Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

[YOL]

Sabah Ankara Garı'na vardığımızda gözleri yollarda kalan sevgili Zerrin karşıladı bizi Güzel bir kahvaltının ardından gardan Anıtkabir'e doğru yola çıktık.

Garda Atatürk Fotoğrafları Sergisi

ANITKABİR

İstiklal kulesinin önünde, ulusal giysiler giymiş üç kadından; kenardakiler bereketli topraklarımızı simgeleyen buğday başaklarından oluşan ve yere kadar uzanan kalın bir çelenk tutmaktadır. Soldaki kadın, ileri uzattığı elindeki kapla Atatürk'e Tanrıdan rahmet dilemekte, ortadaki kadın eliyle yüzünü kapatmış ağlamaktadır. Heykel grubu Hüseyin Özkan'ın eseridir.

Hürriyet Kulesi'nin önünde üç erkek heykelinden oluşan bu grupta, sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile Türk askeri, yani Mehmetçik, onun yanında elinde kitabıyla Türk gençliği ve aydın insanı, biraz gerisinde ise yerel kıyafetlerle Türk Köylüsü temsil edilmiştir. Heykel grubu, Hüseyin Özkan'ın eseridir.

Anıtkabir'e Tandoğan kapısından girildiğinde Barış Parkı içerisinde uzanan yoldan Aslanlı Yol başındaki 26 basamaklı geniş merdivenlere ulaşılır. Merdivenin hemen başında karşılıklı olarak İstiklâl ve Hürriyet kuleleri ile üçlü kadın ve erkek heykel grupları yer almaktadır. Ziyaretçileri Atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmış olan 262 m. uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda, Türklerde 24 Oğuz Boyunu temsil eden (24 adet) aslan heykeli bulunmaktadır. Anadolu'nun eski uygarlıklarından Hititler' de ve Türk mitolojisinde kudreti simgeleyen aslanlar, Türk Milletinin birlik ve bütünlüğünü temsilen çift yapılmışlardır. Aslanlar Türk Ulusu'nun kuvvet ve kudretini simgelemektedir. Heykeller Hüseyin Özkan'ın eseridir.

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Atatürk'ün naaşını taşıyan top arabası.

Atatürk'ün 1935-1938 yılları arasında kullandığı 1934 model lincoln marka tören ve makam otomobilleri.

Atatürk'ün 1936-1938 yılları arasında kullandığı 1936 model Cadillac marka makam otomobili.

29 Haziran 1939'da Türkiye Cumhuriyeti'ne katılan Hatay'ın Bayrağı.

Nutuk

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Mozole önünde gezenbilir üyeleri

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Atatürk'ün yurt gezilerinde (1935-1938) yılları arasında kullandığı Beyaz Tren'in özgün tek örneği olan vagon; Ankara Garda "Kurtuluş Savaşında Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi" yanında 1964 yılından günümüze sergilenmektedir.

Cumhuriyet Ekspresi ile geri dönüşe hazırlık.

Gezimizin yakışıklısı Emre

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Bu keyifli ve anlamlı haftasonu için başta mükemmel ev sahipliği ve arkadaşlığıyla ceranus'a, daha sonra Anıtkabir'e gelen gelemeyen tüm eşe dosta sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.

 

[özlem]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Anıtkabir ziyaretimizden kısa bir özet;

Cumartesi günü saat 23:00 'de Haydarpaşa tren garında buluştuktan sonra Fatih ekspresinde kuşetli vagonlarımıza yerleştik çok keyifli bir tren yolculuğundan sonra bizi garda 1 saat sabırla bekleyen ceranus arkadaşımız karşıladı ve güzel bir sabah kahvaltısının ardından Anıtkabir'e doğru sabah yürüyüşümüz başladı.Anıtkabir ziyaretimiz ve müzenin gezilmesinden sonra Uludağ kebapçısında öğlen yemeğimizi yedik hoş muhabbet sohbet eşliğinde tatlılarımız çayımız kahvemiz... ve artık dönüş

Çok güzel ve anlamlı bir haftasonu etkinliğiydi tüm arkadaşlara çok teşekkür ederiz ve Sedat'ında dediği gibi Ankara'da sabahın erken saatlerinde bizim gelişimizi bekleyen ve bize ev sahipliği yapan dostluğu ve arkadaşlığından ötürü Ceranus'a çok çok teşekür ederiz..Tabiki birde mavişin Ankara'lı lise arkadaşına.

Fotoğraflar için Sedat ve Hasan arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi bir borç biliriz

Birde aramızda minik gezenbilir üyesi Emre'ye (3.5 yaş) gezi süresince bildiklerini ve öğrendiklerini bizimle paylaştığı ve tren biletlerimizi görevli arkadaşa gösterdiği için kendisine de çok teşekkür ederiz.

