Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan yasarergun Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 8
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,264

yasarergun

Dünyayı değiştirebilirsin
Mesajlar
3,414
Tepkime Puanı
360
Yer
Antakya-Hatay ama O bir Antep'li :)
Web
www.yiyenbilir.com
Dİlekçenizle bize destek vermek için ekteki dilekçeyi her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı imzalayıp ilgili makamlara gönderebilir. Desteklerinizi bekliyoruz.... bekliyoruz derken orada onbinlerce yıldır yaşayan ve artık yaşayamayacak olan bitki ve hayvan türleri destek bekliyor yoksa biz sene kaç gün çıkarız ki oraya...

[attachment=3]

Fırnız Yaylası, Fırnız Tarlası Oldu. Hatay’da Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı.

Amanos Dağlarının Güneyindeki en güzel yayla Çevre ve Orman Bakanlığı eliyle yapılan kiralama ile katledildi. Fırnız Yaylası, Amanos Dağlaları’nın en nadide biyoçeştililik alanlarından bir tanesi. Vaşaklara, karacalara, porsuklara, oklukirpilere ve onlarca nadide türe ev sahipliği yapan, soğanlı bitkilerden onlarca bitki türünün son sığınağı olan Fırnız Yaylası 2008 tarihli bir karar ile Alahan Köyü Muhtarı Yahya Akdağ ve Tahtaköprü Köyünden Barış Öztürk’e adeta bakanlık izinli doğa katliamı yapmak üzere ağaçlandırma yapılmak adı altında 49 yıllığına 40140 TL de kredi verilerek tahsis edildi. 2008 yılından beri yaylada herhangi bir etkinlik yapmayan kiracılar 2010 yılında yaylaya açtıkları çukurların bilgi edinme yasası çerçevesinde verilen dilekçe ile gelen cevapla gerçeği öğrendiler. Ne Alahan ne de Tahtaköprü Köylülerinin tahsisten haberleri olmayıp her iki köy tarafından Yayla olarak kullanılan ve yüzlerce yıldır tahrip edilmeyen bölge birkaç gün önce traktörlerle sürülüp etrafı dikenli tellerle çevrilerek çevreyi korumak üzere kurulan bakanlık eliyle verilen izinle tarla haline getirilip tahrip edildi. Birilerinin 40 000 liraya ihtiyacı varsa eminiz ki bunu Hatay halkı kendi arasında toplayıp bu kişilere hibe edebilir. Hatay’da 1000 ağaç cevizin eksikliği hissediliyor ise eminiz ki o 1000 ağaç cevizi dikecek onlarca yer bulunabilir. Bu ülkenin ekolojik değerleri birilerinin tarlası değildir, olmamalıdır da. Onlarca endemik bitki türleri ve nadir hayvan türlerinin son sığınağı olan bu nadide alanın daha fazla tahribine engel olunması dileklerimizi kamuoyu ile paylaşıyor devlet kurumlarının bilgisi dahilinde, üzerine bu ülkenin kaynağı olan paralar da verilerek yapılan bu teşvikli tahribata bir an önce dur denilmesini, kiralama adı altında verilen doğayı tahrip izninin bir an önce son bulması için yetkili kurumlardan harekete geçmesini bekliyoruz.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesi


Yaylanın eski ve traktörle sürülüp tarla haline getirildikten sonraki yeni halleri aşağıda
[attachment=1]

[attachment=2]








Dört Mevsim Fırnız

2000 yılının bir aralık gününde Mustafa Kemal Üniversitesi Dağcılık klübüne yeni aldığımız vaude çadırın verdiği güvenle olsa gerek bizi hep güzelliğini duyduğumuz Fırnız Yaylası’na götürecek olan Alahan Köyündeki rehberimiz, arkadaşımız Mehmet Savran’ın yaşı 100’e dayanmış dedesinin “oğlum yağmur var, dereyi geçemezsiniz” demesine aldırmadan Ben, Mehmet Savran, Veteriner Fakültesinden öğrencilerim Muharrem Fidan ve Ferhat Dilleç’le birlikte bir akşamüstü yola koyulduk. Hayalimizdeki Fırnız’a doğru yol alırken yağmur ritmini bozmadan yağıyordu. Mehmet Savran’ın Dedesinin bahsettiği Yıldırım Deresi’ne geldiğimizde yükselsen su ile dereyi geçmenin imkansız olduğunu gördük ama hedef büyüktü. Suyun bize geçit vereceği bir yer aramak için dere boyunca yürümeye başladık. O zamanlar olmayan dağcılık eğitimimizden olsa gerek ayakta çok da uygun olmayan bir bot, kot pantolonlar ve yeni aldığımız ama nedense (!) su geçiren sıfır kilometre yağmurluklarımızla iliklerimize kadar ıslanarak Amanoslarda ilerde Hatay’da Dağcılık ve Off-Road aktivitelerinin başlangıç noktasını teşkil edecek yaylaya doğru ilerliyorduk. Mehmet bizi suyun geçit verdiği bir noktaya götürdü ve nihayet karşıya geçtik. Yolda iliklerimize kadar ıslanınca Muharrem ve Ferhat’a dönüp “çantada tavuk kanat var birazdan pişirir yeriz üzerimize de kuruturuz” dediğimde “hocam bu hiç olmayacak” der gibi bakan bakışlarını hiç unutamam. Hava karardığında ormanın arasındaki açıklık araziye geldiğimizde, sisin elverdiği ölçüde görünen alanda Mehmet “Fırnız’a geldik” dedi. Çadırı kurmadan hemen Mehmet’in daha önce bahsettiği kulübeye gittik. Kulübede bir ocak, ocağın hemen yanında muhtemelen yazın orada çalışan ormancıların araçlarından kalan bir koca şişe motor yağı ve kulübenin arkasındaki odada ise kesilip yakılmaya hazır bilek kalınlığında tonlarca kuru çam odunu vardı. Belki iyi başlamamıştık şartları zorlamıştık ancak Fırnız bize adeta kollarını açıp hoş geldiniz demişti. O gün üzerimizi kuruttuk, çantadaki tavukları pişirip yedik ve gecenin geç vakti çadırımızı kurup tulumlarımıza girip rahat bir uyku çektik. Gece yaylaya gelen domuz sürüsünün sesi sadece beni uyandırabildi. Sabah sisler arasında etrafı ormanlarla çevrili yemyeşil düzlüğü görmek büyük bir mutluluktu.
Amanos Dağlarındaki Kızıldağ’ın Antakyadan ulaşılan doğu kısımlarında adeta yan yana dizilen inciler gibi sıralanan Aşağı Zorkun, Yukarı Zorkun, Kazıklı, Kartalalanı, Fırnız, Uzun Çam, Büyük Tozlu, Küçük Tozlu ve Tanzıt yaylalarından oluşan gerdanlığın en ortadaki ve en iri incisi olarak tanımlanabilecek Fırnız Yaylası, Antakya İskenderun karayolundaki bölge trafiğin yanındaki tabelayı takip ederek 12 km’lik bir tırmanıştan sonra Alahan Köyünden, ya da Jandarma karakolunun yanından 15 km ilerledikten sonra Serinyoldan ulaşılabilecek kadar yakın ama Hatay’ın ve Hatay’lıların hayatından da bir o kadar uzak bir cennet köşe.

Yılın her mevsiminde, her ayında farklı güzelliklerin görülebileceği, kışın ocak ayında siklamenlerin buzla kaplanmış derelerin yanında açtığı, dafne çiçeklerinin karlarla kaplı vadideki kayaların arasındaki sıcaklıkla erkenden güzel kokular saçtığı, bunlara binlerce çiğdemin ve sümbülün eşlik ettiği yaylanın yükseklerinde kışın yağan karı beyaz bir gelinlik gibi giyinen muhteşem manzarasıyla karaçamları görebilirsiniz. Kar yağdıktan sonra gitme şansınız varsa ortasında kıvrımlar yaparak kuzeye doğru akan deredeki güzellik ve güneyden Fırnıza kıskanarak bakan güneşin deredeki parıltıları insanı ülkemizin en sıcak illerinden birinde kuzeyin en güzel manzaralarını seyretme şansı verir. Baharın ilk günlerinde Kartalalanı ve Kazıklı yaylalarına uçkun toplamaya gidenler Fırnız’ın çeşme başını durak olarak kullanırlar. Bir bahar gününde yanınıza memeli hayvan izlerinden anlayan birisiyle yaylaya gittiğinizde yaban domuzlarının, karacaların, kızıl geyiklerin, kurtların izlerini görebilir, çok şanslıysanız önünüzde zıplayarak giden ve sizi şaşırtan vaşağa hayranlıkla bakabilirsiniz. Gece gelirken önünüze düşüp bir sağa bir sola koşan tavşanlara selam verip yolun tam ortasına yatıp 3-5 metre yaklaşınca aracın ışıkları ile gökyüzüne fırlayan kuşlara hoşça kal diyebilirsiniz.

Baharın ardından Fırnız gelinliğini giyip ziyaretçilerini ağırlamaya başlar. Etrafı çalılarla çevrili çadırlardan oluşan yayla evlerinde genellikle hayatı yaylada geçmiş kimi 100 yaşını çoktan geride bırakmış ama hepsi benden genç ve dinç yaşlılar ve hafta sonlarında anne, baba ya da dede nine ziyaretine gelmiş gençleri görebilirsiniz. Yaylanın asıl sahipleri yayladaki otla beslenen hayvanlardır. Yaylayı kullanan bir çoğu sonradan iskana tabi tutulmuş Yörük ailelerinin ortak düşüncesi bu güzelliğin korunması, tahrip edilmemesi için çabalanması gerektiğidir. Zaten baharda kalıcı konut yapmak üzere briket ve çimento çuvalları ile gelmeyerek, güzün giderken etrafta çer çöp bırakmayarak bu çabayı fiilen de ortaya koyarlar. Bu yazının bir yıl öncesinden söz verilmesine rağmen yazılmaması da sanırım “tanıtım”la “tahribat”a sebep olmamak adına bir dirençti belki de. Yaz yaylanın ortasındaki otları sarartsa da çeşmenin suyu tüm deliliği ile akmaktadır. Ancak yaşlılar bu suyu çok soğuk bulmazlar ve akşamları hayatlarının ve yaylanın belki de en büyük lüksü traktörlerine atlayıp daha kuzeydeki kaynaktan su getirip o suyu içerler. Geceleri gökyüzünün güneyi Antakyanın ışıkları ile kirlense de samanyolu tüm güzelliği ile görünür. Çocuklara gökyüzündeki yıldızlar hakkında ders vermek için hazırlıklı gitmek gerekir. Yoksa şehirden görünen 3-5 soluk yıldızın yanında çocuklar sorduğunda cevap veremeyeceğiniz binlerce yıldızı barındıran gökyüzünün güzelliği en ilgisizleri bile romantik yapacak kadar harikadır. Sessizliği genellikle yaylacıların mescit olarak kullandıkları çeşmenin üst taraflarındaki tepelik alandan gelen ezan sesi bozar. Aysız bir Fırnız gecesinde, gökyüzünde hareket eden ne kadar çok uçak-uydu olduğunu, ne kadar çok meteorun atmosfere girdiğini hayretle izlersiniz.

Sonbahar bizim için yaprak dökümü ve hüzün ayı olsa da Fırnızda kalan son yaylacılar için çadırların üzerine gerilen yağmurdan koruyan naylonların gerilme zamanının geldiğini hatırlatır. Geceler daha soğuk hissedilse de yağan yağmurlarla yayladaki otlar tekrar yeşermeye başlamıştır. Yağmurların sıklaşması göç zamanını belirler. Bundan sonra yaylanın neredeyse tek ziyaretçileri kampçılık eğitimleri için yaylaya kadar 4 saat boyunca yürüyerek gelen Mustafa Kemal Üniversitesi Amanos Dağcılık Topluluğu dağcıları ve www.gezenbilir.com çatısı altında toplanıp haftasonu etkinlik yapan off-road ve doğa tutkunlarıdır.

Lütfen: Doğaya giderken ne götürüyorsanız götürdüklerinizin tamamını –meyva sebze kabukları gibi organik atıklar dahil- istisnasız geri getirmelisiniz. Asla ormanlık, ağaçlık alanda, toprak üzerinde ya da yeşillik alanda ateş yakmamalısınız. Ateşi yakmak gerektiğinde hemen her arabada taşınabilecek bir metal mangal en sağlıklı seçimdir. Doğada organik atıktır çürür dediğiniz meyva ve sebze atıkları bir hafta sonraki ziyaretinizde orada sizi bekliyor olacaktır, hatta iki ay sonraki ziyaretinizde de. Ayrıca sizin doğaya terk ettiğiniz atıklar orada yaşayan vahşi hayvanların sindirim sistemlerini bozarak onların ölümüne sebep olur. Naylon poşetlerin doğada ortadan kaldırılması onlarca yıl pet şişeler ise sadece 500 yıl alır. Doğadan aldığınız fotoğraf karelerini gönül rahatlığı ile evinize getirebilirsiniz ve doğada bıraktığınız ayak izlerinizi silmeye gerek yoktur.

eski2.jpg


yeni (1).jpg
 

Ekli dosyalar

  • fırnız dilekçe Çevre ve Orman BakanlÃ
    35 KB · Görüntüleme: 217

Etiketler
Ynt: Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

FOTOĞRAFLAR GELİYOR....
 

Ynt: Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

buraya biraz daha fotoğraf yükleyecem ama bidünya fotoğraf var oyüzden kendi siteme yükleyecem siteye videoda yükleyecem...www.seyrihatay.com

IMG_9791.jpg


IMG_0170.jpg


IMG_0094.jpg


IMG_0188.jpg


IMG_0074.jpg
 

Ynt: Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

yağmanın resmi

yagma.jpg
 

Ynt: Hatay�da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

Fırnız yaylasına baktıkça içim gitti....
gezi amaçlı defalarca grup götürmüşlüğüm vardı, güzelim fırnız yaylasına her dönemi bir başka güzeldi
yürüyüş gruplarını götürüp son nokta fırnız yaylasında dinlenme verirdik.....o içler acısı durumu gördükçe söylenecek bir söz bulamıyorum...
memleketimizde tarlalar betonlaşıyor oraları islah edip tarıma kazandıracaklarına ,güzelim bitki örtüsünü, merayı rezil etmişler !
 



Ynt: Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

arkadaşlar fotoğrafları buraya yüklemeye devam edeceğim ama büyük bir çoğunluğu http://seyrihatay.com/hatayresim.aspx?ID=13447 bu linkte olacak...Fotoğrafları küçülttüm (1100 733) ama genede internetinizin hızına göre foğrafların yüklenmesini beklemeniz gerekebilir biraz.Bu arada siz ofroad gördüğünüz başlıklara tıklarsanız belki başka başlıklarada yükleyebilirim.Hani tüm fotolar aynı yeri kasmasın diye

IMG_0109.jpg


IMG_0156.jpg


IMG_0136.jpg


IMG_0088.jpg


IMG_0101.jpg
 

Ynt: Hatay�da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

ellerine sağlık mahmut kardeş güzel kareler yakalamışsın...eksik olma
 

Ynt: Hatay’da Çevre Bakanlığı Onaylı, Ağaçlandırma Adı Altında Doğa Katliamı

video hazırrrrrrrrrrrrrrr aşağıdaki linke girip izleyebilirisiniz....
http://seyrihatay.com/seyrivideo.aspx?ID=111
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,763
Mesajlar
1,523,419
Kayıtlı Üye Sayımız
166,579
Kaydolan Son Üyemiz
Esra elçin

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst