Palahniuk'un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kâbuslarına mı demeliydik? Palahniuk bu defa romanının odağına başka bir "marazi" karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright'ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu, onun, efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncuların, yani "damızlık erkekler"in anlatımıyla şekilleniyor roman. Sıranın kendisine gelmesini bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600'ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların trajikomik hayat hikâyeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya. Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken aynı zamanda yüreğinizi dağlayacak bu çılgın romanla, porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor Chuck Palahniuk. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde. Ancak dikkat! Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyor-sanız bu romanı okumayın! İnsan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın! Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız bu romanı okumayın! Kısacası, düşüncesinden bile ürktüğünüz insani hallerle yüzleşmek istemiyorsanız Palahniuk sizin yazarınız değil! Bizden söylemesi!
Ayn Rand, bütün zamanlamaların en çok okunan felsefi romanı "Atlas Vazgeçti"yi (Atlas Shrugged) 1957'de çıkardı. Roman o günden beri her yıl ortalama 200.000 sattı. Amerika'yı İncil'den sonra en çok etkileyen kitap oldu. Ayn Rand -asıl adıyla Alişya Rosenbaum- 1500 sayfalık bu dev romanı için "Bu bir felsefe tarihi kitabıdır. Düşüncemin vardığı son nokta da şudur: İnsanın kendi yaratıcılığını ortaya koyma hakkı hiçbir zaman engellenemeyecek". Ayn Rand'ın eserlerini Türkçeye kazandıran Sinan Çetin bu kitap için şöyle diyor: "Bu kitap iş yapan, yaratan, yapan eden insanın toplum tarafından nasıl sömürüldüğünü, üstelik zalimce suçlandığını açıkça gözler önüne seriyor... eğer aklınıza, yeteneğinize, kendinize inanıyorsanız bu kitabı çok büyük bir aşkla okuyacaksınız."
Merhabalar,
Bu güne kadar hep yasal kitap satınalıp okudum birçoğunu bazı yerlere hediye ettim.İnanın maaşımın yarısını her ay kitap için ayıran birisiydim.
Şimdimi, emekli olunca vede Çanakkale'de ek iş bulamayınca malum nedenlerden dolayı kitap alamıyorum.
Sanırım bu gidişle okumayı ve yazmayı unuymam.
Bende bol bol değil sürekli türkü dinliyorum, Halk Türküleri dinliyorum.
Türkülerle kalın, sağlıkla kalın.
Eskiden fakültemde akademisyenlik yapan şimdilerde ise Hacettepe Üniversitesi'nde akademik hayatına devam eden Hakan Ergül'ün Krizanteme Adanmış adlı öykü kitabını okuyorum. Kendisinin Sesler Nereden Geliyor diye bir öykü kitabı daha var ki tadından yenmez.
En son Tevfik Bir'in "Uyan Ey Türk Gidiyoruz" adlı kitabını okudum. O kadar beğendim ki, sayfamın altına kitabın site adresini ekledim. Bence mutlaka okunması gereken bir kitap.
Çok hoş bir kitaptır.
Sokakta rastladığımızda bazen geri durmamıza neden olan hareketlerine sempati uyandırmaya başlayan bir kitap.
Bilmiyoruz ki ne alemdeler.
Tavsiye ederim.
Sevgiler,
Emre.
Doğrudan link : http://img718.imageshack.us/img718/4304/delig.jpg
Bir deli sadece, yalnızca, asla bizatihi deli değil; bir şehrin hafızasıdır. İnsanlığımızın vicdanıdır. Merhamet adlı bir delikli çalgıdır. Ney gibi!..
Bir deli Öldüğünde bize ses veren delikler bir bir kapanır, ahenk yok olur. Vicdan susar, hoşgörü konuşmaz sokaklarda. Edep yerini şaşırır, dostluk bir köşede ağlar.
Acımasız bir dünyanın vicdan ışıkları olan bu güzel insanlardan, "aklı başında" olanlardan öğrendiklerimizden daha çok şey öğreniriz. O kadar gerçekçi ve yalındırlar ki gördüklerini söylemezlerse dilleri çürür. Çünkü yalandır yaşadığınız yalan!
Merhabalar,
Belki birçok kişi eleştirecekler fakat ben Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün Kuran-ı Kerim Tefsirini okumaya başlıyorum.
Benim anlayabilecek olduğum dille yazılmış olduğu için tercih ettim.
Türkülerle kalın, sağlıkla kalın.