5 Mayıs günü Konyadan ayrılıp Aksaraya doğru hareket ettik. Aksarayda denk geldiğimiz pazardan taze meyve ve sebze takviyesi yaparak Ihlara vadisine doğru yolumuza devam ettik. Ihlara vadisinin çıkış noktası olan SELİME kasabasında kısa bir mola verdik. bölgedeki tarihi yerleri gezdikten sonra IHLARA'ya varıp ören giriş yerine yakın bir yerde konaklamamızı yaptık.
Ihlarada sabah kahvaltıdan sonra kanyona inip geziye başladık, Muhteşem bir kanyon yılanlı kilisede önümüze çıkan bir yılan biraz adrenalimizi artırdı. Ihlaradan Beli sırmaya kadar yürüdükten sonra su kenarında çay molası verip yeniden aynı yolu suyun diğer tarafından geri dönmeye başladık, yolun yarısına geldiğimizde güneş gözlüğünü mola yerinde bıraktığımın farkına vararak hızlı bir şekilde geri döndüm, su üzerinde oturduğumuz çardak ta 3 kişilik bir japon grup vardı, gözlüğümüzü kaldırıp kenara koyduklarını görüp teşekkür ederek alıp yolumuza yeniden devam etmek istediğimizde plus müze kartımız geçiş izni vermedi. Aynı noktadan ikinci geçiş için 3 saat geçmesi gerekiyormuş. görevlilere durumu izah ettiğimizde bizi yan taraftan geçirerek yardımcı oldular. toplamda 10 km'lik yürüyüşten sonra yüzlerce basamaktan oluşan tırmanış bizi yordu.
Ihlaradan ayrılarak yakında bulunan Derinkuyu yeraltı şehrine vardık, hemen yeraltı şehri girişi yanında konaklayım akşamı geçirdik. Sabahleyin kahvaltı,hazırlık derken biraz geçikince yeraltı şehrine giriş için sıra beklemek zorunda kaldık.
7 mayıs akşam üzeri vardığımız Nevşehirde şehir turu yaptıktan sonra Kültür Parkta gece konaklaması yaptık. Şu ana kadar yaptığımız konaklamalar için bir ücret ödemediğimiz gibi bizi rahatsız edecek bir şeyle de karşılaşmadık. sabah yine her zaman olduğu gibi kahvaltı sonrası UÇHİSAR'a haraket ettik. Güvercinlik vadisi civarında konakladık.
9 mayıs sabahı Uçhisar kalesi ve yerleşim yerlerini gezdikten sonra malum topraktan imal edilmiş ürün mağazaları ve bir miktar hitit figürü olan ürün alımıyla sonlanan alışveriş ile günü tamamlayıp göremeye doğru hareket ettik.
Uchisardan Göreme'ye geçip merkeze yakın uygun bir yerde konaklama yaptık. Akşam ve gece göremeyi karış karış gezdikten sonra sabah açık hava müzesi yakınında paralı otaparktan 100 mt geride ucretsiz uygun bir park alanına girip müze gezisine başladık.
Açık hava müzesi gezisinde müze kart ile girdiğimiz alanında kartın geçmeyip ilave para istenilerek gezilecek bölüm bizim gibi çok kişinin tepkisini çekti.
Paşa çayırında sol taraftan vadinin üstüne çıktık, dışarıdan bakıldığında yarım ay şeklindeki bir vadi görünümünde, ileride sağ taraftanda yukarıya çıkanları görünce eşime yukarıdan patika yoldan dolaşarak sağ taraftan aşağı inelim dedim. Demez olaydım, girdiğimiz patika yoldan ilerlemeye devam ettikce çok tehlikeli alanlardan geçmeye başladık 100 metrelik uçurumların kenarından ancak keçilerin gecebileceği patikalardan aşağıya bakmadan geçmeye başladık. bir müddet sonra aşağıya inen yolu bulamayınca aynı tehlikeli yolu dönmek cok zor geldi. İlerlemeye devam ettik yaklaşık 2 saat daha yürüdükten sonra 2 yabancının karşı yönden geldiğini görünce rahatladık en azından yolda birileri vardı, ilerlemeye devam ettiğimizde resterasyonu yapılan bir alana vardık. 1974 yılına kadar yaşadığı evi restore edip turizime kazandırmaya çalışan demiryolları emeklisi Ahmet bey bizi misafir 4 saatlik yürüyüşümüzün susuzluğunu giderdikten sonra restore edilen alanları gezdirip sonrasında asfalta cıkan yolu tarif ederek yardımda bulundu. Asfalta ulaşınca bulunduğumuz yerin Çavuş ini olduğunu ve Karavanımızı bıraktığımız yerin 4,5 km uzakta oldıuğunu öğrendik. 1 saata yakın beklememize rağmen dolmuş bulamayınca yürüyerek karavanımıza varıp bir oh çektik.
Yolumuza devam edip sonraki mola yerimiz olan Avanosa vardık. Kızılırmak kıyısında belediyenin yaptırdığı piknik alanlarında kamp kurduk. fazla dolaşmadan günün kaybolmaktan doğan yorgunluğu gidermek için dinlemeyi tercih ettik. Sabahleyin daha dinç olarak kalkıp kahvaltı sonrası Avanosta cömlekciler yeraltı çarşısını ziyaret edip alışveriş yaptık. Avasontan geçen kızılırmak nertinin ortasındaki doğal bir adada bulunan yüzlertce KAZ özgürce dolaşıp yiyecek atanların etrafında çoğalarak güzel görüntüler sergiliyor. Avanosta görülmesi gfereken bir diğer yer SAÇ MÜZESİ ziyarete gelen binlerce bayan'ın saçlarından bir tutam kesip üzerine adlarını ve adreslerini yazıp astıkları bir mağaralar zinciri tahminen 10 binlerce saç var.
Ürgüpte ve Kapadokyadaki son günümüzde Temenni tepesi ve Ürgüpün güzel yerlerini dolaştık. Ürgüpte şarap evini görmemek olmaz deyip şarap tadımı yapıp bir kaç şarap alarak yolumuza devam ettik.
Ürgüpden ayrılıp Kayseriye yola çıktık.
Kayseride şehir turu yaptıktan sonra KAysefi form avm karşısı ndaki boş park alanında karar kıldık. gecelemenin sonunda şehir turuna başladık. Gezimiz sırasında Atatürk evine vardığımızda tadilat dolayısıyla kapalı olduğunu gördük, biz dışarıdan izlerken bir beyefendi bize yardımcı olarak diğer görülmesi gereken yerlere götürdü ne yazıkki oralarda kapalıydı. Sonuçta kapalı çarşı, bedestenler ve pastırma satış noktalarını ziyaret edip alış veriş yaparak karavanımıza döndük.