 

[ceranus]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Ankara'ya gelmenızden, guzel ve sıcak dostlugunuzdan dolayı ben cok tesekkur edıyorum
guzel tesekkurlerınızı yuregıme sakladım, kısacık bır zaman ıcınde sızlerı mutlu etmekten bende cok mutlu oldum,
hepınıze sevgıler

 

[ceranus]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

sedat elıne yuregıne saglık fotograflar cok guzel
bır kez daha tesekkurler

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

ne demek zerrin, asıl ben teşekkür ederim

 

[penguen]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Ama kabul edin; en önemli görev biletleri gösterdiği için minik Emre' nin...
O olmasaydı Erenköy'e kadar bile gidemezdiniz
Ayrıca da ne güzel o yaşta Atatürk'ü bilmek...
Onu böyle bilinçli yetiştirdikleri için Emre'nin ailesini tebrik ediyorum.

 

[metanoya]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Arkadaşlar,
Ben de, bu geziye katılmamız ve dolayısıyla da siteye üye olup değerli arkadaşlıklar kurmam konusunda yol gösteren Özlem'e, Ankara'da misafirperverliği ile bizi karşılayan, Ankara ile ilgili bilgilerimizi güncelleyen ve Emre'nin treni kaçırarak Ankara'da kalacağımızdan duyduğu endişe yüzünden Allahaısmarladık bile diyemediğim Ceranus'a ve güzel fotolar için de Sedat ve Hasan'a çok çok teşekkür ederim.

Ayrıca geziye katılmayan arkadaşlara da yaşadıklarımızdan kesitler sunan "Gezi Mini Rapor" umuzu da aşağıda okuyabileceklerini hatırlatırım. Biraz uzun oldu ama... keyifli okumalar


" Diyebilirim ki uzun zamandir hiç bu kadar verimli bir hafta sonu geçirmemiştik. Oğlum ve kendi adıma çoğul konuşuyorum.

En son 4-5 yaşlarındayken ziyaret ettiğim Anıtkabir’i hem bilgilerimi tazelemek, hem de Emre’nin de görmesi ve Atatürk değerini daha bu yaşlarda kazanması arzusuyla yola çıktık. Bizim için duygu dolu bir geziydi.

Aslında bu geziye katılma kararını hem çok zor hem de çok kolay aldım diyebilirim. Zordu, çünkü trenle yolculuk yapacaktık ve Emre’nin tren saatlerine, yolculuk süresine, gezinin içeriğine adapte olup olamayacağı ile ilgili endişelerim vardı. Kolaydı, çünkü daha yeni 10 Kasım’ı kutlamışken, Emre’nin de öğrendiği Atatürk şarkı ve şiirlerini hafızasında pekiştirmek adına bu geziyi gerçekleştirmemiz gerektiğine inanıyordum. Ve düşüncelerimde yanılmadığımı gördüm.

Cumartesi gecesi saat 23:00’te Haydarpaşa Tren İstasyonu’nda geziye katılan diğer arkadaşlarımızla buluştuk. Kuşetli vagonda seyahat edecektik. Ve düşündüğümden çok daha rahat ettik. Emre bütün gece uyudu. Tabii yemekli vagon zevkini tadamadık, çünkü sigara severler bizden önce yemekli vagonu istila edip, sigaraları eşliğinde yemeklerini yiyip, keyif yapmaya başlamışlardı.

Sabah 08:10 gibi Ankara’ya vardık. Trenin içinde ısıtma çok iyiydi ve daha Ankara’ya yaklaşırken dışarda ısının sıfırın altında olduğu su birikintilerinin üzerinin buz tutmasından anlaşılıyordu.

Buz gibi Ankara havası bize hoşgeldin derken, istasyonda bizi karşılayan Ceranus ile kahvaltı planlarına başlamıştık bile. Vakit kaybetmemek açısından Gar Restaurant’ta hızlı bir kahvaltı yaptık.

Gardan çıkıp, Anıtkabir’e doğru yürüyüşümüze başladık. Ankara’nın siyasi havası daha ilk adımlarda kendini hissettirdi. Bir anda etrafta bir sürü ceket-kravat dolaşan beyefendi belirdi. Sonra o gün MHP Kongresi olduğunu hatırlayıp bu duruma bir açıklama getirdik. Ama gariptir ki Anıtkabir içinde de beyaz yakalı beyler varlıklarıyla bizi şaşırttılar. Bunun iki sebebi olabilirdi; ya Kongre öncesi veya arasında Kongre katılımcıları Anıtkabir ziyareti yapmak istemişlerdi, ya da Ankara’nın siyasi ağırlıklı kimliği Pazar günlerinde de şehir insanının yakasını bırakmıyordu.

Güvenliği aştıktan sonra kendimizi 24 ülke ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilen ağaç ve süs bitkileri ile oluşturulan Barış Parkı’ndan yukarı doğru yürümeye başladık. Sabahın ilk saatleri olmasına rağmen ziyarete gelenlerin sayıca fazlalığı beni çok etkiledi.

İstiklal ve Hürriyet Kuleleri’nin arasından Hititler’de ve Türk Mitolojisi’nde kudreti simgeleyen ve 24 Oguz Boyunu temsil eden aslan heykellerinin yer aldığı Aslanlı Yola doğru ilerlerken heyecanımın bir kat daha arttığını farkettim. Sanki uzun zamandır görmediğim bir dostumu, sevgilimi görmeye hazırlanır gibiydim.

Mehmetçik Kulesi’nden başlayıp, Müdafaa-i Hukuk Kulesi’ne kadar içlerinde Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndan Sarayburnu’na kadar naaşını taşıyan top arabası, özel, makam ve tören arabaları ile kişisel eşyalarının, çeşitli ülke kral-prens-subaylarından kendisine hediye edilen değerli eşyalarının olduğu müzenin yer aldığı kuleleri gezmeye başladık.

En etkileyici bölümlerden biri de Çanakkale Savaşı ve Sakarya Meydan Muharebesi’nin canlandırıldığı bölüm oldu. Burada, savaş meydanlarını, mermileri, top seslerini, yaralı askerlerimizin Kızılay hemşireleri tarafından tedavi edilmelerini, Atatürk’ün savaş meydanlarındaki karargahını, seslendirme ile birlikte canlandırmışlardı. Öyle gerçekti ki herşey, üzerinde yaşadığımız toprakların parçalanmaması için hayatları pahasına çaba gösteren yürekli Türk askerlerinin, zaman zaman hepimizin akıllarından siliniveren büyük mücadelesini bir daha unutmamacasına tazelemiştik. Emre bile o kadar etkilenmişti ki, canlandırmanın gerçek olduğu düşüncesiyle o bölümden çıkmak istedi.

Emre’nin etkilendiğini anladığım diğer bir olay da, okulda öğrendiği Atatürk şarkısını söyleyerek müzede dolaşmamızdı.

Mozole’yi ziyaret ile Anıtkabir gezimizi tamamladığımızda çoktandır ihmal ettiğimiz çok önemli bir görevi yerine getirmenin gururu vardı üzerimizde.

Uludağ Lokantası'ndaki leziz öğle yemeği sonrasında tekrar tren istasyonuna döndük ve İstanbul’a hareket etmek üzere Cumhuriyet Ekspresi’ndeki yerlerimizi aldık. Dönüş yolculuğumuzda pullman vagonda yolculuk etmemize rağmen değerli önderimiz Atatürk’ü ziyaret etmenin mutluluğu ile yolculuk hiç de yıpratıcı geçmedi. Tabii bunda değerli arkadaşlıkların temelinin atılmasında rol oynayan bu geziye katılmama karar vermiş olmamın da sevinci etkili olmuştur.

Son günlerde politik çevrelerde yaşanan çalkantılar, Türk Halkı’nın mevcut hükümete karşı tepkileri, bize şu anda üzerinde yaşadığımız toprakları bahşeden, İslam ülkeleri arasında laik bir devlet olma şansını sunan Ulu Önder Atatürk’ün unutulmaz değerlerimizin komutanı olarak, ilelebet büyük bir saygı ve sevgiyle anmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmış bulunmaktadır.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene !"

 

[phobios]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

çok güzel bir gezi olmuş.

 

[seyyahasan]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Şu fotoğraflarda olmasa Sedat ne yaparız.

Güzel ve anlamlı gezimizden ne renkli karelerimiz var.

Fotoğrafların gurubun enerjisini çok iyi yansıtmış.

 

[seyyahasan]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Herkese selamlar,

Haftasonu yoğun bir yolculuk temposu ile gerçekleştirdiğimiz Anıtkabir ziyaretimizi gönül rahatlığı içerisinde, ardında güler yüzler, yeni ve sağlam dostluklar kurarak amacına erdirdik.

Gezimize katılan veya katılamayan ama her zaman sonsuz enerjileri ile bizlere kaynak olan gezenbilir dostlarıma sonsuz sevgiler.

 

[nesrin]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

Sedat gerçekten de fotoğraflar harika. Yine de içlerinden nutuk fotoğrafı benim favorim oldu. Kutsal emanetler gibi görünüyorlar. Dolayısıyla hakkını vermişsin. Tebrikler...

Zerrin sana çok teşşekkür ediyorum. Güleryüzün ve misafirperverliğinle bizi Ankara da çok güzel ağırladın. Uludağ, öğle yemeği için harika bir seçim oldu. Kendi adıma şimdiye kadar yediğim en iyi iskender di. İstanbul a gelirsen haberimiz olsun.

 

[YOL]

Ynt: Gezenbilir Anıtkabir Ziyareti (19 Kasım 2006)

metanoya mükemmel yazı için teşekkürler. hepimizin ortak duygularını çok güzel yansıtmışsın. ellerine sağlık...