orsaalabanda
Zirve
- Mesajlar
- 3,490
- Tepkime Puanı
- 71
Sayın Teos'un önerisiyle bir karavancı adayı testi hazırlamayı gerekli gördüm.
Buyrun sorular:
1. Sonunda hayallerinize kavuştunuz ve güzel bir karavan sahibi oldunuz... Neşeli geçen ilk birkaç seyahatten sonra eşinizin yüzünden düşen bin parça. Tatilde yemek yapmak istemediğini, her Allahın günü zaten yemek yaptığını, tatilde de yemek-bulaşık işleriyle uğraşırsa onun için tatilin tatil olmaktan çıkacağını söylüyor...
a. ''O zaman hiç tatile çıkmayalım, sen yine alışık olduğun işleri yap karıcığım, ''Karavan aldık yine yaranamadık cık cık cık!'' diye söylenir, çok sıkışırsam iki yumurta kırar yerim.
b. Bende para çok. Restaurant yakınlarında konaklar, yemekleri dışarıda yemeye özen gösteririm.
c. Hemen bir tencere makarna haşlar, üzerine boca ettiğim ton balığı konservesiyle ''Spagetti di sole della maritimo napolitano'' gibi uydurma bir İtalyanca isimle servis ederim.
d. Yemek kitaplarım ve her çeşit baharatım her daim karavanımda hazır bulunur. Becerikli bir aşçıyım. Elimdeki her malzemeyle harikalar yaratırım. Özel anlarda mum ışığı ve şarap eşliğinde yemekten zevk alırım.
2. Evinizden oldukça uzak bir yerde tatildesiniz... O gece tuttuğunuz takımın şampiyonluk maçı televizyondan naklen yayınlanacak. Aksilik bu ya, karavandaki küçük televizyonunuzun bozulduğunu maçın başlamasına yarım saat kala farkediyorsunuz...
a. Hemen tornavidayı alıp tamir etmeye çalışırım. Beceremeyince sinirlenir, çekiçle televizyonu bin parçaya ayırırım. Gece boyunca da somurtup otururum.
b. Cep telefonu ile teknik servise ulaşmaya çalışırım. Bulunduğum bölgeye servis veremediklerini öğrenince avukatımı arar, tüketici mahkemesine başvururum.
c. Karavanı olduğu yerde bırakır, soluğu en yakın köy kahvesinde alırım.
d. Transistörlü cep radyomu çıkarır, Halit Kıvanç'lı, Orhan Boran'lı yılların nostaljisini yaşayarak maç sonuçlarını öğrenmeye çalışırım.
3. Bir haftalık maceralı bir karavan seyahatinin son gününde çok özel bir davete katılmanız gerekti... Karavana döndüğünüzde üzülerek farkettiniz ki giyecek doğru düzgün temiz kıyafetiniz kalmamış...
a. Rahatsızlandığımı ve hemen eve dönmem gerektiğini söyleyerek davete katılamayacağımı bildiririm.
b. En yakın alışveriş merkezine giderek yeni giysiler satın alırım.
c. Dış görünüşün ne önemi var? Beni sevenler böyle de kabul eder diyerek bulabildiğim en iyi durumdaki giysilerle davete katılırım.
d. Gerekirse çamaşırlarımı leğende elle yıkar, güneşte kurutur, minder altı ütüsüyle olabildiğince düzeltir, davete mümkün olabilecek en şık şekilde katılırım.
4. Yerleşim merkezinden oldukça uzak, çok beğendiğiniz bir bölgede bir gün daha kalmaya karar verdiniz. Yeterli yiyecek içecek stoğunun olmadığını, su depolarının boşalmak üzere olduğunu farkediyorsunuz...
a. Bende zaten şans yok diyerek bölgeden ayrılırım. Eve dönüşte de karavanı satılığa çıkarırım. ''Kapasitesinin artık bize yeterli gelmemesi nedeniyle, daha büyük bir karavan yaptırmak amacıyla...Sahibinden''
b. Migros'tan online sipariş vermeye çalışırım.
c. Böyle bir durumla asla karşılaşmam. Karavanımın gizli bölmelerinde her zaman acil durumlar için konserveler, içecekler vs. bulunur.
d. Askerliğimi komando olarak yaptım. Doğada her koşulda hayatta kalabilirim. Balık tutar, kuş yakalar, ot-kök toplar, gerekirse börtü-böcek bile yerim.
5. Orman yollarında karavanınız çamura saplandı çıkamıyorsunuz...
a. Araç iyice gömülene kadar patinaj yaptırıp sonra aşağı inerim. Çamur adam oluncaya kadar uğraşıp aracı kurtarmaya çalışır, sonunda küfrederek karavanı orada bırakır, evime dönerim.
b. Alo Trafik, Alo Jandarma, Polis İmdat, Akut ve bildiğim tüm arama kurtarma ekiplerine ulaşmaya çalışır, yardım çağırırım.
c. Böyle bir çamura girmeden önce aracımdan iner, sopayla derinliğini ölçer, geçemeyeceğime kanaat getirirsem geri dönerim.
d. Kürek, takoz, çekme halatı, zincir, vinç ve her türlü ekipmanım mevcuttur. Kendi imkanlarımla çıkamazsam en yakın köye kadar yürür, bir traktör yardımıyla karavanımı çıkarırım.
6. En samimi arkadaşınızı karavanınızda misafir ederek şehirden uzak bir bölgeye gittiniz... Sabah tuvalet ihtiyacınızı giderdikten sonra musluktan gelen tısss! sesinden ve hidroforun boşboğaz zırıltısından anladınız ki, arkadaşınız sizden önce uyanarak depodaki tüm suyu sabah duşu için harcamış.
a. Öyle bir nara patlatırım ki, tüm şimşekler ve yağmur yüklü kara bulutlar üzerimde toplanır. Su ihtiyacımı buradan giderir, arkadaşımı da yıldırımların öfkesine terkederim.
b. Orman yangını ihbarı yapar, itfaiye araçlarının gelmesini beklerim.
c. Arkadaşıma gerekli açıklamayı önceden yapmadığım için kabahatin bende olduğunu düşünür, en yakın su kaynağına doğru marşa basarım.
d. Islak mendil ya da elde kalan içme suyu vasıtasıyla lokal temizliğimi yapar, bulunduğum ortamın olabildiğince tadını çıkarırım.
7. Konakladığınız kampingde bir sabah uyanıyorsunuz ki, gürültücü gençlerden oluşan kalabalık bir grup tam da sizin karavanın önüne manzaranızı kapatacak şekilde çadırlarını kurmuşlar.
a. Kendimi emekli komiser yada başçavuş olarak tanıtır, beylik tabancamın karavanda olduğunu vurgulayarak gençleri uyarır, olabildiğince sert görünmeye çalışarak oranın bir aile kampingi olduğunu hatırlatırım.
b. Kamping yönetimini arayarak gençlerin bulunduğu alan için iki katı ödeme yapabileceğimi söyler, onlara daha uygun bir yer gösterilmesini rica ederim.
c. Hemen aralarına karışır, bitmek tükenmek bilmeyen kampçılık, karavancılık anılarımla gençleri canından bezdiririm.
d. Hiç sesimi çıkarmadan izler, bir zamanlar kendimin de genç olduğunu hatırlar, gerekirse karavanım için daha uygun bir yer araştırırım.
8. Gece tam yatmaya hazırlanırken... ''O da ne?..'' Minik, sevimli bir kertenkele mutfak tezgahınızın üzerinde gözleri fıldır fıldır bakınıyor...
a. Önce uzaktan aerosol sıkarım. Baktım ölmüyor, terlik fırlatırım. O da işe yaramazsa avazım çıktığı kadar bağırırım.
b. Profesyonel çözümlerden yanayım. Hemen bir haşere kontrol firmasıyla irtibata geçerek karavanı komple ilaçlatırım.
c. Çocuklarıma uygulamalı biyoloji dersi verebileceğimi düşünerek kertenkeleyi kuyruğundan yakalarım. Kuyruğunu bırakarak kaçışını gülerek izlerim.
d. Yatağıma girmediği sürece sorun yok. Hem içerideki sinekleri böcekleri de yer. Ona bir isim bulup, tatilin geri kalan kısmını bizimle geçirip geçiremeyeceğini sorarım.
''a'' lar çoğunlukta ise :
Kendinize eziyet etmenin daha basit yöntemleri de var. Gidip kendinizi kırbaçlayabilirsiniz mesela.
''b'' ler çoğunlukta ise :
Umut vaadediyorsunuz. Ancak yine de ''Benim için hangi karavan uygundur?'' sorunuza cevap: ''Akadaşınızın karavanı'' olacaktır.
''c'' ler çoğunlukta ise :
İdeal bir karavancı adayısınız. Sırtınız kolay kolay yere gelmez. Yine de diğer tatil seçeneklerini de gözden geçirmenizde fayda var.
''d'' ler çoğunlukta ise :
Karavancılık için doğmuşsunuz. Siz karavanı bulamasanız bile günün birinde karavan sizi bulacaktır. Aslında karavan sizin için çok elzem bir ihtiyaç da değil. Her koşulda, her gezi ve tatilde mutlu olabilirsiniz.
