Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Çelebi Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 35
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 19,348

Çelebi

Kamp II
Mesajlar
420
Tepkime Puanı
1
Yer
istanbul
İzlenen rota: İstanbul-Ankara-Giresun-Dereli-Kümbet Yaylası-Şehitler Geçidi-Çıkrıkkapı-Kurt Beli Yaylası-Ayı Beli-Barak Yaylası-Kazıkbeli Yaylası-Kürtün(Gümüşhane) -Torul-Zigana Geçidi-Maçka-Sümela-Çaykara-Uzungöl-Rize-Ayder-Kavron Yaylası-Fırtına Vadisi-Zil Kale-sahilden Arhavi-Hopa-Sarp kapısı.Dönüş:Sahilden Rize-Trabzon-Giresun-Dereli-Tamdere-Eğribel Geçidi-Asarcık-Tamzara-Şebinkarahisar-Koyulhisar-(Kelkit Vadisi) -Reşadiye-Niksar-Erbaa-Amasya-Ankara-İstanbul.
Yapılan yol: 3600 km.
Gezimiz, Kümbet Yaylasın'dan başladı.Henüz 1800 mt.lere çıkmışken sis-duman-çişe (yöre tabiri) bizleri karşıladı.Dolayısıyla bize görülecek pek fazla birşey kalmadı.


001.jpg

002.jpg

003.jpg

004.jpg

005.jpg

Amacımız; Giresun Dağları'nı paralel geçip,kuzeydoğuya gitmek.işin ilginç yanı; iki araba,beş kişi gidiyoruz ve yolu bilen yok (!) Ancak elimizde köy-köy il haritasının eski versiyonu ve de pusulamız var.Pek yol sorduğumuz da olmadı,çünkü etrafta insan yok.Artık 2000 mt.lerdeyiz,ağaç kalmadı.


006.jpg

007.jpg

008.jpg

009.jpg

Nihayet Çıkrıkkapı 'dayız.

010.jpg

Buranın bana ilginç gelen yanı; kapı.yaklaşık 400 yıldır gelenek haline gelmiş, açılır-kapanır,bir saat içinde 8-10 aracın geçtiği yol üzerindeki,ağaçtan yapılmış bir kapı.Fotoğrafçılıkla uzak-yakın alakası olmayan bizler,doğal olarak kapının fotoğrafını çekmeyi unutmuşuz 8) Ayrıca 6500 mt. uzunluğundaki taştan örme duvar oldukça enteresan....
Yolu kaybettiğimizi düşündüğümüz an haritamızda geçen Tohumluk köyüne varıyoruz.Artık işimiz kolay.
011.jpg

Tam bu bölgeye geldiğimizde, coğrafya,bitki örtüsü ilgimizi çekiyor.Gezdiğimiz dağlar,Toroslarla uyumlu özellikler taşıyor.Pusulamızdan da güneye döndüğümüzü izleyebiliyoruz.

012.jpg

013.jpg

İşte günün ilk sürprizi :smiley: geçide çıktık.Şimdi her yeri görebiliyoruz,civardaki en yüksek dağlardayız.(2250mt) .Adından da belli değil mi? Kurt Beli.İçimizi tarifsiz bir coşku,sevinç,heyecan,keyif,mutluluk kaplıyor.Yükseklik sarhoşluğu bu olsa gerek.Halbuki bu saate kadar alkol de almadık.

014.jpg

015.jpg

016.jpg

017.jpg

018.jpg

019.jpg

Şimdi biraz daha yükseliyoruz,artık 2400 lerdeyiz.Burası da Ayı Beli Yaylası.buralara bahar yeni gelmiş,çiçekler henüz açmış,bazı ağaçların yaprakları da öyle.

020.jpg

021.jpg

022.jpg

2400 mt. yi geçince bulutlar bizi karşılıyor.
023.jpg

Tekrar açılıyoruz,bu dağlar Giresun Dağları olmalı.
024.jpg

025.jpg

026.jpg

Dağları aştıktan sonra Barak Yaylası 'ndayız.Alabalık profesörü abim; '' Ender bu derede alabalık olur'' dediğine göre şüphesiz akşam yemeği menüsünde alabalık var.E bize de mekanı kurmak kaldı.Zaten altı saat süren yolculuğun ardından hepimiz kurt gibi acıkmışız.Hani dereden birkaç tane kırmızı benekli (hakiki) alabalık gelse, rakı-balık-ayvalık modeline bürünsek,hiç fena olmaz :smiley:

027.jpg

Ciddi çalışma var.Balıklar gelene kadar ateş yanmalı,masa-mekan hazırlanmalı.Ama iş bölümü mükemmel.''az zamanda çok iş '' düsturumuz.(siyasi söylemlerle karıştırmayın lütfen)

028.jpg

Alabalıklar geldi,masa kuruldu,ziyafet çekildi,kafalar kırıldı,sohbet derinleşti... ''Keşke buradan hiç gitmesek,istediğimiz kadar kalabilsek '' dediğimiz çok oldu.Ama ne mümkün,kısa zamana güzel hikayeler sığdırmak için seyyahız.Neyseki dostumuz çok,her gittiğimiz yörede onlar bizi karşılıyor.

