Eurovision 2007 Şarkı Yarışması

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan AYDURAN Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 62
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 14,921

Etiketler

Ynt: Eurovision 2007

Şu an olan yarı final öncesi sanırım. 22'de başlayacak diye yazıyor trt'nin sayfasında.
 


Ynt: Eurovision 2007

Yabancı ülkelerde yaşayan türkler oldukça mutlak iyi oy gelir kanaatindeyim. Eger yabancılarda biraz oy atarsa şaşılacak bir sonuç çıkabilir. Bence şarkı ne iyi ne kötü?
 




Ynt: Eurovision 2007

kenan dogulu şarkısını biraz önce söyledi...güzel şeyler olacak arkadaşlar...hayırlısı olsun...yarı fınalın en güzel parcasıydı.
 

Ynt: Eurovision 2007

yarı fınal tamamdır.şimdi 12 mayısı beklıyoruz....turkıye ve kenan başardı...
 

Ynt: Eurovision 2007

Biraz da kulak alışkanlığı var... Kenanın şarkısını kaç kere dinledik ve elbette kulağımıza daha hoş gelecektir.

Ayrıca, ne ile Türkiyeyi temsil ediyor anlamadım ben...

Dil desek, yok... şekerim kelimesini saymassak tabi
Müzik desek,r'n'b - hip hop karışımı bir tarz,ha... sonunda darbuka,zurna duyuluyor gibi ama,yeterli mi o kadar
Dans desek, o tam bir batı taklidi... pardon, sonunda halay çekmeye çalıştı, o kadar
Kıyafet desek, tişört önden pantalonun içinde yanlardan kemerin üstünde, uzun bir ceket... tam bir Avrupa özentisi... renkler kırmızı beyazdı, o ayrı

Yensin yenmesine,gönlüm ister gerçekten... Ama, Türkiyeyi ne ile temsil etti bu akşam, ondan emin değilim.
 

Ynt: Eurovision 2007

Ben hiçbir şey hissetmedim...Naim halteri kaldırırken gururlanıyorduk, şimdilerde elvan ile gurur duyuyoruz, ve daha başka sporcularımızla...Keşke aynı duyguları müzik olayında da hissedebilseydim ama maalesef hiç sevmedim...Kenan Doğulu'yu ise zaten sevmiyordum, şimdi iyice gıcık oldum...

Tabi bunlar benim düşüncelerim...Katılan olur, katılmayan olur...sonuçta bu söylediklerim ancak beni bağlar...
 



Ynt: Eurovision 2007

Evet Kenan Doğulu, biz eski kafalıyız biraz!

Eurovision'da Türkiye'yi temsil edecek olan Kenan Doğulu hazırlayacağı şarkıyı şöyle tarif ediyor:

"Türkçe olması eski kafaların düşüncesi... İngilizce daha çok insana hitap etmesi açısından önemli. İçinde yabancıların da kolayca anlayıp söyleyebileceği birkaç söz de olsun. Yıllardır ABD'de kendimi geliştirdim. Buna yetecek kadar İngilizcem var."

* * *

İtiraf edeyim ki ben Doğulu'nun söz ettiği "eski kafalılar"danım.

Kendimi ABD'de geliştirmediysem de "yabancıların da kolayca anlayabileceği birkaç söz" söyleyecek kadar İngilizcem var. Yine de Türkçeyi severim. Çok ekmeğini yedim. Böyle uluorta küçümsenmesine gönlüm razı olmaz.

Aynı zamanda, gençliğini Eurovision jürilerinden iyi bir puan alma gayesinde çarçur etmiş bir nesilden geliyorum.
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, oldum olası hak etmediği bir mana atfettiğimiz Eurovision'un amacı, Batı'nın değişik müziklerini, dillerini bir mecrada sergileyip yarıştırmaktır.

Yarışmada 1977'den beri ulusal dil koşulu vardı. 1999'da dil seçimi serbest bırakıldı. Yine de bence Türkçe şarkı, yarışmanın kültürel alışveriş ruhuna daha uygundur. Herkesin Amerikan esintili pop şarkılara İngilizce söz yazdığı bir yarışma Avrupa'ya ne katabilir ki?