Buyrun sorular:
1. Sonunda hayallerinize kavuştunuz ve güzel bir karavan sahibi oldunuz... Neşeli geçen ilk birkaç seyahatten sonra eşinizin yüzünden düşen bin parça. Tatilde yemek yapmak istemediğini, her Allahın günü zaten yemek yaptığını, tatilde de yemek-bulaşık işleriyle uğraşırsa onun için tatilin tatil olmaktan çıkacağını söylüyor...
a. ''O zaman hiç tatile çıkmayalım, sen yine alışık olduğun işleri yap karıcığım, ''Karavan aldık yine yaranamadık cık cık cık!'' diye söylenir, çok sıkışırsam iki yumurta kırar yerim.
b. Bende para çok. Restaurant yakınlarında konaklar, yemekleri dışarıda yemeye özen gösteririm.
c. Hemen bir tencere makarna haşlar, üzerine boca ettiğim ton balığı konservesiyle ''Spagetti di sole della maritimo napolitano'' gibi uydurma bir İtalyanca isimle servis ederim.
d. Yemek kitaplarım ve her çeşit baharatım her daim karavanımda hazır bulunur. Becerikli bir aşçıyım. Elimdeki her malzemeyle harikalar yaratırım. Özel anlarda mum ışığı ve şarap eşliğinde yemekten zevk alırım.
2. Evinizden oldukça uzak bir yerde tatildesiniz... O gece tuttuğunuz takımın şampiyonluk maçı televizyondan naklen yayınlanacak. Aksilik bu ya, karavandaki küçük televizyonunuzun bozulduğunu maçın başlamasına yarım saat kala farkediyorsunuz...
a. Hemen tornavidayı alıp tamir etmeye çalışırım. Beceremeyince sinirlenir, çekiçle televizyonu bin parçaya ayırırım. Gece boyunca da somurtup otururum.
b. Cep telefonu ile teknik servise ulaşmaya çalışırım. Bulunduğum bölgeye servis veremediklerini öğrenince avukatımı arar, tüketici mahkemesine başvururum.
c. Karavanı olduğu yerde bırakır, soluğu en yakın köy kahvesinde alırım.
d. Transistörlü cep radyomu çıkarır, Halit Kıvanç'lı, Orhan Boran'lı yılların nostaljisini yaşayarak maç sonuçlarını öğrenmeye çalışırım.
3. Bir haftalık maceralı bir karavan seyahatinin son gününde çok özel bir davete katılmanız gerekti... Karavana döndüğünüzde üzülerek farkettiniz ki giyecek doğru düzgün temiz kıyafetiniz kalmamış...
a. Rahatsızlandığımı ve hemen eve dönmem gerektiğini söyleyerek davete katılamayacağımı bildiririm.
b. En yakın alışveriş merkezine giderek yeni giysiler satın alırım.
c. Dış görünüşün ne önemi var? Beni sevenler böyle de kabul eder diyerek bulabildiğim en iyi durumdaki giysilerle davete katılırım.
d. Gerekirse çamaşırlarımı leğende elle yıkar, güneşte kurutur, minder altı ütüsüyle olabildiğince düzeltir, davete mümkün olabilecek en şık şekilde katılırım.
4. Yerleşim merkezinden oldukça uzak, çok beğendiğiniz bir bölgede bir gün daha kalmaya karar verdiniz. Yeterli yiyecek içecek stoğunun olmadığını, su depolarının boşalmak üzere olduğunu farkediyorsunuz...
a. Bende zaten şans yok diyerek bölgeden ayrılırım. Eve dönüşte de karavanı satılığa çıkarırım. ''Kapasitesinin artık bize yeterli gelmemesi nedeniyle, daha büyük bir karavan yaptırmak amacıyla...Sahibinden''
b. Migros'tan online sipariş vermeye çalışırım.
c. Böyle bir durumla asla karşılaşmam. Karavanımın gizli bölmelerinde her zaman acil durumlar için konserveler, içecekler vs. bulunur.
d. Askerliğimi komando olarak yaptım. Doğada her koşulda hayatta kalabilirim. Balık tutar, kuş yakalar, ot-kök toplar, gerekirse börtü-böcek bile yerim.
5. Orman yollarında karavanınız çamura saplandı çıkamıyorsunuz...
a. Araç iyice gömülene kadar patinaj yaptırıp sonra aşağı inerim. Çamur adam oluncaya kadar uğraşıp aracı kurtarmaya çalışır, sonunda küfrederek karavanı orada bırakır, evime dönerim.
b. Alo Trafik, Alo Jandarma, Polis İmdat, Akut ve bildiğim tüm arama kurtarma ekiplerine ulaşmaya çalışır, yardım çağırırım.
c. Böyle bir çamura girmeden önce aracımdan iner, sopayla derinliğini ölçer, geçemeyeceğime kanaat getirirsem geri dönerim.
d. Kürek, takoz, çekme halatı, zincir, vinç ve her türlü ekipmanım mevcuttur. Kendi imkanlarımla çıkamazsam en yakın köye kadar yürür, bir traktör yardımıyla karavanımı çıkarırım.
6. En samimi arkadaşınızı karavanınızda misafir ederek şehirden uzak bir bölgeye gittiniz... Sabah tuvalet ihtiyacınızı giderdikten sonra musluktan gelen tısss! sesinden ve hidroforun boşboğaz zırıltısından anladınız ki, arkadaşınız sizden önce uyanarak depodaki tüm suyu sabah duşu için harcamış.
a. Öyle bir nara patlatırım ki, tüm şimşekler ve yağmur yüklü kara bulutlar üzerimde toplanır. Su ihtiyacımı buradan giderir, arkadaşımı da yıldırımların öfkesine terkederim.
b. Orman yangını ihbarı yapar, itfaiye araçlarının gelmesini beklerim.
c. Arkadaşıma gerekli açıklamayı önceden yapmadığım için kabahatin bende olduğunu düşünür, en yakın su kaynağına doğru marşa basarım.
d. Islak mendil ya da elde kalan içme suyu vasıtasıyla lokal temizliğimi yapar, bulunduğum ortamın olabildiğince tadını çıkarırım.
7. Konakladığınız kampingde bir sabah uyanıyorsunuz ki, gürültücü gençlerden oluşan kalabalık bir grup tam da sizin karavanın önüne manzaranızı kapatacak şekilde çadırlarını kurmuşlar.
a. Kendimi emekli komiser yada başçavuş olarak tanıtır, beylik tabancamın karavanda olduğunu vurgulayarak gençleri uyarır, olabildiğince sert görünmeye çalışarak oranın bir aile kampingi olduğunu hatırlatırım.
b. Kamping yönetimini arayarak gençlerin bulunduğu alan için iki katı ödeme yapabileceğimi söyler, onlara daha uygun bir yer gösterilmesini rica ederim.
c. Hemen aralarına karışır, bitmek tükenmek bilmeyen kampçılık, karavancılık anılarımla gençleri canından bezdiririm.
d. Hiç sesimi çıkarmadan izler, bir zamanlar kendimin de genç olduğunu hatırlar, gerekirse karavanım için daha uygun bir yer araştırırım.
8. Gece tam yatmaya hazırlanırken... ''O da ne?..'' Minik, sevimli bir kertenkele mutfak tezgahınızın üzerinde gözleri fıldır fıldır bakınıyor...
a. Önce uzaktan aerosol sıkarım. Baktım ölmüyor, terlik fırlatırım. O da işe yaramazsa avazım çıktığı kadar bağırırım.
b. Profesyonel çözümlerden yanayım. Hemen bir haşere kontrol firmasıyla irtibata geçerek karavanı komple ilaçlatırım.
c. Çocuklarıma uygulamalı biyoloji dersi verebileceğimi düşünerek kertenkeleyi kuyruğundan yakalarım. Kuyruğunu bırakarak kaçışını gülerek izlerim.
d. Yatağıma girmediği sürece sorun yok. Hem içerideki sinekleri böcekleri de yer. Ona bir isim bulup, tatilin geri kalan kısmını bizimle geçirip geçiremeyeceğini sorarım.
''a'' lar çoğunlukta ise :
Kendinize eziyet etmenin daha basit yöntemleri de var. Gidip kendinizi kırbaçlayabilirsiniz mesela.
''b'' ler çoğunlukta ise :
Umut vaadediyorsunuz. Ancak yine de ''Benim için hangi karavan uygundur?'' sorunuza cevap: ''Akadaşınızın karavanı'' olacaktır.
''c'' ler çoğunlukta ise :
İdeal bir karavancı adayısınız. Sırtınız kolay kolay yere gelmez. Yine de diğer tatil seçeneklerini de gözden geçirmenizde fayda var.
''d'' ler çoğunlukta ise :
Karavancılık için doğmuşsunuz. Siz karavanı bulamasanız bile günün birinde karavan sizi bulacaktır. Aslında karavan sizin için çok elzem bir ihtiyaç da değil. Her koşulda, her gezi ve tatilde mutlu olabilirsiniz.