Kirlettiğimiz iç denizde gönül rahatlığıyla yüzülecek nokta
Marmara Denizi, aslında bize sunulmuş bir nimetti. Akdeniz’den çok daha tuzsuz olan bu iç denizde yüzmenin tadı başka hiçbir yerde bulunamazdı. Ne yazık ki Marmara’nın bütün kıyıları az çok sanayi kirlenmesinden nasibini aldı. Geriye adalar kaldı. Güneybatıdaki Marmara Adası, bu denizdeki adaların en büyüğü. Sahilleri, doğası, tarihi kalıntıları ve ada turuyla keyifli bir haftasonu vaat ediyor.
Balık tutmak isteyenler için de iyi bir seçim. Mermer ocakları bulunduğu için rutubeti de yok. Zeytin ağaçlarıyla kaplı adada zeytinyağının ve ada çayının tadı başka.
Marmara Adası, içinde bulunduğu denizle aynı olan adını, antik çağlardan beri adada işletilen zengin mermer yataklarından almış. Altıbin yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen ada Roma döneminde ilk Hıristiyanların sürgün yeri, Bizans döneminde keşişlerin ikametgahıymış. 15. yüzyılda Osmanlıların eline geçmiş.
İstanbul’dan deniz otobüsü ve gemi, Erdek ve Tekirdağ’dan feribotla gidilebiliyor.
Çay Bahçelerinde Ada Çayı
İskele meydanında yolcuyu sağlı sollu asırlık çınar ağaçlarının altına kurulmuş çay bahçeleri karşılıyor. Sıcaktan bunalanlar ve soluklanmak isteyenler için iyi bir seçim çünkü çay bahçeleri en sıcak günde bile hırka giydirecek kadar serin. Burada mutlaka ada çayının tadına bakın. Marmara Adası’nın dağlarından toplanmış çay yapraklarından yapılan bu çay İstanbul’da içtiklerinizden çok daha lezzetli. İskele meydanındaki tezgahlardan eve götürmek için de satın alabilirsiniz.
Marmara Adası’nın geçim kaynaklarının başında balıkçılık ve zeytincilik geliyor. 117 kilometrekarelik adanın büyük kısmı zeytinliklerle kaplı. İskele meydanından başlayan çarşıda ekim ve kasım aylarında toplanan zeytinler satılıyor. Bu zeytinlerden üretilen zeytinyağının tadına mutlaka bakın.
Adada yaşamın günlük akışını balıkçılık ve zeytincilik belirliyor. Adalıların ya zeytinliği var ya da başkasının zeytinliğini işletiyor. Çay bahçelerinde halkın konuşmalarına kulak verirseniz bir numaralı sohbet konusunun zeytin olduğunu fark etmemeniz mümkün değil.
En Güzeli Manastır Koyu
Marmara Adası’nda denize girilecek birkaç nokta var. Biri adanın batı ucunda şehir merkezine en yakın Kole Burnu. Geniş ve uzun kumsalı sayesinde en çok tercih edilen koylardan. Deniz, bu koyda orta derinlikte olduğu için çocuklu aileler için uygun. Burada kano, deniz bisikleti, plaj voleybolu da yapılabiliyor.
Fazla kalabalık olmayan bir yerden denize girmek isterseniz Çınarlı Köyü’nün yolunu tutmalısınız. Adanın merkezinden on dakikada yürünebilen Mestanağa Mevkii, yazlık evlerin en yoğun olduğu bölge. Mestanağa plajındaki çay bahçesinde yiyecek ve içecek de satılıyor. Aynı yola devam ederseniz adanın en güzel plajının bulunduğu Manastır Koyu’na varırsınız. Buraya yürüyerek gitmek zaman alır. Merkezden kalkan minibüsler var. Manastır plajına meydandan kalkan motorlarla da ulaşılıyor. Kalın bir kumu ve berrak bir denizi var Manastır’ın. Koy boyunca konaklayabileceğiniz pansiyonlar, sahil boyunca küçük restoranlar da bulunuyor.
Adaya gelirken kalacak yer ayarlamadıysanız daha iskeledeyken müşteri aramaya gelen pansiyoncular sizi bu dertten kurtarır. Adada pansiyonculuk otelcilikten daha gelişmiş. Ama manzarası ve denize yakınlığıyla birkaç otelden bahsetmekte de yarar var. Adayı karşınıza alıp sağ tarafa doğru on beş dakikalık bir yürüşle ya da denizden beş dakikada ulaşabileceğiniz Aba Motel, Aba Koyu’nda. El büyüklüğünde renk renk yassı taşlarla kaplı bir sahil var burada. Deniz her zaman temiz. Otele ait Amphora Bar da her zaman açık. Otelde iki kişi kahvaltı ve akşam yemeği dahil 60 milyon lira.
Kole Burnu’nda bulunan otellerden biri de Mola Otel. Burada kahvaltı dahil tek kişi oda fiyatları 20 milyon lira. Mestanağa Mevkii’ndeki Ahmet Enön Tatil Köyü, denize yakın bir başka otel. Tam pansiyon kişi başı 35 milyon lira.
Gezilecek Beş Köyü Var
Adanın bütün köylerine minibüs var. Ama ada ruhunu tatmak isterseniz tekne turunu öneririz. İskeleden tekneler adanın karadan ulaşılamayan bakir koylarına, Avşa Adası’na ve köylere kadar gidiyor.
Asırlık çınarlarıyla ünlü Çınarlı köyü, ince kumlu bir sahile temiz bir denize sahip. Burada pansiyonculuk yaygın. Köy merkezinin biraz ilerisindeki Kayaburnu koyu yüzmek için ideal. Asmalı Köyü, balıkçı barınağıyla yat turizmi için elverişli. Kalazaki olarak bilinen Topağaç köyü ise geniş plajlara ve meyve bahçelerine sahip. Hatta adanın tüm sebze ve meyve ihtiyacını buradan karşıladığını söyleyebiliriz.
Adanın merkezine beş kilometre uzaklıkta olan Gündoğdu Köyü sakin bir Rum köyü. Burada Rumlardan kalma mezarları ve yapıları gezebilirsiniz.
Saraylar Köyü, adanın mermer ocaklarının bulunduğu bir dinlenme beldesi. Bölgedeki mermer ocakları, Türkiye’nin mermer ihracatının yüzde ellisini karşılıyor. Saraylar’da bir de açık hava arkeoloji müzesi var. 1912’de buharla çalışan makinelerin kullanıldığı Türkiye’nin ilk mermer kesme fabrikası ve Yana Çiftliği mevkiinde günümüze kadar korunmuş bin yıllık kilise bulunuyor. Marmara ilçe merkezi ile kuzeyindeki Saraylar beldesini bağlayan eski Nato Yolu adanın en yüksek yeri. 709 metre olan Nato Tepesi ideal bir trekking parkuru.
Nasıl Gidilir?
Deniz otobüsü hafta içi Bostancı’dan 09.45, Yenikapı’dan 10.15, cuma günleri Bostancı’dan 19.15, Yenikapı’dan 19.45’te kalkıyor. Marmara Adası’ndan dönüş hafta içi 14.15, hafta sonu Bostancı’ya 10.00, Yenikapı’ya 10.30’da kalkıyor. Hafta sonu Marmara Adası: 18.30.
Biletler tam 25 milyon, öğrenci 20 milyon lira.
Mavi Marmara gemisi her gün 08.30’da Sarayburnu İskelesi’nden kalkıyor. Bilet fiyatları tam 20 milyon, öğrenci 15 milyon lira.
Otomobilinizle gitmek istiyorsanız Erdek ve Tekirdağ’dan kalkan feribotla iki buçuk saatte Marmara Adası’na ulaşabilirsiniz.
Önemli Telefonlar:
Aba Otel 0266- 885 5271
Mola Otel 0266- 885 5101
Boncuk Otel 0266- 885 5357
Birol Restoran 0266- 885 5696
Marmara Belediye Başkanlığı 0266- 885 5050
Deniz Otobüsleri 0212- 516 1212
Kaynak denizce