029.jpg

030.jpg

031.jpg

032.jpg

Salih Abi 'min yaylası Kazıkbeli ' nde geceyi geçirdikten sonra sabah tekrar yollara düşüyoruz.burası 2450 mt.

033.jpg

034.jpg

Yükseldikçe kar kürtünleri ile karşılaşıyoruz.Artık 2600 lerdeyiz.
035.jpg

Burası Karagöl 2720 mt.
036.jpg

Gümüşhane topraklarına girip,Kürtün' e ulaşmamız gerekiyor.Yol kenarlarında buz gibi akan sulara seyirci kalamıyoruz.

037.jpg

038.jpg

Gezinin bu bölümüne kadar geçen sürede, benim için en sevindirici gelişme; Giresun Dağları'nda Oba kültürünün hala yaşıyor olması.

039.jpg

040.jpg

041.jpg

Artık Gümüşhane topraklarındayız.Kürtün Barajı 'nın uzantıları karşılıyor bizi...
042.jpg

043.jpg

044.jpg

Kürtün Barajı ' nın kenarında,çeşme başında,dut ağacının altında masa kurmak güzel fikir.

045.jpg

Geziye bizimle Giresun 'dan başlayan arkadaşlara veda edip,üçümüz Maçka ' ya çeviriyoruz rotamızı.
046.jpg

Zigana Tünel girişi böyle idi.

047.jpg

Tünel çıkışı böyle oldu.

048.jpg

Hamsiköy ' ü de göremedik :-\
049.jpg

Geceyi Sümela 'nın tepelerinde,1700 lerde geçirdik.Zigana'da bizleri karşılayan sis,Sümela ' nın tepelerinde,sabaha kadar dinmeyen yağmura dönüştü.neyseki Maçka 'dan aldığımız naylon branda imdadımıza yetişti.Mütemadiyen yağan yağmura rağmen ne ateşimizden,ne de sohbetimizden ödün verdik.Yağmurun sesiyle uyanmanın keyfini sürdük.Ardından yanımızdaki arkadaşı hacı yapmak üzere manastırın yolunu tuttuk.Bu ritüel sonrası,aramızda Uzungöl ' ün yükseklerinde kamp kurmak için sözleştik.Ancak yağmur hiç peşimizi bırakmadı.
050.jpg

Uzungöl-Bayburt arasında yaklaşık 15 km. uygun kamp yeri bulmak için yol aldık.Ancak böyle bir yer bulamadık.Halbuki 5-10 km. daha gitsek çok güzel yerler bulabilirmişiz,sonradan öğrendik.

051.jpg

Dönüşte gözümüze bir yer kestirdik ve biraz da offroad dedik.

052.jpg

053.jpg

054.jpg

Akşam yemeğinde et yağni-salata-karpuz-yoğurt-rakı var.huzur da var.Gece Allah kerim.E daha ne olsun ki?
055.jpg

Gece dere hazırlıkları yapılıyor,niyet kötü ! Dereden en az 2 km. yürenecek ve ben yoldan gönüllü çıktım.Kampçı İbrahim abi....
Ateşin yanmayışına isyan olsa gerek.

056.jpg

Dere yürüyüşü sonrası keyif çayının da bir eşine daha rastlamadım.

057.jpg

Yine Rakı-Balık-Ayvalık pozisyonundayız.
058.jpg

Araya bir tane yalancı alabalık karışmış. Uzungöl yakınlarındayız,bu durum gayet normal.
059.jpg

Deliksiz bir uykunun ardından kahvaltıda alabalık yemenin peşindeyiz ;D
060.jpg

061.jpg

062.jpg

063.jpg

Şimdi derede çimme (yıkanma) zamanı.
064.jpg

065.jpg

Bu arada 1400mt.civarındayız dışarısı 13 C, dere suyunu varın siz hesaplayın.

066.jpg

067.jpg

Uzungöl serüvenimiz de burada sonlanıyor.Yola girmek için küçük bir offroad heyecanı, sabah adrenalini için biçilmiş kaftan.

068.jpg

069.jpg

Şimdi rotamızı Ayder ve yaylalarına çeviriyoruz....
Bu gece Çeşme yolcusuyum,haftaya kaldığımız yerden devam.....
 

Etiketler
Ayder manzaraları çok daha keyifli, bu taraflarda orman yoğunluğu pek yokmuş, ama Ayder tarafı inanılmaz güzelmiş... Neyse diğer fotoğraflar gelince yorum yaparız ;)
 



Geçen cumartesi ben de Kümbet'teydim.Gerçekten Giresun'un en güzel yaylası.Doğu Karadeniz gezisi yapacaklara tavsiyemdir,mutlaka gidin.Giresun merkezden 1 saat 15dk.civarı bi zamanda ulaşabilirsiniz.Yanılmıyorsam 60 km. falan merkeze uzaklığı.Bunun dışında Ayıbeli ve Kurtbeli haricinde gezdiğiniz bütün yaylaları daha önce ben de gezmiştim.Hatta Hacı Abdullah duvarının önünden en az 5 kez geçmişimdir ama sizin de söylediğiniz gibi fotoğrafçılıkla uzak yakın alakamız olmadığı için fotğraf çekip buraya koymak hiç aklıma gelmemişti.Çok güzel gezi olmuş fotolardan anlaşılan.Paylaşım için teşekkürler.
 



Güzel bir gezi olmuş belli ki...Sayenizde oraları fotoğraflarla bi kez daha yaşamış oldum...

Geçtiğimiz yıl bende İstanbul'dan başlayarak 5000 km.de Karadeniz turu yapmıştım, ancak o zaman vectra kullandığımdan sadece Fırtına ve Ayder'e çıkabilmiştim, üstelik Ayder'deki dağ göllerine bile ulaşamamış, sadece belli kısmına kadar varabilmiştim :(

Gümüşhane'ye gitmişken Karaca Mağarasını görmemiş olmnız üzüntü verici, çünkü içerde şatoya benzer muhteşem bir görüntü oluşmuş sarkıt ve dikitlerden. Ve zarar görmesin diye de fotoğraf çekmeye izin verilmiyor...
 

Genelde arazide ve tanıdık mekanlarda konakladığımız için pek ekonomik bir gezi oldu.( hiç otel ya da pansiyonda kalmadık) yemeğimizi dereden çıkardık ;D her şey dahil adam başı 600 ytl.harcadık.
Gümüşhane de dahil atladığımız o kadar çok yer var ki,zamanın azlığı en büyük problemimizdi.o yüzden çok yeri pas geçmek zorunda kaldık,nasıl olsa bu bir keşif gezisiydi,bir dahaki çok farklı olacak.
Kümbet yaylası tartışmasız çok güzel.ancak kümbette olduğumuz saatlerde sadece sis olduğundan birşey göremedik.
 

Fotoğrafların devamı......

Uzungöl'de geçen keyifli yirmidört saatin ardından ertesi gün Ayder ( bal ambarı ) Yaylasındayız.

01.jpg


Burası Galer ( harman ) Düzü.Bu kulübe de Çoban Apo' nun sarayı.Huzurla uyuduğu,kafasını dinlediği sarayında iki gece bizi de misafir etti.Çoban Apo 'yu Ayder'de herkes tanıyor,oldukça popüler.Bunun dışında Atlas dergisinde,NTV,CNN,...v.s ve de yabancı t.v kanallarında konuşan,Bergama'daki çevreci eylemlere katılan dolu bir abi.Seveni de var sevmeyeni de.Ama biz onu çok sevdik. :smiley:

02.jpg


Ayder'de ikinci günümüzü yaşıyoruz.Sabah uyanır-uyanmaz Yukarı Kavron Yaylası 'nın yolunu tuttuk,kahvaltıyı orada yapacağız.

03.jpg

04.jpg

05.jpg


Kaçkarlar'ın tepeleri yüzünü bir gösterip,tekrar sisin ardına saklanıyor. :-\

06.jpg


Kahvaltının ardından içtiğim keyif çayı ile birlikte ''sisin içinde nasıl rakı içilir '' planları yapıyorum 8) Kavron Yaylası Muhtarı 'nın kullandığı cümle çok hoşuma gitti : ;D ''memleket dört mevsim,burası yedi '' Hani haksız da sayılmaz.

07.jpg


Tekrar aşağılara iniyoruz.

08.jpg

09.jpg

10.jpg

11.jpg


Artık akşam oluyor,masamızı kurma zamanı gelmiş.Masamıza bir parça manzara ekledik mi herşey tamam.

12.jpg


Yine dağlarda, sohbetin doruklarındayız.Çay mı ? O bir başka lezzetli.

13.jpg


Ertesi gün '' ne kadar çok yer görürsek kardır '' mentalitesiyle,hızlı hızlı Sarp Kapısına doğru ilerliyoruz.

14.jpg

15.jpg


Sarp kapısında biraz hayal kırıklığı yaşıyoruz.Çünkü etraf hilafsız bir çöplük ???

16.jpg

17.jpg


Rotayı; sahil yolundan Sarp- Giresun-Dereli'ye çeviriyoruz.Burası da benim köyüm.
18.jpg

19.jpg


Ertesi gün, Giresun Dağlarını kuzeyden -güneye geçip,Kelkit Vadisi'nden Koyulhisar-Reşadiye-Niksar-Erbaa-Amasya'dan Ankara 'ya bağlanmak niyetimiz.Her türlü sürprize açığız.Burası Acısu,derenin kenarından soda çıkıyor.
20.jpg


Dağ köyleri çok güzel gözüküyor.

21.jpg


Burası Giresun-Erzincan-Sivas Karayolu.Yol boyunca güzel manzaralara şahit oluyorsunuz.

24.jpg

23.jpg

22.jpg


Artık coğrafyayı ezberledik,yine 2000 lerin üzerine çıktık.Ve yine obaları görüyoruz.

25.jpg

26.jpg


Aracımızın son hali.

27.jpg

28.jpg


Eğribel Geçidi 2200 mt. gezdiğimiz efsane yerlerden birisi daha.

29.jpg

30.jpg


Artık iklim,coğrafya ve bitki örtüsü değişiyor.

31.jpg

32.jpg


Salih Abi ' nin keşif çalışması beyhude. '' bu derede alabalık olmaz ''

33.jpg


Şebinkarahisar 'ın girişi ile fotoğraflarımız sonlanıyor.Artık Ankara yolcusuyuz.

34.jpg


Baştan da belirttiğim gibi bu bir keşif gezisiydi.En büyük sıkıntımız zamanın az olmasıydı, bir haftaya ancak bunları sığdırabildik.Bunun ötesinde çok yer öğrendik.Memleketimiz gerçekten eşsiz,muhteşem ötesi güzelliklerle dolu.Önümüzdeki dönemde, öğrendiklerimizin üzerine ,çok daha güzel bir gezi bina etmeyi planlıyoruz.O zaman geldiğinde yanımızda mutlaka iyi bir fotoğrafçımız da olacak...
 

Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

Ben de yeni farkına vardım,sise yakalanmamak için Kümbet'e öğle vaktine kadar çıkmanız gerekir,çünkü öğleden sonra hemen sis kaplıyor etrafı.
 

Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

aras' Alıntı:
Ben de yeni farkına vardım,sise yakalanmamak için Kümbet'e öğle vaktine kadar çıkmanız gerekir,çünkü öğleden sonra hemen sis kaplıyor etrafı.
evet haklısınız.ancak biz sabah kümbette olmamıza rağmen güneş göremedik.zaten yöredekiler 20 gündür hiç güneş yüzü göremediklerini ifade ediyorlardı,talihsiz bir zamanda gitmişiz :-[
 



Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

cok güzel ya.. bende gitmistim. yalniz turlan gittik biz, cok aceleye geldik.
böylesi en iyisi.
 

Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

Elinize kolunuza saglık memleketımın yaylalarını daglarını sayenızde daha kapsamlı gormus olduk, Hepınıze tesekkurler bu guzel paylasımdan dolayı...
 

Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

arkadaşlar mükemmel bir gezi olmuş paylaşım için ellerinize saglık kazık belinden inerken keşke örümcek ormanı rotasını izleseydiniz gerci dar zamanda baya yer gezmişsiniz bu sene işler nedeniyle gidemedigim memleketimi ve yaylarımı sayenizde gördüm ve yad ettim tekrar teşekkürler
 


Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

inanın bu boğucu günde böyle güzellikleri çektiğiniz fotolarla görmek bile şahane.elinize,emeğinize sağlık.
hele rakı balık resmi var ya işte hayat bu dedirtiyor.
 



Ynt: Doğu Karadeniz Keşif Gezisi (2-9 Ağustos 2008)

goodman' Alıntı:
inanın bu boğucu günde böyle güzellikleri çektiğiniz fotolarla görmek bile şahane.elinize,emeğinize sağlık.
hele rakı balık resmi var ya işte hayat bu dedirtiyor.
çok haklısınız,şimdi oralarda olmak vardı.iyice kuruduk susuz istanbul günlerinde.inanın benim de ruhum,gönlüm oralarda kaldı....
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,764
Mesajlar
1,523,481
Kayıtlı Üye Sayımız
166,584
Kaydolan Son Üyemiz
ouzdede08

Çevrimiçi üyeler

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst