Kitap ve Dergi Duyuruları

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan fsirin Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 32
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 21,687

fsirin

Karavan Yönetim
Mesajlar
7,371
Tepkime Puanı
1,189
Yer
ISTANBUL
Web
www.nefer.com.tr
Bu ayki Atlas dergisinde tarihi köprüler atlası kitapçığı veriliyor.
Daha dergiyi açmadan kapak resmini görünce Aaaa ben bu köprüyü tanıyorum, Adapazarı Justinaus Köprüsü dedim ve hoşuma gitti. :D

Köprülere ilgi duyan arkadaşlara duyurulur.
 

Etiketler
Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Topik başlığı uygun olduğundan gezi vb. alakalı kitap seçeneklerini de buraya ekleyebilirim diye düşündüm... (Şimdilik okuyup beğendiklerimi ekliyorum)

***

- Sırt Çantamda Avrupa - Barış BAKIR

283709_2.jpg



Haydi alın çantanızı, yolculuk başlıyor!
Herkesin içinde bir gün çekip gitmek duygusu doğar.
Arkasından sorular başlar: Nereye, nasıl...? diye uzanıp giden sorular.
Bu kez hayalinizi ertelemeyin.

***

-İspanyol Merdivenleri - Trenle Avrupa Yolculuğu - Ümit SEVEN

92280.jpg


Cebindeki bir bilet ile hayallerinin altında, rayların kıyısında geçen yolculuk sonrası "dünyanın tadı gördükçe çıkıyormuş üstadım, gideceksen durma git" diyerek de cüretkâr şekilde trenle Avrupa yolculuğuna çağırıyor bizleri.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

- Doğa ve Macera...trekking... "doğaya kaçış noktaları" ...ekin grubu

9759132088.jpg
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

cevat şakir bir kitabında şöyle diyordu balıkçı salih usta denize tutkundu bir tekne yapıp denizlere açılacaktır tekneyi yapmaya başlar fakat bu iş yıllar sürer onu ve teknesini duymayan yoktur nihayet bir gün salih ustanın teknesi elbirliğiyle dümende salih usta denize ittirilir tekne gider gider fakat salih ustada bir hareketlenme yoktur bakarlarki salih usta eli dümende yüzünde mutlu bir gülümseme ölmüştür. bu arada cevat şakir namı diğer halikarnas balikçısı tam bir doğa adamıdır ve bodrum - datça arasını 3mt sandalıyla motorsuz sade latin yelkeniyle defalarca geçmiştir.mavi yolculuğu başlatan odur bedri rahmi ve azra erhat larla çıktıları yolculuklar 8 mt lik bir tırhandil ile yapılmış olup teknede klima ,buzdolabı,tuvalet yoktu.!
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Sayın gezgen,hemen bulup geldim kitabı;Mavi Yolculuk (Azra Erhat).Yapılan o yolculukların paylaşımı olsa gerek değil mi.İnkilap yayınları 1977 yılı baskısı.
 



Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

sayın derindeniz 1 bahsettiğiniz evet o kitaptır.ama o bende yok. onu yazan azra erhat .bende halikarnas balıkçısının kendi eserlerinden olan 21 kitaptan 11 tanesi var.benimkiler roman ve kısa öykü türünden.ama özellikle 4 tanesini bütün gezenbilir üyelerine öneririm. 1-deniz gurbetçileri 2-gençlik denizlerinde 3-ötelerin çocukları 4-egeden denize bırakılmış bir çiçek hele sonuncusu kısa öykü türüdür okumaktan çabuk sıkılanlar ve yazar hakkında genel bilgi sahibi olmak isteyenler için idealdir.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Böyle bir başlık açılmış olması beni nasıl memnun etti anlatamam. Dostlarımızla sadece gezip gördüğümüz yerler değil,okuduklarımızı da paylaşmamızı sağlayacak ve oldukça yararlı olacak diye düşünüyorum.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Sayın Murat Şahin Bey'in yazısından aldığım bir cümleyi paylaşmak istiyorum arkadaşlar. Okumadığımız hergün, perdeleri açmadan,evde ampul ışığında,kendi loşluğunuzda geçirdiğiniz (tam anlamıyla)boş zamandır. Ampul ile değil insanların ışığıyla aydınlanın. Ben çok beğendim,Sayın Şahin burada paylaşmamın bir sakıncası yoktur umarım.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

'' Ama artık hızı uçuştan daha hızlı,hızdanda daha hızlıydı.Bir çakıştı.Karanlıkta çakan bir şimşekti sanki.Hep sevgi! Tüm sevgiydi!Hiç dinlermiydi Çakır Ayşe,şunu bunu Kayıkaşiran'ı?Hendek,çukur,uçurum demiyor,götürüyordu çelik memelerini Avlonya'da denizci Hamza ya.Kara bükü,Değirmen bükünü ta arkada bıraktı.Emecik'de yüksek yaylaların bin yüz metre yüksekliğinden,başdöndürücü bir birdenbirelikle,kayan yıldız gibi ovaya kondu.Gene susuyordu ışık.Sonra bu çakışta aydınlık oluyordu.Şimşek,karanlık,şimşek karanlık,evet,hayır,aydılık ,karanlık,yürek çarpışları gibi birbirini kovalıyordu.Artık yanaşıyordu avlonyaya,Hamza ya.Ama gene derin bir karanlık oldu.Darbukanın da donuk iniltisi yeryüzünün derin karanlıklarını sarsıyor,zangır zangır titriyordu yanaştıkça..Yerin yüreği çarpıyordu sanki.Çakır Ayşe,Salih Reis'in kulübesindeki taşlar üzerinde büzülmüş dururken bile kuru kemik gövdesi her darbuka gümleyişinde sarsılarak,bir kolu ya da bacağı sarkıp düşüyordu.
Bir mumun sönmeden önce,olanca ışığıyla son bir harlaması vardır a! Çakır Ayşenin gönlü ve sevgisi de dalkılıç gibi çirilçıplak sıyrılıverdi ortaya.Çığlık çığlığa bağırışlar oldu,bir curcuna oldu.Bağırışlar bitince Hamza'yı duydu.Dış dünyayı görmeyen gözleri,Avlonya'nın masmavi denizinde,Hamza'nın kürek çekerek kendine doğru geldiğini gördü.Hamza.'' Geliyorum Ayşe'' diye bağırdı.Çakır Ayşe bir çığlık saldı.Ama sert çığlığı dudaklarında bir fısıltı bile olmadı.Dudakları hafiften titredi.Sert sert soluyordu Çakır Ayşe.Bir harlayışta,bütün ışığını ve canını verdi.Atıldı kayığa,Hamzaya.''Oh.Geldim'' dedi.'' Çok korkuyordum sana yetişemeyeceğim diye'' Son soluk olarak kulübedeki iççekişi duyuldu.Sonra gene karanlık oldu.Ama karanlıktan sonra karanlık mı aydınlık mı oldu duymadı.Çakır Ayşe, bir '' Oh'' dedi,iki büklüm yerinde yığılakaldı.''
Halikarnas Balikçısı Deniz Gurbetçileri'nden.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

'' Birdenbire evrenin üzerine,ağır bir karanlık abandı.Sanki ölü gözü gibi yanan bir ışık,apansızın,kapkara bir avucun içinde sıkılarak,söndürülmüştü.Bu sırada Davut'la Ateşoğlu,en yeni,sağlam ipleri,yelkenleri çıkarıp armayı donattılar.Gemi,insanın tam tersi,asıl fırtınaya karşı,kılık kıyafetinin en yenisini giyinir,gelin gibi hazırlanır.''
''Dünya zından kesilmişti.Sanki sürü sürü devler,enginlrden ağır zincirleri sürükleyip getiriyorlardı.Geminin yanı başlarından birdenbire uzun çığlıklar savrulup geçti.''
''denizin yüzü yırtılmiş darmadağın olmuştu.Çökük omuzlu Ateşoğlu adeta gençleşmiş boyunca dimdik irkilmişti.Ricası üzerine Davut onu dalga alıp götürmesin diye,kıç bodoslamasına gösünden,belinden,dizlerinden sağlamca bağlamıştı.Şimşek çaktıkça dişleri şimşek gibi parlıyordu.Fırtına korkunçtu.Kasırga aynı anda türlü türlü şeyler yaratıyordu,insanın soluğunu tıkıyordu.Herhangi bir tek ses,top patlaması bile olsa,bu gürleyişin içinde kayboluyordu.
''Yukarıda Ateşoğlu büyük provezzayla bir ölüm kalım düellosuna girmiştiDüşmanın gözüne bakıyor,onun gizli niyetini,nasıl ve nerden vuracağını tahmine uğraşıyor,rüzgarı denizi,karanlığı kolluyor ayağının altındaki geminin sıkıntısını duyuyordu''
''ateşoğlu tam on altı saat fırtına ile böyle savaştı''
''şafak çoktan sökmüştü.Davut Ateşoğlu'nu sarılıp öpmek için güverteye çıktı.Ateşoğlu haça gerilmiş isa gibi dümende duruyordu.Davut seslendi.Cevap alamadı.Arkaya düşen başı,bulutların arasından bir pırlanta gibi parlayan sabah yıldızına bakıyor gibi idi.Dümende,deniz tanrısı Neptün 'ün ta kendisine benzeyen ak sakallı adam,birkaç dakika önce can vermişti.Dünya yolculuğunun sonuna son fırtınayı yenerek son soluğunu son savaşa vererek ermişti''
Halikarnas Balıkçısı ''Ötelerin Çocukları''ndan.
 



Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Bu kitabı okuduğumda inanamadım,cesaretine,azmine hayran kaldım,sonra kız arkadaşlarıma da verdim :smiley: MUTLAKA AMA MUTLAKA OKUMALISINIZ.Bütün güney Amerika kıtasını geçti,bisikletle ve rüzgar hep karşısındaydı,kitabı okurken cesaretine hayran kalacaksınız belki yazım dilini,belki tarzını sevmezsiniz ama cesaretine hayran kalacaksınız.

Rüzgâr İt Beni - Bigamekibasuyake-Yazar: Hülya Koç

"Tek başına" yolculuk yapmanın, yabancı bir kültür ve coğrafyada yalnız olmanın olanca zorluğu, öte yandan keşfetmenin heyecanı, zoru başarmanın getirdiği kendine güven...Yabancı insanlarla, bir daha görmenin neredeyse imkansız olduğu insanlarla kurulan diyaloğu aktaran, insanın her toprak parçasında tüm zaaflarıyla insan olmaya devam ettiğine tanıklık eden bir yolculuğun fotoğraflı güncesi.Yolcu olmak bir yaşam şeklidir; ikna olacaksınız.

TADIMLIK
Perşembe

Dün çok yorgun olduğum için yazmayı bıraktım. Anlatacak birkaç şey birikmiş. Puerto La Cruz'dan sonra güneye doğru yolculuğumda, ilk durağım Anaco'dan çıkarken, dün gördüğüm bisikletli çocuğu yine gördüm, ters yöne doğru gidiyordu. Derken, daha on beş kilometre gitmemiştim ki, yanımdan geçip gitti. İçimden okkalı bir küfür savurdum. Aramızda birkaç yüzmetre bırakarak, öylece peşpeşe bir süre gittik. Sonra yavaşladı, ben de yetiştim. Kısa bir tereddütten sonra selam verdim. Adı İven. On sekiz yaşında körpecik bir oğlan. Uzunca bir süre bana yol arkadaşlığı yaptı. Her ne kadar konuşmasa da, yanımda birinin olması hoşuma gitti. Arangua de Barselona köyüne kadar olan elli iki kilometrelik yolu iki buçuk saatte aldım. Yanımda İven'in olması beni motive etti, tek başıma olunca ağırdan alıyorum galiba. Köyün yol ayrımındaki gecekondu lokantanın önüne atılmış taburelere oturup, ufacık bir tavuk butu, bir parça salata ve platano kızartması yedim. Yemeğin faturası 500 Bolivar, beni kazıklıyorlar gibime geliyor. Lokantanın sahipleri, yemeğimi yerken, bana bakıp güldüler. Anlamasam da ben de güldüm, ama aslında benimle dalga geçiyorlardı galiba. Aksanları şimdiye kadar duyduklarımdan çok farklı, dillerini anlamakta güçlük çekiyorum. Karşıma geçmiş oturan koyu tenli, göbekli adam frijol yiyordu. Onun yediğinden yemek istedim, fakat derdimi bir türlü anlatamadım. Tavuk yemeğe devam edersem, yakında gıdaklayacağım. Arepa istiyorum, içi pişmemiş pirinç gibi bir şey getiriyorlar. Artık sadece arepa de mais yiyeceğim, bunu hiç beğenmedim. Bazen yırtınıyorum da derdimi anlatamıyorum.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

gezgen' Alıntı:
'' Birdenbire evrenin üzerine,ağır bir karanlık abandı.Sanki ölü gözü gibi yanan bir ışık,apansızın,kapkara bir avucun içinde sıkılarak,söndürülmüştü.Bu sırada Davut'la Ateşoğlu,en yeni,sağlam ipleri,yelkenleri çıkarıp armayı donattılar.Gemi,insanın tam tersi,asıl fırtınaya karşı,kılık kıyafetinin en yenisini giyinir,gelin gibi hazırlanır.''
''Dünya zından kesilmişti.Sanki sürü sürü devler,enginlrden ağır zincirleri sürükleyip getiriyorlardı.Geminin yanı başlarından birdenbire uzun çığlıklar savrulup geçti.''
''denizin yüzü yırtılmiş darmadağın olmuştu.Çökük omuzlu Ateşoğlu adeta gençleşmiş boyunca dimdik irkilmişti.Ricası üzerine Davut onu dalga alıp götürmesin diye,kıç bodoslamasına gösünden,belinden,dizlerinden sağlamca bağlamıştı.Şimşek çaktıkça dişleri şimşek gibi parlıyordu.Fırtına korkunçtu.Kasırga aynı anda türlü türlü şeyler yaratıyordu,insanın soluğunu tıkıyordu.Herhangi bir tek ses,top patlaması bile olsa,bu gürleyişin içinde kayboluyordu.
''Yukarıda Ateşoğlu büyük provezzayla bir ölüm kalım düellosuna girmiştiDüşmanın gözüne bakıyor,onun gizli niyetini,nasıl ve nerden vuracağını tahmine uğraşıyor,rüzgarı denizi,karanlığı kolluyor ayağının altındaki geminin sıkıntısını duyuyordu''
''ateşoğlu tam on altı saat fırtına ile böyle savaştı''
''şafak çoktan sökmüştü.Davut Ateşoğlu'nu sarılıp öpmek için güverteye çıktı.Ateşoğlu haça gerilmiş isa gibi dümende duruyordu.Davut seslendi.Cevap alamadı.Arkaya düşen başı,bulutların arasından bir pırlanta gibi parlayan sabah yıldızına bakıyor gibi idi.Dümende,deniz tanrısı Neptün 'ün ta kendisine benzeyen ak sakallı adam,birkaç dakika önce can vermişti.Dünya yolculuğunun sonuna son fırtınayı yenerek son soluğunu son savaşa vererek ermişti''
Halikarnas Balıkçısı ''Ötelerin Çocukları''ndan.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Atlas ve yanında da Göller Atlası,tavsiye ediyorum arkadaşlar.Sayın Mehmet Yılmaz okuyucuları trenle inanılmaz biryolculuğa çıkarıyor. Ya da Sisler Zamanı bölümüne bir göz atın;fotoğraflara inanamayacaksınız. Göller Atlası ise harika,tavsiye ederim.
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Bu ay Atlas dergisi Selçuklu karvansarayları ilavesi veriyor.

En son güneydoğudan gelirken karşıma Kayseri yakınlarında Karatay Hanı çıkmıştı biz de detaylı bir şekilde incelemiştik. :smiley:
 

Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Burayı atladığım için, serbest muhabbette değinmişim...
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=29998.3360

Atlas, Frig Vadileri Sanal Tur cd'si de veriyor:
http://www.kesfetmekicinbak.com/gezi/others/10601/

Cavid Sezen
 



Ynt: Kitap ve Dergi Duyuruları

Karavancı turlarına yönelik basılı kitap, dergi sanırım pek yok yada ben denk gelmedim...

Dolayısıyla en yakın kaynak olarak motorsikletçi arkadaşların gezi kitapları olabileceğini düşündüm... (5 yıl eşimle tek aracımız enduro motorumuzdu ve yaz kış gezdiğimizden karavanla paralellik kurdum kendimce)

Aşağıdaki kitap dikkatimi çekti... Hafta içi edinip okuyacağım...

Not: Ülkemizde yapacağımız karavan gezileri için önerebileceğiniz gezi kitapları da var mı diye de sorayım...

319533_2.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,519
Mesajlar
1,519,185
Kayıtlı Üye Sayımız
172,177
Kaydolan Son Üyemiz
cengoboy

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst