Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

[yasiko]

Karavancilikta hangi araç,teknik sorunlar,kamp yerleri gibi birçok konuda fikirlerimizi paylaşırken eşlerimizin katılımı konusunda sorunların çok önemli bir yer tuttuğunu gördüm. Açıkçası böyle bir konu başlığının olmasını bende istemekle beraber çoğunlık tarafından kabul görmeyeceğini düşünüyordum.
"Karavan Örnek Model ve Resimleri" başlığı altında yaptığımız yazışmalarda bu konu uzayıp gitmeye başlayınca ozdener arkadaşımızında " Bu fikir alışverişi yazışmalar Karavan Örnek Model ve Resimleri başlığına uymuyor. Yeni bir başlık açıp karavancılık konusunda erkeklerle eşlerinin fikir birliği ya da ayrılığı konusunda neler yaşadıklarını, eşlerini ikna etmekte ne kadar zorlandıklarını (ya da zorlanmadıklarını) öğrensek, tartışsak daha iyi olmaz mı? Siz açarsanız seve seve katılırım." şeklindeki çağrısı üzerine konuyu bu başlık altında tartışmaya açıyorum.

Moderatörümüz Özdal kardeşim "Karavan Örnek Model ve Resimleri" başlığı altında yaptığımız yazışmaların ilgili bölümlerini buraya taşıyabilirse daha iyi anlaşılabileceğini inancıydayım.

Selam ve sevgilerimle

Ahmet Oral

 

[orsaalabanda]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Böyle bir T3 camper bulabilsem en kral motokaravana değişmem herhalde :

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Merhaba Cem,

İnsan yaşlandıkça rahatlık arıyor derken bu kadarını da kastetmemiştim. Sen manita da içinde hazır olsun diyorsun))

Ne diyeyim,Allah gönlüne göre versin...

Ahmet

 

[Boğaç Erkan]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Ahmet Bey, üstelik Cem beyin çizdiği mutlu aile/camper van tablosu da çocuk, baba, anne ve anneden meydana gelen bir aile! Ne desem bilemiyorum.

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Boğaç bey,

1. resimdeki kız saçlarının uzunluğuna ve kilosuna (kolların kalınlığına ve omuzdaki kemiğe dikkat) bakıldığında anne değil. Ailenin büyük kızı olamayacak kadar da büyük.

Sizce bu kız mutlu aile tablosuna mı ait ? Yoksa mutlu aile babasının!! başka bir hafta sonu kaçamağındaki katılımcı mı ?

Vizyon görünmeyen şeyleri görme sanatıdır. Bu da benim stilim...

Öğretmen öğrencilere soru sorar:
- "Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuruyor. Ağaçta kaç kuş kalır?"
Biri cevap verir:
- "4 kuş kalır."
Başka bir çocuk da hemen atılır:
- "Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş kalmaz..."
Öğretmen bunun üzerine:
- "Cevap yanlış ama stilini sevdim", der.
Çocuk buna karşılık verir:
- "Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum...
Karşıdan 3 bayan geliyor, ellerinde dondurma var. Biri yalayarak yiyor, biri emerek, biri de ısırarak... Bu bayanlardan hangisi evlidir?"
Öğretmen düşünüyor, düşünüyor...
- "Emerek yiyen evlidir", diyor...
Çocuk cevap verir:
- "Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan... Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."

Sevgilerimle...

Ahmet Oral

 

[__ C J 7 __]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

ahmet bey stilinizi sevdim ;D

 

[orsaalabanda]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Ahmet abi,
Ben de sizin stilinizde sizden alıntı yaparak cevap vereyim.Maalesef çoğumuzun eşi var))
Öhöm!!Pardon ne dedim be ya!! İYİ Kİ ÇOĞUMUZUN EŞİ VAR:-) üstelik kullanıcı adımızı da biliyorlar!!
Camper daki tablo mutlu aile tablosodur.

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Sevgili Cem,

Zamanla onlarla nasıl konuşmak gerektiğini öğreniyorsun


Dört evli erkek balığa çıkarlar ve aralarında şu diyalog geçer:

Birinci “ Ben bugün balığa çıkabilmek için gelecek hafta tüm evi yeniden boyatacağıma söz verdim.”

İkinci “ Bu da bir şey mi ? Ben bugün balığa çıkabilmek için evdeki tüm elektronik eşyaları değiştireceğime söz verdim.”

Üçüncü “ Lan bunlar da bir şey mi ? Ben bugün balığa çıkabilmek için karıma yeni bir araba almaya söz verdim.”

Dördüncü “ ? ? ? “

- Eee Moruk sen sesin hiç çıkmıyor. Şimdi sen bugün balığa çıkabilmek için karına hiçbir söz vermedin mi ? Yani !!!

- Valla ben karıma hiçbir söz vermedim.Saati 05.30 a kurdum ve saat çaldığında karımın kulağına şöyle bir fısıldadım : “BALIK MI , SEX Mİ ?

Karımın cevabı kısa ve netti : " SIKI GİYİN, ÜŞÜTÜRSÜN !!!

Ya konu ilgi alanına girince dayanamıyorum çenem düşüyor...

Sevgilerimle...

 

[A.kadir]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Ahmet abi eline saglık güzel karavanlar maltepe ist
abi fıkrada güzeldi eline sağlık

 

[asi]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Sevgili Cem,

Zamanla onlarla nasıl konuşmak gerektiğini öğreniyorsun


Dört evli erkek balığa çıkarlar ve aralarında şu diyalog geçer:

Birinci “ Ben bugün balığa çıkabilmek için gelecek hafta tüm evi yeniden boyatacağıma söz verdim.”

İkinci “ Bu da bir şey mi ? Ben bugün balığa çıkabilmek için evdeki tüm elektronik eşyaları değiştireceğime söz verdim.”

Üçüncü “ Lan bunlar da bir şey mi ? Ben bugün balığa çıkabilmek için karıma yeni bir araba almaya söz verdim.”

Dördüncü “ ? ? ? “

- Eee Moruk sen sesin hiç çıkmıyor. Şimdi sen bugün balığa çıkabilmek için karına hiçbir söz vermedin mi ? Yani !!!

- Valla ben karıma hiçbir söz vermedim.Saati 05.30 a kurdum ve saat çaldığında karımın kulağına şöyle bir fısıldadım : “BALIK MI , SEX Mİ ?

Karımın cevabı kısa ve netti : " SIKI GİYİN, ÜŞÜTÜRSÜN !!!

Ya konu ilgi alanına girince dayanamıyorum çenem düşüyor...

Sevgilerimle...

mükemmel bir taktik. bekarım şimdilik ama birgün evlenirsem ihtiyacım olacak gibi
hahahaha

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Merhaba ilkerabi,

Umarım sende istediğin camper yada karavanına kavuşur bol bol balık tutarsın.

Madem ki balık tutmayı çok seviyorsun sana bir örnek daha;



Değerli arkadaşlarım,

Harika bir hayatım oldu. Çok iyi ebeveynlere, eşe ve çocuklara, çok iyi bir eğitime sahibim. Çok sevdiğim ve başarılı olduğum işimden emekli oldum.

Emekliliğimde, her zaman en büyük hobim olan ama fazla zaman ayıramadığım karavan ile seyahat etmeye ve balık tutmaya daha çok vakit ayırmaya başladım. Küçük bir de kayık satın aldım. Ancak karım seyahati ve balık tutmayı sevmediği için hobimi tek başıma gerçekleştiriyordum.

Bu yaz Saroz’da biri ile tanıştım. O da seyahati ve balık avlamayı çok seviyordu. Çok iyi arkadaş olduk. Zamanımızın büyük bir bölümünü beraber balık avlayarak geçirdik.

Derken bir gün, hayatımdaki en büyük balığı yakaladım. Aradan bir iki dakika geçmişti ki arkadaşım da bir benzerini yakaladı. Bu büyük günü ölümsüzleştirmek için bu iki balığı da arkadaşıma verip fotoğrafını çektim.
Belki karım heveslenir diye bu fotoğrafı karıma gösterdiğimde karavanı ile kayığı satmamı istedi. Neden böyle yaptığını anlamıyorum. Benim iyi zaman geçirmem onu niye rahatsız etsin ki?

Şimdi ben ne yapmalıyım? Karımın dediği gibi karavanı, kayığı satıp evde mi oturayım, yoksa arkadaşım ile balık tutmaya devam mı edeyim?

Karıma gösterdiğim fotoğrafı da ekte gönderiyorum. .

Saygılarımla

 

[Yusuf..]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Ahmet abi bende balık tutmayı çok seviyorum benimde 3 metrelik sandalım var 7.5 motoruyla birlikte ama sizin kadar büyük balık yakalayamadım darısı başımıza ;D ;D ;D.

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Yusufcuğum,

Tekneyi ve motoru büyüt. Resimde de gördüğün gibi balıklar büyük ;D ;D ;D

Rastgele...

 

[ilkerabi]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Ahmet müthiş tongaya getirdin beni,süperdi dostum
ama tehlikeli sularda alıs veriş yapıyoruz gibime geliyor

 

[kyaz75]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

ahmet abi fıkranızı çok sevdim madem öyle bir akıl verin ben yeni evliyim eşim karavana kesinlile karşı fşirin abinin dediği gibi 100 milyar yıldızlı Samanyolunun altı varken, 5 yıldızlı otelde kalmayız! ama gelde anat hatuna sen ne önerirsin

 

[yasiko]

Ynt: Kampçılık ve Karavancılıkta Eşlerin Katılımı, Sorunlar ve Çözüm Yolları

Sevgili kyaz75,

Sana aşağıdaki yazıyı eşinle birlikte okumanı ve ilişkinizi tekrar değerlendirmenizi öneririm.

Anlaşmak ve anlamak

“Anlaştığımızı zannediyorduk meğerse anlaşamıyormuşuz” dedi uzaklardan gelen genç kadın. Konuşurken fark ettim ki aslında önce ikisi de anlayamamıştı diğerini ve gerçekten anlamaya başladıklarında ortaya çıkmıştı anlaşmazlıkları.Bazen birbirlerini anlamadıkları, daha doğrusu yanlış anladıkları için anlaştıklarına veya anlaşamadıklarına karar veriyordu insanlar sahiden de. O yanlış anlama sayesinde çok iyi geçinenler olduğu gibi, sırf bu yüzden yaşanan ayrılıklara da rastlanıyordu.

Neden bu kadar zordu anlamak başka birini… Yalnızca bir kadınla bir erkeğin arasında değil neredeyse bütün ilişkilerde vardı galiba bu tehlike... Herkes herkesle anlaşamayabilirdi; dünyaya değişik açılardan bakabilirdi, zevkleri, beklentileri bambaşka yönlerde olabilirdi ama niye olduğundan farklı algılıyor, öyle tanıyor, tanımlıyorduk karşımızdakileri…

Ne konuşmak ne çok yakın olmak yetmiyordu bu sorunu halletmeye… Sözlerimiz, dahası vücut dilimiz bile kâr etmiyordu… Hislerimizi, düşüncelerimizi, görüşlerimizi anlatmaya, davranışlarımızla yansıtmaya hatta yazmaya çalışıyorduk, nafile… Peşin hükümlü olmanın, sevmemenin, art niyetle bile bile söylenmek isteneni saptırmanın ötesinde sanki gizli bir şifresi vardı da anlamanın, doğru iletişim kurmanın, onu çözemiyorduk.

Anlaşmak dahi daha kolaydı anlamaktan… Hepimiz anlaşamadığımızı çabucak görüyorduk da anlamadığımızı kavrayamıyorduk… Belki de bunu kabul etmeye yanaşmıyorduk… Aksi zekâmızdan şüphe duymak olurdu çünkü… Hiçbirimiz buna katlanamazdık değil mi… Halbuki aşk söz konusu olduğunda anlamak anlaşmaktan önemliydi…

Sevdiğimiz biriyle her bakımdan anlaşmamız gerekmiyordu, sevmiştik ve öğrenmiştik… Peki, onu anlamamak?

Anlamıyorsak eğer sevgiden bahsedilebilir miydi… Bizim sevdiğimizi sandığımız kişi esasında tanımadığımız başka biriydi öyleyse… Demek ki gerçek sevdiğimiz o değildi, kim olduğu konusunda yanıldığımız birineydi duygularımız.

Anlaşamadığımız için sevmekten vazgeçebilir miydik yoksa… Çok keskin ayrımlar birlikteliği sürdürmeye engel olabilirdi fakat sevmekten alıkoyabilir miydi şayet anlayarak sevseydik…

Çok iyi anlaştığımız birini sevmememiz ya da çok sevdiğimiz biriyle pek anlaşamamamız mümkündü fakat anlamadıysak onu, nasıl emin olacaktık anlaşıp anlaşamadığımızdan… Söyledikleri, yapıp ettikleri, fikirleri ya bambaşkaysa bizim anladığımızdan…

Anlamıyorduk da acaba anlatabiliyor muyduk kendimizi… Yeterince ve gerçekçi biçimde ifade edebiliyor muyduk… Biz yanıltıyor olamaz mıydık bilerek, bilmeyerek etrafımızdakileri, sevenlerimizi, sevdiklerimizi…

Asıl değerli olan, anlaşmaktan ziyade anlayarak sevmekti… Galiba aşkın mucizesi onda gizliydi… Aşk anlamaktı… Her iki manada birden “anlamanın” vücut bulmasıydı; sevdiğinin kim olduğunu idrak etmekti ve onun her şeyini sezip hissetmekti…

Zaaflarını, eksiklerini, sizden çok değişik eğilimlerini kabul etmek üstelik bundan hoşlanmaktı…

Birine böyle âşık olduğunuzda zaten o harikuladelik kendiliğinden gerçekleşiyordu. “Anlamaya” başlıyordunuz onu; onu ondan iyi hissediyordunuz… Adeta malum oluyordu her yaptığı, her duygusu, her düşüncesi… Kimi anlaşmazlıklar işte o yüzden baş gösteriyordu…

Aramızdan anlaşmayı aşka tercih eden kaç kişi çıkar… Anlamak ve anlaşmak çok nadir bulunan tanrısal bir armağan… Ancak “anlaşma”nın peşinde koşup aşk mucizesinden olmak da var… Anlaşamadığınızda bitmez aşk zira, artık onu anlayamadığınızda biter…

Rengin Soysal


Evlilik insana çok şey öğretir. Sadakat, sorumluluk, hoşgörü, anlayış gibi...
Ancak bekâr kalırsanız, zaten bunların hiçbirine ihtiyacınız olmaz..

Burt Reynolds

Selam ve sevgilerimle

Ahmet Oral