Toplum olarak her yeni şeyi garipsemek gibi bir refleksimiz ve her "garip" şeyden süt sağmak gibi bir uyanıklığımız olduğu inkar edilemez. Amerika ve Avrupa'da artık normal insan davranışı haline gelen kampçılık ve karavan kullanımı ülkemizde tuhaf ve zengin insanların anlaşılmaz acaip davranış biçimlerinden biri olarak kabul ediliyor.
E, bu zengin ve tuhaf oldukları için de kazıklanmayı hak eden insanlardan süt sağmak da uyanık ve kurnaz "mutedil" insanlarımızın üzerine vazife oluyor tabii. Haksızlar mı? Sonuna kadar haklılar. Çünkü onların dar ve şehvetli "çok para kazanma" güdülerini hiç sesini çıkartmadan tatmin eden yeterli sayıda "müşteriler" ayaklarına kadar gelip istedikleri ücretleri gık bile çıkartmadan ödüyorlar. Geriye kalanlar ise ya yakınıyorlar, ya da değerli yugun gibi "birlikten kuvvet doğar", "örgütlenmiş bir toplumu hiç bir kuvvet yıkamaz" mealinde ve son derece haklı, son derece değerli ve aklın yolunda, yüreğin coşkusuyla bir şeyler yapılması gerektiğini görüyor ve çaba gösteriyor. Ne kadar soylu ve haklı bir davranış.
Bu başlıkta görüş bildiren herkes de görüşlerinde haklı bence. Diyeceksiniz ki; Nasrettin Hoca misali, herkes haklı mı? Evet! Hem bu durumun aşılması için çaba göstermek ve birlik olmak gerekir, hem de bu forumdaki bütün kullanıcılar bile bu fikre sahip çıkmayacaktır, nerede kaldı Türkiye'deki tüm karavancılar...
Olsun! Ben burada alacağımız bir karara katılacağıma söz veriyorum. En uzun yolculuklar bir adımla başlar. Bu yıl için 100 TL teklifine katılıyorum. Ancak gayrı resmi enflasyonun %100'ün üzerinde olduğu olgusundan hareketle, bunun ilk 4 ay için geçerli olmasını, sonradan tekrar değerlendirilmesini öneriyorum.