Çita:
(Sanskritçede benekli anlamına gelen Çitraka sözcüğünden gelir) (Acinonyx jubatus) Kedigiller ailesinin ilginç bir üyesi olup,aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır. Kısa mesafede (460 metreye kadar) 100 km/saatlik bir hızı tutturabildiği gibi, sıfırdan 100 km/saat hıza sadece 3,5 saniyede erişebilmektedir. Vücudu benekli olup başı küçüktür.Gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgiler bulunur. En önemli özelliği de dünyanın en hızlı koşan memelisi olmasıdır.
Dişi çitalar yirmi ilâ yirmi dört aylıkken ergenliğe erişirler. Öte yandan erkek çitalar bu sürece on iki aylıkken ulaşırlar. Buna karşılı cinsel birleşme üç yaşından evvel nadiren gerçekleşir.
Çita yavrularında ölüm oranı yüzde 90'dır. Genellikle sırtlan ve kartalların saldırılarına kurban giderler. Yavrular genellikle 13-20 aylıkken annelerinden ayrılırlar. Çitalar 20 yıldan daha uzun süre yaşayabilirlerse de çoğu zaman ilerleyen yaşla birlikte azalan süratleri dolayısıyla daha kısa yaşarlar.
Çitanın avlanma sırasındaki koşusu genellikle bir dakikadan daha kısa sürer. Zira koşu sırasında vücut ısısı ölümcül derecede yükselir. Av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur.
Güçlü yırtıcılarla dolu bir dünyada yavrularını koruma mücadelesi verir anne çita. Avlanırken onlara avlanmayı ve kendilerini korumayı da öğretir. Büyüdüklerinde ise onları terk eder ve yeni yavrularını büyütebileceği yeni alanlara doğru yola koyulur.
Aslan ya da sırtlanların yavrularınızı öldüreceği, çakal veya akbabaların yiyeceğinizi çalacağı, sizden daha güçlü yırtıcılarla dolu bir ortamda nasıl hayatta kalırsınız? Sürekli hareket halinde olarak. Anne çita ve yavruları, Yaklaşık altı aylıkken uygulamalı olarak avlanmayı öğrenmeye başladı. Yavruları da aynı eğitimi görecek. Çitalar taze et sever ve dolayısıyla da avlarının peşine düşerek yakalamak zorundadır. Yavru çitalar iyi birer gözlemcidir; anneleri av için çevreyi kolaçan eder, pençelerini biler ya da potansiyel akşam yemeği olan avına sezdirmeden yaklaşırken onu izlerler.
(Sanskritçede benekli anlamına gelen Çitraka sözcüğünden gelir) (Acinonyx jubatus) Kedigiller ailesinin ilginç bir üyesi olup,aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır. Kısa mesafede (460 metreye kadar) 100 km/saatlik bir hızı tutturabildiği gibi, sıfırdan 100 km/saat hıza sadece 3,5 saniyede erişebilmektedir. Vücudu benekli olup başı küçüktür.Gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgiler bulunur. En önemli özelliği de dünyanın en hızlı koşan memelisi olmasıdır.
Dişi çitalar yirmi ilâ yirmi dört aylıkken ergenliğe erişirler. Öte yandan erkek çitalar bu sürece on iki aylıkken ulaşırlar. Buna karşılı cinsel birleşme üç yaşından evvel nadiren gerçekleşir.
Çita yavrularında ölüm oranı yüzde 90'dır. Genellikle sırtlan ve kartalların saldırılarına kurban giderler. Yavrular genellikle 13-20 aylıkken annelerinden ayrılırlar. Çitalar 20 yıldan daha uzun süre yaşayabilirlerse de çoğu zaman ilerleyen yaşla birlikte azalan süratleri dolayısıyla daha kısa yaşarlar.
Çitanın avlanma sırasındaki koşusu genellikle bir dakikadan daha kısa sürer. Zira koşu sırasında vücut ısısı ölümcül derecede yükselir. Av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur.
Güçlü yırtıcılarla dolu bir dünyada yavrularını koruma mücadelesi verir anne çita. Avlanırken onlara avlanmayı ve kendilerini korumayı da öğretir. Büyüdüklerinde ise onları terk eder ve yeni yavrularını büyütebileceği yeni alanlara doğru yola koyulur.
Aslan ya da sırtlanların yavrularınızı öldüreceği, çakal veya akbabaların yiyeceğinizi çalacağı, sizden daha güçlü yırtıcılarla dolu bir ortamda nasıl hayatta kalırsınız? Sürekli hareket halinde olarak. Anne çita ve yavruları, Yaklaşık altı aylıkken uygulamalı olarak avlanmayı öğrenmeye başladı. Yavruları da aynı eğitimi görecek. Çitalar taze et sever ve dolayısıyla da avlarının peşine düşerek yakalamak zorundadır. Yavru çitalar iyi birer gözlemcidir; anneleri av için çevreyi kolaçan eder, pençelerini biler ya da potansiyel akşam yemeği olan avına sezdirmeden yaklaşırken onu izlerler.