* * *

Buna rağmen Doğulu "Son yıllarda çoğu ülke İngilizce yarışıyor. Türkiye de İngilizce şarkı ile kazandı" diyebilir. TRT de milli duyarlılığı pek yüksekmiş gibi yaptığı bir dönemde onu destekleyebilir.

Lakin laf orada kalmıyor; "Türkçeyi savunmak eski kafalılıktır" diye damarımıza basılıyor.

Oysa tersine, bu İngilizce sevdası, günümüz dünyasında sömürgeci çağları hatırlatan bir eski kafalılık örneği kabul ediliyor.

Avrupa, Amerikan kültürel taarruzu karşısında sinemasını, müziğini, mutfağını, dilini korumaya aldı.

Alman Dilini Koruma Derneği, İngilizce sloganlarda ısrar edenlere, Almancayı "bir şempanze dili"ne dönüştürdükleri gerekçesiyle her yıl "Dili Bozma Ödülleri" veriyor.

"İngilizce istilası"nı "soykırıma eşdeğer bir suç" olarak tanımlayan Fransız dilbilimci Paul Guth, Paris sokaklarındaki İngilizce yazıların, Nazi işgali dönemindeki Almanca yazılardan bile fazla olduğu kanısında...

Fransa'da çıkarılan bir yasayla medyada, tabelalarda, şirket anlaşmalarında, faturalarda, iş ilanlarında Fransızca kullanma zorunluluğu getirildi.

Geçen hafta Fransa'daydım. İngilizce özentisine tepkinin nasıl uç noktalara vardığını gördüm:

Çoğu lokantada İngilizce yemek listesi yok. Garsonlar İngilizce bilse bile konuşmuyor. DVD'lere İngilizce altyazı konmuyor.

* * *

Bu durumda "500 milyon insanın önüne Türkçeyle çıkın. Dil bayrağını dalgalandırın" diyenler niye "eski kafalı" oluyor?
Orhan Pamuk "kendini ABD'de geliştirmediğinden" mi Türkçe yaptı Nobel konuşmasını?..

Ödülü almaya Türkçe sözlerle davet ettiğinde niye göğsümüz kabardı?

İngilizce yarışabilir ve kazanabilirsiniz de...

Lakin Avrupa'da yükselen duyarlıktan bihaber, el diliyle yarışa koşarken kendi diline sahip çıkanları "eski kafalılık"la suçlarsanız, gün gelir, "şempanze dili" ödülünü hak edersiniz.

CAN DÜNDAR
 

Ynt: Eurovision 2007

Kenan Doğulu'dan mesaj var

Bazı yazılar çok mesaj alır.

Önceki gün Kenan Doğulu'nun "Türkçe şarkıda ısrar edenler eski kafalı" sözlerine cevaben yazdığım yazıya da mesaj yağdı.
Neredeyse tamamı aynı duyarlılığı paylaşan mesajlardı.

Ardından Kenan Doğulu aradı:
"Öyle demedim, öyle demek de istemedim. Ben sadece önceki yıl bize birincilik kazandıran parçanın İngilizce olmasının bana bir sinyal verdiğini söyledim" dedi.

Basın toplantısında söyledikleri bantta kayıtlı:
"Türkiye'den giden bir şarkının Türkçe olması lazım gibi kanılar, bence biraz eski kafalı düşünceler..." diyor.

Ama şimdi böyle demek istemediğini söylüyor ve "Muradım bu değildi" diyorsa elbette buna ancak seviniriz.
Bu polemiğin bir yararı olduysa, Türkçe duyarlılığını ortaya sermek olmuştur.

* * *

Ben Eurovision'la ilgili değilim. Sönük bir şarkı yarışmasını bunca ciddiye almanın alemi yok.

Ama bu tartışmada ciddiye alınması gereken iki konu var:

Birincisi çağımıza damgasını vuran bir hırs:

"Kazanmalıyız; ne pahasına olursa olsun."
Başarıyı yegane varoluş biçimi olarak algılayan ve ilke, kural tanımayan bu anlayış, birincilik kürsüsü için her şeyi feda etmeye hazır.

Pop star yarışmalarında en yakın arkadaşını harcamaya teşvik edilerek yetiştirilen bir nesil bunu yadırgamıyor olabilir, ama bazen zafer yolunda ödenen bedeller bize "Mağluptur bu yolda galip" dedirtebilir.

