Bazen biraz özel konulara giriyorum. Ama bir Liderseniz kimse arkanızdan konuşurken özelinizi falan bırakmıyor bu ülkede zaten. Buna emin olun. Her şeyi açıktan yaşamak en güzeli.
Ben kampçı dostları olan bir insanım. Gezenbilir hem kampçı dostlarımla iletişimim hem gezilerimde yoldaşım hem de bir domokrat kamp lideri olarak demokratik duyuru panom.
Kendi hakkımda konuşuyorum ama başkaları çoktan arkamdan her şeyi konuşuyorlardı zaten.
Ben ileri derece şizofren hastasıyım. Yazmasam iyiydi ama yazmadan yapamıyorum. Hiçbir şey yazmadan yaşayıp gitmek mümkünken sağa sola gereksiz gereksiz şeyler kaydediyorum. Ama bu benim herşeyim olmuş. Bunu yapmadığım şekilde hayatı yürütemiyorum. Çünkü burayı dostlarımla aramda bir iletişim aracı olarak görüyorum. Kampçı dostlarımın gerçekten var olup olmadığı bile bir tartışma konusu. Yazdıklarımı okuyun ama fazla dert etmeyin. Ben zaten ileri derece şizofren oldum. Cinsel tercihimi yazdım diye bana bir şey olmaz. Bunun gerçek olup olmadığı da belli değil. Bu yanlızca benim kendimle ilgili bir görüşümdü. Kendimi Aseksüaliteye yakın buluyorum.
Benim gerçek dostlarım kendilerini biliyorlar. Onlar gerçekten birlikte oturup kalkma fırsatı bulduklarım arasındalar. Herkesle böyle bir aşamaya dahi gelemedik haliyle. Benim gerçek dostlarım istiyorlarsa hakkımda kötü şeyler bile düşünüyor olabilirler. Buna da karışamam. Elimden geldiğince , dilim döndüğünce gerçek dostluğumun nasıl olduğunu anlatmaya çalışıyorum ama haliyle anlatabildiğim sadece kendi görüşüm...
Gezenbilir benim sonsuzdefterim. Pekçok şeyi buradaki önemsiz milyonlarca şey arasına kaydettim. Kaydetmeye devam ediyorum. İlle hepsinin okunması şart değil. Ama hepsini okuyan da çıkabilir. Belli mi olur?
Bazı dostlar gerçek dostlar olsalar da eskide kalıyorlar hayat içerisinde... Bizim mevcut kampçı dostlarımız yine birkaç kişiden ibaretler. Benim burada kampçı dostlarım diye hitap sözü olarak kullandığım Dostluk kavramı aslında gerçek bir dostluğu yansıtmıyor haliyle...
Hayatta size zor günlerinizde yardım edecek çok müstesna dostlarınız olacak. Ama bunlar yüzlerce kişi olamayacak. Gerçek dostlarınız çok az ve değerli olacaklar. Ama siz onların ne kadar değerli olduklarını böylece daha da iyi anlayacaksınız. Ben zor günlerimde çevremde çok az kimseyi bulabildim ama çok şükür ki birileri vardı hep.
İyi birisi olmak insanları eşek olup sırtınızda taşımanız değildir. Özellikle saygısızlık yapmaya kalkanı hemen aşağı indirmelisiniz. İndirmelisiniz ki saygısızlığın boyutları büyümesin.
Malesef çok muhabbet tez ayrılık getiriyor. Çünkü insanlar hadlerini bilmiyorlar. İşte çok fazla dostumuz olmasını engelleyen temel etkenlerden birisi bu anlattıklarımdır.
Çok fazla insanla dostluk kurmanızı engelleyen bir başka neden insanların içerisindeki şüpheciliktir. İnsanlar kendilerine dostça yaklaşmaya çalışan herkese karşı şüphe ile yaklaşır olmuşlar.
Bu pek çok kazık yemiş olmanın da bir getirisi ama insanın içerisinde olduğu doğal bir şüphecilik de var.
İnsanlara ne kadar ben sizin dostunuzum derseniz o kadar sizden şüphe duyuyorlar...
Dedikoduculuk benim dostluklarımı bozdu ve engelledi. Ben de dedikodu yaptım, ki keşke hiç dedikodu yapmamış olabilseydim. Kendim başkasının dedikodusunu yaptığım için kendi arkadaş grubumu dedikodu belasından koruyamadım. Dedikoduculuk insanlar arasında yaygın olan sosyal bir kanser.
İşte temel olarak bu nedenler benim çok fazla dost edinebilmemi engelledi. Ama olsun benim dostum olan ve kendisine dostum diyenler (Yani benim sanal kampçı dostlarım) da bana yetiyor. Çok büyük bir şikayetim yok hayattan.