı markaların bazı modelleri için camlarının, numaralı optik camlarla değiştirilebilir özelliği vardır. Numaralı gözlük kullanan kişilerin, maske satın alırken göz önünde bulundurması gereken bir özelliktir. Bu tür optik numaralı camlar da gene temperli tiptendir. Numaralı cam ile maske kullanmak isteyenlerin, satın alma sırasında cam fiyatları ile maske fiyatını toplayarak farklı marka ve modellerle mukayese etmeleri daha uygun olur. Çünkü bazı modellerin camları oldukça pahalı olmasına rağmen, maskeler daha uygun fiyatlıdır.
Full face maskeler yüzün tamamını içerisine alacak şekilde dizayna sahiptir. Bu tür maskeler derin dalış, görüşün yetersiz olması, çok soğuk su dalışı gibi şartlarda kullanım alanı bulurlar. Bu tür maskelerin birçok modelinde, regülatörün 2. kademesi maskeye monte edilmiştir, bazılarında ise regülatörün montajına izin veren yapıdadır. Gene çoğu full face maske sualtı haberleşme sisteminin montajına imkan verir niteliktedir.
Havadaki kırılma indisi yerine sudaki kırılma indisi baz alınarak üretilen camların kullanıldığı maskeleri de günümüzde temin etmek mümkündür. Bu tür maskelerin camları artık %33 daha büyük ve %25 daha yakın görme yerine normal su üzerinde olduğu gibi gerçeğe çok yakın görüntü vermekteler. Bu sayede mesafe ve boyut tahmini daha gerçekçi yapılabilir.
Çok nadir de olsa renkli, temperli cam kullanılarak üretilmiş maskeler de vardır. Bu camlar kırmızı ve mavi renkte olabilir. Renkli camlar ışığı filtre ederek kullanıcıya (Fotoğraf makinesi filtrelerinde olduğu gibi) görüntünün farklı renklerini ve ultraviyole ışınlarını absorbe ederek kullanıcıya konfor sağlar. Ancak bu çok yaygın kullanılan bir cam türü değildir. Özel amaçlı dalışlarda kullanılabilir. Dalış amacıyla kullanılması uygun olmayan bazı maske türleri de renkli fakat temperli olmayan cam ihtiva edebiliyorlar. Bu tür maskelerden uzak durmamız dalışın emniyeti açısından önemlidir.
Maske içerisine verilen havayı bir silikon kanal vasıtasıyla dış kulağa ulaştıran maske türü, dalış sırasınca kulak yolunun kuru kalmasını sağlar. Öyle ki, kulak zarı perfore olan balıkadamlar dahi, bu türden maske kullanarak dalma olanağı bulurlar. Maske hacmine burundan verilen hava, kanal vasıtasıyla dış kulağa gönderilerek ortam basıncı dış kulağa iletilir. Dalış boyunca dış kulağın hiç ıslanmaması sağlanır.
Aynı malzemeler kullanılarak yapılmış olsalar da maskenin dizaynı tercihte büyük etkendir. Kullanılan malzeme kalitesi aynı olmasına rağmen tutulan dizayna sahip maskeler diğerlerinden daha pahalıdır. Bu da tamamen üretici firmaların fiyat politikası olarak karşımıza çıkar.
Bazı maske dizaynları bazı kullanıcıların yüzüne uygun olmayabilir. Yüzünüze uygun olup olmadığının tek yolu test ederek doğrulamaktır. Maskeyi, kayışı kafanıza geçirmeden yüze oturtup, burnunuzdan maske içindeki havayı çekerek maske içerisinde vakum yaratın. Elinizle tutmadan vakumlamaya devam ettiğiniz sürece, maske yüzünüzde durmaya devam ediyorsa o maske yüzünüze uygun demektir. Zaten bu sürede elinizle maskeyi çıkarmaya çalışsanız da, maske direnç göstererek çıkarmanızı engelleyecektir. Bazı maske tipleri anlatılan vakumlama testinde, eteğinden hava alarak yüzünüzde durmaz ve düşer. Bu tip maskelerin, sualtında kullanım sırasında da su alacağı kesindir ve uygun değildir.
Maskesiz olarak görüş açısı, yatayda yaklaşık 170 derecedir. Maskeler genellikle bu açıyı 140 dereceye kadar düşürürler. Amaç daha fazla alanı görme olduğundan, bu açıyı daha fazla düşürmeyen maskeler tercih edilmelidir. Bazı maskelerin camı/camları 15-20 derecelik bir açı ile öne eğik olarak dizayn edilmiş olduğundan, kullanıcının kendi üzerindeki ekipmanı kolayca kontrol etmesine izin verir. Gene aynı anlamda camları silindirik veya köşeli olarak dizayn edilmiş, böylece görüş açısını artıran tipte de maskeler vardır.Ancak optik numaralı cam ile kullanıma uygun değildir.
Küçük hacimli maskede, burundan hava göndererek basıncı dengelemek daha az hava ile mümkün olduğundan serbest dalanların tercih etmesine neden olsa da bu özellik SCUBA için önemli sayılmaz. Günümüz maskeleri söz konusu olduğunda Küçük hacimli maske ile daha büyük hacimli maske arasındaki hacim farkı ihmal edilecek düzeydedir.
Buğulanmayan maske var mıdır? Bu sorunun olumlu cevabı maalesef yoktur, her maske buğu yapar. Maskeyi buğulandıran sebep, maske camının iç tarafı ile dış tarafı arasındaki ısı farkıdır. Bu ısı farklılığı maske içerisindeki havada bulunan nemin, camın iç tarafındaki yoğunlaşmasından kaynaklanır.
Buğu önlemenin birçok metodu vardır. Buğu önleyici spray veya sıvı kullanmak dahi bazen kesin çözüm olmaz. Ayrıca buğu önleyici spray veya sıvılar genellikle pahalı çözümlerdir. Maske kuru iken, cam veya camlarına iç taraftan tükürmek ve tükürüğü cama sıvamak daha sonra su ile yıkamak en yaygın ve ekonomik yöntemdir. Ayrıca yosun ile camı iç taraftan silmek de bazen çözüm olabilmektedir. Bir diğer yöntem şeffaf, sıvı bir deterjan damlası ile camı içten sıvamaktır.
Maske camını/camlarını akşam diş macunu ile sıvamak, dalıştan önce de kurumuş macunu su ile yıkayarak uzaklaştırmak da buğulanmayı en aza indirir.
Bazı marka ve modellerde tüm parçaları temin ederek değiştirebilmek mümkündür. Yedek olarak yanınızda bir adet maske kayışı ile bir adet yedek toka bulundurmak da bir sürprizle karşılaşmamanızı sağlar. Tercih ettiğiniz maskenin yedek parçalarının olması, maskenizin uzun süre size hizmet etmesini sağlayacaktır.
Maskelerinizi maske kutusunda muhafaza etmek de ömrünü uzatacaktır. Kutu içerisinde maskenin herhangi bir bası altında kalmayacak şekilde muhafazası en uygun saklama şeklidir. Piyasada estetik görünüşlü, neopren maske çantaları da vardır. Bu tür çantalar, üzerlerine yapılan basıyı içerisinde bulunan maskeye aynen ilettiklerinden uygun değillerdir. Genellikle balıkadamlar maskelerini palet içinde bırakarak muhafaza ederler. Bu da maskelerin her zaman bası altında kalarak silikon esaslı malzemenin yorulmasına neden olur. Uzun süreli muhafazalarda maskeyi kayışından asmak da, maske kayışına zarar verir.
Güneşin malzemeler üzerindeki etkisi her balıkadam tarafından bilinir. Maskeler de bu bağlamda güneşte mümkün olduğunca az kalmalıdır. Güneş altında unutulan bir maskede bazen kullanılmayacak ölçüde form değişikliği olur. Aynı şekilde ısı kaynaklarına yakın muhafaza etmek de maske formunda kalıcı deformasyon yaratır. Kimyasal etkileri nedeniyle kolonya,aseton,benzin gibi kimyasallarla temas da maskenizde kalıcı zararlar verecektir.
Şeffaf silikon malzemeden maskelerde ışık da sararmalara yol açar. Öyle ki bazan bu sararmalar demli çay kıvamına dahi gelir ve teknik açıdan evsafını korusa da kötü bir görünüm kazanır. Uzun süre saklamalarda, maskenin ışık almadan saklanması da gerekir. Genellikle maske kutuları şeffaf ışığı geçiren yapıda olduğundan, maskenin siyah bir poşete sararak kutuya konulması çözüm olabilir.
Eskiler uzun süren saklamalarında, maskelerini pudralayarak muhafaza ederler. Bu kauçuk esaslı maskelerin kullanıldığı dönemden kalan alışkanlık, silikon maskeler için uygun değildir.
Maskelerin dalıştan sonra hemen kutusuna koymak, herhangi bir dikkatsizlik sonucu üzerine basılma ihtimalini de ortadan kaldıracaktır.
Her dalış serisinden sonra tatlı su ile yıkamak, sudaki tuzun kristalleşerek kesici hüviyet kazanıp, silikon malzemeden yapılan kısımlara zarar vermesini önler.
Uzun süre kullanım sonucu silikon malzeme üzerinde bir takım tuz ve kireç birikerek kötü bir görünüme neden olacaktır. Bu zaman zaman maskeyi, karbonat veya diş macunu ile sıvayıp, eski bir diş fırçası kullanarak temizleme yoluyla giderilebilir. Biraz su yardımıyla fırçalamak ve daha sonra karbonat veya diş macununu su yardımıyla uzaklaştırmak yeterli olacaktır.
İyi dalışlar...