Lamas Kanyonu Ölüyor!

Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!

Arkadaşlar bizlerin çocukluğunda (yaş 50 daha işin başı bence nasıl fikir) eski gazetelerden yapılmış kese kağıdı kullanırdı manav ve pazarcı esnafı.Zaten her evde mutlaka file olurdu birkaç tane şimdikiler gibi değil beyaz vede ülkemizin ürünü ANADOLU PAMUĞUNDAN yapılmış iplerle örülmüş ne güzel diler.Sıvı ürünler teneke kutu veya cam şişelerede satılırdı, makarna,pirinç, un gibi şeyler ise kişilerin evlerinden getirmiş oldukları beyaz bez torbalara konurdu.Hamsi ise 3-5 kiloluk zeytinyağı tenekelerinin ağzı komple açılır demir teliyle sap yapılır onunla taşınırdı.Bu tenekeler genelde Sabuncugil, Kristal, Tariş gibi markaların ürünü olurdu. Benim doğup ömrümün büyük kısmını yaşadığım köyüm deniz kenarı ve ilçe merkezine çok yakın perşembe günleri kurulan pazara kadınlar ürettikleri meşhur tereyağını satmak ve haftalık ihtiyaçlarını almak için pazara giderken sırtlarına sepet alırlardı ve satın aldıklarını içine koyup tekrar saatlerce yürüyüp evlerine dönerdi.
Kullanılan mutfak gereçleri genelde bakır olurdu pırıl pırıl kalaylı, birçok yerde çam tahtasından yapılmış yöremizde külek, kufa gibi isimleri olan şeyler olurdu yoğurt onlarda yapılırdı.
Kısaca kullanılan malzeme atılmazdı uzun ömürlü olurdu.Bazı Almancı lar gelirken naylon tabak getirilerdi yer atardılar, ya şimdi olay ne durumda.
Ben satın aldığım ÇİN İŞİ naylon fileleri İstanbul Maltepe pazartesi ve çarşamba günleri pazar girişinde bedava dağıttımda (200 tane satın almıştım) kimse almadı desem yalan değil.Birisi 20 tane istedi komşulara vereceğim diye ben verdim baktım biraz ilerde satıyor tanesini 2 liraya utanmaz.
O nedenle alış verişlerimizde file kullanalım marketlerden ekstra poşet almayalım, mümkün olduğunca pet şişe kullanmayalım bu dünya bizim değil bunu anlatalım.En azından doğaya zarar vermeyelim.Bizim bıraktığımız pislik yıllarca kalacak.Gerçi naylon sanayiicileri bize darılır ya olsun onlar darılsın.
Kalın sağlıcakla.

Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!

Niyazi Bey, bizler 30 yaş kuşağı tam olarak farkına varmsakta cidden büyük bir değişim içerisindeyiz. Ve sizler bu değişimin canlı tanıkları oluyorsunuz. Bahsettiğiniz gibi. Ben hayal meyal hatırlıyorum ama büyüklerim bu bahsettiğiniz şeyleri yaşamışlar. Sanayileşen dünya ve sanayileşen hayatlarımız mı diyelim, daha çok kazanma hırsımı diyelim, iki adım sonrasını hesaplayamamak mı diyelim. Nedersek diyelim böyle giderse torunlarımız torunlarına hikayeler anlatırken ağaç terimini anlatmakta zorlanacağa benziyor.

Bu tür bilinçlenmeler bireyden başlar ve topluma yansır. Ne kadar güzel bir davranış sergilemişsiniz. Gönülden tebrik ediyorum sizi.

Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!

Meseregan arkadaş,
Yoroz burnunu denizle ilgili herkes bilir.Zaten poyraz rüzgarı derki yoroz da biterim, yasonda tüterim, incede kaptan seçerim.
Güzel bir balıkçı köyüdür.Ülkemizdeki en büyük balıkçı gırgırları nın bazıları o köylülerindir, bu arada küçük sandallarda vardır olta ve diğer balık avcılığıda yapılır aynı zamanda hepsi çekirdekten yetişme usta birer denizcidirler.Siz zaten biliyorsunuzdur.
Limandaki kahvede oturuyoruz (işim gereği buro olarak kahve hanenin bir odasını kullanıyoruz zaten bize yakın olduğundan dede baba dostları çok birde bizim köy eskiden beri tabi limanı olan ve daha sonra liman yapılan bir köy bu nedenlede yöre balıkçılarının bir çoğuyla tanışırız.Bizim arkadaşlarımızın o zaman yeni doğan çocukları şimdi başarılı birer reis oldular yolları açık olsun hepsinin) içeri birileri girdi su ürünlrindenmişler deniz salyangozu toplayanlara ceza yazacak asacak kesecek vatandaş kahvehaneyi yıkacak,müdahale ettim dedimki birader bu salyangoz yasakmı? dedi evet yasak.Bu işi bitirmek istiyormusun diye sordum dediki evet, peki dedim benim dediğimi yaparsan bu iş kökünden temizlenir aksi halde benim çocuklarım balıkları sadece ansiklopedilerde görür tek çözüm bu salyangozu alan vatandaşın dükkanına git ona gücün yetiyorsa engel ol ve iş bitmiş olur dedim.Nerde sıkar o damın yanına gitmek.Tabi memuruzya köyde bize ilgi alaka çok herkes seviyor birçok arkadaşımız var gelenlere biraz ters konuştum çıktı gittiler ve uzun bir süre gelmediler.
Trol avcılığıyla denizleri kuruttular, göller, dereler bitti.Sıra bakalım neye gelecek.12 eylül darbesinden önce birkaç akrabam senatör ve milletvekili vardı onlara kızardım bir sanayi kuruluşu yok diye sonra başka yerleri görünce onlara saygım daha çoğaldıki o tür yatırımları alamamışlar diye.(Yoroz köyünde trol yoktur, denize zararı trol verir)
Kalın sağlıcakla.

Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!

Bu güzel anıyı paylaştığınız için teşekkürederim.
Umarım o günden bu gün çok bir değişiklik olmamıştır bahsettiğiniz yerde.
Gözümde şirin mi şirin bir balıkçı kasabası belirdi. Bu yaz gideceğim yerler listesine ekledim şimdiden .
Teşekkürederim.

Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!

bu paylaşımdaki fotolara baktıkça :tehlikeli olan doğamı yoksan insanoğlumu tereddüte düştüm yine