Fantezimi söyleyeyim:

Ben Doğulu'nun Eurovision'da İngilizce bir şarkıyla, kendi halkının anlamadığı dilden kazanacağı bir birincilik yerine, Anadolu'da yaşamış veya yaşayan bütün dillere, ezgilere gönderme yapan bir aşk şarkısıyla gerekirse gerilere düşmesini tercih ederim.

Çünkü bu, 3 bin 500 farklı dille konuşan insanlık ailesine tektipleşmenin kaybettirdiklerini anımsatan ve o rengarenk bahçeye Anadolu'dan toprak taşıyan bir çaba olur -ki hiçbir birincilikle kıyaslanmaz.

* * *

İngilizce bilimin dili, bir dünya dili; onu bilmek önemli; bunun bilincindeyiz.

Dilin, insan gibi, yaşayan, gelişen canlı bir organizma olduğunu, steril bir ortamda sabitlenemeyeceğini, yasaklamaya gelmeyeceğini de biliyor, savunuyoruz.

Ama şarkı yarışmasına "İngilizce ağırlıklı Türkçe sözlerden oluşacak bir parça"yla gitmeyi hayal ederken bunun "Sachmalama Gulshen" diye yazan bir neslin dili olmasından da kaygı duyuyoruz.

Bu kirliliğin birçok nedeni var:

80 öncesi dile sahip çıkan örgütlerin çökertilmesi, dil duyarlılığının yok edilmesi...

Toplumun ağzına baktığı insanların dilinin değişmesi; "Ecevit Türkçesi"nden "Erdoğan Türkçesi"ne geçilmesi...
Yabancı dilde eğitiminin, Türkçeyi yok sayar hale gelmesi...

Televizyon "New York'ta bir morning", "Degajeme gel" reklamlarıyla ya da "Geeer-çikten mi" diye konuşulan dizi Türkçesiyle, internet, yeni bir yazı dili yaratan "çet geyikleri" ile, Cep telefonu, amorf mesaj Türkçesiyle bu süreci hızlandırdı.

Hazırlıksız yakalanmasak Türkçeyi bunlarla zenginleştirip dilde bir melez güzelliğine kavuşmak mümkündü belki; oysa istila sonrası ortaya çıkan şey, dilinden yaralı bir toplum görüntüsüdür.

İşin özünde bir çürüme var. O yüzden inatla dişin çürüyen yerine değiyor dilimiz...

CAN DÜNDAR
 

Ynt: Eurovision 2007

Dışarda olsaydım, Türkiyeye oy atardım kesin ama, sadece Türkiye olduğu için. Yoksa, Kenanın hiç bir özelliğini Türkiye'ye bağlayamadım bu akşamki görüntüsünde.

Ne dir kardeşim bu batı özentisi... 1997'de mi katılmıştı o ''Dinle'' şarkısını söyleyen kız... Şebnemdi sanırım ismi... Çok güzel bir şarkıydı ya... Saz arkasında,darbuka, kız Türkçe söylüyor. Ve üçüncü oluyor.

Kenan, bir tek yanıyla bile Türkiyeyi temsil etmedi. Sahnedeki tavırları, dansı, söyleyiş tarzı, hareketleri... Bana hiç Türkiye kültürünü hissettirmedi. Dediğim gibi,yensin yenmesine de... Üzücü bir durum.
 





Ynt: Eurovision 2007

Dünyaya açılalım, tüm insanları tanıyalım, tüm kültürleri tanıyalım, tüm canlılara sevgiyle bakalım, dünyadaki tüm insanlara din, dil, ırk, renk, cinsiyet ayrımı yapmadan aynı gözle bakalım ama bunları yaparkende lütfen kültürümüze sahip çıkalım...Kültürümüzü ve milli değerlerimizi yozlaştırmayalım...

Ben geri kafalıda değilim, milliyetçide değilim ama geçmişimden gelen değer yargılarınada sıkı sıkıya sahip çıkmaya çalışan biriyim...

Kısacası tüm renklere saygım var, tüm renkleri severim ama bildiğim birşey varki o da benimde bir rengimin olduğu...Ben bunun bilincindeyim vede rengimle gurur duyuyorum...Bütün tepkim bu nedenle...
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,847
Mesajlar
1,524,475
Kayıtlı Üye Sayımız
166,644
Kaydolan Son Üyemiz
sailortr

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst